Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > 5 Aralık Dünya Toprak Günü

5 Aralık Dünya Toprak Günü

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Bu toprakları, doğru, bilinçli ve akıllı kullanmamız lazım”

-“Türkiye bugünkü potansiyeli ile hiçbir şekilde yetinemez. Bugün 18 milyar dolarlık ihracat yapan Türkiye'nin en kısa sürede 40-50 milyar dolarlık ihracat yapması lazım”

-“Toprak anadır’ deriz anamıza verdiğimiz kıymeti toprağımıza vermeyiz. Aşık Veysel’in dediği gibi ‘sadık yardir’ deriz, toprağımıza sadakat göstermeyiz. ‘Ekmek teknesi’ deriz. Ekmek teknesine ihanet olmaz, ihanet ediyoruz”

-“Yıllarca vahşi sulamayla topraklarımızı tuzlandırdık ve çorak hale getirdik. Basınçlı sulama sistemlerinin muhakkak suretle bundan sonra daha fazla desteklenmesi gerekiyor”

-“Cezaların ve müeyyidelerin önemli olduğunu ancak toplumsal bilinci yükseltmenin ve bilgiyi ulaştırmanın bunlardan daha da elzem”

-Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik: -“Toprak bütün merhametiyle insanlığın hizmetinde”

-“Gıda, yakıt, tıbbi ürünler diyorsunuz', veriyor, 'suyu filtrele' diyorsunuz, bu görevini de yerine getiriyor. 'Sele engel ol', 'açlığımı gider' diyorsunuz, ne dersiniz deyin, bu sessiz ve sadık dost üzerine düşen bütün görevleri yerine getiriyor”

-“Tarımsal potansiyeli yüksek ovaların sit alanı ilan edilmesiyle ilgili kararlılığımızı ortaya koyacağız. Bu verimli tarımsal ovalarımıza kimse yan bakamayacak. Bırakınız bir çivi çakmayı, bir tuğla koymayı, yan bakamayacağı bir anlayışı mutlak suretle oturtmamız gerekiyor”

-Bakan Çelik ve TZOB Genel Başkanı Bayraktar, toplantının ardından Dünya Toprak Günü etkinlikleri kapsamında Bakanlıkta kurulan standları ve "Tarım ve İnsan" konulu fotoğraf sergisini gezdiler

 

Ankara – 05.12.2015 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'nin bugünkü potansiyeli ile hiçbir şekilde yetinemeyeceğini belirterek, "Bugün 18 milyar dolarlık ihracat yapan Türkiye'nin en kısa sürede 40-50 milyar dolarlık ihracat yapması lazım. Bunun için de bu toprakları, doğru, bilinçli ve akıllı kullanmamız lazım" dedi.

Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda  "5 Aralık Dünya Toprak Günü" dolayısıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, toprağın herkes için fevkalade önemli olduğunu ancak uygulamalarda bu önemin yeterince verilmediğini gördüklerini söyledi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Faruk Çelik’in göreve başlaması dolayısıyla kendilerine başarı ve hayırlı olsun dileklerini ileten Bayraktar, “Sayın Bakanımız dinlemesini bile bir bakandır. Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu üyesi olmam münasebetiyle kendileriyle çalışma imkanı buldum. İnşallah Çalışma Bakanlığı’ndaki  başarısını bu bakanlıkta da gösterecektir. Mevlana’nın çok sevdiğimi bir sözü var. Mevlana der ki ‘çobanı bile dinleyiniz. Hiçbir şey bilmiyorsa çobanlığı sizden iyi bilir’. Dinleyen siyasetçi bu ülkede başarılı olmuştur” dedi.

Bayraktar, şunları kaydetti:

“Bugün burada bizi bir araya getiren toprak hepimiz için fevkalade önemli. Bu toprağı işleyen bu toprağın sahibi olan çiftçilerimiz için de onun anayasal meslek kuruluşu olan Ziraat Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği için de fevkalade önemlidir. Uygulamalarda bu önemi vermediğimizi görüyoruz. Zaman zaman söylemlerimizde ‘toprak anadır’ deriz anamıza verdiğimiz kıymeti toprağımıza vermeyiz. Aşık Veysel’in dediği gibi ‘sadık yardir’ deriz, toprağımıza sadakat göstermeyiz. ‘Ekmek teknesi’ deriz. Ekmek teknesine ihanet olmaz, ihanet ediyoruz maalesef. Zarar veriyoruz.”

Tarım arazilerinin son 25 yılda 28 milyon hektardan, 24 milyon hektara düştüğüne işaret eden Bayraktar, Türkiye'nin 4 milyon hektar tarım arazisini kaybettiğini belirtti. Bayraktar, “Muğla’ya gittim. Muğla’da bana ilk yerleşen atalarının nerelerde yerleştiğini gösteren bir tablo hediye ettiler. ‘Atalarımız bizden daha akıllıymış’ dedim. Atalarımız, tarıma müsait olmayan, verimli olmayan arazilere yerleşmişler. Onlardan sonra gelen bizler ne yaptık. Bütün verimli arazileri imara açtık. Verimli araziler üzerinde müthiş bir yapılaşma var. Bu sürdürülebilir değil” dedi.

Yapılaşma ve değişik nedenlerde toprakların kaybedildiğini, bunun da sürdürülebilir olmadığını anlatan Bayraktar, bu kapsamda çıkarılan Toprak Kanunu'nun çok önemli olduğunu, kendilerinin de buna destek verdiklerini söyledi.

 

-"Vahşi sulamayla toprakları çorak hale getirdik"- 

Ancak Toprak Kanunu'nda “kamu yararı” maddesinin istismar edildiğini, kendisinin her gittiği yerde valilere, büyükşehir belediye başkanlarına toprakları korumalarını gerektiğini ifade ettiğini vurgulayan Bayraktar, bu kanunun toprakları korumak, kollamak için kullanılması gerektiğini vurguladı. Bayraktar, bazı illerde valilerin Toprak Kurulları’nda Ziraat Odası başkanları yerine başka meslekten olanları o kurula aldıklarını, ona da müdahale ettikleri, bakanlıktan bu konuda destek istediğini belirterek, “her toprak kurulunda Ziraat Odası olmalıdır” dedi.

Bayraktar, şu görüşlere yer verdi:

"Topraklarımızı erozyon nedeniyle çok kaybediyoruz. Doğal yapı nedeniyle meydana gelen erozyon kayıplarına bir şey demiyorum ama sosyal ve ekonomik etkenlere baktığımızda orada özellikle sulamanın fevkalade önemli olduğunu görüyoruz. Yıllarca vahşi sulamayla topraklarımızı tuzlandırdık ve çorak hale getirdik. Özellikle basınçlı sulama sistemlerinin bu ülkede desteklenmesi ve üreticimize tanıtılması çok önemli. Çok da geç kaldık. Bir taraftan GAP'ı  bitirmeye çalışıyoruz, 'GAP bölgesinde hızlı bir şekilde sulama ile birlikte verimliliği artıralım' diyoruz ama çiftçimizi eğitmediğimiz işin o bölgede vahşi sulamayla topraklar çorak hale geldi."

 

-"Basınçlı sulama sistemleri daha fazla desteklenmeli"- 

Bu kapsamda çiftçilere yönelik bilinçlendirme ve eğitim toplantılarının çok önemli olduğunu belirten Bayraktar, "Basınçlı sulama sistemlerinin muhakkak suretle bundan sonra daha fazla desteklenmesini talep ediyorum. Bu olmazsa olmaz. Türkiye su zengini bir ülke değil, mevcut olan su kaynaklarını çok dikkatli bir şekilde kullanmak zorunda" değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, Tarım Bakanlığı ile birlikte Türkiye’nin değişik yerlerinde eğitim vermeye devam ettiklerini bildirdi. Türkiye'nin hatta dünyanın konvansiyel tarıma mecbur olduğuna dikkat çeken Bayraktar, organik tarıma önem verildiğini ancak dünyayı organik tarımla beslemenin mümkün olmadığını ifade etti. 

Bayraktar, "Hükümet programında organik tarım alanlarının yüzde 1,95’den yüzde 4’e çıkarılması destekliyoruz. Ancak dünyayı organik tarımla besleyemeyiz. O zaman ne yapacağız, kimyasal kullanıyorsak, bu kimyasalı doğru kullanacağız, zamanında kullanacağız, doğru kullanacağız, doğru kullanamazsak çevreye, insanımıza zarar veriyoruz" dedi.

Yanlış gübre kullanımının da çevreye zarar verdiğine işaret eden Bayraktar, bu kapsamda  kurdukları toprak tahlil laboratuvarlarının çok önemli olduğunu söyledi. Bayraktar, bu konuda da eğitim verdiklerini bildirdi.

 

-Sanayicilere “kirletmeyin” çağrısı- 

Sanayicilere de çağrıda bulunan Bayraktar, şunları kaydetti:

"Çevreyi lütfen kirletmeyelim, zehirli atıklarımızı lütfen  akarsularımıza göndermeyelim. Arıtma tesislerimizi sağlıklı çalıştıralım. Akarsularımız kirlendi. Çiftçimiz bu akarsulardan ürünlerini suluyor. Bu ürünleri sizler de çocuklarınıza yediriyorsunuz. Bizim çocuklarımızı düşünmüyorsanız, lütfen kendi çocuklarınızı düşünün. Sularımız fevkalade kirlendi, topraklarımızı bu sularla kirletmeye devam ediyoruz. Bu topraklar miras değil, bu topraklar bize gelecek nesillerin emaneti. Topraklarımızı korumamız gerekiyor."

Ağaçlandırma çalışmalarının, çayır ve mera alanlarının imara açılmaması ve ıslah çalışmaların devam etmesinin önemine değinen Bayraktar, bütün bunlar yapıldığında toprakları bundan sonra kurtarma ve daha verimli üretim yapma imkanının olacağını söyledi.

Bayraktar, "Türkiye bugünkü potansiyeli ile hiçbir şekilde yetinemez.Bugün 18 milyar dolarlık ihracat yapan Türkiye'nin en kısa sürende 40-50 milyar dolarlık ihracatı yapması lazım. Bunun için de bu toprakları, doğru, bilinçli ve akıllı kullanmamız lazım" görüşüne yer verdi.

TZOB Başkanı Bayraktar, cezaların ve müeyyidelerin önemli olduğunu ancak toplumsal bilinci yükseltmenin ve bilgiyi ulaştırmanın bunlardan daha da elzem olduğunu sözlerine ekledi.

 

-Bakan Çelik- 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "5 Aralık Dünya Toprak Günü" dolayısıyla Bakanlıkta düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada,  toprağın insan hayatı için çok önemli olduğunu söyledi.

Toprağın bütün merhametiyle insanlığın hizmetinde bulunduğunu dile getiren Çelik, şunları kaydetti:

"Gıda, yakıt, tıbbi ürünler diyorsunuz', veriyor, 'suyu filtrele' diyorsunuz, bu görevini de yerine getiriyor. 'Sele engel ol', 'açlığımı gider' diyorsunuz, ne dersiniz deyin, bu sessiz ve sadık dost üzerine düşen bütün görevleri yerine getiriyor. Bunları yerine getirirken de karşılık talebinde de bulunulmuyor. Bugünün vahşi kapitalizminin karşılıksız hiçbir şey yapmadığı, emeğin, alın teri sömürüsünün ve bütün değerlerin hiç edildiği bir dünyada karşılıksız bu hizmetleri veren bu dosta biz neler yapıyoruz diye baktığınız zaman erozyondan, tuzlaşmaya, asitleşmeye, betonlaşmaya ve kirliliğe varıncaya kadar burada sayamayacağımız birçok yanlışları ne yazık ki bu sadık dosta karşı gerçekleştiriyoruz.”

Dünyada bir milyar insanın açlık ve yeterli gıda alamama tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna işaret eden Çelik, bu konuda istatistiklerin ortaya konulduğunu anca bunun gereğinin yapılıp yapılmadığının sorgulanması gerektiğini söyledi.

Nüfusun arttığına, buna karşı verimli toprağın azaldığına dikkati çeken Çelik, "Nüfusun arttığı, toprağın azaldığı ortamda aradaki meydana gelen büyük açığı teknoloji gelişmeleriyle kapatacağını zannedenler öyle bir noktaya geleceğiz ki artık teknolojinin de o açığı kapatmadan çok uzak kalacağını mutlak suretle görmemiz gerekiyor" ifadesini kullandı.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile eylem planlarını gerçekleştireceklerini anlatan Çelik, tarımsal potansiyeli yüksek ovaların sit alanı ilan edilmesiyle ilgili de kararlılıklarını ortaya koyacaklarını söyledi. Bakan Çelik, "Bu verimli tarımsal ovalarımıza kimse yan bakamayacak. Bırakınız bir çivi çakmayı, bir tuğla koymayı, yan bakamayacağı bir anlayışı mutlak suretle oturtmamız gerekiyor" dedi.

Türkiye’de yaklaşık 24 milyon hektar tarımsal alan, 14,6 milyon hektar mera alanı, 1 milyon hektar su alanının bulunduğunu ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

"Bunlar bize bin bir türlü zahmetlerle, tahribatlarla intikal etti. Görevimiz, geliştirerek, gelecek nesillere devretmek olmalı. Yoksa hazıra konmuş gibi var olanı da geriye götürecek bir sorumsuzluğun içerisinde olmayacağımızı ifade ediyorum. Hassas davranacağız, hassas olacağız, inşallah devraldığımız noktadan daha ileri düzeylerde bir tarıma elverişli toprak alanını ve mera alanını sürdürme imkanımız olacak. Toprak bize merhametli davranıyor, ne olur biz de toprağa merhametli davranalım."

 

-Diğer konuşmacılar- 

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) Türkiye Temsilcisi Yuriko Shojida  toprakların yüzde 33’ünün erozyon, tuzlanma, sıkışma, asitleşme ve kimyasal kirlenmeden dolayı orta ve şiddetli seviyelerde bozuluma uğradığını söyledi.

Dün yayınlanan FAO raporuna göre, ülkelerin sürdürülebilir yönetim pratiklerini teşvik edip doğru teknolojileri kullanma konusunda öncülük etmeleri durumunda bu gidişatın tersine çevrilebileceğine işaret eden Shojida, "Verimli topraklarımızı bu şekilde kaybetmeye devam edersek gıda üretimi ve gıda güvenliği ciddi şekilde zarar görecek, gıda fiyatları dalgalanmaları artacak ve milyonlarca insan potansiyel olarak açlık ve yoksulluğa itilecek" görüşüne yer verdi.

Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek de Dünya Toprak Günü etkinliklerinin amacının toprağı yaşatmak, korumak ve gelecek nesillere toprağı teslim etme bilincini yaygınlaştırmak olduğunu belirterek, kendilerinin de bu kapsamda üzerlerine düşen görevleri yapma bilincinde olduklarını söyledi.

Türkiye'de tarım yapılan arazileri birbirinden ayırmak, haritalandırmak, tarım yapılan parsellerin bir sicil kazanması için çalışmaların hızla devam ettiğini bildiren Küsek, "kısa bir süre içinde internet ortamındaki verileri tüm halkımızla paylaşabilir durumda olacağız" dedi.

Toprağı korumak adına mevzuat düzenlemeleri çalışmaları yaptıklarını anlatan Küsek, toprakların, sınırlarının, kalitesinin ve  özelliklerinin belirlenerek haritalanması çalışmaları ile toprağı korumaya yönelik altyapı çalışmalarının hızla devam ettiğini kaydetti.

Konuşmaların ardından Bakan Çelik, toprak bilimine emeği geçen ve bu yıl vefat eden Çukurova Üniversitesinden emekli olan öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ural Dinç için, kardeşi Prof. Dr. Gürol Dinç'e plaket verdi.

Çelik, TZOB Genel Başkanı Bayraktar ve beraberindekiler daha sonra Dünya Toprak Günü etkinlikleri kapsamında Bakanlıkta kurulan standları ve "Tarım ve İnsan" konulu fotoğraf sergisini gezdi.