Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ve Yönetim Kurulu Üyeleri Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’i makamında ziyaret etti.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ve Yönetim Kurulu Üyeleri Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’i makamında ziyaret etti.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ve Yönetim Kurulu Üyeleri Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’i makamında ziyaret etti.

Yapılan ziyarette konuşan TZOB Genel Başkanı Şemsi Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektörünün desteklenmesini sadece çiftçilerimiz için değil, ülkemiz için de istiyoruz diyerek, bu hususla ilgili üç temel gerekçeyi şöyle açıkladı;
1- “Tarım makroekonomiyi etkiliyor. 2007 yılında tarımdaki gerileme enflasyon ve büyüme rakamlarını olumsuz etkilemiştir. Tarımdaki gerileme büyümeyi aşağıya çektiği gibi enflasyon rakamının da düşmesini engellemiştir.
2- Tarım sektöründe yaşanan sorunlar kırsal kesimden şehirlere göçün hızlanmasına yol açmaktadır. Bu da Ülkemizde huzur ve güvenlik sorunu yaratmaktadır.
3- Tarımda üretim artırılamazsa gıda güvencemiz tehdit altına girecektir. Artık dünyada kolay ve ucuz gıda bulma dönemi sona ermiştir.”

Yapılan ziyarette Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’e taleplerimiz ve beklentilerimizi içeren bir rapor sunuldu.

I-Tarım Destekleme
2008 Yılı tarım Bütçesinin Değerlendirilmesi
Maliye Bankının TBMM Plan ve Bütçe komisyonuna yaptığı “2008 Yılı Bütçe Sunuş Konuşması”nda 2008 yılına ait tarımsal destek bütçesi 5.4 milyar YTL olarak açıklanmıştır.
Bu durumda 2008 yılı tarım destek bütçesi 2007 yılı için açıklanan 5.3 milyar YTL’den sadece % 1.9 artırılmıştır. Hatta 2007 yılında yapılan ödeme tutarının 5.6 milyar YTL olduğu dikkate alınırsa desteklerde bir azalma bile olabileceği düşünülmektedir.
Genel Bütçe giderleri % 9.6 artırıldığı halde, tarım için ayrılan kaynağın % 1.9 artırılmasının sebebi anlaşılamamıştır.
Ayrılan bu bütçenin tarımın ihtiyacını karşılaması, çiftçilerimizi diğer ülkelerin çiftçileri düzeyinde desteklemesi mümkün değildir.
Bu miktar yeterli olmadığı gibi Tarım Kanunu ile öngörülen miktarın da çok altında kalmaktadır.
Bütçe ile birlikte yapılan açıklamalara göre 2008 GSMH 716,6 milyar YTL dir.
Tarım Kanunu’nun bu konuya ilişkin 21’inci maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
“Tarımsal desteklemelerin finansmanı
MADDE 21 – Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz.”
Yasa hükmüne uygun bir bütçe hazırlansaydı, tarımsal destek bütçesinin asgari 7.2 milyar YTL olması gerekirdi.
Dünyada tarımdaki rekabet koşullarının zorlaştığı, AB’ye uyum için tarımda yapısal dönüşüm, üretim ve verimliliğin artırılmasına daha fazla ihtiyaç olduğu bir dönemde tarımsal desteklerin artırılmamasının mantıklı bir açıklaması yoktur.
Her zaman ifade ettiğimiz gibi desteklerin alanları ile yöntemlerinin doğru olması yanında, miktarları da önemlidir. Çünkü uluslararası rekabet koşullarında kalite, standart gibi özelliklerle birlikte maliyetler ve buna bağlı olarak desteklerin düzeyi de büyük oranda rol oynamaktadır. Son 1 yılda gübre fiyatları olağanüstü artış göstermektedir. Çiftçinin mağdur olmaması için özellikle gübre desteklerine ihtiyaç duyulmaktadır. Gübre desteklerinin biran önce ödenmesini bekliyoruz. Dünya pazarlarıyla rekabete hazırlanan bir sektörde en azından Tarım Kanununa uyarak tarım destek bütçesinin artırılması gerekmektedir.
Hükümet Programında;
“Tarım sektörümüzün rekabet gücünü artırmak, sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak ve orta vadede uygulayacağımız politikaları net olarak ortaya koymak için iktidarımız, Tarım Stratejisi Belgesi’ni hazırlamış ve “Tarım Çerçeve Kanunu”nu başta olmak üzere tohumculuk, depoculuk, toprak ve arazi kullanımı, tarım sigortası, organik tarım, üretici birlikleri ve kırsal kalkınmayı destekleme alanlarında gerekli yasal düzenlemeler yapılmıştır.
Önümüzdeki dönemde bu düzenlemelerin hayata geçirilmesine büyük önem verilecektir.
Tarıma verilen toplam destekler, 2002 yılında 1,8 milyar YTL iken, bu rakam 2007 yılında 5,3 milyar YTL düzeyine çıkarılmıştır. Bu destekler artarak devam edecektir.” denilmektedir.
Hükümetimizden taahhütlerine uygun kararlar almasını bekliyoruz.
Destekleme Araçları
Destekleme araçları 5488 sayılı Tarım Kanun’unda belirtilmektedir.
Son yıllarda girdi destekleri, fark ödemesi, DGD gibi destekleme araçlarının yanında, kırsal kalkınma destekleri, kredi faiz destekleri gibi destekleme araçları çeşitlenmiştir.
Uygulanan destekleme araçları doğru olsa da yöntem, ödeme zamanı ve destek miktarlarında sorunlar bulunmaktadır. Örneğin prim desteği bütçeden ayrılan kaynağın ürünlere dağıtımı şeklinde yapılmaktadır. Dolayısıyla yeterli miktarda uygulanamadığından amacına ulaşamamaktadır.
Destek ödemeleri üretimde kullanılacak zamanda yapılmalıdır.
Üretime yönelik desteklerde desteklenecek ürün en az bir yıl önceden ilan edilmelidir.
Uygulamaya yönelik tebliğ çalışmalarında Ziraat Odaları ve diğer üretici temsilcilerinin görüşleri alınmalıdır.
Desteklerden Yapılan Kesinti
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinin 11 inci fıkrası uyarınca DGD ve Alternatif ürün kapsamında yapılan destekler dışında ödenen tüm tarımsal desteklerden %4 gelir vergisi kesilmektedir.
Devlet tarafından üretimi yönlendirmek, teşvik etmek, üretim maliyetlerini düşürmek amacıyla verilen desteklerden, yine devlet adına kesinti yapılması, zaten yetersiz olan tarım desteklerinin daha da azalmasına sebep olmaktadır.
Tüm tarımsal desteklerden vergi kesintisi yapılmasının önlenmesi için gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır.
II- KREDİ
Tarımsal kredilerin desteklenmesi amacıyla, 2004 yılında Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla faiz indirimi uygulamaya başlamıştır. Ancak Devletin verdiği destekle kredi kullandırma ayrıcalığına sahip olan Ziraat Bankası çiftçilerimize kredi kullanımında zorluk çıkarmaktadır. Ziraat bankası kredi kullanmaya gelen çiftçilerimizden, ipotek olarak şehirde daire, arsa, kefil olarak ise memur, esnaf istemekte, bu yüzden birçok çiftçimiz ihtiyacı olan krediyi alamamaktadır.
2006 yılında özel bankaları tercih eden üreticilerin kullandıkları toplam kredi miktarları yaklaşık 3,3 milyar YTL’yi bulmaktadır. Yani 2006 yılında özel bankalar Ziraat Bankasınca kullandırılan 3,5 Milyar YTL kredi miktarının %94’üne ulaşmış durumdadır. Bu da göstermektedir ki Ziraat bankası %92’si devlet destekli kullandırdığı krediler ile tarım kesiminin kredi ihtiyacını tam olarak karşılayamamaktadır.
Ziraat bankasının çiftçilerimize kredi kullandırmada seçici davranması, özel bankaların faiz oranlarının yüksekliği tarımda kredi kullanımını sınırlandırmaktadır. Çiftçi tarımsal üretimin devamı için ihtiyaç duyduğu krediyi istediği zamanda ve miktarda alamamaktadır. Bu durum tarım sektörünün bir ihtisas bankasına ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Dünyada tarım sektörünü önemseyen ülkelerde bu sektöre kredi kullandıran tarım bankaları bulunmaktadır.
Ülkemizde de tarım sektörünün önemi ve büyüklüğü dikkate alındığında Ziraat Bankası’nı çiftçinin bankası olmaktan çıkarmak yanlıştır. Bu sebeple Ziraat Bankası yeniden adına ve ilk kuruluş amacına uygun bir banka haline dönüştürülmelidir.
Ziraat Bankası’nın sadece tarım sektörüne hizmet eden banka haline dönüştürülemez ise AB ülkelerinde olduğu gibi Ülkemizde de çiftçilerin kredi ihtiyacını tam olarak karşılayabilen tarıma özel bir ihtisas bankası kurulmalıdır.
2007 Yılı Kredi Kullanımı ve Çiftçi Borçları
2007 yılında yaşanan kuraklık sebebiyle çiftçiler yeterli gelir elde edememiştir. Çiftçiler bu yılda ödenmesi gereken kredi borçlarını ödeyememiş, yeni ekim dönemi için gerekli olan girdilerini almakta zorlanmıştır. Zor durumda olan çiftçilerimiz, mecburiyetten faizleri yüksekte olsa özel bankalardan kredi kullanmışlardır. Her geçen gün borcunu ödeyemeyen ve hakkında icra işlemleri başlatılan çiftçi sayısı artmaktadır.
2007 yılında yaşanan kuraklık da dikkate alınarak çiftçi borçlarına ödeme kolaylığı sağlayan bir düzenleme yapılması gerekmektedir.