Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > Anayasa Hazırlıkları Bilgilendirme Toplantısı Yapıldı

Anayasa Hazırlıkları Bilgilendirme Toplantısı Yapıldı

Anayasa Hazırlıkları Bilgilendirme Toplantısı Yapıldı

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde gerçekleştirilen Anayasa Hazırlıkları Bilgilendirme Toplantısı yapıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in de katıldığı toplantıya, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TZOB Genel Başkanı ve KİK Eşbaşkanı Şemsi Bayraktar, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Türk-İş Başkanı Salih Kılıç, TİSK Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız, Hak-İş Başkanı Salim Uslu, çok sayıda Oda ve Borsa Başkanları ile sektör temsilcileri katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, yeni Anayasa ile sadece temel, siyasi ve ekonomik hakların belirlenmemesini, devlet organlarının işleyişinin de düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Ekonomik alana ilişkin düzenlemelerin yasalarla yapılması gerektiğini işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Anayasa tartışmasına yeniden ama doğru noktadan başlanması gerekir. İşte bunun için Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütleri olarak biraraya geldik. Şimdiye kadar yapılan teknik hazırlıklar çalışmalarımızın alt yapısı olsun.

Ama işe detayları değil temel ilkeleri tartışarak başlayalım. Süreci en geniş çerçevede yürütelim. Gençleri kadınları sürecin içine katalım. Tartışma platformunu Türkiye'nin tüm bölgelerine taşıyalım" diye konuştu.

Toplantıda konuşan TZOB Genel Başkanı ve KİK Eşbaşkanı Şemsi Bayraktar yaptığı konuşmada, TZOB olarak, milletin her kesimini kucaklayan, katılımcı ve şeffaf bir platformda tartışılarak oluşturulacak bir anayasa taslağının Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde kurulacak bir “Uzlaşma Komisyonu” tarafından değerlendirilmesinin daha uygun olacağını düşündüklerini belirterek, Aksi takdirde uzlaşmadan gidilen bir referandumun sonucunda taslak kabul görse bile, anayasanın siyasi açıdan tartışmaya açık bir durumda kalabileceğini ve ileriki dönemlerde değişiklik için yeniden gündeme gelebileceğini belirtti.
Açıklanacak metin üzerinde çalışmak üzere KİK tarafından TZOB temsilcilerinin de iştirak edeceği bir çalışma gurubu oluşturulduğunu belirten Bayraktar, “Yapacağımız çalışmanın sonuçları, değerlendirilmek üzere ilgili mercilere ulaştırılacaktır” dedi.
Bayraktar konuşmasını şöyle sürdü; “Yeni Anayasanın Milletimizin mutabakat metni olarak ortaya çıkmasını diliyoruz. Çünkü anayasalar birer toplumsal sözleşme olduğuna göre, toplumun hemen hemen tamamını temsil eden meslek kuruluşları ve sendikalarımızın, hazırlanacak anayasayla ilgili görüşlerinin alınmaması, bu konuda katkıda bulunmaması düşünülemez.
Tüm kesimlerin katılımının sağlandığı, uzlaşma yöntemiyle hazırlanmış olan bir anayasaya, Türk milleti de doğal olarak sahip çıkacaktır.
Şeffaflık ilkesine uygun olarak yapılacak geniş katılımlı bir çalışma; belli konulara saplanıp kalma ve çatışma ortamı oluşmasına engel olabileceği gibi, pek çok endişeleri ve belirsizlikleri de ortadan kaldırabilecektir.
Eğer gerçekten sürekliliği olan bir anayasa hazırlamak ve çalışmaların verimli olmasını, hayırlı bir sonuca ulaşmasını istiyorsak, herkesin görüşünün dikkate alındığı bir yol ve yöntemi bulup uygulama mecburiyetimiz vardır.
Aksi halde tüm kesimlerin görüşlerinin alınıp değerlendirilmediği, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları ve sendikaların katkılarının alınmadığı bir çalışma ortamında hazırlanacak bir anayasa taslağı ile “sivil” bir anayasa iddiasının gerçekleşmesi mümkün değildir.
Sivil bir anayasa, sivil toplum kuruluşlarının katkıları ile hazırlanabilir.
Bu toplantının böyle bir amaca hizmet edecek bir açılım ve bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz.
Daha önce de açıkladığımız gibi Karma İstişare Komitesini oluşturan Sivil Toplum Kuruluşları olarak bizler de yeni ve çağdaş bir anayasayı toplumumuzun ve demokrasimizin vazgeçilmez bir ihtiyacı olarak görüyoruz.
Bu süreçte kararlı bir şekilde her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Hazırlanacak anayasanın;
- Cumhuriyeti ve onun temel değerlerini koruyacak, demokrasimizin standartlarının yükseltecek,
- Avrupa Birliği üyeliği yolunda ilerleyen ülkemize layık ve Dünya standartlarında demokratik yapıya kavuşturacak,
- Sivil toplum örgütlerinin sesini ve konumunu güçlendirecek
Bir anayasa olmasını diliyoruz.
Diğer taraftan, tarımın, 4 milyon çiftçi ailesinin ve 22 milyon nüfusun temsilcisi olarak; hazırlanacak anayasanın sektörümüzün stratejik bir sektör olduğunu gözeten, çok fonksiyonlu bir faaliyet olan çiftçilik mesleğinin korunup geliştirilmesi ihtiyacını karşılayan bir Anayasa olması da beklentilerimiz arasındadır.
Türkiye artık ekonomik ve sosyal gelişmişlik düzeyi ve Avrupa Birliğine üyelik standartlarına ulaşmış bir ülke olarak, sık sık değiştirilme ihtiyacı duyulmayacak bir anayasayı oluşturabilmelidir.
Tabii ki anayasamız Ülkemizin birliğini, bütünlüğünü koruyup geliştirecek unsurları güçlü biçimde kapsayan bir yapıda olacaktır.
Devletimizi zaafa uğratmayacak, insanımızı özgürlüklerinden mahrum bırakmayacak istikrarlı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletini daha güçlü hale getirebilecek bir anayasa oluşturmalıyız. İnanıyorum ki bunu başarabiliriz.
Bayraktar ayrıca konuşmasının sonunda son günlerde ülkemizde yaşanan terör olaylarına değinerek, “Bu ramazan günlerinde teröre kurban giden şehitlerimiz yüreğimizi yakmıştır.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.
Karma İstişare Komitesi olarak, teröre karşı ortak tavır alınması konusunda görüş birliği içindeyiz. Terörü şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Terörü yok etmek için alınacak her türlü tedbirin arkasındayız” dedi.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Olağanüstü koşullarda ve bugün yetersiz bulduğumuz tartışma ortamına bile sahip olmadan kabul edilen 1982 Anayasası, bu milletin yirmi beş yılda yaşadığı inanılmaz değişime uygun değil. Anayasamız bu haliyle muasır medeniyetler seviyesine koşan genç, dinamik, girişken, atılgan Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayamıyor” dedi.
Palandöken, “Biz Türkiye’nin en geniş tabanlı sivil toplum kuruluşları olarak vatandaşları arasında fark gözetmeyen, imtiyazlı bir sınıfın oluşmasına meydan vermeyen, herkesi eşit gören bir anayasa. Sağa sola çekilebilen yuvarlak cümlelerle değil, kesin tanımlarla toplumsal farklılıkların düşmanlığa dönüşmesini önleyecek bir mutabakat sözleşmesi.” diye konuştu.
Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, 12 Eylül döneminin bu anti demokratik anayasasının, toplumun örgütlü kesimlerinin katılacağı demokratik bir tartışma sürecinde, evrensel demokrasi ilkelerine, onaylanmış uluslararası sözleşmelere uygun bir biçimde değiştirilmesinden yana olduklarını belirterek, “Bu ilkelerle hazırlanacak ve bir “toplumsal uzlaşma metni” niteliğinde olacak anayasaya, iktidarın yanı sıra, anayasal kuruluşlar, muhalefet, yargı ve bilim kuruluşları ve toplumun örgütlü kesimleri katkı yapmalı ve katkısı sağlanmalı, bu ortak metin, demokratik bir tartışma sürecinden geçirilmeli, son kararı yüce Türk milleti vermelidir” dedi.
TİSK Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, ‘Ekonomik ve Sosyal Konsey’in, Anayasal esaslara kavuşturulması gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye’nin de bilinçli; hükümeti, devletin tüm kurumları, sosyal tarafları, eğitim ve bilim kurumları, STK’ları ve topyekûn halkı ile ulusal hedeflere göre birbiriyle uyumlu çalışacağı bir sistemle yola devam etmesi gereklidir.
Konsey, sosyal tarafların ve STK’ların ağırlıklı olarak temsil edildiği, sonuç üretmeye odaklı olan, etkin bir işleyişe kavuşturulmalıdır. Hükümet, sık sık Konsey’in görüşlerine başvurmalı ve buradan çıkacak görüş ve önerileri karar ve uygulamalarına yansıtmalıdır. 8 sivil toplum kuruluşu tarafından hazırlanan Yasa Taslağı acilen kanunlaştırılmalıdır.”
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, “Katılımcılığı ve mutabakatı öngören, insanı merkez alan, ideoloji egemenliğini reddeden, tarih, kültürel değerler, çevresel etkiler ve evrensel parametreleri dikkate alan çağdaş bir Anayasa talebi önceliklerimiz arasında bulunmaktadır” dedi.
Anayasanın bir hukuk metni olmasının çok ötesinde anlamları ve boyutları bulunduğunu ifade eden Uslu, “Yeni Anayasa hazırlanırken, toplumsal denge gözetilmeli, toplumun her kesiminin talep ve katkısı dikkate alınmalıdır. Anayasa, hukukun üstünlüğüne dayanmalıdır. Düşünceler arasında farklılık gözetilmemeli ve çoğulculuk Anayasanın temelini oluşturmalıdır. Sivil siyasetin etkinliğini artıran modern, katılımcı ve demokratik bir rejim öngörülmelidir. Artık Cumhuriyet ve demokrasi kavramlarının yan yana gelmesi gerilim değil sinerji yaratmalıdır” dedi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız yaptığı konuşmada 1982 Anayasasının pek çok maddesinin değiştiğini ve ''anayasada bütünselliğinin kaybolduğunu, Anayasa metninin açık bir tartışma ortamında olgunlaştırılması ve gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Akyıldız, anayasa metninin yasama, yürütme ve yargı organları arasında denge ve fren sistemi sağlaması gerektiğini ve Anayasanın hukuk devleti ilkesine açıkça vurgu yapması ve sosyal devlet ilkesinin anayasada mutlaka yer alması gerektiği görüşünü dile getirdi. ''Sosyal devlet ilkesini geliştirici düzenlemeler de yapılmalıdır'' diyerek, “Cumhuriyetimizin temel nitelikleri ve Atatürk İlkelerini içeren mevcut anayasamızın ilk üç maddesi aynen muhafaza edilmeli, anayasal normlar toplumsal ve siyasi gereksinimler dikkate alınarak ortaya konulmalıdır” dedi.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa meselesini Meclis’teki aritmetik çoğunluk meselesi olarak görmediklerini, bu nedenle sivil toplumun katkısını son derece önemsediklerini belirtti. Yeni Anayasa’da 82 Anayasası’nın ilk 5 maddesine dokulmayacağını açıkladıklarını söyleyen Çiçek, hala bu maddelerle ilgili değişiklik düşünülmüş gibi tartışma yapılmasına tepki gösterdi. Anayasa tartışmalarının daha AK Parti yokken başladığını kaydeden Çiçek, ilk talebin de sivil toplumdan geldiğini hatırlatarak, “Gelin taleplerinizin arkasında durun” çağrısı yaptı. Yeni Anayasa’nın toplumun beklentilerinin özeti olacağını anlatan Çiçek, “Bizim amacımız üzüm yemek. Ancak görüyoruz ki bizim yönetimimize itirazınız var. O zaman yönetimi siz belirleyin. Bütün sorumluluk sizde. Gelin bu anayasayı siz yapın, biz katkı verelim. Bizden ne isteniyorsa katkı vereceğiz” dedi.