Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > MARMARA BÖLGE TOPLANTISI YAPILDI

MARMARA BÖLGE TOPLANTISI YAPILDI

MARMARA BÖLGE TOPLANTISI YAPILDI

Marmara Bölge Toplantısı Silivri Ziraat Odası’nın ev sahipliğinde yapıldı. Klassis Otel'de gerçekleştirilen toplantıya TZOB Genel Başkanı Şemsi BAYRAKTAR'ın yanı sıra, TZOB Yönetim Kurulu Üyeleri Hüseyin ÖNBEY, Necat AVCI, Hüseyin TOPÇUOĞLU, Mehmet Rıfat AKYÜZ, Selahattin BİÇER, Nuri SORMAN, Genel Sekreter Vekili Vedat KOÇ, Organizasyon ve Odalar Şube Müdür Vekili Mithat BAL, Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Aysun ÇİLİNGİR ile Bölge Ziraat Odası Başkan ve Yöneticileri katıldı.
Toplantıda ilk sözü alan Silivri Ziraat Odası Başkanı Rıdvan GÜMÜŞOĞLU, Silivri'nin, Trakya'daki diğer ilçelerden daha büyük sıkıntılar içerisinde olduğunu dile getirdi. Toplantının Silivri'de gerçekleşmesinin kendileri için bir onur olduğunu ifade eden GÜMÜŞOĞLU, “Edirne'ye doğru bir kısım topraklarımız yağmur aldı. Onların durumları bizden iyi. Fakat bizde 4-5 aydır mevsim kurak geçmektedir. Bu yüzden verim de düşüktür. Dolayısıyla fiyatlar da düşük olduğu ve çiftçi aldığı parayı borçlarına ödediği için cebinde çay ısmarlayacak parası bile yoktur. Çiftçi perişan haldedir” dedi.

TZOB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hüseyin ÖNBEY ise yaptığı konuşmada, tarımın ve çiftçinin sıkıntılarını dile getirerek, “Tarımda sorunlar dün vardı, bugün de var, yarında olacak. Ama bu sorunları asgariye indirmek amacımızdır. Tarımın sorunları ne kadar az olursa çiftçilerimiz de o derece rahata ve huzura kavuşurlar” dedi.
Türkiye'de tarımdaki sorunların devam ettiğini ve tarımdaki bu sorunları buralara getirenlerin başta AB, IMF, Amerika ve Dünya Ticaret Örgütü gibi kuruluşlar olduğunu ifade eden ÖNBEY, “Politik olarak bu konuda hiçbir şey söylemek istemiyorum ama bu olayın ne kadar gerçekçi olduğuna işaret etmek istiyorum. Bu kuruluşlar yüz senelik, elli senelik planlarını yapmışlar ve periyodik olarak hayata geçiriyorlar. Burada da Türkiye'nin çiftçisi sıkıntılı duruma düşüyor ve perişan oluyor” dedi. ÖNBEY şöyle devam etti; “Oda Başkanlarımızdan tarımın sorunlarını başta bölge Milletvekillerine olmak üzere muhalefetteki Milletvekillerimize de iletmelerini rica ediyorum. Oda Başkanlarımız sadece kendilerini bir yere getiren, katkı sağlayan insanlara sadakat göstersinler demiyorum. Mevki, makamlar hepsi gelip geçicidir. İnsanların bir gün eski olacağını düşündükleri zaman kolay kolay yanlış yapmayacaklarını düşünüyorum.”
Bölge Toplantısında konuşan TZOB Genel Başkanı Şemsi BAYRAKTAR, Türkiye'nin her tarafını dolaştıklarını, Ankara'da oturmak suretiyle çiftçilerin sorunlarını bilmenin mümkün olmadığını söyledi. Konuşmasında göreve geldikleri üç yıldan bu yana yaşanan gelişmeleri dile getiren BAYRAKTAR, şöyle devam etti: “Çiftçimizin ayağına kadar gidiyoruz, Odalarımızı ziyaret ediyoruz, köylere giderek çiftçilerimizi dinleme fırsatı buluyoruz. Zaman zaman bölgelere de giderek bölge toplantıları yapıyoruz.
Göreve geldiğimizde en büyük sorunumuz Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin Kanunu'nun olmamasıydı. Aidat dahi alamıyorduk. Kurumsal bir yapımız yoktu. Elli yıldan bu yana çıkartılamayan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Kanunu'nu çıkartma şansına sahip olduk. Aidatları belirledik. Dışarıda da hiçbir çiftçimizi bırakmadık. İşte Odalarımız bu nedenle son üç yılda idari ve mali yönden güçlü durumdadır. İdari ve mali yönden güçlü hale gelemediğimiz takdirde zaten hizmet verme şansımız da olmaz. Onun için Odalarımızın da bu parayı hayırlı işlerde kullanmaları yani hem hizmet binaları, hem de laboratuarlar oluşturmaları büyük bir onur kaynağı. Çünkü şunu kabul etmemiz lazım; çiftçiden bize gelen para alınteri. Eğer idari ve mali yönden güçlenen Odalarımız bu parayı çiftçimize hizmet olarak geri çeviremezlerse bunun hesabını Allah'a veremezler. Bu para muhakkak çiftçimize hizmet olarak geri dönmelidir.
Odalarımız artık proje yapar hale geldi. AB sürecinde Ziraat Odalarımız hızla proje yapıyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği bünyesinde bir proje ekibi oluşturduk. Bu projelerin bir çoğu kabul edildi ve kaynaklar Odalarımıza dolayısıyla çiftçilerimize intikal etmeye başladı.
Daha bağımsız bir yapıya kavuştuk. Şunu da iddia ediyorum; bu Kanun'la Türkiye'nin en bağımsız ve en demokratik meslek kuruluşu haline geldik. Eskiden teftişi Bakanlık yapıyordu, şimdi ise bizim Odalarımızı Türkiye Ziraat Odaları Birliği denetliyor. Dolayısıyla bağımsız bir kurum haline geldik. Bu lazımdı ve olması gerekiyordu. Bunun dışında önemli açılımlar getirdik; Kooperatif kurma, şirket kurma gibi. Odalarımız da şirket kurmaya başladı. İki yıllık yoğun uğraşlar sonrasında Türkiye Ziraat Odaları Birliğini yeni binasına kavuşturduk.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak AB uzmanlarını çağırarak İstanbul'da uluslararası bir konferans düzenledik. Ülkemizde bu gibi konferansları başka kurumlar düzenlerken biz ilk defa düzenledik. Bu, Türk tarımının AB sürecinde değerlendirilmesi açısından önemli bir gelişmedir. Ankara'da da defalarca paneller düzenleyerek hükümeti uyarmaya çalıştık. Hep meselelerimizi ve derdimizi anlatmaya çalıştık. Antalya'da da uluslararası bir toplantı yaptık.
Bölgelerimizi sürekli gezerek çiftçilerimizin sorunlarına ortak olduk. Bunları hükümete yansıttık. Televizyonlarda canlı yayınlara çıkarak, Türkiye'nin her tarafından sesimizi duyurduk. Bunun dışında önemli görevler de aldık. Türkiye'deki bütün meslek kuruluşları TOBB da dahil olmak üzere Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı'nı kendi başkanları yaptılar. Bu bir vizyon meselesidir. Sizlerden aldığım güçle bu başarıya ulaştım. Hükümetlerle yaptığımız görüşmelerde DGD alımını sağladık, mazot ve gübre desteğini sağladık, elektrik borçlarının yapılandırılmasında ve Ziraat Odaları yapılandırılmasında etkili olduk. Ama bunlar çiftçinin yarasını sarmadı. Bunlar yeterli olsaydı, çiftçi Manisa'da meydanlara miting yapmaya inmezdi. Yine bunlar yeterli olsaydı, çiftçi Ordu'da meydanları doldurur muydu? “Türkiye Ziraat Odaları Birliği siyaset yapıyor” deniliyor. Biz o meydanlarda siyaset yapmadık, derdimizi anlattık. Hiçbir siyasi partinin destekçisi değiliz. Hiç kimse Ziraat Odaları Birliğine gölge düşürmesin. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak çiftçinin menfaatini arayacağız. Çiftçinin başka türlü kurtuluşu yoktur. Odalarımız kendi aralarında kilitlensin. Bizler de sizlere sahip çıkacağız. El birliğiyle çiftçimizin hak ve menfaatlerini koruyalım. Biz bu zengin toprakların fakir bekçileri olmak istemiyoruz. Hep birlikte el ele vererek bu zengin toprakların zengin çiftçileri olacağız.”
BAYRAKTAR ayrıca, enflasyon rakamlarına göre değerlendirmeler yaparak, “Bakıyorsunuz son bir yıllık enflasyon oranı yüzde 12.4, ürünlerdeki artışa baktığımız zaman yılda yüzde 3’ü biraz geçiyor, son bir aya bakıyorsunuz enflasyon oranında yüzde 0.42'lik büyüme varken tarımda 0.41,5'luk büyüme var. Enflasyonun dahi altında kalmışız. Tarım sektörünün bu yükü daha fazla destek olmadıkça taşıyamayacağı açıkça ortada. Bunun dışında tarım bütçesi açıklandı. “4 katrilyon” dedik ki bu yetmez. “GSMH yüzde 2'den aşağı olmamak kaydıyla” dedik. Onu da Meclis'te yüzde 1'e düşürdüler. Bu da nerden baksanız 6.3 katrilyon yapar. Tarım bütçesi 5.250 katrilyon, koyması gereken 6.3 katrilyondur. Ben bir felakete işaret veriyorum.
Buğday fiyatları yeterli değil. Buğday fiyatları nasıl yükseldi? Tepki koyduk, kotayı kaldırdık. TMO'ya satış fiyatlarını açıklattırdık. Bir önceki yıla göre yüzde 25 arttı ama o da çiftçimizi memnun etmedi. Buğdayı bekleten tüccar ve TMO para kazandı. Pancar fiyatları da aşağıya düştü. 1998 yılında Türkiye 22 milyon ton pancar üretti. Bugün pancar üretimi 13-14 milyon tonlara düştü. Tütünde de aynı şekilde fiyatlarda azalma var. Geçen seneki fiyatla aynı. Mısıra baktığımız zaman biraz artış olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi de geçen sene mısırda yaşanan sıkıntılardı. Ayçiçeği de aynı şekilde maliyetin altında gidiyor. Çeltiğin fiyatı ise 480 liraya kadar düştü. Biz bazı oda başkanlarıyla TMO'ya giderek alım yapmasını sağladık ama fiyat yine yeterli gelmedi. Çünkü TMO fiyatları tabandan değil tavandan açıklıyor. Fiyatlar yeterli gelmediği için maalesef çiftçimizin yüzü gülmüyor” dedi.