Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > Kadın çiftçi eğitimi tanıtım toplantısı

Kadın çiftçi eğitimi tanıtım toplantısı

-Kadın çiftçi eğitimi tanıtım toplantısı
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
“İyi bir şekilde eğitim alan eğiticilerimizin, pilot iller
olarak belirlenen Sakarya, Diyarbakır, Gaziantep,
Kayseri ve İzmir′den başlayarak, 81 il genelinde, kadın
çiftçilerimize verecekleri eğitimin daha da başarılı
olacağına inanıyoruz”
-“Kadın çiftçilerimizin, üretim faaliyetindeki bu önemi
dolayısıyla, onlara tarımsal eğitim hizmetleri verilmesini
çok önemsiyor ve kaçınılmaz buluyoruz”
-“Bir kadın çiftçiyi eğitmek demek, gelecek nesilleri
eğitmek demektir”
-“Yatırım yapanlara verilen prim desteklerinde olduğu
gibi, tarım sektöründe çalışan kadınlarımızın da sosyal
güvenlik primlerinin yüzde 50-60’ının devlet tarafından
karşılanmasını arzu ediyoruz”
-“Odalarımız bünyesinde 173 serbest tarım danışmanı
çiftçilerimize hizmet vermektedir”
-Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker:
“Eziyeti ve cefayı kadınların çekiyor. Fedakarlığı onlar
yapıyor ama bu üretimde, bu faaliyette, bu fedakarlığın
karşılığında bir isim yok”
-Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin:
“Toprağı yönetenleri yönetebilmek, toprak ananın
analarının yaşam kalitelerini yükseltebilmeye de en
önemli görev alanımız olarak bakıyoruz”
Ankara – 06.11.2012 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, iyi bir şekilde eğitim alan eğiticilerin, pilot iller olarak belirlenen Sakarya, Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri ve İzmir′den başlayarak, 81 il genelinde, kadın çiftçilere verecekleri eğitimin daha da başarılı olacağına inandıklarını bildirdi.
Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Veteriner Hekim Mehmet Akif Ersoy Konferans salonunda gerçekleştirilen “Kadın Çiftçi Eğitimi” tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, kadın çiftçilerin, üretim faaliyetindeki önemi dolayısıyla, onlara tarımsal eğitim hizmetleri verilmesini çok önemsediklerini ve kaçınılmaz bulduklarını belirterek, “Bir kadın çiftçiyi eğitmek demek, gelecek nesilleri eğitmek demektir” dedi.
Şemsi Bayraktar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında 14 Mayıs 2012 Dünya Çiftçiler Günü’nde imzalanan “Kadın Çiftçi Eğitimi” ile ilgili İşbirliği Protokolün uygulamaya konulması çerçevesinde kadın çiftçileri eğitecek olan “Eğiticilerin Eğitimi" programının açılış töreninde yaptığı konuşmada, imzaladıkları protokolle kırsal alanda yaşayan ve çiftçilikle uğraşan kadınların tarımsal konularda eğitiminin amaçlandığını bildirdi.
Protokol kapsamında yapılacak çalışmalarda ayrıca; toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet, kişi hak ve özgürlükleri eğitimine de ağırlık verileceğini belirten Bayraktar, “Tabii ki, bütün bunlar yapılırken, kurumlararası işbirliğinin geliştirilmesi de amaçlarımızdan bir diğerini oluşturuyor” dedi.
-“Kadın çiftçilerimizin örgütlenmelerinin güçlendirilmesini istiyoruz”-
Türkiye’nin en çok üyeli meslek kuruluşu ve çiftçinin yasal temsilcisi Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, kadın çiftçi eğitimine fevkalade önem verdiklerine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Uygulanacak eğitimlerle kadın çiftçilerimizin bilgi ve becerilerinin artırılmasını, örgütlenmelerinin daha da güçlendirilmesini istiyoruz. Bundan dolayı, bu konudaki ortak çalışmaları çok önemsiyoruz. Bu nedenle iyi bir şekilde eğitim alan eğiticilerimizin, pilot iller olarak belirlenen Sakarya, Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri ve İzmir′den başlayarak, 81 il genelinde, kadın çiftçilerimize verecekleri eğitimin daha da başarılı olacağına inanıyoruz.
Çağımız bilgi, iletişim ve teknoloji çağıdır. Bugün dünyada olan biteni en hızlı bir şekilde öğrenebiliyoruz. İnternet ve diğer iletişim araçlarıyla her türlü bilgiye çok kısa bir zamanda ulaşabiliyoruz. Baş döndürücü bir hızla gelişen teknoloji, tarımı da büyük ölçüde etkilemekte, yenilikler kısa zamanda kullanım alanı bulabilmektedir.
Ancak dünyada birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de kırsal kesimde bilgiye erişimde bazı sorunlar var. Özellikle kırsalda eğitim alt yapısı ve eğitim seviyesi kentlere göre daha düşük. Bu durum ülkemizin kalkınma politikalarını olumsuz etkiliyor. Eğitim ve teknolojik yetersizlik nedeniyle kırsal alandaki kaynaklar yeterince verimli kullanılamıyor. Beklenen üretim ve gelir, ne yazık ki, elde edilemiyor.”

-“Kırsal kalkınma gerekli yatırımların yapılmasına bağlıdır”-

Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda olduğu gibi Türkiye’de de nüfusun önemli bir bölümünün, geçimini tarımdan sağladığını hatırlatan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Biz şuna inanıyoruz ki, tarımsal faaliyet yürüten insanların gelir seviyesinin artması ve refah düzeyinin yükseltilmesi, tarımda etkinliğin ve verimliliğin artırılmasıyla mümkün olacaktır. Kırsalda kalkınmanın sağlanması, tarım ve diğer kaynakların verimli ve sürdürebilir kullanılmasına, gerekli yatırımların yapılmasına bağlıdır.
Nüfusun kentlerde yığılması, ülkemiz açısından birçok sorunu da beraberinde getiriyor. İnsanları bulunduğu yerde tutmak, orada iş ve aş sağlamak önemli. Başta gıda sanayi olmak üzere, kırsalda istihdam yaratıcı yatırımlara ön ayak olmak; bunları geliştirmek gerekiyor. Tabii bütün bunların yapılabilmesi için de kırsaldaki eğitim düzeyinin yükseltilmesi zorunludur. Kırsaldaki eğitim düzeyinin yükseltilmesi ve kırsal kalkınma; işgücünün kalitesinin artmasına, kırsaldan göçün durmasına, sosyal ve ekonomik olarak insanlarımızın kaynaşmasına yardım eder.
Çiftçilerimizi tarımsal alandaki yenilikler konusunda bilgilendirebilmemiz için, tarımsal üretimde önemli bir payı bulunan ve çocuklarının bakım ve gelişimini de üstlenen kadın çiftçilerimizin eğitimi çok önemlidir. Bilinmelidir ki; bir kadın çiftçiyi eğitmek demek, gelecek nesilleri eğitmek demektir. Tarımsal konularda kurumlararası dayanışmayla bütün imkânlarımızı kullanarak eğitim hizmeti vermek, bizim asli görevimizdir. Bunların bilinci içindeyiz.”

-“Kırsaldaki kadın ve kızlar hala engellerle karşılaşıyor”-

Bazı gelişmelere rağmen, kırsaldaki kadın ve kızların eğitim ve sağlık başta olmak üzere, kamu hizmetlerine ve sosyal güvenliğe ulaşmada hala engellerle karşılaştığını bildiren Bayraktar, “şayet kadın çiftçilerimiz, kaynaklara ulaşmada erkeklerle aynı fırsata sahip olursa, tarımsal üretim ve verimi artırabilirler. Kadınlar ekonomik ve sosyal alanda güçlendirildiğinde, ekonomik büyüme, sosyal gelişme ve sürdürebilir kalkınma için liderlik ve değişimin temsilcisi olurlar” dedi.
Şemsi Bayraktar, işte tam da bu noktada Türkiye Ziraat Odaları Birliğimiz ve iki güzide Bakanlığımız eğitim konularının belirlenmesinde ortak bir noktada buluştuğunu ve müşterek olarak ilk eğitim konularını, “İklim Değişikliği ve Kadın”, “Kooperatifçilik ve Kadın”, “Girişimcilik, Liderlik ve Kadın”, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”, “Kadına Yönelik Şiddet”, “Türkiye’de Kadının Durumu”, “Kadın Erkek Eşitliği Alanında Ulusal Mevzuat” ve “Sosyal Güvenlik” olarak belirlediklerini anlattı.
Kadınların eğitim düzeyi yükseldikçe işgücüne katılma oranlarının da arttığını bildiren Bayraktar, nitekim, 2012 yılı Temmuz ayı verilerine göre, kadınlardan, okur-yazar olmayanların yüzde 18,3, lise altı eğitimlilerin yüzde 26,7, lise mezunlarının yüzde 30,9, mesleki veya teknik lise mezunlarının yüzde 36,9 ve yükseköğretim mezunlarının yüzde 68,8 oranında işgücüne katıldığını söyledi.
Yine aynı ay verilerine göre, toplam istihdamda tarımın payının yüzde 26 olduğunu, bu rakamın, tarımsal faaliyetin en az olduğu Ocak ayında bile yüzde 23,1’i bulduğu bilgisini veren Bayraktar, “İstihdamın dörtte birini karşılayan, Temmuz ayında 6 milyon 638 bin kişiye iş sağlayan tarımın istihdamdaki katkısı, fevkalade önemlidir. Tarım, Temmuz ayında sanayiden 1 milyon 861 bin kişi daha fazla istihdam sağlamıştır. Ayrıca, istihdam edilen kadınların yüzde 42,6’sı, istihdam edilen erkeklerin ise yüzde 19’u tarım sektöründe yer almaktadır” dedi.
Bu verilerin, kadınların kırsal alandaki yerini ve önemini daha da net ortaya koyduğunu bildiren Bayraktar, “Görüldüğü gibi, ülkemizde kırsal alandaki kadınlar, tarımsal faaliyetlerde ev işlerinin yanı sıra erkeklerle birlikte çalışmakta ve onlar kadar görev ve sorumluluk üstlenmektedirler” diye konuştu.
-“Tarımda kadının işlevi daha da arttı”-
Özellikle son yıllarda, arazilerin küçüklüğü ve tarımsal gelirin düşüklüğü nedeniyle, erkek nüfusun tarım dışı alanlara yönelmesi, tarımda kadının işlevini daha da artırdığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Kadın çiftçilerimizin, üretim faaliyetindeki bu önemi dolayısıyla, onlara tarımsal eğitim hizmetleri verilmesini çok önemsiyor ve kaçınılmaz buluyoruz. Siz değerli eğiticilerin eğitimleriyle de tarım teknolojisindeki yenilikler, kadınlarımıza eşleri aracılığıyla değil, doğrudan ulaştırılacaktır.
Kırsalda, özellikle hayvan bakımı ve besleme konularında işin tamamına yakınının kadınlar tarafından yapıldığı bilinen bir gerçektir. Hayvancılıkta bakım ve besleme teknikleri ile hijyen konularında öncelikle ve özellikle kadınlarımızın eğitimine önem verilmesi, hem hayvan sağlığı hem de gıda kalitesi bakımından büyük önem taşımaktadır.
Bu nedenle, tarımsal eğitim verilmesi yanında, kırsal kalkınmada, sosyal ve ekonomik alanda önem arz eden konularda da kadın çiftçilerimizin daha aktif olmalarını sağlayabilecek projeler için gerekli mali destek, devletçe mutlaka sağlanmalıdır.”
Türkiye’de tarımsal istihdamda en fazla ihmal edilen konulardan birinin de sosyal güvenlik olduğunu, bu sektördeki en mağdur kesim ise kadınlardan meydana geldiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Bakınız, çok önemli bir istatistik vereceğim sizlere; geçen yıl Avrupa Birliği ülkelerinde kadınların istihdama katılım oranı yüzde 62 iken, ülkemizde bu oran 2012 Temmuz ayı itibarıyla yaklaşık yüzde 30’dur. Avrupa Birliği 2020 stratejisinde, üye ülkelerdeki kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 75’e yükseltilmesi hedeflenmektedir. Oysa biz, bu rakamın çok gerisinde kalmış durumdayız. Bu nedenle Türkiye’de kadının istihdama katılımının artırılması için yapılması gerekenlerin üzerine odaklanmak zorunludur.
Kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklemesi yönünde teşvik edici önlemlere de acil ihtiyaç bulunmaktadır.
-“750 Ziraat Odamızda kadın birimleri oluşturmayı planlıyoruz”-
Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, kırsal alanda çalışan kadınlarımızın sorunlarına sahip çıkmak ve kadın çiftçilerimizin örgütlenmelerini sağlayabilmek amacıyla, ülke genelindeki 750 Ziraat Odamızda kadın birimleri oluşturmayı planlıyoruz. Devletçe yapılan tarımsal desteklemelerde ve kamu kaynaklarından yararlanmada kadın çiftçilerimize öncelik ve pozitif ayırımcılık tanınmasının tarım ve kırsal kalkınmada önemli olacağına inanıyoruz. Bakanlıklarımızın da bu konuda desteğini talep ediyoruz.
Yatırım yapanlara verilen prim desteklerinde olduğu gibi, tarım sektöründe çalışan kadınlarımızın da sosyal güvenlik primlerinin yüzde 50-60’ının devlet tarafından karşılanmasını arzu ediyoruz. Böyle bir uygulama, tarımda istihdam edilen kadınlarımızın sosyal güvenlik kapsamına alınmasını kolaylaştıracaktır. Bu desteğin verilmesi durumunda, kadın çiftçilerimizin sağlık harcamaları eşleri yerine, kendi sigortalarınca karşılanacağından, desteğin büyük kısmı devlete geri dönecek, kayıt dışılık da önlenecektir.”
-“Kadın çiftçilerimize pozitif ayrımcılık uygulanmalı”-
Üretimin her aşamasına aktif şekilde katılan kadın çiftçilerin, kalkınmanın imkânlarından yeterli pay almalarının sağlanması için desteklenmelerinin şart olduğuna dikkati çeken Bayraktar, “ülkemizde demokrasinin güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini önleyebilmemiz için, ilk önce kırsal kesimdeki çiftçi kadınları harekete geçirmemiz ve onları güçlendirmemiz gerekmektedir. Bunun ilk ve en önemli yolu da, yıllardır ihmal edilmişliklerinin bir gereği olarak, yapılan desteklemelerde, projelerde ve kredilerde kadın çiftçilerimize pozitif ayrımcılık uygulanmasıdır” dedi.
Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliğinin, kadın ve erkeklerin tüm hak ve özgürlükten eşit yararlanmalarına fırsat sağlayacak politikalar üretmeleri ve uygulamaları olduğunu bildiren Bayraktar, kadın çiftçilerin de gelir güvencesinin sağlanmasının zorunluluk taşıdığını vurguladı.
Bayraktar, TZOB’un çalışmaları konusunda da şunları kaydetti:
“Türkiye Ziraat Odalarına Birliğine bağlı 78 ziraat odamızda Toprak Bitki Analiz Laboratuvarımız bulunmaktadır. Ülke genelinde 750 ziraat odamızda, ülkemiz çiftçisine her türlü desteği vermek üzere 248’i ziraat mühendisi, veteriner hekim olmak üzere toplam 310 teknik personel istihdam edilmektedir. Odalarımız bünyesinde 173 serbest tarım danışmanı çiftçilerimize hizmet vermektedir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın vereceği destekle bu sayının daha da artacağına inanıyoruz.
“Çiftçi ve Köy Dünyası” dergimiz, “Ziraat Odaları” gazetemiz ve “www.tzob.org.tr” internet sayfamız, rapor ve bültenlerimizle hizmet veriyoruz; kamuoyunu çiftçilerimiz adına bilgilendiriyoruz.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile yapılan işbirliği çerçevesinde Ziraat Odalarımızda mühendisler eğitim alacak ve bu kazanımları çiftçilerimize ulaştıracaklardır.
Bu arada, tarımsal eğitim için önemli olan bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak yakın tarihte Ziraat Odalarımızın personelini ve çiftçilerimizi eğitmek için Ankara Yenimahalle’de 3 bin 318 metrekare alana sahip arsamızda, 5 bin metrekare inşaat sahası bulunan “Eğitim ve Sosyal Tesis Projemizi” ihale ettik. Proje tamamlandıktan sonra inşaatının ihalesi yapılarak temelini atılacaktır. Şimdiden tesisin tarım camiasına hayırlı olmasını diliyorum. Temel atma töreninde yine bu seçkin topluluğun bizimle olmasından mutlu olacağımızı ifade etmek istiyorum.”
Bayraktar, eğiticilere seslenerek, “Siz buradaki eğitimde alacağınız bilgileri eğitime susamış kadın çiftçilerimize ulaştıracaksınız. Kadın çiftçilerimiz de sizden edinmiş oldukları bu bilgilerle toprağa bereket katacaklardır.
Daha verimli bir tarım ve geleceğimiz için kadın çiftçilerimizin eğitimini sizlere emanet ediyoruz” dedi.
-Bakan Eker-
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, toplantıdaki konuşmasında, Türkiye'de her 4 kişiden birinin tarımda çalıştığını, ülkede 3 milyon 100 bin civarında işletme bulunduğunu, bu işletmelerin çok büyük bir kısmında kadınların emek harcadığını belirtti.
Eziyeti ve cefayı kadınların çektiğini dile getiren Eker, şunları kaydetti:
''Fedakarlığı onlar yapıyor ama bu üretimde, bu faaliyette, bu fedakarlığın karşılığında bir isim yok. İnanıyorum ki onların büyük fedakarlıkla yaptığı bu çalışma, bu çaba çok daha verimli hale getirilebilir. Eğer biz tarımda, kırsal alanda çalışan kadınlarımızı eğitim yönünden güçlendirirsek, onlara yaptıkları iş hakkında daha çok bilgi verebilirsek, daha çok donanım sahibi olmalarına katkı sağlarsak o zaman hem yaptıkları işten daha büyük bir haz alırlar hem milli ekonomiye daha büyük oranda katkı sağlarlar hem de Türkiye'nin kalkınmasındaki rolleri, etkinlikleri artar hem bu faaliyet daha görülür hale gelir.''
Hükümet olarak bu konuya çok önem verdiklerini dile getiren Eker, bu kapsamda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın kurulduğunu anımsattı.
Kadın olmanın her yerde zor olduğunu ama Türkiye'de daha zor olduğunu belirten Eker, ''Çünkü bir aileyi aslında bir arada tutuyor. Hem ailenin ve erkeklerin bütün yükünü çekiyor. Hem ekonomiye katkı sağlıyor, özellikle kırsal alanda Türkiye'nin hem ekolojik dengesinin korunmasında hem tarımsal faaliyetin sürdürülmesinde hem de milli gelirin artırılmasında büyük bir role sahipler. O nedenle onların bu çabasını verimli kılmak, her şeyden önce sadece vicdanın değil aklın da gereğidir'' diye konuştu.
Kadınların sorunlarının çözümü ve hayatlarının kolaylaştırılması açısından 2007'den beri bütün bölgelerde kırsal alanda kadın çalıştayları düzenlediklerini anlatan Eker, yeni projelerin desteklenmesi aşamasında kadınlara yeni imkanlar getirdiklerini söyledi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'nün çok önemli bir fonu hayata geçirdiğini belirten Şahin, ''gelir getirici proje''lerle iki yıl ödemesiz, 8 yıl ödeme şartıyla kişi başına 15 bin lira faizsiz destek aktarıldığını anımsattı. Kırsaldaki birçok kadının bu desteklerden haberdar olmadığını söyleyen Şahin, verilecek eğitimlerin çalışmaların içeriğini anlatmak, okullaşmanın önemini aktarmak, kadının aktif ve yetkin olmasının hayatı ne kadar kolaylaştırdığını göstermek açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

-''Kırsal Alanda Kadının Güçlendirilmesi Ulusal Eylem Planı''-
Eker, bütün sorunların hesaba katılıp çözüm üretilmesi gerektiğini vurgulayarak, Bakanlığının ''Kırsal Alanda Kadının Güçlendirilmesi Ulusal Eylem Planı'' hazırladığını bildirdi.
Bakanlığının, bu plana uygun olarak kırsal alanda kadının eğitilmesine yönelik bir dizi projeyi hayata geçireceğini belirten Eker, planda hangi kuruluşlarla hangi faaliyetlerin hangi zaman diliminde tamamlanacağının bulunduğunu ifade etti.
''Amacımız kırsal alandaki bütün sektörlerde kadın müteşebbis sayısını artırmak'' diyen Eker, bugün bu alanda bir eğitim seferberliği başlattıklarını dile getirdi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin bu yıl mayıs ayında ''Kadın Çiftçi Eğitimi'' işbirliği protokolünü imzaladıklarını belirten Eker, ''Bugün Bismillah deyip uygulamaya geçiyoruz. Eğiticilerin eğitimleriyle başlıyoruz. Eğitimcilere çeşitli dersler verilecek. Bugün burada eğittiğimiz sınırlı sayıdaki eğitimci bunu binlerle on binlerle nasıl buluşturacak, o çalışma yapılacak'' dedi.
-''Zararın neresinden dönülürse kardır''-
Bakan Eker, bakanlığında 63 disiplin alanı bulunduğunu belirterek, kendisinin bir disiplin daha istediğini ve 81 ile sosyolog tayin ettiğini bildirdi. ''Bütün tarımsal projelerin içinde insan var. İçinde insan duygusunun, hissiyatının, mutluluğunun mutlaka bir şekilde görülmesi lazım ki bu projeler hayata doğru şekilde tatbik edilebilsin ve amacına ulaşabilsin. Bu eğitim programlarında mutlaka sosyologlardan katkı bekliyorum'' diye konuştu.
Bakanlığa 40 civarında iletişim uzmanı aldıklarını kaydeden Eker, bütün bu projelerin hayata geçmesinde bireysel ve kurumsal iletişimin son derece önemli olduğunu söyledi. Eker, ''Hem sağlıklı hem verimli hem karlı bir üretime dönüştürme süreci bir arada değerlendirilir. Bizim bütün bu eğitim programlarından amacımız bu. Bunları sağlamak. Kadınlarımızın bu alandaki donanımını artırmak'' şeklinde konuştu.
Projede emeği geçenlere teşekkür eden Eker, şunları kaydetti:
''Bu, kutlu bir çabadır. Kadına hizmet, topluma hizmet, insanlığa hizmettir. Eğer biz topumdaki erkeklerin daha sağlıklı, ruh ve beden sağlığı yerinde bireyler olarak, mutlu ve müreffeh bireyler olarak topluma katkılarını bekliyorsak bunun en doğru, en sağlıklı yolu bu alanda kadınlarımızın eğitimine gerekli önemi vermekten geçer. Sadece kadınların hakları açısından değil bu. Toplumun bütününün geleceği açısından da son derece önemlidir. Geç kalınmış bir çalışmadır, geç kalınmış bir çabanın, projenin hayata geçirilmesidir. Çok geç kalınmıştır ama zararın neresinden dönülürse kardır derler. Biz bugün bu çalışmayı başlatıyoruz.''
-Bakan Şahin-
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de yaptığı konuşmada, toprağı yönetebilen, toprağın bereketini yaşama katabilen, kalkınmanın parçası yapabilenlerin gelecek yüzyılın öncüleri olacağını belirterek, ''Toprağı yönetenleri yönetebilmek, toprak ananın analarının yaşam kalitelerini yükseltebilmeye de en önemli görev alanımız olarak bakıyoruz'' dedi.
Şahin, eğitim programı için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar'a kadınlar adına şükranlarını ifade ederek başladı.
Türkiye'nin gelecek vizyonu açısından da gelecek yüzyılı yönetmede de iki önemli alanın öne çıktığını belirten Şahin, ''Enerji politikasını ve gıda politikasını iyi yönetenler gelecek yüzyılın hakimi olacaklar. Gıda politikasında en önemli ana damarınız toprağınız oluyor. Toprağı yönetebilen, toprağın bereketini yaşama katabilenler, toprağın bereketini kalkınmanın bir parçası yapabilenler gelecek yüzyılın öncüleri olacaktır'' diye konuştu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yeni modeliyle gelecek Türkiye vizyonunda önemli yere sahip olduğunu ifade eden Şahin, ''Toprağı yönetenleri yönetebilmek, toprak ananın analarının yaşam kalitelerini yükseltebilmeye de en önemli görev alanımız olarak bakıyoruz'' dedi.
Kadın çiftçi eğitim programlarının da bu vizyon çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, kadın-erkek, yaşlı-genç, engelli-engelsiz, kır ve kentte yaşayanların tümünün kalkınma modelinin merkezine konulmaması, herkesin kalkınmanın parçası yapılmaması ve eşitsizliğin giderilmemesi durumunda hedefe ulaşılamayacağını söyledi.
Kırdan kente göçün negatif etkisinin azaltılması için kırsalda yaşam kalitesini yükseltmek ve kente gitmeye ihtiyaç duyulmayacak modeller ortaya koymak gereğine işaret eden Şahin, kırsaldaki kadının yaşamını kolaylaştırmak, toprağın bereketini artırmak için eğitimin önemine değindi. Bu eğitimi Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün en önemli projelerinden biri olarak gördüklerini belirten Şahin, 74 milyona ulaşmanın, kırsaldaki herkese, her kadına ihtiyacı olan bilgiyi vermenin boyunlarının borcu olduğunu kaydetti.
-''Eğitim alfabenin a'sı''-
Kırsaldaki kadınların, ''aile reisi'' kavramı nedeniyle sosyal güvenlik sistemine girişi önündeki engeli ilgili yasa maddesinde yapılan değişiklikle aştıklarını hatırlatan Şahin, ''Hala yapacak çok işimiz var. Eğitim bu işin alfabesinin A'sı. Arkasından kadınlarımızın ürettiği malı pazarlama, girişimciliği yükseltme, üretimle beraber ticaretleştirme, kadını örgütlü ağın parçası yapabilme de çok önemli'' değerlendirmesinde bulundu.
Sorunların çözümü için kooperatif sisteminin güçlendirilmesinin önemine de değinen Şahin, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile sosyal amaçlı kooperatifçilik sisteminin önündeki engelleri kaldırmak için çalışma yürüttüklerini anlattı.
Şair Erdem Beyazıt'ın ''Kadınlar bilirim ülkeme ait / Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi'' dizelerini hatırlatan Şahin, ''Bu ülkenin çınarları, bu ülkenin umutları olmaya devam edeceğiz'' diyerek sözlerini bitirdi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları’nın da katıldığı toplantının ardından toplu fotoğraf çekimi yapıldı. Ayrıca, Atatürk Orman Çiftçiliği’nin ürünleri katılımcılara ikram edilirken, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’a AOÇ ürünü kefir ikramında bulundu.