Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > Başbakan'ın KİK üyesi oda ve sendikalarla istişare toplantısı…

Başbakan'ın KİK üyesi oda ve sendikalarla istişare toplantısı…

-KİK üyesi oda ve sendikalarla istişare toplantısı…
-Başbakan Davutoğlu: "Kobani bahane edilerek, bu vandalizmde, bu şiddet sarmalında, bu terör faaliyetlerinde 33 vatandaşımız hayatını kaybetti, 2 polisimiz şehit oldu, 135 polisimiz yaralandı”
-“Olaylarda 531 polis aracı, 631 sivil araç yakıldı, aralarında Kuran kursları, müzeler, kütüphanelerin de olduğu 1122 bina tahrip edildi"
-"Suriye'deki zulmün bir benzerini neredeyse kendi halkına karşı terör ve şiddet eylemleriyle yapanlar bilsinler ki Türkiye'yi hiçbir zaman bu kargaşa ve kaos sarmalının içine sokamayacaklardır"
-TZOB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sorman: “Şiddet ve kaos olaylarına kesinlikle karşıyız.
Hiçbir şekilde şiddet, hak arama metodu olamaz, meşru kabul edilemez”
-“Huzur ve güven ortamında yaşamak istiyoruz. Ülkemizin gıda güvencesinde sıkıntı yaşanmaması için çiftçilerimizin de her kesimin olduğu gibi huzur ve güven ortamına ihtiyacı var”
-Tunceli Ziraat Odası Başkanı Mazlum Arslan: “Ülkede huzurun, birlik ve beraberliğin sağlanması en başta gelen arzumuz. Son 3-5 yıldır oluşan huzur ve ekonomik gelişme ortamının bozulmasını istemiyoruz”
-İdil Ziraat Odası Başkanı Ahmet Yağan: “Demokratik ve insan haklarına saygılı bir ortamda yaşamak temel dileğimiz. Kişi haklarının korunmasını talep ediyoruz”

Ankara – 13.10.2014 - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kobani bahane edilerek, vandalizmde, şiddet sarmalında, terör faaliyetlerinde 33 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 2 polisin şehit olduğunu, 135 polisin yaralandığını bildirdi.
Davutoğlu, olaylarda 531 polis aracının, 631 sivil aracın yakıldığını, aralarında Kuran kursları, müzeler, kütüphanelerin de olduğu 1122 binanın tahrip edildiğini belirtti.
Başbakan Davutoğlu, Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) üyesi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), TOBB, TESK, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, Memur-Sen'in Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden il ve ilçe temsilcilerinin katıldığı TOBB’da yapılan toplantıdaki konuşmasında, birtakım yerlerde Kobani olayları bahane edilerek düğmeye basıldığını, iki seçim sonrası, üçüncü seçimin öncesinde 'Acaba tekrar Türkiye karıştırılabilir mi' diye birtakım fitne odaklarının devreye girdiğini belirtti. “Suriye'deki zulmün bir benzerini neredeyse kendi halkına karşı terör ve şiddet eylemleriyle yapanlar bilsinler ki Türkiye'yi hiçbir zaman bu kargaşa ve kaos sarmalının içine sokamayacaklardır" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Çok kritik bir zamanda böyle kapsamlı bir istişare için bizi bir araya getirmek, toplumsal sorumluluğun bir gereğiydi. Ayrıca son yayınlanan ortak bildiri de toplumdaki genel hissiyatı yansıtması açısından çok önemli bir adım teşkil ettiği için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum.
Daha sık bir araya geleceğiz. Çünkü öylesine bir tarihi aşamadayız ki bugünlerde en fazla ihtiyaç hissettiğimiz şey istişaredir, istişaredir, istişaredir. Ortak aklı üretmemiz, ortak vicdanı harekete geçirmemiz, ortak geleceğimizi belirlememiz açısından büyük önem taşıyor. Bu noktada ortak vicdanımızın en temel sembolleri aslında bu salonda bulunuyor.
Türkiye'nin her yerinden birbirleriyle alışveriş yapan, helal rızık için ortak bir çaba içine giren toplumun değişik kesimleri, aslında ortak bir mayayı da oluşturuyor. Onun için tam da bugünlerde sizlere ve sizlerin dayanışmasına büyük ihtiyaç hissediyoruz.
Birilerinin ülkeyi şu veya bu bölge, şu veya bu etnik veya mezhebi kesim diye bölmeye çalışırken, odaların ve sendikaların ortak bir bilinçle bir araya gelerek, ‘Hayır, biz tarihi birlikte yaşamış, geleceği de birlikte şekillendirecek bir milletin fertleriyiz’ diye seslerini yükseltmelerinin vaktidir.
Ben, bu toplantıyı böyle bir sesin ve insani erdemleri harekete geçirecek olan ortak bilincin zemini olarak görüyorum.”

-"Türkiye'yi kargaşa ve kaos sarmalının içine sokamayacaklar"-

Toplum genel olarak son derece iyimser ve olumlu bir beklenti içindeyken, maalesef, bayramın üçüncü gününden itibaren yaşanan olaylarla gerçek anlamda bir toplumsal kargaşa ortamı yaratılmaya çalışıldığını bildiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Suriye'deki zulmün bir benzerini neredeyse kendi halkına karşı terör ve şiddet eylemleriyle yapanlar bilsinler ki, Türkiye'yi hiçbir zaman bu kargaşa ve kaos sarmalının içine sokamayacaklardır.
Ne yaparlarsa yapsınlar kamu düzeni zaafa uğramayacaktır. Devlet, kamu düzenini tesis etmek için her türlü tedbiri almaya kararlıdır. Bu konuda en ufak bir ihmal ve zaaf söz konusu olmayacaktır.
İstişare toplantısında, Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinden de gelen oda ve sendika temsilcileriyle yaşananlara karşı mesaj vermek istedik. Biz inşa edenler tarafındayız. Yıkanlara ve tahrip edenlere karşı inşa ve ihyayı öne çıkarıyoruz.
Tarihi kardeşliğin ebedi kardeşliğe dönüşmesi konusundaki çabalarımız kesintisiz devam edecektir. Kim ne derse desin, hangi terör faaliyetleri yapılırsa yapılsın, daha ilk günden vurguladığımız gibi kesinlikle çözüm sürecini teröre kurban vermeyeceğiz.
Şiddet olaylarında zarar gören kamu binaları ile işyerlerinin en kısa sürede daha iyi şekilde ihya ve inşa edeceğiz. Vatandaşların zararları tazmin edilecek. En kısa zamanda tahrip edilen işyerleri eskisinden daha iyi hale getirilecek. Kamu otoritesi ve kamu düzeni bir daha sarsılmayacak şekilde korunacak, güçlendirilecek.
Bizde aşk ve muhabbet var, onlarda şiddet ve nefret var. Bizde vizyon var, onlarda tuzak var. Kısa dönemde tuzaklar bazı zararlar verebilir ama uzun dönemde hiç şüpheniz olmasın mutlaka vizyon, mutlaka aşk, mutlaka muhabbet kazanacak.”
Salondakilerden, şehirlerine döndüklerinde selamlarını iletmelerini isteyen Davutoğlu, en kısa zamanda kendisinin de bütün Güneydoğu ve Doğu Anadolu'yu ziyaret edeceğini, ülkenin her şehrinde icraatlarla izlerini bırakacaklarını söyledi.
Davutoğlu, “Yaraları saracağız ve yolumuza devam edeceğiz. Bütün üyelerinize, döndüğünüzde bütün hemşehrilerinize selamlarımızın yanında şu mesajları da iletin; devletlerine güvensinler, hiç tereddüt etmesinler. İnşallah bütün bu yaraların sarılması yanında, kamu düzeni ve çözüm süreci bağlamında atacağımız adımlarla parlak bir gelecek onları bekliyor. Bu parlak geleceğin en önemli inşa edicileri olarak sivil toplum kuruluşlarımızı, odalarımızı, sendikalarımızı görüyoruz. Bir kez daha teşekkür ve minnet duygularımı ifade etmek istiyorum. Böyle bir kritik dönemde bizlerle beraber olduğunuz ve bu güçlü mesajı verdiğiniz için."

-TZOB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sorman-

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nuri Sorman, toplantıda yaptığı konuşmada, ülkede son günlerde yaşanan olaylardan ve can kayıplarından büyük üzüntü duyduklarını, şiddet ve kaos olaylarına kesinlikle karşı olduklarını, hiçbir şekilde şiddetin, hak arama metodu olamayacağını, meşru kabul edilemeyeceğini belirtti.
Huzur ve güven ortamında yaşamak istediklerini bildiren Sorman, şunları söyledi:
“Ülkemizin gıda güvencesinde sıkıntı yaşanmaması için çiftçilerimizin de her kesimin olduğu gibi huzur ve güven ortamına ihtiyacı var. Güven ve huzurun olduğu bir ortamda, ülkemizin ve çiftçimizin gelirinin arttığı açıkça görülmektedir. Güven ve huzurun olmadığı bir ortamda, üretim yapmak da zorlaşacak, kırsaldan göç hızlanacaktır.
İçinde yaşadığımız coğrafyada büyük bir kargaşa ortamı var. Bundan ülkemiz de halkımız da olumsuz etkileniyor. Şu unutulmamalıdır ki barışın olmadığı bir ortamdan bütün vatandaşlarımız ve ülkemiz büyük zarar görür.

-Herkesin birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi ve bütünlüğümüzü
koruma zorunluluğu var”

Bu ülkede yaşayan herkesin birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi ve bütünlüğümüzü koruma zorunluluğu vardır.
Sabırlı, sorumlu ve sağduyulu olmalıyız. Bayrak ve Atatürk ortak değerlerimizdir. Sahip çıkmalıyız. Bu değerlerimize saldırıyı asla kabul edemeyiz.
Bu topraklardaki bin yıllık kardeşliğimiz, devletimizin üniter yapısı, vatanımızın bölünmez bütünlüğü esastır. Hiçbir olay ve oyunun bunu bozamayacağına inancımız tamdır. Barış ve huzur içinde olursak, zengin ve mutlu bir geleceğe sahip olacağımız açıktır.”
Herkesi sağduyuya ve kamu düzenine uymaya çağıran Sorman, ülkede huzur ve güvenliğin sağlanması için hayatlarını kaybeden güvenlik güçlerine, kamu görevlilerine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi.

-Tunceli Ziraat Odası Başkanı Mazlum Arslan-

Tunceli Ziraat Odası Başkanı Mazlum Arslan, Doğu Anadolu Bölgesi Ziraat Odaları adına yaptığı konuşmada, ülkede huzurun, birlik ve beraberliğin sağlanmasının en başta gelen arzuları olduğunu, son 3-5 yıldır oluşan huzur ve ekonomik gelişme ortamının bozulmasını istemediklerini belirtti.
Vatandaşlar arasında ırk, dil, inanç ayrımı yapılmamasını istemediklerini, buna eğitimde de dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, şöyle konuştu:
“Bilindiği gibi bölgede yıllardır süren bir terör ortamı var. Bu terörle mücadele ederken, tüm vatandaşların terör, şiddet yanlısı gibi muamele görmesini istemiyoruz.
Sağlanan huzur ortamında ilimizde üretim faaliyetleri de arttı. İlimizde, 50-60 bin olan küçükbaş hayvan varlığımız 200 bini geçti. Sadece son bir yılda devlete 370 bin lira mera kirası ödedik. İlimizde süt, peynir ve bal üretimi arttı. Peynirde ihracat dahi yapılmaya başlandı.
Köylerimize yurtdışındaki hemşerilerimiz bile mesken yatırımı yapmaya, tatillerini ilimizde geçirmeye başladılar.
Ancak son olaylar halkımızı ve üreticilerimizi tedirgin etti. Yeniden eski kötü günlere, dönüş olabileceği korkusunu yaşamaya başladık.
Son günlerde siyasilerimizin, hassasiyetleri gözetmeyen konuşma ve söylemleri de tedirginliğe yol açtı. Bölgemizde güvenlik birimlerimizin ve mülki amirlerimizin iyi niyetli davranışları bizi sevindirmektedir. Bu sağduyulu, olumlu davranışın devam etmesini istiyoruz.”
Ülkede gelişen terör eylemlerini halkın tasvip etmediğini bildiren Arslan, “Ancak güvenlik birimlerimizden, bu olayları çıkaranlarla mücadele ederken, terör yanlısı olmayan insanlarımıza şefkatle yaklaşmalarını bekliyoruz. Huzur ve barışın sağlanması için, çözüm sürecinin bir an önce uygulanmasını istiyoruz” dedi.

-İdil Ziraat Odası Başkanı Ahmet Yağan-

Şırnak’ın İdil İlçesi Ziraat Odası Başkanı Ahmet Yağan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi Ziraat Odaları adına yaptığı konuşmada, bütün olanları aşmak için toplumun da büyük bölümünün onayladığı çözüm sürecini desteklediklerini, hızlandırılmasını istediklerini bildirdi.
Kolluk kuvvetlerinin, huzuru bozanlara karşı görevlerini yapmalarını talep eden Yağan, şunları söyledi:
“Eski günlere, sıkıyönetim, olağanüstü hal dönemlerine dönmek istemiyoruz. Demokratik ve insan haklarına saygılı bir ortamda yaşamak temel dileğimiz. Hukuk ve kamu düzenini hissetmek istiyoruz. Kişi haklarının korunmasını talep ediyoruz.
Irkı, dili, dini, mezhebi ne olursa olsun insanlar ölmesin artık, çözüm süreci olacaksa olsun diyoruz.
Her gün kaos, şiddet içinde yaşamak kolay mı? Halkımızın huzuru, ruh sağlığı bozuldu. Can ve mal güvenliğinin sağlanmasının hayati bir olay olduğu unutulmamalıdır. Çocuklarımızın, sokakta, parkta, bahçede korkmadan huzur içinde oynamasını istiyoruz.
Bir an önce istikrar sağlanmalıdır. İstikrarın sağlanmasının en öncelikli yolu güvenlikten geçmektedir.
Bu güzelim coğrafyada mesleki faaliyetlerimizi tam olarak yapmak istiyoruz. Mesleki faaliyetlerimizi sürdürmekte zorlanıyoruz. Meralarımızı, yaylalarımızı korkmadan kullanmak istiyoruz.”
Ekonomik sorunların da çözülmesini talep eden Yağan, “Bölgemize yönelik kamu yatırımları artırılmalıdır. Özel sektörün bölgeye yatırım yapması için devlet desteği sağlanmalıdır. Bölge insanı olarak ülkemize istihdam sağlamak, ekonomimize katkıda bulunmak istiyoruz. Refah içinde yaşamayı talep ediyoruz. Terör olaylarını hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz. Huzur ve güven içinde geleceğe bakalım diyoruz”
Yağan, tarımda kullanılan elektriğin desteklenmesini de istedi.