Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > TZOB Genel Başkanı Bayraktar Hatay’da

TZOB Genel Başkanı Bayraktar Hatay’da

TZOB Genel Başkanı Bayraktar Hatay’da
Genel Başkan Bayraktar, Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Eker, Adalet BakanıSadullah Ergin ve TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Sezgin, Hatay İli TarımKırsal Kalkınma Stratejik Planı ve Tarım Sektör Toplantısı'na katıldılar.
TZOB Genel Başkanı SayınŞemsi Bayraktar’ın Hatay ili tarım ve kırsal kalkınma stratejik planı tanıtımsunumu ve sektör temsilcileri toplantısında yaptığı konuşmada, Hatay ilininülkemiz tarımsal üretimine yüzde 9,40 oranında katkı sağladığına konumu, iklimive ekolojisiyle tarım ürünleri üretim ve ticaretinde bölge ülkeleri içinbugünkünden çok daha önemli bir çekim merkezi haline getirilebileceğinibelirtti.
Bayraktar,“Hatay İli Tarım ve Kırsal Kalkınma Stratejik Planında tam da buna dönük gayetiddialı, ancak gerçekleştirilebilir bulduğumuz hedeflerin olması, TZOB olarakbizleri son derece mutlu etmiştir. Bu hedefleri ortaya koyan proje görevlilerive Sayın Valimiz ile projeyi destekleyen Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı’nı tebrikediyorum” dedi.
Tarım sektörümüzün onlarcayıldır birikmiş ciddi sorunları olduğu belerten Türkiye ziraat Odaları Birliği(TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sorunlarımızı ve çözüm yollarını herplatformda dile getirdiklerini ve bu konuda başta Gıda Tarım ve HayvancılıkBakanlığı olmak üzere tüm devlet kurumları ve Sivil Toplum Kuruluşları ileyakın işbirliği ve diyalog çerçevesinde çalıştıklarını söyledi.
Bakanlığımızın,tarımımızın en önemli yapısal sorunlarından olan arazi toplulaştırması ve mirashukuku konularını gündemde tutmasını takdirle karşıladıklarını belirtenBayraktar, “Tarım sektörümüzün kilometre taşlarını oluşturacak bu çok önemliiki konuda Bakanlığımızın çalışmalarını bütün gücümüzle destekliyoruz. Bu çalışmalarınhızlandırılarak sürdürülmesini bekliyoruz. Bu, dünyadaki gelişmelere ayakuydurabilmemiz açısından da son derece önemlidir” dedi.
Türkiye’ninde içinde bulunduğu bölgeye bakıldığında, özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrikaülkelerinin gerek tarım arazileri, gerekse su kaynakları açısından avantajlıbir konumda olmadıklarını gördüklerini, bunun da büyük tarım potansiyeli vebirçok üründe ekolojik üstünlüğü olan Türkiye’ye çok büyük fırsatlar sunduğunu,bu noktada Hatay’ın bu önemli potansiyelini dikkatle incelemek gerektiğinivurguladı.
Bayraktar,'Hatay İli Tarım ve Kırsal Kalkınma Stratejik Planı Tanıtım Sunumu''toplantısında yaptığı konuşmasını şöyle sürdü; “Tarımımızın GSMH içindeki payıyüzde 8’ler civarına gerilemiş olsa dahi, tüm Türkiye ve kırsal kesim içinkritik öneme sahip bir sektör olma özelliğini sürdürmekte olduğunu görüyoruz.
Türkiye’ninbölgedeki konumu ve çevre ülkelerin tarımsal potansiyeli dikkate alındığında,tarım sektörünü daha da güçlendirmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Güçlü birTürkiye görmek istiyorsak, güçlü bir tarım sektörümüzün olması gereklidir.Bunun en temel unsuru ise genç nüfusun ve çiftçinin kırsalda tutularak tarımsalfaaliyetini sürdürmesidir.
Bunusağlayabilmek için de; kırsal kesimlerde eğitim seviyesinin yükseltilmesi,sosyal hayatın çekici hale getirilmesi, tarıma dayalı sanayi yatırımları vediğer ekonomik faaliyetlerin canlandırılması, sosyal ve kültürel gelişmeyedönük yatırım ve aktivitelerin artırılması hususları gözardı edilmemelidir.
Gözardı etmememiz gereken ve asla unutmamamız gereken diğer bir husus da şudur:Üzerinde ne tür bir faaliyette bulunursak bulunalım, toprak ve su gibi tümdoğal kaynaklarımızı korumalı ve geliştirmeliyiz. Toprak olmadan, su olmadantarımsal faaliyetlerimizi sürdürmemiz ve hatta yaşamamız mümkünolmayacaktır.
Kırsalkalkınmadan bahsederken, tarım sektörümüzün en önemli yapısal sorunlarındanbiri olan örgütlenme sorununa da değinmek gerekir. Güçlü ekonomikorganizasyonlara sahip olmayan çiftçilerimizin, ürün ve girdi fiyatlarınıbelirleme gücü yoktur. Günümüzde üretici ve market fiyatları arasında beş katavaran fark olduğunu görüyoruz. Üretici örgütlerinin güçlenerek pazarda sözsahibi olmaları, hem üreticinin, hem de tüketicinin yararına olacaktır. Geliriartan çiftçinin üretimini sürdürmesi ve sermaye birikimi sağlayarak tarımadayalı yatırımlara yönelmesi mümkün olabilecektir. Kırsal kalkınmanın esası dazaten budur. Yerelde sermaye birikimini artırmak ve bunu yatırımadönüştürmektir.
Hatay’datarım arazilerinin ve arsaların gizli bir şekilde el değiştirdiği ve bilinmeyenkişilerce arazilerin satın alındığı bize iletilmiştir. Şayet böyle bir durumvarsa, Vilayet Makamının bu konuda gerekli hassasiyeti göstereceğine inancımtamdır. Ancak, vatandaşın da bu gibi konularda dikkatli olması ve üç kuruş içintoprağını satmaması gerektiğini belirtmek isterim.
İkinci husus, bu yılın Ocak ayı sonlarında Hatay’dayaşanan sel felaketidir. Bu selde yaklaşık 225 bin dekar alanın su altındakaldığını, 98 bin dekar ekili alanın büyük oranda zarar gördüğü; bunun yanında,ağırlıklı olarak sebze üretiminin yapıldığı 16 dönüm sera alanının büyük orandazarar gördüğü; ayrıca selden elektrik direklerinin yıkılmasıyla birçok büyükbaşve küçükbaş hayvanın da elektrik akımına kapılarak telef olduğu; mera alanlarıda su altında kaldığından hayvanların meralara çıkarılamadığı ZiraatOdalarımızca bize rapor edildi.
Hatay ve ülkemiz genelinde 2011 yılının Kasım ayından itibaren başlayandoğal afetlerle ilgili olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız ilehükümet nezdinde gerekli girişimlerde bulunduk. Üreticilerimizin krediborçlarının ertelenmesini amaçlayan, 21 Aralık 2012 tarihinde borç ertelemeyeyönelik Karar yayınlanmıştır. Ancak, bu ve benzeri Kararnameler üreticimizinzararını telafi etmeye ve mağduriyetini gidermeye yetmemektedir.
Bu sebeple 5363sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ile 2090 sayılı Doğal Afetlerden Zarar GörenÇiftçilere Yapılacak Yardımla ilgili kanunda yapılacak değişikliklerle bu kanunlarınbirbirini tamamlayıcı duruma getirilmesi ve tüm mal varlığı yerine ürettiğiürünün belirli bir oranının esas alınması gerektiği ifade etmek isterim.”
Gıda Tarım ve HayvancılıkBakanı Mehmet Mehdi Eker, ''2011 yılında alınan kredilerin geri dönüş oranıyüzde 99. Bu oranları yakalamanın en büyük etkeni ise uygulananekonomi paketleri, kredi faiz oranlarının sonucudur. Bu durum tüm Türkiyegenelinde aynı. Ama Hatay'ın durumu Türkiye ortalamasının üzerinde'' dedi.
Eker, Anemon Otel'dedüzenlenen ''Hatay İli Tarım ve Kırsal Kalkınma Stratejik Planı TanıtımSunumu'' toplantısında yaptığı konuşmada, Hatay'ın, Türkiye'de tarımsektörü potansiyeli ve kapasitesi bakımından çok önemli illerden biriolduğunu belirtti.
Hatay'da yaklaşık 26bin kayıtlı çiftçi bulunduğunu ve 270 bin hektar alan üzerinde üretimyapıldığını ifade eden Eker, bunun önemli bir rakam olduğunu söyledi.
Eker, 270 bin hektararazinin tamamının çiftçi kayıt sistemine dahil olmadığını dile getirerek,''Çiftçi kayıt sistemine dahil olursa bu hem üretimin kayıt altına alınmasıdemek, hem aynı zamanda biz desteklemelerimizi çiftçi kayıt sistemi üzerindenyaptığımız için onlar daha fazla destek almış olacak. Yani çiftçi kayıtsistemine daha çok arazi, daha çok çiftçi bu sistem içerisine girerse, çiftçilerimizde o arazilerden elde edilen gelir de kayıt altına alınmış olmakla kalmayacak,aynı zamanda daha fazla devletten destek almış olacak '' dedi.
Hatay'ın 2011 yılıihracatının Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin verilerine göre, tarım ürünü ihracatınınyaklaşık 800 milyon dolar olduğunu vurgulayan Eker, kentte toplam meyveüretiminin 2002 yılında 568 bin tondan 2011 yılında 8 yıllık süreçte 891 bintona çıktığını belirterek, bunun sorumluluğu devraldıkları dönemde neredennereye gelindiğinin bir göstergesi olduğunu bildirdi.
Kentteki çeşitlitarımsal faaliyetlerde yaşanan gelişmeleri rakamlarla anlatan Bakan Eker, Hatay'da 2002 yılında 30 milyon liralık destekleme yapıldığını, bunun2011 yılında 128 milyon liraya, 2012 yılında ise 15 Haziran itibariyle 130milyon liraya ulaştığını belirtti.
Hatay'ın 2002 yılında18,5 milyon lira prim ödemesi aldığını ifade eden Eker, 2012 yılında 11 Haziranitibariyle Hatay'ın aldığı toplam pirimin 108,5 milyon lira olduğunu söyledi.
Tarımsal kredikullanımına ciddi kolaylık getirdiklerini belirten Eker, şöyle devametti: ''Bunun süspansiyonunu sağlıyoruz. Tarım Bakanlığı bütçesindenkarşılanıyor, kredi faiz süspansiyonu. Çünkü biz devraldığımızda zirai kredilerile ticari krediler arasında bir fark yoktu. Yani devlet bütün kredi faizsüspansiyonunu kaldırmıştı. Ziraat Bankası çiftçiye yüzde 59 faiz oranıylakredi, borç veriyordu. Tarım kredi kooperatifleri yüzde 68'le, bir 9-10 puandaha ilave edin Ziraat Bankası kaynağını kullanıyorlardı yüzde 68, 69 faizle ödüyorlardı.Bu vereceğim bilgi önemli. 2002 yılında Ziraat Bankası artı tarım kredi toplamıHatay'da verdikleri kredi tutarı 9 milyon 400 bin lira toplam. Yani 10 milyondeğil. Ziraat Bankası'nın çiftçiye verdiği kredilerin geriye dönüş oranı yüzde38'idi. Yani Ziraat Bankası 100 lira kredi veriyor çitçiye, 38 lirası gerigeliyordu. Bugün ise 2011 yılında Hataylı çiftçinin aldığı kredi miktarı 329milyon lira. 2011 yılında alınan kredilerin geri dönüş oranı ise yüzde 99. Buoranları yakalamanın en büyük etkeni ise uygulanan ekonomi paketleri, kredifaiz oranlarının sonucudur. Bu durum tüm Türkiye genelinde aynı. Ama Hatay'ındurumu Türkiye ortalamasının üzerinde.''
Adalet BakanıSadullah Ergin de, Hatay'ın tarım potansiyeli bakımından çok önemli bir yerolduğunu ve bunun daha geliştirilmesi için çalışmalar yaptıklarını kaydetti.
Hatay Valisi MehmetCelalettin Lekesiz ise, 972 verinin analiz edilerek ''Hatay İli Tarım ve KırsalKalkınma Strateji Planı''nı hazırladıklarını, amaçlarının Hatay'ın Ortadoğu'nuntarım ve ticaret merkezi olması için bir vizyon ortaya koymak olduğunu söyledi.
Açılış konuşmalarınınardından basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıya, Antakya BelediyeBaşkan Vekili Aytaç Kınay, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. HüsnüSalih Güder, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, AKParti Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan, Tarım Reformu Genel Müdürü GürselKüsek ile sektör temsilcileri katıldı.