Adıyaman Ziraat Odaları Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret


Adıyaman Ziraat Odaları Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret

Ankara- 29.07.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Adıyaman Ziraat Odaları Başkanlarını kabul etti.

Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde gerçekleşen kabulde Oda Başkanlarına ziyaretleri için teşekkür etti.

Fındıkta hasat vakti geldi


Fındıkta hasat vakti geldi

 

ANKARA- 28.07.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hasadı yaklaşan fındık ve çiftçilerimizin beklentisini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

“Fındıkta hasat zamanı geldi. Karadeniz Bölgesi’nde üretici, sanayici, tüccar, ihracatçı, esnaf, manav tüm Karadeniz insanı fındık alım fiyatının açıklanmasını bekliyor” diyen Bayraktar açıklamasını şöyle sürdürdü;

 

“Sıcaklık, kahverengi kokarca ve mantar hastalıkları nedeniyle rekoltede düşüş bekliyoruz”

“Küresel iklim değişikliği nedeniyle yaşadığımız kuraklık ve hava sıcaklıklarındaki ani değişimler, diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi fındığı da olumsuz etkiledi. Muhtelif yerlerde güneş yanığı görülüyor.

Kahverengi kokarca gibi istilacı türlerin yanı sıra mantar hastalıklarının neden olduğu zararlar da fındıkta verimi etkiledi. Fındıkta dökülmeler var.

İstilacı türler ve mantar hastalıkları ile mücadelede belirli bir seviyeye gelinse de aşırı sıcaklarla birlikte bu yıl fındık rekoltesinde düşüş bekleniyor. Bu yıl bu kayıplarla birlikte fındık üretiminin 700 bin tonun altında gerçeklemesini bekliyoruz.”

 

Türk fındığı artık bir “Dünya Ürünü”

“Dünya fındık üretiminin yüzde 64’ünü ülkemiz gerçekleştiriyor. En yakın üretici ülke olan İtalya ile aramızda 7,7 kat üretim farkı var. Biz fındığı üretmezsek dünya çikolata sektörü durma noktasına gelir. Çünkü çikolatada başka ürünler denenebilir ama fındığın özellikle de Türk fındığının verdiği tat ve aroma yakalanamaz.

Ülkemizin en çok fındık ihraç ettiği iki ülke Almanya ve İtalya’dır. Fındığı ülkemizden ithal eden bu iki ülke, işleyip tüm dünyaya pazarlıyor. Ülkemizin kazandığı gelirin kat kat fazlasını kazanıyorlar. Fakat bu ülkelerde fındığın kaç lira olduğu ya da olacağı konuşulmuyor, üretilen katma değerli ürünlerin tüm dünyaya daha fazla nasıl satılabileceği konuşuluyor.

Ülkemiz fındık üretiminin yüzde 80-85’ini ihraç ediyor. Üretim ile ihracat arasındaki ilişkiye baktığımızda birbirine paralel seyrettiği görülüyor. Çok ürettiğimiz yıl çok, az ürettiğimiz yıl ise az ihracat gerçekleştiriyoruz ama bu ihracat oranını hep koruyoruz. Bu ihracatın üzerine ortalama 110 bin ton iç piyasa tüketimini de koyduğumuzda hemen hemen ürettiğimiz kadar fındığı tükettiğimiz görülüyor. Elimizde stok olarak fındık kalmıyor. Bu durum Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) stok istatistiklerinden de net şekilde görülüyor.”

 

“Üreticiler, artan maliyetler nedeniyle tatmin edici bir taban fiyat açıklanmasını bekliyor”

“Bilindiği gibi tarımsal üretimin en önemli gider kalemleri, mazot, gübre, ilaç ve işçilik ücretleridir. Son bir yılda mazot fiyatlarında yüzde 109, gübre fiyatlarında yüzde 37, tarım ilacı fiyatlarında yüzde 67 artışlar oldu.

Fındık üretiminde en önemli maliyet unsuru olan işçilik ücretleri, sadece son bir yılda 2,5 kat arttı. Üreticilerimiz, artan maliyetler nedeniyle tatmin edici bir taban fiyat açıklanmasını bekliyor.

Toprak Mahsulleri Ofisi fındık alım fiyatını belirlerken artan girdi maliyetleri, enflasyon oranı ve üreticilerimizin kârını da göz önüne almalıdır. Ziraat Odalarımızın bölgede açıkladığı fiyat beklentilerini karşılamalıdır.”

 

“Toprak Mahsulleri Ofisi en kısa sürede fiyat ve alım politikasını açıklamalıdır”

“Toprak Mahsulleri Ofisi 2024 fındık alım fiyatını ve alım politikasını zaman kaybetmeden açıklamalıdır. Hasat öncesi fındık alım fiyatının açıklanması üreticilerimiz ve tüm paydaşlar için olduğu kadar ülkemiz içinde önemlidir. Fiyat ne kadar erken açıklanırsa üreticisinden ihracatçısına, sanayicisinden manavına kadar tüm kesimler geleceğe yönelik ekonomik planlarını o kadar sağlıklı yapabilecektir.

Bazı zamanlarda serbest piyasada oluşan fiyatlar Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıklamış olduğu fiyatın gerisinde kaldı. Kararlı bir alım politikası oluşturulamazsa faturayı üreticilerimiz öder.

Pek çok fındık üreticisinin fiyat yükselecek diye, fındığını 5-6 ay bekletme gibi bir lüksü yoktur. Fındıktan elde ettiği gelirle geçinmeye çalışan yüzbinlerce üreticimiz var. Bu sebepten Toprak Mahsulleri Ofisi alımlarda hızlı davranmalı, kota uygulamamalı, tüm ürünü alacağını beyan etmeli ve ürün bedellerini en geç bir hafta içerisinde üreticilerimizin hesabına aktarmalıdır.”

 

“Fındıkta alan bazlı destek 10 yıldır değişmiyor”

“Fındıkta üretim maliyetlerini düşürmek ve üreticilerin gelir seviyelerini korumak adına fındık üreticilerine; 2009 yılından bu yana fındık üreticilerimize alan bazlı gelir desteği veriliyor. 2009 ile 2012 yılları arası dekara 150 lira, 2013 yılında dekara 160 lira, 2014 yılında yükseltilerek dekara 170 lira olarak ödendi.

Aradan geçen 10 yıllık süre içerisinde ödenen destek miktarı artırılmadı ve 2023 yılında yine dekara 170 lira olarak açıklandı.

Üreticilerimiz verilen desteği yıl içerisinde bahçesinde yaptığı kültürel işlemlerde kullanarak, desteği devletin fındık üreticilerinin yanında olduğunun göstergesi ve güvencesi olarak kabul etmektedir. Ancak, bugünün koşullarında artık bu destek yetersiz kalarak anlamını yitirdi.

Ülkemizin yaşadığı ekonomik sıkıntılar karşısında fındık üreticilerimiz devletin kendilerine sahip çıkılmasını, fındık alan bazlı destek miktarının günün şartlarına uygun olarak artırılmasını bekliyor.”

 

“Türk fındığının geleceği bahçelerin yenilenmesine bağlıdır”

“Fındıkta iklim değişikliğinin etkileri de ayrı bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca hasat tarihlerinde öne kaymalar yaşanıyor.

İklim değişikliğinden kaynaklı hastalık ve zararlılarda yaşanacak değişiklik ve artışlar da verim üzerinde ciddi etkiye sahip oluyor. Ülkemiz bir an önce verimi artırmaya yönelik çözüm odaklı uygulamaları hayata geçirmelidir.

Ekonomik ömrünü tamamlamış bahçelerin sökülerek yerlerine yeni bahçeler oluşturulmalıdır. Çay ürününde uygulanan yenileme tazminatına benzer bir destekleme modeli fındık ürünü için geliştirilerek uygulamaya konulmalıdır.”

“Akdeniz Bölgesi’nde ayçiçeği hasadı başladı, çiftçilerimiz beklediği verimi alamıyor”


“Akdeniz Bölgesi’nde ayçiçeği hasadı başladı, çiftçilerimiz beklediği verimi alamıyor”

 

ANKARA- 21.07.2024-GÖRÜNTÜLÜ- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ayçiçeği üreticilerinin sorunları ve beklentileri ile ilgili görüntülü basın açıklaması yaptı.

“Ayçiçeği, ülkemiz ekonomisi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Tohumları yüzde 40-45 oranında yağ içermekte olup, sıvı yağ tüketimimizin yüzde 80’i ayçiçeğinden elde ediliyor. Küspesinin içerdiği yüzde 30-40 oranındaki protein ile de değerli bir yem olarak hayvan beslemesinde kullanılıyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;

“2022 yılında yağlık ayçiçeği üretimi 2 milyon 550 bin tona ulaştı. Bu üretim ülkemiz için bir rekordur. 2022 yılında gerçekleşen rekor üretime karşılık fiyatların düşük olması ile 2023 yılında ekim alanları azaldı. 2023 yılında ekim alanlarında görülen azalma ile üretim 2 milyon 198 bin tona geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu ilk tahmin sonuçlarına göre ise bu yıl ayçiçeği üretiminin yüzde 8,7 artışla 2 milyon 390 bin ton olması bekleniyor.

Ülkemizde 59 ilimizde ayçiçeği üretimi yapılıyor. Ayçiçeği üreten illerin başında Edirne gelirken bu ili Adana, Tekirdağ, Kırklareli ve Konya illeri takip ediyor. Nisan ayında ekilen ayçiçeğinin hasadı ilk olarak Temmuz ayı ortasında Çukurova’da başladı. Ağustos ayı itibarıyla Marmara Bölgesi ve diğer bölgelerde de başlayacak.

Bu yıl ayçiçeği üretiminin yoğun olarak gerçekleştirildiği illerde bahar aylarında çiftçilerimiz beklediği yağışı alamadı. Yaz aylarında sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşti. Haziran ayı son 53 yılın en sıcak haziran ayı oldu. Bu yıl artan aşırı sıcaklıklar çoğu üründe olduğu gibi ayçiçeğinde de verimde azalmaya neden oldu. Bu nedenle çiftçilerimiz ayçiçeğinde beklediği verimi alamıyor.”

 

“Ayçiçeğinde yeterliliğimiz son yıllarda düşüyor”

“Ülkemizde tüm çabalara rağmen ayçiçeğinde üretim yeteri kadar artırılamıyor. Artan nüfusa paralel kişi başı tüketim de yıllar itibariyle artış gösteriyor. 2022/2023 döneminde kişi başı tüketim 56,5 kilogram ile son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

2022 yılına kadar artan üretime rağmen, 2015 yılında yüzde 79 olan yeterlilik oranımız yüzde 51’e geriledi. Ayçiçeği üretimimizin ülke ihtiyacını karşılamada yetersiz kalması nedeniyle söz konusu üretim açığı ithalat yoluyla karşılanıyor. Ülkemiz ayçiçeğinde başlıca ithalatçı ülkeler arasında yer alıyor.”

 

“İlk 5 ayda ayçiçeği ve ürünlerine ödenen döviz 892 milyon doları buldu

“Ayçiçeği tohumu, yağı ve küspesi için toplam ödediğimiz döviz 2023 yılında 2 milyar 67 milyon dolar oldu. Son 5 yılda ayçiçeği tohumu, yağı ve küspesi için ödediğimiz bedel yüzde 117 oranında arttı. 2024 yılı 5 aylık verilerine göre 892 milyon 766 bin dolar değerinde ithalat yapıldığı görülüyor.”

 

“Ayçiçeği üreticilerimiz piyasada yeterli geliri elde edecek fiyatın oluşmasını bekliyor”

“Ayçiçeğinde fiyat, üreticilerimizin refahı için ne kadar önemliyse, ayçiçeği üretiminin istenilen düzeyde artması içinde o derece önemlidir. Artan maliyetler ve azalan verimle beraber çiftçilerimiz yeterli geliri elde edeceği fiyatın oluşmasını bekliyor. Geçtiğimiz günlerde Çukobirlik 2024/2025 kampanya dönemi için yağlık ayçiçeği alım fiyatını yüzde 24,4 oranında artırarak brüt kilo başına 15 lira 30 kuruş olarak açıkladı. Üreticilerimiz artan maliyetler karşısında bu fiyatı yeterli bulmuyor.

Başta Trakyabirlik olmak üzere, Karadenizbirlik, Tarım Kredi Kooperatifleri gibi alıcı kurumlar ayçiçeği alım fiyatını belirlerken artan girdi maliyetleri, enflasyon oranı ve üreticilerimizin kârını da göz önüne almalıdır.

Ülkemizde ayçiçeği üretimini artırmak ve halkın temel tüketim maddesinde ithalata bağımlılığı azaltmak için üretmeye istekli çiftçilerimiz var. Yeter ki çiftçilerimiz ürettiği ayçiçeğinden yeterli geliri elde edebilsin.

2022 yılında çiftçilerimiz üretti, ülkemiz için rekor üretimi gerçekleştirdi. Fazla üreten çiftçilerimiz, düşük fiyatla gerçekleştirilen ithal ürünler karşısında mağdur edilmemelidir. Son iki yıldır fiyatların gerilemesi ile ayçiçeğinde ekim alanları azaldı. Öte yandan iklim değişikliği ile aşırı sıcaklar da ayçiçeği üretiminin daha da artırılmasını engelliyor. İthalata ödenen milyarlarca liranın üreticilerimize aktarılmasıyla üretimimizi artırabilir, kendimize yeterli hale gelebiliriz.”

 

 “Ayçiçeği üreticilerimiz yeterli geliri elde edemezken, tüketicilerimiz ayçiçek yağını pahalı tüketiyor”

“Ayçiçeğinde geçtiğimiz iki yılda üretici fiyatları maliyet seviyesinde kaldı. Çiftçilerimiz yüksek girdi maliyetlerini karşılayarak üretimini devam ettirmekte zorlanırken, tüketicilerimiz ise uygun fiyatla yağ tüketemiyor. Yaptığımız üretici market fiyat çalışmalarında, yağ fiyatlarında son yıllarda önemli artışlar olduğunu görüyoruz. 2024 yılı Ocak ayında ayçiçek yağı litre fiyatı 58 lira iken Haziran ayında yüzde 15 oranında artarak, litre fiyatı 67 liraya yükseldi. 2024 yılı Haziran ayında son bir yılda yüzde 47 artış oldu. 

Halkımızın en çok tükettiği yağ olan ayçiçek yağında görülen bu fiyat artışını kontrol edebilmek ve dışa bağımlılığımızı azaltmak için ayçiçeği üretimimizi artırmamız şarttır. Üretim olmadan tüketim olmaz.”

 

“Üretim planlaması yapılacak ürünler arasında ayçiçeği mutlaka olmalıdır”

“Üreticilerimiz yüksek girdi fiyatlarıyla üretimlerini devam ettiriyor. Haziran ayı itibarıyla girdi fiyatlarını incelediğimizde; Mazot fiyatları yıllık yüzde 78,5, gübre fiyatları yüzde 51, tarım ilacı fiyatları da yüzde 58 oranında arttı. Bu maliyet yükü altında üretim yapan çiftçilerimiz emeğinin karşılığını alması şarttır. Önümüzdeki üretim sezonunda bazı ürünlerde başlanacak olan üretim planlamasında ayçiçeği mutlaka olmalıdır. Üretimine izin verilecek il ve ilçelerde ayçiçeği üreticilerimize fiyat ve pazarlama garantisi verilmeli, destek miktarları planlama öncesinde açıklanmalıdır.

Ayçiçeğine verilen prim, gübre ve mazot destekleri de üreticilerimiz açısından büyük önem taşıyor. Desteklerin en az girdi enflasyonu oranında artırılması gerekiyor. Ülke içi üretimin korunması ve artırılması için ayçiçeği ve ürünlerinde gümrük vergi oranları yıl boyunca yüksek tutulmalıdır. Üreticilerimizin alın terinin karşılığını aldığı bir sezon olması en büyük temennimizdir.”

TZOB Yönetim Kurulu Toplantısı


TZOB Yönetim Kurulu Toplantısı

ANKARA- 19.07.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıda Yönetim Kurulu Üyeleri, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’a, bölgelerindeki çiftçilerin sorunlarını iletti, yapılması gerekenler görüşüldü.

Düzce Ziraat Odaları Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret


Düzce Ziraat Odaları Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret

Ankara- 17.07.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Düzce Ziraat Odaları Başkanlarını kabul etti.

Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde gerçekleşen kabulde Oda Başkanlarına ziyaretleri için teşekkür etti.

“Çiftçilerimizin bir yıllık emeği bir kıvılcımla kül olmasın”


“Çiftçilerimizin bir yıllık emeği bir kıvılcımla kül olmasın”

 

ANKARA- 13.07.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son dönemde artan anız yangınlarıyla ilgili görüntülü basın açıklaması yaptı.

 “Rutin bir tarımsal uygulama gibi yapılan ve toprak verimliliğine uzun vadede ciddi zararlar veren anız yakma, tarım arazilerinde verimliliğin kaybolmasına neden oluyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Kontrolden çıkan anız yangını çiftçilerimizin emeklerinin yok olmasına sebep oluyor ve topraklarımızın geleceğini tehlikeye atıyor. Bir yıl boyunca gözü gibi bakıp, büyüttüğü ürününü hasat etmek isteyen üreticilerimizin bütün emekleri bir kıvılcımla kül oluyor.

Gıdaya olan ihtiyacımızın her zamankinden daha fazla olduğu günümüzde, tarımsal üretimi tehlikeye atma lüksümüz yoktur. Bu bilinçle hem vatandaşlarımız hem çiftçilerimiz toprağımızı koruma konusunda daha duyarlı olmalıdır.”

 

“Anız yakmanın sağlayacağı fayda toprağa ve çevreye vereceği zararın yanında çok küçüktür”

“Üreticilerimiz, hasat sonrası aynı araziye diğer bir ürünün ekimini yapacaksa mibzerin istenilen bir şekilde ekim yapmasını sağlamak, yakıt tasarrufu ve daha iyi tohum yatağı hazırlamak adına anız yakıyor. Anız yakmak yabancı ot ve haşereleri yok etmenin yanı sıra ekin saplarının mibzer gözlerinin tıkanmasını engellese de, toprağa zarar veriyor. Anız yakmanın sağlayacağı fayda toprağa ve çevreye vereceği zararın yanında çok küçük kalıyor. Hasat sonrası tarla yüzeyinde kalan bitkisel artıklar toprağı tavında tutuyor ve meyilli arazilerde verimli toprağın su ve rüzgâr erozyonuyla kaybolmasına engel oluyor. 

Anız yakmak, doğal ve tarımsal ekosistemin tahrip olmasına, zaten organik maddece yetersiz olan topraklarımızın iyice fakirleşmesine ve toprağın su tutma kapasitesinin azalmasına neden oluyor. Anız, yağışların şiddetle toprağa düşmesini engeller; yüzey akış hızını azaltır ve toprağa sızmasını sağlar.

Organik maddesi çok düşük ve erozyona çok açık olan topraklarda anız sürülerek veya parçalanarak toprağa yeniden kazandırılmalıdır. Omurgalı ve omurgasız canlıların yok olmasına kısacası doğanın ölümüne neden olan anız yangınları hasadın bitmesiyle sezon bitmeden birçok bölgede maalesef kendini gösteriyor. Diğer taraftan anız yangınları iklim değişikliğinin de etkisiyle artan hava sıcaklıklarıyla beraber sigara izmaritleri veya elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlarla da oluşabiliyor.

Tüm bu nedenlerle anız yangınlarında başta yerel yönetimler ve itfaiye olmak üzere ilgili tüm kurumlar tedbirlerini almalıdır.”

 

“Çiftçilerimiz anız yakmak yerine alternatif uygulamaları tercih etmelidir”

“Toprağın verimini genel olarak topraktaki mineral, gübre ve biyolojik canlılar belirler. Bunlar yakıldığı zaman çiftçilerimiz daha çok gübre atmak zorunda kalıyor. Oysa anız toprağa kazandırıldığı zaman toprağın daha az gübreye ihtiyacı olur ve verimde artış yaşanır.

Anız yakmakla toprağı işlemek kolaylaşıyor fakat toprağın gücü kayboluyor. Çiftçilerimiz bunun farkında olmalıdır. Toprağa kazandırılmayarak yakılan her anız, çiftçilerimizin daha fazla gübre kullanmasına dolayısıyla maliyetinin artmasına sebep oluyor. Unutulmamalı ki; organik maddece zengin toprağın su tutma kapasitesi artar.

Kişi başı yıllık su tüketiminin bin 313 metreküp olduğu ve su stresi yaşayan ülkemizde organik madde kaybına yol açacak uygulamalardan kaçınılmalıdır.”

 

“Son 5 yıldaki orman yangınlarının yüzde 5,6’sı anızdan”

“Ülkemizde meydana gelen yangınların bazıları anız kaynaklıdır. Bu yangınlarda ormanlarımızın kıyısında olan buğday ve arpa tarlaları büyük riskler taşıyor. Son 5 yılda 13 bin 619 orman yangını çıktı. Söz konusu orman yangınlarının yüzde 5,6’sı yani 763’ü anız yangınları sebebiyle gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl ülkemizde meydana gelen 2 bin 579 orman yangının yüzde 5,3’ü yani 137’si anız yangınıydı.

Milli servetlerimize sebebi ne olursa olsun kimsenin zarar vermeye hakkı yoktur. Dinimiz, canlıların yakılmasını öldürülmesini haram kılmıştır.  Anız yangını nedeniyle binlerce canlının yok edilmesiyle sokakta bir hayvanın diri diri öldürülmesinin hiçbir farkı yoktur. Anız yangınlarını engellemek ve çiftçilerimizi bu konuda bilinçlendirmek amacıyla eğitim faaliyetlerinin yanı sıra Cuma Hutbelerinde anız yakmanın doğru olmadığı yönünde fetvalar verilmelidir.

Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım için anız yakma gibi çağdışı uygulamalara son verilmeli, çiftçiye yeni öneriler sunulmalı, doğrudan ekim teknolojisi gibi var olan faydalı uygulamaların yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.”

Buğday ile arpada rekolte tahmini ve destek beklentisi


Buğday ile arpada rekolte tahmini ve destek beklentisi

ANKARA- 06.07.2024 Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğday ile arpada rekolte tahminini ve çiftçilerimizin destek beklentisini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

 “2023-2024 üretim sezonunda özellikle bahar aylarında yağışların düzensiz ve geç gelmesi, akabinde sıcaklıkların aniden yükselmesi bazı bölgelerde bitkide dane oluşumunu olumsuz etkiledi. Ani sıcaklık değişimleri bitkiyi strese soktu” diyen Bayraktar açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Sıcaklık değişikliklerine uyumlu bitki çeşitlerinin geliştirilmesiyle sıcaklık stresinin etkisi ve verimdeki düşmeler önlenebilir. Sıcaklıklardaki aşırı yükselişler bitkinin suya olan ihtiyacını artırdığı için sulamaya olan talepte dolaylı olarak artıyor. Bu da üretim maliyetini önemli ölçüde artırıyor. “

 

“Düzensiz yağışlar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor”

“Nisan ayı yağışları normaline göre Karadeniz Bölgesi’nde yüzde 70, Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 57, Ege Bölgesi’nde yüzde 54, İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 53, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 46, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 30 ve Marmara Bölgesi’nde yüzde 24 oranında azaldı.

Mayıs ayında ise ülke genelinde normaline göre yüzde 33 ve geçen yıl mayıs ayı yağışlarına göre yüzde 5 artış meydana geldi. Mayıs ayında normaline göre Karadeniz ve Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 48, İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 49, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 44, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 25 artış gerçekleşti. Marmara Bölgesi’nde ise yağışlar normaline göre yüzde 19, Ege bölgesinde yüzde 30 oranında azaldı.

Hububatın suya en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerdeki Mart-Nisan ve Mayıs aylarında düzensiz yağışlar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor.”

 

“Arpada yüzde 15, buğdayda yüzde 8-10 azalma bekliyoruz”

“İklimsel nedenlerle hasat bu yıl erken başladı ve ülke genelinde hasadın neredeyse yarısı tamamlandı. Başta Adana olmak üzere Çukurova’da hasat tamamlandı. Çukurova’da verimde geçen yıla göre artış görülüyor. Ancak hasadın bazı illerde devam edip bazı illerde sona yaklaştığı ve buğday ekilişinin yüzde 11’ini oluşturan Marmara Bölgesi ile hasadın hızla devam ettiği buğday ekilişinin yüzde 37’sini oluşturan İç Anadolu Bölgesi’nde çiftçilerimiz verimde de umduğunu bulamadı.

İlkbaharda oluşan olumsuz iklim şartları nedeniyle özellikle arpa rekoltesinde geçtiğimiz yıla göre önemli oranda düşüş bekliyoruz.

Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgiler doğrultusunda hasadı devam eden arpada rekoltenin geçen yıla yaklaşık oranla yüzde 15 azalarak 9,2 milyon tondan 7,8 milyon tona, buğday rekoltesinin ise yüzde 8-10 seviyesinde azalarak 22 milyon tondan yaklaşık 20 milyon tona düşeceğini tahmin ediyoruz.”

 

“Serbest piyasada fiyatlar, müdahale alım fiyatının altında gerçekleşiyor”

“Açıklanan müdahale alım fiyatında olduğu gibi bazı bölgelerde verimde de umduğunu bulamayan çiftçilerimiz bir sonraki sezona hazırlık yapmak için tedirgindir. Serbest piyasada arpa fiyatları müdahale alım fiyatı açıklanmadan önceki fiyatlara göre yüzde 7,7, buğday fiyatları ise yüzde 6 oranında geriledi.

Geçtiğimiz hafta arpa fiyatları ortalama ton başına 7.070 lira, ekmeklik buğday fiyatları ton başına 9.008 lira, makarnalık buğday fiyatları ise ton başına 9.607 lira seviyelerine kadar düştü. Ekmeklik buğday fiyatlarında müdahale alım fiyatı açıklandıktan sonraki dönemlerde borsalarda yüzde 5 ile yüzde 13,4 oranlarında, arpada ise yüzde 10,7 ile yüzde 14,8 oranlarında düşüş oldu.

Buğday fiyatlarındaki gerilemede her ne kadar arz artışı ve kalite düşüklüğünün etkisi olsa da ürününü borsada satma imkânı olmayan ve borcundan ötürü bir an önce satmak isteyen özellikle küçük aile işletmesine sahip üreticilerimiz ürününü müdahale alım fiyatının oldukça altında tüccara satmak zorunda kalıyor.

Bu olumsuz tablonun ortadan kaldırılması ve rekoltenin düşeceği göz önünde bulundurularak acilen açıklanan müdahale alım fiyatlarının revize edilerek, buğday için ton başına 1.750 lira, arpa için ton başına 750 lira fark ödemesi desteğinin artırılması gerekiyor.

Türk çiftçisi her türlü olumsuzluğa rağmen fedakâr bir şekilde üretime devam etse de onlara verilecek en büyük destek doğru hazırlanmış, ülke ve çiftçi menfaatleri doğrultusunda saha gerçekleriyle örtüşen uzun vadeli tarım politikalarıdır.”

Haziran ayı afetleri ve üretici market fiyatları


Haziran ayı afetleri ve üretici market fiyatları

 

ANKARA- 01.07.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Haziran ayında yaşanan afetler, üretici market arasındaki fiyat değişimlerini, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimleri, yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

 

“Haziran ayında kırsal alanlarda 1.120 adet yangın çıktı”

“İklim değişikliğinin etkisiyle bu yıl normallerin üzerinde gerçekleşen aşırı sıcaklar tarımsal üretime ve tarım arazilerine zarar veriyor” açıklaması yapan Bayraktar, değerlendirmesini şöyle sürdürdü;

“Diğer taraftan dikkatsizlik başta olmak üzere Haziran ayında artan sıcaklarla birlikte orman ve tarım arazilerinde yangınlar arttı.

Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, Haziran ayında Türkiye’nin kırsal alanlarında toplam 1.120 adet yangın çıktı.

Haziran ayında Diyarbakır, Mardin, Çanakkale, Aydın, Balıkesir, Bursa, Siirt, İzmir, Manisa, Burdur, Uşak, Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş, Tekirdağ, Edirne, Düzce, Sinop, Bingöl, Elazığ, Ankara, Çankırı, Yozgat ve daha birçok ilimizde büyüklü küçüklü yangınlar meydana geldi. Bu illerde çıkan yangınlarda tarım arazileri zarar gördü, hayvanlar telef oldu.”

 

“Yangınların yaklaşık yüzde 38’i insan kaynaklı ihmal ve dikkatsizlik”

“Yapılan araştırmalar ülkemizde yangınların takribi yüzde 80’inin haziran-ekim döneminde çıktığını gösteriyor. Çıkan yangınların yaklaşık yüzde 38’i insan kaynaklı ihmal ve dikkatsizlik gibi sebeplerdir. Özellikle sıcaklıkların arttığı bu dönemlerde daha da dikkatli olmamız gerekiyor. Bu oranı düşürmek bizlerin elindedir.

Ancak ne kadar dikkatli olunsa ve önlem alınsa da afetleri tam anlamıyla engellemek mümkün değildir. Yaşanan afetler en fazla tarım sektörünü ve üreten çiftçilerimizi etkiliyor. Bir üretim sezonu emek veren çiftçilerimiz çıkan bir yangınla mahsulünü kaybediyor. Özellikle kontrol altına alınamayan geniş alanlara sıçrayan yangınlarda ürünlerini, hayvanlarını ve tarımsal varlıklarını kaybeden üreticilerimize devlet yardımı yapılmalıdır.”

 

“Aşırı sıcaklar Haziran ayında tarımsal ürünlere zarar verdi”

“Haziran ayında Türkiye genelinde normallerin üzerinde gerçekleşen sıcak hava tarımsal ürünlerde verim ve kaliteyi olumsuz etkilerken, afetlere ve maliyetlerde artışa neden oldu.

Aşırı sıcaklıklar sebebiyle Adana’da kavun, karpuz, domates ve biber başta olmak üzere sebzeler yandı.

Aşırı sıcaklar Manisa’da üzüm bağlarında yanmalara neden oldu. Yüksek seyreden sıcaklıklar nedeniyle daha fazla sulama yapıldı. Artan sulama ücretlerinin yanı sıra sulama sayısının da artması maliyetleri daha da artırdı.

Adana’da sebze ve meyvelerde aşırı sıcaklıkların ürünlere verdiği zararlar tarım sigortaları kapsamı dışındadır. Önümüzdeki yıl, aşırı sıcakların verdiği zararın tüm ürünlerde TARSİM kapsamına alınması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Ancak bu yıl TARSİM teminatları arasında yer almayan ürünlerde yaşanan kayıplar devlet desteği ile telafi edilmelidir.”

 

Haziran ayı üretici market fiyatları

Haziran ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 303,98 ile kiraz da görüldüğünü belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Kirazdaki fiyat farkını yüzde 291,3 ile havuç, yüzde 284 ile kuru incir, yüzde 260 ile Antep fıstığı takip etti.

Kiraz 4 kat, havuç 3,9 kat, kuru incir 3,8 kat, Antep fıstığı 3,6 kat fazlaya satıldı. Üreticide 24,88 lira olan kiraz markette 100 lira 51 kuruşa, 8 buçuk lira olan havuç markette 33 lira 26 kuruşa, 115 lira olan kuru incir markette 441 lira 64 kuruşa ve 250 lira olan Antep fıstığı 900 liraya satıldı.

Haziran ayında fiyatı en fazla artan ürün hem markette hem de üreticide limon olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise hem markette hem de üreticide patates oldu.”

 

Market fiyatları

“Haziran ayında markette 37 ürünün 23’ünde fiyat artışı, 12’sinde fiyat azalışı görülürken 2 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Haziran ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 65,7 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 51,2 ile Antep fıstığı, yüzde 44 ile çilek, yüzde 34,3 ile kuru kayısı, yüzde 29,7 ile fındık ve yüzde 24,7 ile nohut takip etti.

Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 17,2 ile patates oldu. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 16,5 ile domates, yüzde 16,1 ile yumurta, yüzde 8,1 ile maydanoz ve yüzde 7,6 ile yeşil soğan izledi.”

 

Üretici fiyatları

“Haziran ayında üreticide 29 ürünün 10’unde fiyat artışı olurken 8’inda fiyat düşüşü görüldü. 11 üründe ise fiyat değişimi olmadı.

Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 44 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 26,8 ile domates, yüzde 26,2 ile patlıcan, yüzde 22,7 ile havuç, yüzde 12,6 ile yumurta ve yüzde 8,7 ile maydanoz izledi.

Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 100 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 63,3 ile salatalık ve yüzde 30,2 ile kırmızı mercimek izledi.”

 

Üretici fiyat değişiminin nedenleri

“Limonda sezonun sonuna gelinmesiyle, üreticilerimizin elinde ürün azaldı ve fiyatlar arttı. Hasat sezonu boyunca üreticilerimiz limonunu düşük fiyattan satmak zorunda kaldı. Bu aylarda üreticilerimizden düşük fiyatla alınan limon depolarda tutuluyor. Haziran ayında elinde az miktarda limonu bulunan üreticide fiyatlar kilogram başı 15 lira iken, ürünü depolayan tüccarda limonun fiyatı kilogram başına 40 liraya ulaşıyor.

Kırmızı mercimek fiyatı yeni sezon ürünü olmasından dolayı yükseldi. Yüksek hava sıcaklıkları kuru soğanda yanmaya sebep oldu. Güneş yanıklarının tarla üretimine zarar vermesi ve talepteki artış nedeniyle fiyatlar yükseldi.

Patateste Çukurova bölgesinde hasadın sonuna gelindi. İç Anadolu bölgesinde erkenci çeşitte hasat başlamadı. Çukurova Bölgesinde rekoltenin yüksek olması ve Haziran ayında yoğunlaşan hasatla birlikte arzdaki artış fiyatların düşmesine neden oldu. Ege Bölgesinde hasat başladı ancak üreticilerimiz alıcı bulamıyor. Ödemiş ilçesinde alıcı bulunmadığı için patateste fiyatlar 2 liraya kadar geriledi.

Havuçta talepteki azalma fiyatın düşmesine neden oldu. Yumurtada fiyat değişimi arz ve talepteki değişimlerden kaynaklandı. Salatalıkta rekoltenin düşük olmasıyla birlikte ihracattaki artış fiyatın artmasına neden oldu. Domates ve patlıcanda fiyat düşüşü tarla üretimine geçilmesinden dolayı arzda yaşanan artıştan kaynaklandı.”

 

Haziran ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler

“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Haziran ayında, Mayıs ayına göre DAP gübresi yüzde 3,8 oranında artarken, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,9, ÜRE gübresi yüzde 1,6, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,2 ve amonyum nitrat gübresi yüzde 0,8 oranında arttı.

Geçen yılın Haziran ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 50,8, DAP gübresi yüzde 33,9, ÜRE gübresi yüzde 32,2, amonyum nitrat gübresi yüzde 30,4 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 27,5 oranında arttı.

Haziran ayında Mayıs ayına göre besi yemi yüzde 1,1, süt yemi yüzde 0,9, son bir yılda süt yemi yüzde 37, besi yemi ise yüzde 34,3 oranında arttı. Elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 19,8 oranında artarken tarım ilacı fiyatları yüzde 58,2 oranında arttı.

Mazot fiyatları aylık yüzde 5,1 oranında artarken, yıllık bazda yüzde 78,5 oranında artarak geçtiğimiz aylarda olduğu gibi yıllık bazda fiyatı en fazla artan tarımsal girdi oldu.”

 

SEÇİLMİŞ ÜRÜNLERDE HAZİRAN AYI ÜRETİCİ, HAL, PAZAR VE MARKET FİYATLARI (TL/KG)

ÜRÜNLER

Fiyat (TL/kg)

Fiyat Farkı (Yüzde)

Üretici

Hal

Pazar

Market

Hal/

Üretici

Pazar/

Üretici

Market/

Üretici

Kiraz

24,88

25

55

100,51

0,48

121,06

303,98

Havuç

8,50

19,00

28,75

33,26

123,53

238,24

291,30

Kuru İncir

115,00

 

330,00

441,64

 

186,96

284,03

Antep Fıstığı

250,00

 

900,00

900,00

 

260,00

260,00

Kuru Kayısı

140,00

 

475,00

487,07

 

239,29

247,91

Nohut

29,44

52,00

95,00

97,13

76,63

222,69

229,93

Elma

10,38

20,90

26,75

33,46

101,35

157,71

222,37

Limon

15,00

43,10

43,50

47,79

187,33

190,00

218,58

Kuru Fasulye

29,10

60,00

78,00

87,00

106,19

168,04

198,96

Yeşil Mercimek

26,40

60,00

78,00

78,50

127,27

195,45

197,35

Patates

7,00

12,65

17,58

20,63

80,71

151,19

194,68

Patlıcan

10,70

18,00

25,42

31,19

68,22

137,54

191,51

Kuru Üzüm

60,00

 

150,00

173,55

 

150,00

189,24

Marul (adet)

10,83

15,97

22,08

27,87

47,38

103,85

157,25

Domates

10,70

18,90

22,64

26,86

76,64

111,57

151,06

Kuru Soğan

7,63

11,20

17,92

19,04

46,79

134,82

149,60

Çilek

33,86

69,17

70,00

84,16

104,27

106,73

148,55

Kabak

11,63

18,40

24,25

28,68

58,28

108,60

146,71

Maydanoz (adet)

4,75

5,10

9,00

11,62

7,37

89,47

144,61

Kırmızı Mercimek

22,78

35,00

47,00

55,19

53,64

106,32

142,27

Fındık (iç)

260,00

 

600,00

601,00

 

130,77

131,15

Salatalık

12,25

16,60

21,67

27,22

35,51

76,87

122,21

Sivri Biber

19,50

29,50

39,58

41,97

51,28

102,99

115,24

Yeşil Fasulye

30,00

42,88

57,50

64,37

42,92

91,67

114,57

Karpuz

9,82

9,85

20

20,3

0,31

103,67

106,72

Yeşil Soğan (demet)

14,75

22,30

23,25

27,70

51,19

57,63

87,79

Yumurta (adet)

1,80

 

3,75

3,02

 

108,33

67,78

Kuzu Eti

407,56

 

 

678,72

 

 

66,53

Dana Eti

348,34

 

 

569,77

 

 

63,57

Pirinç

42,00

42,50

47,00

64,62

1,19

11,90

53,86

Zeytinyağı

275,00

 

 

334,60

 

 

21,67

 

 

 

MARKET

Market Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

ÜRÜNLER

29 Mayıs 2024

27 Haziran 2024

29 Mayıs 2024/

27 Haziran 2024

Limon

28,84

47,79

65,7

Antep Fıstığı

595,17

900,00

51,2

Çilek

77,62

84,16

44,0

Kuru Kayısı

362,76

487,07

34,3

Fındık (iç)

463,49

601,00

29,7

Nohut

77,90

97,13

24,7

Sivri Biber

34,81

41,97

20,6

Yeşil Mercimek

67,88

78,50

15,6

Yeşil Fasulye

66,17

64,37

10,2

Kırmızı Mercimek

50,83

55,19

8,6

Ayçiçek yağı

63,34

66,96

5,7

Toz şeker

36,73

38,44

4,7

Salatalık

26,05

27,22

4,5

Pirinç

61,89

64,62

4,4

Kuru Fasulye

85,13

87,00

2,2

Kabak

28,12

28,68

2,0

Mısırözü yağı

68,57

69,71

1,7

Beyaz peynir

242,30

246,23

1,6

Kuru Üzüm

171,96

173,55

0,9

Tavuk Eti

91,48

92,24

0,8

Tereyağı

357,14

358,48

0,4

Kaşar peyniri

306,87

307,46

0,2

Yoğurt

53,77

53,81

0,1

Dana Eti

569,77

569,77

0,0

Kuzu Eti

678,72

678,72

0,0

Patlıcan

31,29

31,19

-0,3

Havuç

33,76

33,26

-1,5

Kuru İncir

452,99

441,64

-2,5

Kuru Soğan

19,58

19,04

-2,7

Marul (adet)

28,73

27,87

-3,0

Zeytinyağı

351,95

334,60

-4,9

Elma

35,69

33,46

-6,2

Yeşil Soğan (demet)

29,99

27,70

-7,6

Maydanoz (adet)

12,64

11,62

-8,1

Yumurta (adet)

3,60

3,02

-16,1

Domates

32,18

26,86

-16,5

Patates

24,90

20,63

-17,2

 

  

 

ÜRETİCİ

Üretici Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

ÜRÜNLER

28 Mayıs 2024

27 Haziran 2024

28 Mayıs 2024/

27 Haziran 2024

Limon

7,50

15,00

100,0

Salatalık

7,50

12,25

63,3

Kırmızı Mercimek

17,50

22,78

30,2

Yeşil Fasulye

23,75

30,00

26,3

Kuru Soğan

6,25

7,63

22,1

Pirinç

35,00

42,00

20,0

Kabak

10,38

11,63

12,0

Sivri Biber

17,50

19,50

11,4

Yeşil Soğan (demet)

14,10

14,75

4,6

Zeytinyağı

265,63

275,00

3,5

Kuru Fasulye

29,10

29,10

0,0

Nohut

29,44

29,44

0,0

Yeşil Mercimek

26,40

26,40

0,0

Kuru Kayısı

140,00

140,00

0,0

Kuru Üzüm

60,00

60,00

0,0

Kuru İncir

115

115

0,0

Fındık (iç)

260,00

260,00

0,0

Antep Fıstığı

250,00

250,00

0,0

Dana Eti

348,34

348,34

0,0

Kuzu Eti

407,56

407,56

0,0

Çilek

44,64

44,64

0,0

Marul (adet)

10,90

10,83

-0,6

Elma

10,70

10,38

-3,0

Maydanoz (adet)

5,20

4,75

-8,7

Yumurta (adet)

2,06

1,80

-12,6

Havuç

11,00

8,50

-22,7

Patlıcan

14,50

10,70

-26,2

Domates

14,63

10,70

-26,8

Patates

12,50

7,00

-44,0

 

  

 

GİRDİ FİYATLARI

Haziran 2023

Mayıs 2024

Haziran 2024

Mayıs 2024-

Haziran 2024 Değişim (%)

Haziran 2023-

Haziran 2024 Değişim (%)

Gübreler (TL/Ton)

 

 

 

 

 

Amonyum sülfat %21

5.795

8.635

8.737

1,2

50,8

Amonyum nitrat %26

                  7.498

                  9.695

                     9.775

0,8

30,4

ÜRE

                10.318

                13.429

                   13.640

1,6

32,2

DAP

                15.321

                19.762

                   20.508

3,8

33,9

20.20.0

                10.553

                13.205

                   13.454

1,9

27,5

Mazot (TL/Litre)

24,28

41,23

43,35

5,1

78,5

Yemler

 

 

 

 

 

Besi yemi (TL/ton)

7.832

10.403

10.519

1,1

34,3

Süt yemi (TL/ton)

8.378

11.368

11.474

0,9

37,0

Zirai ilaçlar

 

 

 

 

 

Deltametrin EC 25g/L)

495

783

783

0

58,2

Elektrik (krş/kwh)

213,9

256,4

256,4

0

19,8