Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > “Zeytin üretiminde çağ atladık…”

“Zeytin üretiminde çağ atladık…”

-“Zeytin üretiminde çağ atladık…”
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
“Zeytin üretimi periyodisite döneminde
(yok yılı) ilk kez, var yılı üretimini geçti”
-“Alınan tedbirler, bakım, dikilen yeni çeşitlerle
periyodisite (var yılı- yok yılı) oldukça azaldı”
-“Yok yıllarında, zeytin üretiminde 1997’de var
yılı üretimine göre yüzde 72'ye kadar varan üretim
düşüşü, 2009 yılında yüzde 12’ye kadar geriledi;
geçen yıl ise var yılını geçerek yüzde 24’lük üretim
artışı sağlandı”
-“Çiftçimiz, kendisine sunulan teknik eğitim ve
teknoloji ürünü fidanlara verilen destekler sayesinde
yok yılını yok etmekte çok önemli yol kat etmiştir”
Ankara – 07.10.2012 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, zeytin üretiminde, sonu tek sayılarla biten yıllarda halk arasında “yok yılı” olarak bilinen periyodisitenin oldukça azaldığını belirterek, “Yok yılı 2011’de zeytin üretimimiz ilk kez var yılını geçti; zeytin üretiminde adeta çağ atladık” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, zeytin üretiminde “yok yılı” olan 2011’de “periyodisite efsanesinin yıkıldığını” belirtti. Yok yılı üretiminin, var yılı rakamlarının da üzerine çıkarılmasının Türk tarımının, Türk çiftçisinin büyük başarısı olduğunu vurguladı. Şemsi Bayraktar, “Zeytin üretimimiz yok yılı (periyosdisite) olan 2011’de ilk kez, var yılı üretimini geçti. Son dönemde, zeytin üretiminde yok yıllarında, 1997’de var yılı üretimine göre yüzde 72'ye kadar varan üretim düşüşü, 2009 yılında yüzde 12’ye kadar geriledi; 2011 ise var yılı olan 2010’u da geçerek yüzde 24’lük üretim artışı sağlandı” dedi.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şöyle devam etti:
“2004 yılından sonra zeytin üretiminde ve meyve veren ağaç sayısında önemli artışlar olmuştur. 2005-2011 döneminde meyve veren ağaç sayısındaki ortalama artış, 1998-2004 dönemine göre yaklaşık yüzde 3,7 olurken, aynı dönemde zeytin üretimindeki artış yüzde 16’ya ulaşmıştır. Yok yıllarında önemli oranda üretim artışları görülmeye başlanmıştır. 2005-2011 dönemi yok yıllarında, 1998-2004 dönemine göre üretimde yüzde 74'lük bir artış sağlanırken, aynı dönemde yok yıllarında meyve veren ağaç sayısında yüzde 15’lik artış görülmüştür. Bu oranlar bize, yok yıllarında da var yıllarına göre bir verim artışını göstermektedir. Yok yıllarındaki bu verim artışı periyodisitenin azaldığının varlığına işarettir.”
-Başarının sırları…-
Periyodisiteye karşı, ıslah edilmiş çeşitler geliştirilmesi başta olmak üzere, yok yılının azaltılmasının zeytin ağaçları ve zeytinliklerin bakımıyla ilgili olduğunun altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:
“İklim ve toprak şartlarının uygunluğu, var yıllarında ürün seyreltilmesine gidilmesi, dolayısıyla gelecek yılın sürgün gelişimi ve tomurcuk oluşumunun artırılması, zeytin ağaçlarının beslenme noksanlıklarının zamanında giderilmesi, her yıl sürgün ve ürün gelişimi için düzenli olarak budama yapılması, su ihtiyacının fazla olduğu dönemlerde ve yağışın az olduğu durumlarda sulama yapılması, hasadın geciktirilmemesi, bunu yaparken sürgünlere zarar verilmemesi gibi kültürel tedbirler periyodidsitenin yok edilmesinde önemli faktörlerdir.
Çiftçimiz, yeni oluşturulan zeytinliklerde periyodisite göstermeyen veya az gösteren, erken meyveye yatan çeşit kullanmış, eski bahçelerde budama, gübreleme, sulama, mücadele ve hasat konusunda kendisine sunulan teknik eğitim ve teknoloji ürünü fidanlara verilen destekler sayesinde yok yılını yok etmekte çok önemli yol kat etmiştir. Bundan sonraki yıllarda bu durumun devam etmesi, zeytin üretimimizin daha da artmasını, dolayısıyla üreticinin daha fazla kazanmasını, zeytinle ilgili sanayinin, özellikle zeytinyağı sanayisinin gelişmesini, daha fazla istihdamı ve yurt dışı pazarlarının genişletilmesini sağlayacaktır.”
Kıraç alanların, kışları ılıman geçen bölgelerin meyvesi olan zeytin ağacının taban arazilerde, sulu alanlarda dikiminin artması yoluyla periyodisitenin giderek azaltılması veya yok edilmesi durumunda, gelecek yıllarda rekor seviyelere ulaşacak zeytin üretiminin değerlendirilmesine yönelik çalışmalara ilgili bakanlıkların yanı sıra sektörün bütün paydaşlarınca derhal başlanması gerektiğini bildiren Bayraktar, “üretim artışının hem çiftçilerimiz hem sanayicilerimiz hem de ülkemiz açısından kazanca dönüştürülmesi için politikalar belirlenmelidir” dedi.