Mart ayında üretici ve market fiyatlarındaki değişim,5 ürünün market ve pazarlardaki fiyat değişimi, Aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim


Mart ayında üretici ve market fiyatlarındaki değişim

5 ürünün market ve pazarlardaki fiyat değişimi

Aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim

 

ANKARA- 29.03.2024-GÖRÜNTÜLÜ- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Mart ayı üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini, 5 ürünün market ve pazarlardaki fiyat değişimini, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimlerini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

 

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Mart ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 378 ile limonda görüldüğünü söyledi. Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Limondaki fiyat farkını yüzde 255,2 ile kuru incir, yüzde 245,9 ile patlıcan, yüzde 232,4 ile yeşil soğan, yüzde 184,3 ile maydanoz takip etti.

Limon 4,8 kat, kuru incir 3,6 kat, patlıcan 3,5 kat, yeşil soğan 3,3 kat, maydanoz 2,8 kat fazlaya satıldı. Üreticide 3 lira 50 kuruş olan limon markette 16 lira 73 kuruşa, 115 lira olan kuru incir 408 lira 48 kuruşa, 15 lira 88 kuruş olan patlıcan 54 lira 93 kuruşa, 10 lira 17 kuruş olan yeşil soğan 33 lira 81 kuruşa, 4 lira 33 kuruş olan maydanoz 12 lira 31 kuruşa satıldı.

Mart ayında fiyatı en fazla artan ürün markette beyaz lahana, üreticide havuç olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette kabak, üreticide yeşil soğan oldu.”

 

Market fiyatları

“Mart ayında markette 39 ürünün 15’inde fiyat artışı, 23’ünde fiyat azalışı görülürken 1 üründe ise fiyat değişimi olmadı.

Mart ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 61,2 ile beyaz lahana oldu. Beyaz lahanadaki fiyat artışını yüzde 45,7 ile sivri biber, yüzde 16,2 ile tavuk eti, yüzde 7,9 ile kuzu eti, yüzde 7,8 ile dana eti takip etti.

Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 33,5 ile kabak oldu. Kabaktaki fiyat düşüşünü yüzde 22,5 ile domates, yüzde 19,3 ile kuru incir, yüzde 18,2 ile patates izledi.”

 

Üretici fiyatları

“Mart ayında üreticide 31 ürününün 10’unda fiyat artışı olurken, 12’sinde fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı.

Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 46,4 ile yeşil soğanda görüldü. Yeşil soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 29,4 ile domates, yüzde 26,6 ile salatalık, yüzde 24,9 ile patlıcan, yüzde 23,3 ile marul, yüzde 18,7 ile patates izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 55,5 ile havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat artışını yüzde 40 ile limon, yüzde 17,6 ile kuru soğan, yüzde 17,4 ile sivri biber, yüzde 12,5 ile kabak takip etti.”

 

 Üretici fiyat değişiminin nedenleri

“Kışlık havuçta hasat Şubat ayı itibarıyla tamamlanmış olup, arz depolardan sağlanıyor.

Piyasada ürün miktarındaki azalmanın yanı sıra Ramazan ayında talebin de artmasıyla havuç fiyatlarında artış yaşandı.

Sezon boyunca limonda üretici fiyatları düşüktü.

Hasadı devam eden dikenli limonda piyasaya sunulan ürün arzındaki azalma, sezon boyunca oldukça düşen limon fiyatının artmasına neden oldu.

Kuru soğanda İç Anadolu Bölgesinde hasadın bitmesi, Çukurova Bölgesinde hasadın başlamamış olması nedeniyle arzdaki düşüş fiyatları artırdı.

Sivri biber ve kabakta dönemsel arzda yaşanan azalma fiyatların yükselmesine neden oldu.

Yeşil soğan, domates, salatalık, patlıcan, marul, maydanoz, ıspanakta havaların sıcak gitmesi nedeniyle arzda yaşanan artış fiyatlarda düşüşe neden oldu.”

 

“Enflasyonla mücadele devam ederken gıda fiyatları üzerinden fırsatçılık yapılmamalıdır”

“Geçtiğimiz aylarda marketlerde fiyatı düşen ürünler sınırlı kalırken bu ay marketlerde 23 üründe fiyat düşüşü yaşandı. Ramazan ayı başından itibaren artan denetimler ve Birliğimizce yapılan uyarıların da etkisiyle, marketler çeşitli kampanyalarla ürün fiyatlarında indirime gitti ya da fiyatları çok fazla artırmadı.

Üreticilerimiz ekim/dikim döneminin başından itibaren doğal afet riskleri başta olmak üzere, girdi fiyatlarının belirsizliği, işçi bulma sorunu ve benzeri birçok sorunla üretim yapıyor.

Ülkemizde hemen hemen her sektörde üretilmesi planlanan ürünün fiyatı en başta belirlenirken bunun tam aksine tarım sektöründe üreten çiftçilerimiz ürünün fiyatını hasada kadar bilmiyor. Bu yıl narenciye ve şekerpancarında yaşandığı gibi çoğu zaman fazla üretim de çiftçiye dert oluyor.

Her türlü riske rağmen üretim yapan çiftçilerimizin ürettiği üründen bazı kesimlerin fazla kâr beklentileri artık ortadan kalkmalıdır. Ülke olarak enflasyonla mücadele ederken gıda fiyatları üzerinden fırsatçılık yapılmamalıdır. Enflasyon artışının devam ettiği bu aylarda her kesim üzerine düşeni daha fazla yapmalıdır.  Son bir ayda marketlerde gerileyen fiyatlar Ramazan ayıyla sınırlı kalmamalıdır.”

 

5 ürünün market ve pazarlardaki fiyat değişimi

“Ülkemizde yaş sebze meyve pazarlaması, 5957 sayılı kısaca Hal Kanunuyla düzenleniyor. Kanunla perakendecilerin tüketicilere daha uygun fiyatla ürün satabilmelerine imkan tanımak adına doğrudan üreticiden ürün alma hakkı verildi.

Diğer taraftan yaş meyve sebze pazarlanmasında halen aracıların varlığı devam ediyor.

Pazarcı Ankara halinden aldığı ürünü satarken, çoğu market satacağı ürünü hiçbir aracı olmadan doğrudan üreticiden alarak halka sunuyor. Ancak, halen çoğu üründe market fiyatlarının daha yüksek olduğu görülüyor. Perakendeciler 5957 Sayılı Kanunla verilen ayrıcalığı üreticilerimizden değer fiyatında aldığı ürünü halka ucuza sunmak üzere kullanmalıdır.  

Birliğimizce Ankara’da, halkımızın temel tüketim ürünlerinde seçilen 5 ürünün, 4 farklı market ve 4 farklı pazardaki fiyatlarına yönelik çalışma yapıldı. Yapılan çalışma sonucunda işlenmeden doğrudan tüketiciye sunulan ürünlerde fiyatların fazlasıyla değişkenlik gösterdiği görüldü.

 

Örneğin; 1 adet kıvırcık marulun fiyatı, A markette 39,90 lira, B markette 24,95 lira, C markette 44,95 lira, D markette 19,9 liradır. 1 adet kıvırcık marulun fiyatı, A pazarda 30 lira, B,C ve D pazarlarında 25 liradır.

5 üründe market ve pazar fiyatlarına bakıldığında;

Kıvırcık marulda marketler arası fiyat farkı yüzde 125,8 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 20’dir.

Salkım domateste marketler arası fiyat farkı yüzde 40,6 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 25’dir.

Sivri biberde marketler arası fiyat farkı yüzde 22,9 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 25’dir.

Kemer patlıcanda marketler arası fiyat farkı yüzde 50,2 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 25’dir.

Starking elmada marketler arası fiyat farkı yüzde 54,2 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 20’dir.

Araştırmadan elde edilen veriler aynı ürünün marketler arasındaki fiyat farkının yüzde 125,8’i bulduğu, pazarlarda ise fiyat farkının bu 5 üründe en fazla yüzde 25’de kaldığı görülüyor.

Tüketicilerin market ve pazarlar arasındaki değişen fiyatları göz önünde bulundurmaları ve alışverişlerde fiyat araştırması yapmaları önemlidir. Yaşanan yüksek fiyat farklarının önüne geçmek amacıyla 5957 sayılı kısaca Hal Kanunu dediğimiz kanunda değişiklik yapılarak üreticiden doğrudan alınan ürünlerde kar marjı sınırlandırılmalıdır. Yüksek fiyat konusunda yapılan denetimlerin sayısı arttırılmalı, vatandaşlarımızda karşılaştıkları yüksek fiyatları gerekli mercilere şikayet etmelidir.”

 

Mart ayı ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler

“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Mart ayında, Şubat ayına göre fiyatlar, amonyum sülfat gübresi yüzde 3,9, amonyum nitrat gübresi yüzde 1 oranında arttı.

Üre gübresi yüzde 3,4, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2,5, DAP gübresi yüzde 0,1 oranında düştü. Geçen yılın Mart ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 35,9, üre gübresi yüzde 32, DAP gübresi yüzde 28, amonyum nitrat gübresi yüzde 24,8, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 20,3 oranında arttı.

Mart ayında şubat ayına göre süt yemi yüzde 1,6, besi yemi yüzde 1,2, son bir yılda süt yemi yüzde 44,8, besi yemi ise yüzde 43,7 oranında arttı.

Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 2,11 oranında arttı. İlaç fiyatları aylık yüzde 16, yıllık yüzde 56,6 oranında arttı.

Mart ayında girdilerde yıllık değişimde en fazla fiyat artışı mazotta görüldü. Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 0,1 artarken, son bir yılda yüzde 105,2 oranında arttı.”

AYNI ÜRÜNÜN 4 FARKLI MARKET VE 4 FARKLI PAZARDAKİ FİYATLARI (TL/KG)

 

ÜRÜNLER

A Market

B Market

C Market

D Market

Domates (Salkım)

51,90

49,95

39,95

36,90

Sivri biber

85,90

79,95

79,95

69,90

Patlıcan (Kemer)

56,90

49,95

59,95

39,90

Elma (Starking)

27,90

39,95

39,95

25,90

Kıvırcık marul (adet)

39,90

24,95

44,95

19,90

  

ÜRÜNLER

A Pazarı

B Pazarı

C Pazarı

D Pazarı

Domates (Salkım)

40

50

40

40

Sivri biber

100

80

100

80

Patlıcan (Kemer)

50

50

50

40

Elma (Starking)

30

25

30

30

Kıvırcık marul (adet)

30

25

25

25

  

GİRDİ FİYATLARI

Gübreler (TL/Ton)

Mart 2023

25 Şubat 2024

25 Mart 2024

Şubat 2024-

Mart 2024 Değişim (%)

Mart 2023-

Mart 2024 Değişim (%)

Amonyum Sülfat %21

6.300

8.240

8.562

3,9

35,9

Amonyum Nitrat %26

                  8.000

                  9.886

                     9.985

1,0

24,8

ÜRE

                10.995

                15.023

                   14.515

-3,4

32,0

DAP

                15.360

                19.680

                   19.665

-0,1

28,0

20.20.0

                10.770

                13.292

                   12.961

-2,5

20,3

Mazot (TL/Litre)

20,86

42,77

42,8

0,1

105,2

Yemler

 

 

 

 

 

Besi yemi (TL/ton)

6.933

9.844

9.964

1,2

43,7

Süt yemi (TL/ton)

7.508

10.701

10.869

1,6

44,8

Zirai ilaçlar

 

 

 

 

 

Deltametrin EC 25g/L)

500

675

783

16

56,6

Elektrik (krş/kwh)

251,16

256,46

256,46

0

2,11

 

 

SEÇİLMİŞ ÜRÜNLERDE MART AYI ÜRETİCİ, HAL, PAZAR VE MARKET FİYATLARI (TL/KG)

ÜRÜNLER

Fiyat (TL/kg)

Fiyat Farkı (Yüzde)

Üretici

Hal

Pazar

Market

Hal/

Üretici

Pazar/

Üretici

Market/

Üretici

Limon

3,50

8,50

15,08

16,73

142,8

330,8

378,0

Kuru incir

115,00

 

400,00

408,48

 

247,8

255,2

Patlıcan

15,88

36,40

46,67

54,93

129,2

193,8

245,9

Yeşil soğan (demet)

10,17

24,50

26,33

33,81

140,9

158,9

232,4

Maydanoz (adet)

4,33

5,70

8,75

12,31

31,6

102,0

184,3

Marul (adet)

12,71

19,10

28,00

34,05

50,2

120,3

167,9

Elma

13,80

17,40

34,00

35,55

26,0

146,3

157,6

Yeşil mercimek

26,40

60,00

65,00

67,18

127,2

146,2

154,4

Kuru fasulye

29,10

60,00

70,00

74,01

106,1

140,5

154,3

Nohut

29,44

56,00

60,00

73,96

90,2

103,8

151,2

Kırmızı mercimek

17,50

30,00

40,00

43,30

71,4

128,5

147,4

Kuru üzüm

60,00

 

125,00

144,98

 

108,3

141,6

Ispanak

14,17

18,60

28,83

33,79

31,2

103,4

138,4

Pırasa

12,58

17,60

23,33

29,01

39,9

85,4

130,6

Salatalık

16,88

24,80

32,50

37,86

46,9

92,5

124,2

Antep fıstığı

250,00

 

450,00

545,17

 

80,0

118,0

Beyaz lahana

6,58

10,10

12,08

14,32

53,5

83,5

117,6

Kuru kayısı

190,00

 

300,00

407,97

 

57,8

114,7

Kabak

15,00

22,40

29,75

31,85

49,3

98,3

112,3

Havuç

14,00

16,05

22,50

27,10

14,6

60,7

93,5

Sivri biber

43,75

59,80

75,42

80,80

36,6

72,3

84,6

Patates

9,75

13,90

16,42

17,73

42,5

68,4

81,85

Domates

18,88

29,50

31,67

34,08

56,2

67,7

80,5

Pirinç

35,00

42,00

50,00

61,97

20,0

42,8

77,0

Karnabahar

16,50

21,90

24,17

28,97

32,7

46,4

75,5

Yumurta (adet)

2,33

 

3,83

3,89

 

64,3

66,9

Fındık (iç)

260,00

 

300,00

426,49

 

15,3

64,0

Kuzu eti

406,56

 

 

638,52

 

 

57,0

Dana eti

330,24

 

 

517,07

 

 

56,5

Kuru soğan

10,00

11,40

12,92

14,36

14,0

29,2

43,6

Zeytinyağı

296,25

 

 

349,52

 

 

17,9

 Not: Hal, pazar ve market verileri Ankara, İzmir, İstanbul, Mersin, Antalya ve Bursa illerinden derlenen ortalama fiyatlardır. Üretici fiyatları ise ürünlere göre önemli üretim merkezlerinden derlenmektedir. Pirinç (Osmancık), kuru fasulye, nohut, kırmızı ve yeşil mercimek için belirtilen hal fiyatları toptan satış fiyatlarıdır. Dana eti, kuzu eti, Antep fıstığı ve fındık fiyatı serbest piyasa fiyatıdır. Yumurta üretici fiyatları Başmakçı ve Kaytaş verilerinin ortalaması alınarak derlenmektedir. 

 

 

AY SONU MARKET FİYATLARI

ÜRÜNLER

Market Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

28 Şubat 2024

27 Mart 2024

28 Şubat 2024/

27 Mart 2024

Beyaz lahana

8,88

14,32

61,2

Sivri biber

55,43

80,80

45,7

Tavuk eti

75,61

87,86

16,2

Kuzu eti

591,48

638,52

7,9

Dana eti

479,66

517,07

7,8

Fındık (iç)

399,07

426,49

6,8

Zeytinyağı

330,41

349,52

5,7

Yeşil soğan (demet)

32,03

33,81

5,5

Yoğurt

48,18

49,76

3,2

Beyaz peynir

221,69

228,82

3,2

Nohut

71,66

73,96

3,2

Tereyağı

327,95

335,84

2,4

Kaşar peyniri

288,54

294,64

2,1

Pirinç

63,34

63,87

0,8

Mısırözü yağı

65,69

66,09

0,6

Karnabahar

28,97

28,97

0,0

Maydanoz (adet)

12,45

12,31

-1,1

Patlıcan

56,30

54,93

-2,4

Havuç

27,96

27,10

-3,0

Yeşil mercimek

69,54

67,18

-3,3

Antep fıstığı

564,89

545,17

-3,4

Elma

36,86

35,55

-3,5

Ayçiçek yağı

62,44

59,97

-3,9

Kuru üzüm

151,23

144,98

-4,1

Kuru kayısı

425,78

407,97

-4,1

Kuru fasulye

77,37

74,01

-4,3

Kuru soğan

15,09

14,36

-4,8

Yumurta (adet)

4,20

3,89

-7,3

Toz şeker

37,43

34,62

-7,5

Pırasa

31,58

29,01

-8,1

Marul (adet)

37,11

34,05

-8,2

Limon

18,36

16,73

-8,8

Salatalık

42,18

37,86

-10,2

Ispanak

38,23

33,79

-11,6

Kırmızı mercimek

52,33

43,30

-17,2

Patates

21,69

17,73

-18,2

Kuru incir

506,20

408,48

-19,3

Domates

44,00

34,08

-22,5

Kabak

47,90

31,85

-33,5

 

 

 

AY SONU ÜRETİCİ FİYATI

 

ÜRÜNLER

Üretici Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

 

28 Şubat 2024

27 Mart 2024

28 Şubat 2024/

27 Mart 2024

 

Havuç

9,00

14,00

55,5

 

Limon

2,50

3,50

40,0

 

Kuru soğan

8,50

10,00

17,6

 

Sivri biber

37,25

43,75

17,4

 

Kabak

13,33

15,00

12,5

 

Kuru kayısı

170,00

190,00

11,7

 

Pırasa

11,75

12,58

7,0

 

Dana eti

310,72

330,24

6,2

 

Kuzu eti

383,68

406,56

5,9

 

Karnabahar

15,67

16,50

5,3

 

Kuru Fasulye

29,10

29,10

0,0

 

Nohut

29,44

29,44

0,0

 

Kırmızı mercimek

17,50

17,50

0,0

 

Yeşil mercimek

26,40

26,40

0,0

 

Pirinç

35,00

35,00

0,0

 

Kuru üzüm

60,00

60,00

0,0

 

Kuru incir

115,00

115,00

0,0

 

Fındık (iç)

260,00

260,00

0,0

 

Antep fıstığı

250,00

250,00

0,0

 

Yumurta (adet)

2,35

2,33

-0,8

 

Beyaz lahana

6,64

6,58

-0,9

 

Zeytinyağı

303,12

296,25

-2,2

 

Elma

14,30

13,80

-3,5

 

Ispanak

16,71

14,17

-15,2

 

Maydanoz (adet)

5,21

4,33

-16,8

 

Patates

12,00

9,75

-18,7

 

Marul (adet)

16,57

12,71

-23,3

 

Patlıcan

34,50

25,88

-24,9

 

Salatalık

23,00

16,88

-26,6

 

Domates

26,75

18,88

-29,4

 

Yeşil soğan (demet)

19,00

10,17

-46,4

 

 

Kırşehir Ziraat Odası Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret


Kırşehir Ziraat Odası Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret

Ankara- 28.03.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kırşehir Ziraat Odaları Başkanlarını kabul etti. Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde gerçekleşen kabulde Oda Başkanlarına ziyaretleri için teşekkür etti.

Dünya Su Günü


Dünya Su Günü

 

ANKARA- 22.03.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Dünya Su Günü dolayısıyla görüntülü basın açıklaması yaptı.

 

“Barış İçin Sudan Faydalanmak”

“Birleşmiş Milletler öncülüğünde her yıl farklı bir tema vurgusuyla kutlanan Dünya Su Günü’nün bu yıl ki teması ‘Barış İçin Sudan Faydalanmak’ olarak belirlendi.

Su, yeryüzünde yaşayan insanların kendi yaşamları için olduğu kadar gelecek neslin yaşamları için de koruması gereken kıt bir kaynaktır. Suyun gelecek nesillere zarar görmeden aktarılması hem bir gereklilik hem de gelecek nesillerin temel hakkıdır. Bu yüzden su kaynaklarının geliştirilmesinde temel yaklaşım çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik olmalıdır.

Çağımızın en önemli problemleri arasında yer alan iklim değişikliği, yaşamın her alanında olumsuz etkilere sahiptir. İklim değişikliğinden şüphesiz ki en çok tarım sektörü etkileniyor.

Küresel ısınma kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle 2050 yılında tahıl fiyatlarında yüzde 29’a varan oranda artış yaşanmasının muhtemel olduğu ve bu durumda dünya üzerindeki milyonlarca kişinin daha açlık riskiyle karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Dünyada açlıkla mücadele devam ederken, iklim değişikliği nedeniyle tarımsal üretimde yaşanabilecek kayıplar daha da önemli hale geliyor.”

 

“2050 yılına kadar tarım için suya olan talebin yüzde 35 artması bekleniyor”

“Dünya nüfusu her yıl ortalama yüzde 1,1 oranında artıyor. Bu artış hızıyla 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Diğer taraftan dünyada tarım için küresel su talebinin, 2050 yılına kadar yüzde 35 artması bekleniyor. Artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması ancak tarımsal verimliliğin ve üretimin artışından geçiyor.

Son yıllarda dünya tarımsal üretimi ve ticaretinde önemli rolü olan ülkelerde yaşanan kuraklık ve diğer afetler tarım ürünlerinde önemli kayıplara neden oldu. Üretimi düşen ülkeler kendi ihtiyacını karşılamak adına ihracatını kısıtladı. Gelecekte tarımsal üretimin artan nüfusa karşı yetersiz kalmasıyla dünyada artan gıda milliyetçiliği, ülkelerarası barışı olumsuz etkileyebilir.

Hepimiz biliyoruz ki yeryüzündeki su kaynakları ve bunların potansiyelleri sabittir. Denizden tatlı su elde etme gibi oldukça pahalı yollar düşünülmediği takdirde var olan su kaynaklarının korunması gerekiyor.

Bir taraftan yaşadığımız iklim değişikliğinin giderek artan olumsuz etkileri, diğer taraftan hızla çoğalan nüfus, var olan suyun iyi planlamayla en uygun şekilde kullanılmasını zorunlu hale getiriyor.”

 

“Ülkemiz su kısıtı ülkeler sınıfına yaklaşıyor”

“Dünyada en çok su tarımda kullanılıyor. Kullanılan tatlı suyun yüzde 72’si tarımsal, yüzde 16’sı endüstriyel, yüzde 12’si içme ve kullanım amaçlıdır. Ülkemizde ise 57 milyar metreküp su tüketiminin yüzde 77’si tarımsal amaçlı tüketiliyor.

Diğer taraftan ülkemiz su stresi çeken ülkeler arasında yer alıyor. Hali hazırda kişi başı yıllık su tüketimimiz bin 313 metreküp civarındadır. 2030 yılına kadar ülke nüfusumuzun 100 milyon olacağı tahmin edildiğinde kişi başına kullanılabilir su miktarımızın bin 120 metreküpe düşeceği açıkça ortadadır. Bu durum ülkemizi suyu kıt ülkeler sınıfına yaklaştırıyor. O halde su kaynaklarımızı efektif ve verimli bir şekilde değerlendirmek, gelecek nesillere de aynı miktar ve kalitede bırakmak en önemli görevimizdir.”

 

“Üretim su olmadan olmaz. Yeterli su olacak ki bu ülke üretebilsin, artan nüfusu doyurabilsin”

“Tarımsal üretimde artışın sürdürülebilirliği; minimum kaynak ve girdi tüketimi, düşük maliyet ve doğaya minimum zararla sağlanabilir. Bunun sağlanabilmesi için modern üretim teknolojilerine geçilmesi ve uygun araçların kullanılması gerekiyor. Ülke olarak bizlerde modern uygulamaların faydalarından yararlanmak ve suyumuzu kontrollü tüketmek için var gücümüzü kullanmalıyız.

2023 yılı sonu itibarıyla ülkemizde ekonomik olarak sulanabilir 8 buçuk milyon hektar tarım arazisinin brüt 7,1 milyon hektarı sulamaya açıldı. Tarımsal üretimde suyun gücünü en üst seviyede kullanabilmek için, kalan 1,4 milyon hektar alanın da bir an önce sulamaya açılması gerekiyor.”

 

“Çiftçilerimizin modern sulama sistemlerini kullanmaları teşvik edilmeli, hibe ve krediler artırılmalıdır”

“İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için mevcut durumda yüzde 68 olan sulama oranının ve yüzde 51 olan sulama randımanının artırılması önemlidir. Bunun yanı sıra yer altı barajlarının sayısının artırılması, sulama projelerinin biran önce tamamlanması, modern sulama sitemlerinde teşvik ve kredilerin artırılması, kuraklığa dayanıklı kültür bitkileri tarımı teşvik edilmesi gibi hususlar olabildiğince en kısa zamanda hayata geçirilmelidir.

İklim değişikliğine adaptasyon için ise farkındalığın artırılması, çiftçilerin konuyla ilgili bilgilendirilmesi, erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi, konuya ilişkin plan ve projelerin bir bütün olarak ele alınması gerekir.” 

“Gıda ürünlerinde taklit ve tağşişin artması halk sağlığını tehdit ediyor”


“Gıda ürünlerinde taklit ve tağşişin artması halk sağlığını tehdit ediyor”

 

ANKARA- 19.03.2024-Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla gıda ürünlerinde yaşanan taklit ve tağşiş konusunda uyarılarda bulundu.

“Geçtiğimiz yıl Dünya Gıda Fiyat Endeksi yaklaşık yüzde 10 gerilerken ülkemizde 2023 yılı Aralık ayında gıda fiyat endeksi yıllık bazda yüzde 72 oranında arttı” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;

“2024 yılının ocak ayında aylık yüzde 5,1, artan endeks şubat ayında aylık yüzde 8,2 artarak yıllık yüzde 71,1 seviyesinde gerçekleşti. Tüketici, artan enflasyonun etkisini en fazla gıda fiyatlarında hissediyor.

Hızla yükselen gıda fiyatları mutfak harcamalarını artırırken, alım gücünün de azalmasına sebep oluyor. Bu nedenle evdeki hesabın markete uymadığı, gıda fiyatlarının gündemden düşmediği bir dönemdeyiz.

Gıda fiyatlarının artmasıyla alım gücü düşen tüketiciler daha ucuz ürünlere yöneliyor. Bu durumu fırsat bilen bazı satıcılar gıda ürünlerinde hile ve sahtekarlığa daha fazla başvuruyor. Gerek merdiven altı yapılan üretimlerle gerekse taklit ve tağşiş yöntemiyle sözde ‘uygun fiyat’ adı altında satışa sunuluyor.

Son yaptığımız Ramazan ayı öncesi üretici-market fiyat çalışmamızda zeytinyağının üreticideki 1 litre fiyatı 303 lira iken, markette 5 litrelik fiyat bin 710 liradır. Buna rağmen farklı adlar altında satılan 5 litrelik zeytinyağı internette 415 liraya kadar düşük fiyatlara satılıyor.

Çiçek balında 2023 yılı üretim maliyeti Üretici Birliği tarafından en az 111 lira olarak belirlendi. Bilindik markalar 300 ile 500 lira arasında 1 kilogram çiçek balını satışa sunarken internette 1 kilogram çiçek balının 140 liraya satıldığını görüyoruz.

Yine süt ürünlerinde de benzer fiyatlara şahit oluyoruz. Üretici fiyatları ortadayken özellikle internet yoluyla satılan ürünlerin fiyatlarının bu kadar düşük olması akıllara doğrudan taklit ve tağşişi getiriyor. Maliyetleri düşürmek amacıyla yapılan taklit ve tağşiş artık tüketicilerimizin sağlığını tehdit eder hale geldi.

Bir taraftan artan girdi fiyatları üretim yapmayı zorlaştırırken diğer yandan gıda ürünlerinde artan taklit ve tağşiş üreticilerimiz için ekonomik kayıplara sebep oluyor ve bu durum ihracatımızı da olumsuz etkiliyor. Üreticilerimizin bin bir emekle ürettiği ürünlerini her türlü hile ve sahtekârlığa karşı korumak zorundayız. Bu sebeple taklit ve tağşişli ürünlere karşı hem üreticilerimizin emeğini korumak hem de tüketicilerimizi bilgilendirmek adına uyarılarımızı yapmaya devam ediyoruz.”

 

“İftar sofraları taklit ve tağşişden uzak güvenilir gıdalarla kurulmalı”

“Sofralarda en çok tüketilen ve sağlıklı beslenmenin temelini oluşturan zeytinyağı, tereyağı, bal ve peynir taklit ve tağşiş yapılan ürünlerin başında geliyor. Tüketicilerin dengeli beslenmesinde önemli yeri olan ürünlerde taklit ve tağşişin artması sağlık sorunlarına neden olurken, güvenilir gıdaya ulaşma endişesi de artıyor.

Protein kaynağı olan peynirde, süt yağı haricinde başka yağların kullanımı, koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karıştırılması, ürün yapısını sertleştirmek için nişasta kullanımı, küf ve maya oluşumunu engellemek amacıyla yasaklı madde kullanımı gibi yollara başvuruluyor.

Tereyağında süt kremasına bazı bitkisel ve hayvansal yağların ilavesinin yanı sıra üretilen tereyağlarının gerçeğe yakın görünmesi için sarı renkli gıda boyası ilavesi yapılıyor.

Zeytinyağında ise içeriğinin ne olduğu belli olmayan yağların katılması gibi birçok farklı taklit ve tağşiş yöntemi kullanılıyor.

Balda, üretim aşamasından sonra şurupların katılması, farklı özellikteki kalitesiz balların karıştırılması, düşük rutubet içeriğine sahip ballara su katılması gibi tağşişler oldukça yaygındır.

Ayrıca, arının hiçbir katkısı olmadan tamamen kimyasal yolla, değişik şeker şuruplarından fabrikalarda veya merdiven altı işletmelerde içeriği belli olmayan sahte balların üretildiği de biliniyor.”

 

“Üreticilerimizin bin bir emekle ürettiği ürünü korumak tüm sektör paydaşlarının görevidir”

“Taklit ve tağşişli ürün artışını engellemek sektördeki her kesimin görevidir. Tarım sektöründe örgütlenme özellikle üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve üreticilerimizin daha kolay ürünlerini pazarlayabilmesi bakımından oldukça önemlidir. Tüketicilerin, küçük üreticilerimizin emeklerini koruyan hakiki ürünleri sofralara ulaştıran birlikler ve kooperatiflerin ürünlerini tercih etmeleri yararlarına olacaktır.”

 

“Taklit ve tağşişli gıdaya karşı denetimler sıklaştırılmalıdır”

“Taklit ve tağşişli ürünlerin tüketiciler tarafından anlaşılması çoğu zaman mümkün değildir. Sahte ürünlerin çoğu ancak laboratuvarlarda analizlerle tespit edilebiliyor.

Mübarek Ramazan ayının içinde olduğumuz bugünlerde taklit ve tağşişli gıda ürünlerine karşı denetimler sıklaşmalı ve kesilen cezalar caydırıcı olmalıdır.

Sahtekarlık yapan firmaların kamuoyuna ifşa edilmesi, gerekirse kapatılması ve her türlü faaliyetten men edilmesi gerekiyor. Tüketicilerin de bu konuda daha dikkatli olması gerekiyor.

Tüketicilerimiz, alışverişlerini yaparken güvenilir markaları tercih ederek anormal derecede düşük fiyatı olan ürünlerden kaçınmalı, şüpheli gördükleri ürünleri yetkili makamlara bildirmelidir.

Yine internet üzerinden satışı yapılan gıda ürünlerine de ayrıca dikkat edilmesi gerekiyor. İnternet üzerinden satılan ürünlerin nerede üretildiği ve hangi koşullarda stoklandığı bilinmiyor. Bu nedenle insan sağlığı için tehdit teşkil eden bu ürünlerin daha sıkı denetlenmesi ve takip edilmesi büyük önem taşıyor.”

Çiftçilerimizin Belediyelerden Beklentileri


Çiftçilerimizin Belediyelerden Beklentileri

 

ANKARA- 15.03.2024-GÖRÜNTÜLÜ- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaklaşan yerel seçimler öncesi çiftçilerimizin belediyelerden beklentilerine ve taleplerine yönelik Ziraat Odaları aracılığıyla yapılan çalışmanın sonuçlarını görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

 

“6360 Sayılı Kanunla Büyükşehir belediyelerinin tarım sektörüne yönelik sorumlulukları arttı”

“Tarım, stratejik bir sektör olması sebebiyle tüm dünyada destekleniyor ve korunuyor. Ülkemizde de başta kamunun yaptığı destekler olmak üzere tarım sektörüne birçok farklı araçla destek veriliyor. Yerelde de belediyeler tarafından tarım sektörüne destekler, teşvikler ve yatırımlar yapılıyor.

2012 yılında yayınlanan 6360 sayılı Kanun’un 2014 yılında yürürlüğe girmesiyle birlikte Büyükşehir ile ilçe belediyelerine tarım sektörüne yönelik hizmet ve faaliyetler konusunda görev ve yetkiler verildi.

Ülkemizde kırsal alana hizmet etme görevi 81 ilin 30’unda büyükşehir belediyeleri, kalan 51 ilde ise il özel idarelerinin yetkisinde bulunuyor. Kanunla verilen görev ve yetkiler sonucu 2014 yılından bu yana büyükşehir belediyeleri tarımsal üretimin doğrudan içindedir. Geçen süreç içerisinde büyükşehir belediyeleri tarıma yönelik hizmet götürme birimlerini oluşturdu. Bu açılan birimler bölgeleri dâhilinde tarıma ve kırsal alanlara yönelik çalışmalar yapıyor, destekler veriyor.

Birliğimiz tarafından Ziraat Odalarımız aracılığıyla bir çalışma yapıldı. İl ve ilçelerde belediyelerin tarım sektörüne yönelik gerçekleştirdiği çalışmalar ve çiftçilerin belediyelerden beklentileri tespit edildi. Yapılan çalışma neticesinde, büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde tarım alanlarının yeterince korunmadığı, verilen desteklerin çiftçiler tarafından yeterli bulunmadığı tespit edildi.”

 

“Büyükşehirlerde, 10 yılda toplam işlenen tarım arazilerinde 2,5 milyon dekar azalma oldu”

“Ülkemizde işlenen tarım alanı ve uzun ömürlü bitki alanı toplamı 2023 yılı itibarıyla 23 milyon 941 bin 709 hektardır. Toplam tarım alanının yüzde 55,7’si yani 13 milyon 337 bin 897 hektar büyükşehir belediyesi sınırları içerinde bulunan 30 ildedir.

2014 yılında 30 büyükşehir belediye sınırlarında bulunan işlenen tarım alanı ve uzun ömürlü bitki alanı toplamı 13 milyon 589 bin 850 hektardır. 2023 yılında ise yüzde 1,85 azalarak 13 milyon 337 bin 897 hektara geriledi.

6360 sayılı Büyükşehir Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten bu yana 10 yıl geçti ve bu sürede büyükşehirlerde 2 buçuk milyon dekarlık işlenen tarım alanı yok oldu.

Büyükşehirlerin önemli kısmı sanayinin fazla olduğu, sahile yakın turizmin daha ön planda olduğu illerden oluşuyor. 1. sınıf verimli tarım arazilerinin fazlaca olduğu bu illerde tarım arazilerinin, tarım dışı amaçla kullanımına yönelik tehdidi gün geçtikçe daha da artırıyor.”

 

“Kırsal nüfusun oranı yüzde 23’e geriledi”

“Ülkemizde kırsal nüfus da azalma yaşanıyor. Dünya Bankası’nın verilerine göre 2014’te Türkiye nüfusunun yüzde 27’si kırsalda yaşarken 2022’de bu oran yüzde 23’e geriledi. Son yıllarda kırsaldan kente göçün hızlandığı göz önüne alındığında karşımıza ilk olarak kırsal bölgelere sosyal ve kültürel yaşantıyı geliştiren hizmetlerin götürülmesi gereği çıkıyor. Belediyeler, kırsal hayatın doğal yapısını bozmadan sosyal ve kültürel açıdan destek vererek buraları yaşanılabilir hale getirmelidir.”

 

“Büyükşehir belediyeleri çiftçilere en fazla tohum, fide ve girdi destekleri yapıyor”

“Yine yaptığımız çalışmada, 6360 sayılı Kanunla 30 büyükşehir belediyesinde tarımsal üretime yönelik kurulan birimlerle çeşitli destekler verilmesine rağmen diğer belediyelerde tarımsal üretime yönelik faaliyetler yok denecek kadar azdır. Belediyelerce verilen desteklerin başında en fazla tohum, fide, fidan dağıtımının yapıldığı tespit edildi.

Ayrıca, bazı belediyeler tarafından afet sonrası yardımlar, mazot, gübre, yem, ilaç, tarım alet-makine, malç naylonu, tekne bakım malzemesi, sera yardımları yapıldığı ve kırsal kalkınmaya yönelik projeler üretildiği de tespitlerimiz arasındadır.

Çiftçilerimizin ihtiyacı olan desteklerin tespiti ve uygulanmasıyla kırsal alana yönelik projeler yapılmasında bazı belediyeler Ziraat Odalarımız ve kooperatiflerle birlikte çalışırken, çoğu belediye de bu çalışmayı yapmıyor.”

 

“Ülkemizde gerçekleştirilen tarımsal üretimin yarıdan fazlası 30 ilde yapılıyor”

“Ülkemizde tahıllar ve diğer bitkisel ürünler ekim alanlarının yüzde 56’sı, sebze bahçeleri alanlarının yüzde 68’i, meyveler, içecek ve baharat bitkileri alanlarının yüzde 75’i büyükşehirlerde bulunuyor.

Ayrıca büyükşehirlerde, Türkiye sığır varlığının yüzde 54,8’ine, koyun varlığının yüzde 56’sına, keçi varlığının yüzde 56 buçuğuna ve kümes hayvanlarının yüzde 67’sine sahiptir.

Ülkemizde bulunan tarım alanlarının yüzde 55,7’sini oluşturan, bitkisel ve hayvansal üretimin yarıdan fazlasının yapıldığı 30 ilde tarımsal üretime ve çiftçilere verilen önem ve ayrılan kaynak daha fazla olmalıdır. Kırsala harcanacak kaynağın yerinde kullanılmasına dikkat edilmeli, ihtiyaçlar yerinde tespit edilerek çözüm sağlanmalıdır. Dolayısıyla belediyelerin yaptığı ve yapacağı desteklerin çiftçi odaklı olması önemlidir.”

 

On ana başlıkta çiftçilerin belediyelerden beklentileri

1-Tarım arazileri korunmalıdır

“Köy tüzel kişiliğine ait tarım arazilerinin 6360 sayılı Kanunla büyükşehir belediyelerine devredilmesiyle köylere ait arazilerle verimli tarım arazilerini korumak büyükşehir belediyelerinin en önemli sorumluluklarından biri haline geldi. Büyükşehir belediyeleri, kendilerine emanet edilen bu arazilere sahip çıkmalıdır. Tüm belediyeler arazilerin amacı dışında kullanılmaması ve imara açılmaması konusunda her türlü tedbiri almalıdır.

Belediyeler, her ilde oluşturulan Toprak Koruma Kurullarında Ziraat Odalarının yer almasına destek vermeli ve bu kurullara gelen amaç dışı kullanım taleplerine yönelik de Ziraat Odalarıyla birlikte hareket etmelidir.”

 

2-Kırsalda genç nüfusu tutabilmek için sosyal alanlar artırılmalıdır

“Gençleri kırsalda tutamamak, tarımsal üretimde sorunların en başında yer alıyor. Bunun en önemli nedenleri arasında ise kırsal alanda eğitim, sağlık ve benzeri imkanların kısıtlı olması, sosyal ve kültürel imkanların olmaması geliyor.

Kırsal nüfusun gençleştirilmesi için kırsalın sorunları çözülmeli, kent ve kır arasındaki ekonomik ve sosyal farklılıklar giderilmelidir. Bu anlamda her belediye kırsal alana daha fazla kaynak ayırmalı, kadınlara yönelik eğitici ve meslek edindirici kurslar açmalı, çocuklar için etkinlik alanları oluşturmalıdır.” 

 

3- Belediyeler ve Ziraat Odaları birlikte hareket etmelidir

“Tarıma verilen desteklerin etkinliği her zaman sorgulanıyor ve tartışılıyor. Tarımsal desteklerdeki en önemli sorun, desteklerin çiftçinin ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığıdır. Bu sorunun çözümü de çiftçiyle birlikte hareket etmekten geçiyor. Belediyeler, yaptıkları ve yapacakları uygulamalarda mutlaka çiftçi ihtiyaçlarını en iyi bilen, çiftçiyi en iyi tanıyan Ziraat Odalarıyla beraber hareket etmeli, görüşlerini almalıdır.”

 

4- Pazarlama kooperatiflerinin kurulmasına destek olmalıdır

“Tarımdaki en önemli sorunlardan biri ekonomik örgütlenme ve bunun sonucu olarak pazarlama sorunlarıdır. Kooperatifleşme ve önemi konusunda belediyeler ve Ziraat Odaları işbirliği ile çiftçi eğitimleri yapmalıdır. Belediyeler, pazarlama kooperatiflerinin kurulmasına öncülük etmeli, etkin, fonksiyonel, profesyonel, idari ve mali açıdan güçlü örgütlenmenin oluşturulması sağlanmalıdır. Kooperatiflerle hem üretime hem de üretilen ürünlerin tüketiciye en kısa yoldan ulaşmasını sağlayacak çalışmalar yapılmalıdır.”

 

5- Semt pazarlarında üreticilere daha fazla yer ayrılmalı, üretici pazarları her ilçede kurulmalıdır

“Pazar Yerleri Hakkında yönetmelik hükümlerinde pazaryerlerinin en az yüzde 20’sinin özel satış yeri olarak üreticilere ayrılması hükmü bulunuyor. Ürettiği ürünü doğrudan semt pazarında satmak isteyen üreticimize tüm belediyeler yer ayırmalı ve ayrılan alan yüzde 20 ile sınırlandırılmamalıdır. Bu sınırlama özellikle yaz aylarında ürün arzındaki artış nedeniyle kendi ürününü pazarda satmak isteyen üreticilerimize engel teşkil ediyor.

Yine belediyelerce belirlenecek günlerde sadece üreticinin ürettiği ürünü halka doğrudan sunabileceği üretici pazarlarının her il ve ilçede kurulması sağlanmalıdır. Gıda fiyatları üzerinden haksız kazanç elde etmeye yönelik hareketlere belediyeler tarafından izin verilmemelidir.

Belediyelerin hallerde yaş sebze ve meyve ticaretine yönelik denetimlerinin yanı sıra, halkımıza gıda arzında son nokta olan bakkal, market, fırın gibi temel tüketim mallarının satıldığı noktalarda, denetimler artırılmalı, piyasa üzerinde bozucu etkisi olanlara ceza uygulanmalıdır.” 

 

6-Destekler artırılmalıdır

“Belediyelerin kırsal alanda gerçekleştirdiği çalışmaların en önemlisi çeşitli konularda yapılan desteklerdir. Belediyeler tohum, girdi ve benzeri konularda çiftçilere hibe destekleri yapıyor.

Bazı belediyeler Ziraat Odaları ve Kooperatifler aracılığıyla çiftçilere tarım alet ve makinası hibe ediyor. Belediyelerin çiftçilerin ihtiyaçları doğrultusunda bu destekleri artırması bekleniyor.

Destek miktarını artırmanın yanı sıra desteklerin düzenli olarak verilmesi ve verilecek desteklerin üretim döneminden önce açıklanması da önem arz ediyor.

Özellikle de tohum, fide, gübre, mazot, yem ve ilaç gibi girdilerin tek bir defaya mahsus verilmesi, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğine katkı sunmayacaktır.”

 

7-Kırsal Alanlara altyapı hizmetleri artırılmalıdır

“Tarımsal üretim için yapılan destekler kadar önemli bir diğer husus da tarımsal üretim yapılacak alandaki altyapının uygunluğudur. Türkiye’nin birçok kırsal bölgesinde bu anlamda eksiklikler vardır. Belediyeler; yol ıslahı, tarla yollarının yapımı ve bakımı, tarım arazilerindeki drenaj ve sulama kanallarının bakımı gibi yatırımlarını artırmalıdır.”

 

8-Tarımsal ürün işleme tesisleri kurulmalıdır

“Bölgede tarımsal faaliyetlerin gelişmesinde, üretimin artırılması ve daha kolay pazarlanmasında ürüne yönelik işleme tesislerinin kurulması oldukça önemlidir.

Belediyeler, İl ve ilçelerin üretim deseni ve çiftçi ihtiyaçlarına göre tespit edilerek, meyve-sebze kurutma, meyve suyu, ürün paketleme tesislerinin, soğuk hava depolarının ve toprak, bitki ve sulama suyu analiz laboratuvarlarının kurulmasında öncülük etmelidir.

Tarımsal ürünlerin pazarlanmasında markalaşmanın önemi biliniyor. Bitkisel ve hayvansal ürünlerin işlenmiş ve paketlenmiş olarak pazarlanması için gerekli altyapı ve pazar ağlarının belediyelerce bölgelerde oluşturulması önemlidir.”

 

9- Yenilenebilir Enerji kaynaklarının kurulmasına destek olmalıdır

“Hem dünyada hem de ülkemizde yenilenebilir enerjiye rağbet artıyor. Çevrenin sürdürülebilirliği ve tarımsal maliyetlerin azaltılması için belediyeler bölgelerinde biyogaz, rüzgâr enerjisi ve güneş enerjisi gibi alternatif enerji kaynaklarının çoğalmasına ön ayak olmalıdır.”

 

10- Kırsal Turizm ile kırsalda gelirin artırılması sağlanmalıdır

“Tarım, her ne kadar kırsal alanların en önemli ekonomik faaliyeti olsa da son zamanlarda kırsal turizm, eko turizm ve agro turizm gibi faaliyetler de ön plana çıkıyor. Kent merkezinde yaşayanların kırsal hayata yönelik artan ilgileri sonucu kırsal kesimde yeni gelir kapıları açılıyor.

Belediyelerin kırsal alanları tanıtıcı faaliyetlerde bulunmaları ve cazibe yaratmaları hem üreticilerin hem de bölgedeki diğer insanların gelirlerini artıracak, kırsal kalkınmaya katkı sağlayacaktır.”

TZOB Yönetim Kurulu Toplantısı


TZOB Yönetim Kurulu Toplantısı

ANKARA- 13.03.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıda Yönetim Kurulu Üyeleri, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’a, bölgelerindeki çiftçilerin sorunlarını iletti, yapılması gerekenler görüşüldü.

Ramazan ayı öncesi geçtiğimiz yıla göre fiyat değişimleri, et fiyatlarında yaşanan artışlar, bazı gıda ürünlerinin marketlerdeki fiyat değişimi


Ramazan ayı öncesi geçtiğimiz yıla göre fiyat değişimleri

Et fiyatlarında yaşanan artışlar

Bazı gıda ürünlerinin marketlerdeki fiyat değişimi

 

ANKARA- 08.03.2024-GÖRÜNTÜLÜ- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan ayı öncesi geçtiğimiz yıla göre bu yılın fiyat değişimlerini, et fiyatlarında yaşanan artışları ve bazı gıda ürünlerinin marketlerdeki fiyat değişimlerini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

“Ramazan ayının yaklaşması ve son dönemde artan gıda enflasyonu sonrası gözler gıda fiyatlarına çevrildi” diyen Bayraktar, “2007 yılından bu yana Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak Ramazan öncesi fırsatçılığa izin verilmemesi için çalışmalar yapıyoruz. Bu Ramazan ayı boyunca da üretici ve market fiyatlarını takip ederek kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz” dedi.

Bayraktar, “Üreticilerimiz her zaman olduğu gibi Ramazan ayında da vatandaşlarımızın huzurlu bir şekilde iftar yapabilmesi için gayretle çalışmaya ve üretmeye devam ediyor. Üreticilerimizin ve halkımızın mağdur olmaması için spekülasyonlara fırsat verilmemeli, tedbirler zamanında alınmalı, gıda denetimleri artırılmalıdır” vurgusu yaparak, açıklamasını şöyle sürdürdü:

 

Ramazan ayı öncesi fiyat değişimleri

“Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ayı öncesindeki fiyatlara baktığımızda, bu yıl markette 38 üründe fiyat artışı oldu, sadece 1 üründe fiyat düşüşü yaşandı. Markette en fazla fiyat artışı yüzde 195 ile kuru incirde görüldü. Kuru incirdeki fiyat artışını yüzde 171 buçuk ile zeytinyağı, yüzde 149,3 ile kuru kayısı, yüzde 148,2 ile sivri biber izledi. Markette fiyatı düşen tek ürün ise yüzde 11,6 ile kuru soğan oldu.

Geçtiğimiz yılın Ramazan öncesine göre bu sene tüketicilerimiz marketten kuru inciri 2,9 kat, zeytinyağını 2,7 kat, kuru kayısıyı ve sivri biberi 2,5 kat fazlaya alarak tüketmek zorunda kalacaklar.

Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ayı öncesine göre üreticide 27 üründe fiyat artışı, 4 üründe fiyat düşüşü görüldü. Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 38,2 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 34,8 ile kuru soğan, yüzde 7,3 ile salatalık, yüzde 3,4 ile kabak izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 242,2 ile zeytinyağında yaşandı. Zeytinyağındaki fiyat artışını yüzde 199,1 ile marul, yüzde 186 ile elma, yüzde 178,3 ile karnabahar izledi.”

 

Üretici fiyat değişimlerinin nedenleri

“Kuru soğan ve limonda fiyat düşüşü rekoltenin yüksek olmasından kaynaklandı. Üretici fiyatlarındaki artışın en önemli nedeni girdilerde ve işçilikte görülen artışlardır.  Yıllık bazda ortalama olarak mazotta yüzde 103,7, işçilikte yüzde 99,9, yemde yüzde 42,7, ilaçta yüzde 38, gübrede yüzde 29,8 oranlarında görülen artışların yanı sıra lojistik ve depolama maliyetlerindeki artışlar da ürün fiyatlarını artırdı. Bu yıl zeytinyağında artan maliyetlerin yanında iklim koşullarının etkisiyle üretimde görülen düşüşte fiyatların artmasına neden oldu.”

 

Et fiyatlarında yaşanan artışlar

“Geçmiş dönemde süt fiyatlarının düşük kalması neticesinde anaç hayvanların kesime gitmesinin faturasını bugün hepimiz ödüyoruz. 2023 yılında 1,4 milyar dolarlık canlı hayvan ve et ithalatı yapılırken bu yıl da ithalat hız kesmeden devam ediyor. Et fiyatları ise yapılan yoğun ithalata rağmen artmaya devam ediyor.

Ocak ayı sonunda; üreticide 267 lira olan dana karkasın fiyatı Ramazan ayı öncesinde yüzde 20 artışla 321 liraya, 296 lira olan kuzu karkasın fiyatı yüzde 32 buçuk artışla 392 liraya yükseldi.

Marketlerde 415 liraya satılan dana kuşbaşının fiyatı Ramazan ayı öncesinde yüzde 20 artışla 497 liraya, 458 liraya satılan kuzu kuşbaşının fiyatı yüzde 32 artışla 606 liraya yükseldi.

Geçen yıl Ramazan öncesine göre ise dana karkasın fiyatı yüzde 83, kuzu karkas fiyatı yüzde 139 artarken, marketlerde dana kuşbaşı fiyatı yüzde 94, kuzu kuşbaşı fiyatı yüzde 127 buçuk oranında arttı.

Arzın talebi karşılamadığı bir piyasada yukarı yönlü fiyat hareketlerinin oluşması muhtemeldir. Ancak et fiyatlarında yaşanan artışların temel nedeni hayvan sayısının azalmasına paralel olarak et arzında yaşanan düşüştür. Bu durum piyasada spekülatif hareketlere de meydan veriyor.

Unutulmamalıdır ki sektör bugüne bir anda gelmedi. İstatistikleri incelediğimizde de bunu görüyoruz. Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün son yayınlanan verilerine göre TÜRKVET sistemine kayıtlı büyükbaş hayvancılık işletmeleri 2023 yılı Ağustos ayında 1 milyon 164 bin 469 adetken Kasım ayında 1 milyon 125 bin 667 adede geriledi.

Küçükbaş hayvancılık işletmeleri ise aynı dönemde 384 bin 292 adetten 371 bin 648 adede geriledi. Yani bu 4 aylık dönemde 38 bin 802 adet büyükbaş, 12 bin 644 adet küçükbaş hayvancılık işletmesi üretimi bırakarak kapısına kilit vurdu.

Gençlerimizin zaten tercih etmediği bu işten mevcut üreticilerimizde de çekilmeler devam ediyor. Bu durum hayvansal üretimin sürdürülebilirliğini sekteye uğratıyor ve asıl tehlikede burada başlıyor.

Sürdürülebilir bir hayvansal üretim için önceliğimiz, et ve süt fiyatlarında istikrarlı bir piyasanın oluşmasını sağlamak olmalıdır. Diğer taraftan et fiyatlarında yaşanan artışların bazı kesimlerce daha fazla fırsata çevrilmesine de karşıyız. Özellikle Ramazan ayında marketlerde halkı et tüketmekten mahrum edecek fiyat artışlarına karşı denetimler daha fazla artırılmalıdır.”

 

Bazı gıda ürünlerinin marketlerdeki fiyat değişimi

“Yüksek maliyetle yetiştirilen ürünlerin marketlerde çok farklı fiyatlara satılması, artan enflasyonla birlikte tüketicinin alım gücünü iyice azaltıyor. Tüketicilerimiz, özellikle de emekliler hangi ürün hangi markette daha düşük fiyata satılıyor arayışına girdi. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar nedeniyle ürün fiyatları marketlerde çok sık değişiyor. Maliyetler sebep gösterilerek marketler arası aynı marka ürünler ve et ürünleri farklı fiyatlara satılıyor.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak 4 farklı marketten ve bir marketin online sitesinden, temel tüketim malzemeleri içinden seçilen 8 gıda ürününün aynı marka ve miktardaki fiyat değişimlerine yönelik çalışma yaptık. Yaptığımız çalışma sonucunda ürünlerin belirli markalar tarafından paketlenmiş fiyatı marketten markete oldukça değişkenlik gösterdiği görüldü.

Et ve süt ürünlerinde; dana kuşbaşında yüzde 69 buçuk, tereyağında yüzde 40,2, kuzu kuşbaşında yüzde 38,4, bütün tavukta yüzde 23,3, yoğurtta yüzde 8,4, bitkisel ürünlerde ise; yeşil mercimekte yüzde 25,2, pirinçte yüzde 13,7, nohutta yüzde 5,6’ya varan oranlarda değişimler olduğu tespit edildi.

1 kilogram dana kuşbaşının fiyatı, A markette 354 lira, B markette 490 lira, C markette 465 lira, D markette 530 lira ve D marketin online satışında 600 liradır. Dana kuşbaşının farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 69 buçuk oranına kadar değişiyor.

1 kilogram tereyağının paketlenmiş Y markasının fiyatı, A ve C markette 299 lira, D markette ve D marketin online satışında 420 liradır. Tereyağında aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 40,2 oranına kadar değişiyor.

1 kilogram kuzu kuşbaşının fiyatı, A markette 575 lira, B markette 599 lira, C markette 610 lira, D markette 796 lira, D marketin online satışında 716 liradır. Kuzu kuşbaşının farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 38,4 oranına kadar değişiyor.

1 kilogram bütün tavuğun paketlenmiş Y markasının fiyatı, A markette 73 lira, C markette 76 lira, D markette ise 90 liradır. Paketlenmiş bütün tavuğun aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 23,3 oranına kadar değişiyor.

1 kilogram yeşil mercimeğin paketlenmiş Z markasının fiyatı, C ve D markette 100 lira, D marketin online satışında 80 liradır. Yeşil mercimeğin aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 25,2 oranına kadar değişiyor.

1 kilogram pirincin paketlenmiş Z markasının fiyatı, C markette 66 lira, D markette ve D marketin online satışında 75 liradır. Pirinçte aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 13,7 oranına kadar değişiyor.

Pirinç, yeşil mercimek ve nohutta X ve Y marka ürünlerde farklı marketlerde fiyatlarının değişmediği de gözlemlenmiştir. Son yıllarda önemli ölçüde artan üretim maliyetleri nedeniyle üreticilerimiz yeterli geliri elde edememekte ve üretmekte zorlanmaktadır.

Tüm zorluklara karşın üretimine devam eden üreticilerimizin ürettiği ürünlerin marketlerdeki fiyat farkının yüzde 69 buçuklara kadar çıkması kabul edilebilir değildir. Artan enflasyon nedeniyle bu fiyatlar tüketicilerimizi de her geçen gün zorluyor. Kırmızı ete ulaşamayan tüketicilerimiz beyaz ete yönelirken, beyaz ete ulaşamayanlar baklagiller ve tahıl grubunu tercih etmek zorunda kalıyor.

Geçtiğimiz ay farklı bitkisel ürünlerdeki market fiyatlarının değişimi yüzde 18 iken, Ramazan ayı öncesi yaptığımız çalışmada bu oranın yüzde 25’e kadar yükseldiğini görüyoruz.

Öte yandan Ramazan ayı gibi yoğun alışverişin yapıldığı dönemlerde marketler çeşitli kampanyalar yapıyor. Kampanyalı birkaç üründeki fiyat düşüşleri nedeniyle tüketicilerimiz bu marketlere yöneliyor. Tüm ihtiyaçlarını bu marketten aldıklarında da kampanyalı ürünleri ucuza alırken, diğer ürünleri yüksek fiyata almış oluyor.

Tüketicilerimiz marketler arasındaki değişen fiyatları göz önünde bulundurmalı ve alışverişlerinden önce fiyat araştırması yapmalıdır. Tüketicilerimiz süt ve süt ürünlerini alırken içeriğindeki yağ oranına, süt oranına ve gramajına dikkat ederek, ürünün raf ve kasada fiyatının aynı olup olmadığını kontrol ederek, fiyat karşılaştırması yapmalıdır.”

 

“Hükümetimiz gıda fiyatları üzerinden fırsat enflasyonu yaratanlara göz açtırmamalıdır”

“Enflasyon son iki yıldır ülkemizin en önemli gündem maddesidir. En çok tartışılan konuların başında da markette gıda ürünlerinde yaşanan aşırı fiyat artışları geliyor. Bazı satıcılar enflasyon kalkanının arkasına saklanarak, maliyetleri de bahane ederek fiyatları sürekli artırıyor. Bu durum enflasyonda artış eğilimini devam ettiriyor.

Tüketicileri kandırarak aynı fiyata gramaj düşürme hileleri, aynı ürünün farklı marketlerde çok farklı fiyatlara satılması, aynı fiyata daha kalitesiz ürün satılması, yanıltıcı isimler ile farklı ürünlerin tüketiciye satılması fırsatçılık enflasyonunun en önemli nedenleri arasındadır.

Piyasadaki fiyatların kontrol altına alınması ve tüketicilerin artan fiyatlar karşısında korunması adına gıda ürünlerinde tavan fiyat uygulaması bir an önce hayata geçirilmelidir.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak beklentimiz, bütün kesimlerin sorumlu davranması, Ramazan ayında artan talebin suistimal edilmemesi, tüketicilerin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesidir.

Mübarek Ramazan ayının İslam âlemi ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını, sağlık, huzur, bolluk ve bereket getirmesini diliyorum.”

Seçilmiş Ürünlerde Geçen Yıl Ramazan Öncesine Göre Market Fiyatlarındaki Değişimler

MARKET

Market Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

ÜRÜNLER

17 Mart 2023

6 Mart 2024

17 Mart 2023/

6 Mart 2024

Kuru İncir

156,74

462,38

195,0

Zeytinyağı

125,93

341,94

171,5

Kuru Kayısı

175,13

436,61

149,3

Sivri Biber

26,68

66,22

148,2

Fındık (iç)

178,05

422,89

137,5

Patlıcan

27,67

64,83

134,3

Ispanak

16,39

38,24

133,3

Kuzu Eti

266,23

605,79

127,5

Karnabahar

14,47

32,74

126,2

Marul (adet)

15,29

34,04

122,6

Maydanoz (adet)

6,08

12,67

108,3

Dana Eti

255,68

496,62

94,2

Patates

11,30

21,80

92,9

Yeşil Soğan (Demet)

17,41

33,36

91,6

Pırasa

16,12

29,36

82,1

Elma

17,92

32,54

81,5

Kuru Üzüm

84,32

151,98

80,2

Yeşil Mercimek

41,16

72,86

77,0

Salatalık

24,41

43,06

76,4

Pirinç

37,12

65,09

75,3

Antep Fıstığı

314,47

529,64

68,4

Kuru Fasulye

43,33

72,95

68,3

Tereyağ

197,83

332,47

68,0

Kaşar peyniri

185,81

292,91

57,6

Beyaz peynir

143,27

224,45

56,6

Domates

24,61

37,44

52,1

Nohut

45,59

67,48

48,0

Havuç

17,71

25,92

46,3

Yoğurt

34,65

49,50

42,8

B. Lahana

8,72

11,88

36,2

Yumurta

3,05

4,13

35,4

Mısırözü yağı

53,37

65,29

22,3

Ayçiçek yağı

48,10

57,71

19,9

Toz şeker

29,61

35,40

19,5

Tavuk Eti

65,22

73,88

13,2

Kırmızı Mercimek

42,94

47,93

11,6

Limon

15,56

17,29

11,1

Kabak

26,11

28,71

9,9

Kuru Soğan

17,10

15,11

-11,6

 

  

Seçilmiş Ürünlerde Geçen Yıl Ramazan Öncesine Göre Üretici Fiyatlarındaki Değişimler

ÜRETİCİ

Ay Sonu Üretici Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

ÜRÜNLER

17 Mart 2023

6 Mart 2024

17 Mart 2023/

6 Mart 2024

Zeytinyağı

88,75

303,75

242,2

Marul (adet)

4,82

14,42

199,1

Elma

5,00

14,30

186,0

Karnabahar

6,00

16,70

178,3

Sivri Biber

16,25

45,00

176,9

Patates

4,50

11,75

161,1

Kuru Üzüm

25,00

60,00

140,0

Kuzu Eti

164,08

391,63

138,6

Fındık (iç)

118,00

260,00

120,3

Patlıcan

14,25

31,33

119,8

Kuru İncir

55,00

115,00

109,0

Yeşil Soğan (Demet)

9,00

18,40

104,4

Ispanak

5,64

11,50

103,9

Maydanoz (adet)

2,33

4,63

98,7

Dana Eti

175,67

320,77

82,6

Kuru Kayısı

100,00

180,00

80,0

Pırasa

5,90

10,10

71,1

Domates

13,50

21,00

55,5

B. Lahana

3,65

5,58

52,8

Nohut

19,75

29,44

49,0

Pirinç

23,70

35,00

47,6

Yeşil Mercimek

18,20

26,40

45,0

Antep Fıstığı

195,00

250,00

28,2

Kırmızı Mercimek

13,84

17,50

26,4

Kuru Fasulye

24,00

29,10

21,2

Havuç

8,00

9,00

12,5

Yumurta

2,15

2,33

8,3

Kabak

10,88

10,50

-3,4

Salatalık

14,75

13,67

-7,3

Kuru Soğan

10,75

7,00

-34,8

Limon

3,50

2,16

-38,2

 

  

 

 

A Market

B Market

C Market

D Market

D (online)

PİRİNÇ (Osmancık)

(TL/Kg)

 

X marka

67,5

 

67,5

 

 

Y marka

68,0

68,0

68,0

 

 

Z marka

 

 

65,9

74,9

74,9

 

YEŞİL MERCİMEK

(TL/Kg) 

 

X marka

96,5

 

96,5

 

 

Y marka

85,0

85,0

85,0

 

 

Z marka

 

 

100,0

99,9

79,9

  

NOHUT

(TL/Kg) 

 

X marka

94,5

 

94,5

 

 

Y marka

82,0

82,0

82,0

 

 

Z marka

 

 

89,9

94,9

91,7

  

YOĞURT (Kaymaksız) (TL/Kg)

X marka

42,9

 

43,0

46,5

43,5

Y marka

43,5

43,5

43,5

43,5

46,5

  

TEREYAĞI

(TL/Kg) 

X marka

400,0

 

 

475,0

475,0

Y marka

299,5

 

299,5

420,0

420,0

  

KUZU KUŞBAŞI (TL/Kg)

 

575,0

598,8

610,0

796,0

716,4

  

DANA KUŞBAŞI (TL/Kg)

 

354,0

489,8

465,0

530,0

600,0

 

 

 

 

 

 

 

TAVUK (Bütün)

(TL/Kg)

 

X marka

 

 

76,0

74,9

 

Y marka

72,9

 

76,0

89,9

 

Z marka

75,5

 

73,0

 

 

 

 

Mardin Ziraat Odası Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret


Mardin Ziraat Odası Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret
Ankara- 01.03.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Mardin Ziraat Odaları Başkanlarını kabul etti.
Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde gerçekleşen kabulde Oda Başkanlarına ziyaretleri için teşekkür etti.

Şubat ayında üretici ve market fiyatlarındaki değişim, narenciye üreticilerinin sorunları, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim, mazot fiyatındaki artışlar ve yüksek vergi oranları, aynı marka gübrelerin bayilerdeki fiyat değişimleri


Şubat ayında üretici ve market fiyatlarındaki değişim

Narenciye üreticilerinin sorunları

Aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim

Mazot fiyatındaki artışlar ve yüksek vergi oranları

Aynı marka gübrelerin bayilerdeki fiyat değişimleri

 

ANKARA- 01.03.2024-GÖRÜNTÜLÜ- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şubat ayı üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini, bu değişimlerin nedenlerini, narenciye üreticilerinin sorunlarını, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimleri, mazot fiyatındaki artışlar ve yüksek vergi oranları ile aynı marka gübrelerin bayilerdeki fiyat değişimlerini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

 

Şubat ayı üretici market fiyat değişimi

“Şubat ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 634,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat farkını yüzde 572,2 ile portakal, yüzde 340,1 ile kuru incir, yüzde 259,3 ile kabak takip etti.

Limon 7,3 kat, portakal 6,7 kat, kuru incir 4,4 kat, kabak 3,6 kat fazlaya satıldı. Üreticide 2 lira 50 kuruş olan limon 18 lira 36 kuruşa, 3 lira 50 kuruş olan portakal 23 lira 53 kuruşa, 115 lira olan kuru incir 506 lira 20 kuruşa, 13 lira 33 kuruş olan kabak 47 lira 90 kuruşa markette satıldı.”

 

Market fiyatları

“Şubat ayında markette 40 ürünün 29’unda fiyat artışı, 11’inde fiyat azalışı görüldü.

Şubat ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 61,1 ile kuru incir oldu. Kuru incirdeki fiyat artışını yüzde 42,2 ile kuru kayısı, yüzde 31,8 ile fındık içi, yüzde 29 ile kuzu eti, yüzde 20,7 ile kuru üzüm takip etti.

Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 32,5 ile beyaz lahana oldu. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 16,6 ile kuru soğan, yüzde 11,3 ile salatalık, yüzde 9,7 ile patates izledi.”

 

Üretici fiyatları

“Şubat ayında üreticide 32 ürününün 17’sinde fiyat artışı olurken, 8’inde fiyat düşüşü görüldü. 7 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üretici fiyatlarında kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incirde fiyat değişimi yaşanmadı.

Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 41,4 ile kabakta görüldü. Kabaktaki fiyat düşüşünü yüzde 34,7 ile limon, yüzde 18,4 ile yumurta, yüzde 18,1 ile havuç, yüzde 17,2 ile salatalık izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 67,3 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 39,5 ile sivri biber, yüzde 29,7 ile kuzu eti, yüzde 21,9 ile yeşil soğan, yüzde 20,6 ile patlıcan takip etti.”

 

Üretici fiyat değişimlerinin nedenleri

“Kuru soğanda İç Anadolu Bölgesinde sezonun sona ermesi nedeniyle fiyatlarda artış yaşandı.

Kuzu etindeki fiyat artışı arz ve talep değişiminden kaynaklandı.

Sivri biber, yeşil soğan, patlıcan, ıspanak ve marulda dönemsel arzda yaşanan azalma fiyatların yükselmesine neden oldu.

Kabak ve salatalıkta havaların sıcak gitmesi nedeniyle arzda yaşanan artış fiyatlarda düşüşe neden oldu.

Havuçta talep azalmasıyla üretici fiyatları geriledi.

Yumurtadaki fiyat düşüşünün sebebi arz ve talepteki değişimden kaynaklandı.”

 

“Bu yıl zarar eden narenciye üreticileri bahçelerini satmak istiyor, bahçeler yazlık evlere dönüşebilir”

“Sorunların bitmek bilmediği narenciyede sezonun sonuna gelindi. Sezon boyunca beklediği fiyat artışını bulamayan üreticilerimiz, ürünün devlet tarafından alınmasını bekledi.

Ürün fiyatının işçilik ücretini dahi karşılamadığı bahçelerde, ürününü dalında bırakan üreticilerimiz oldu. Bir üretim sezonu emek verdiği ürünlerden yeterli gelir elde edemeyen üreticilerimizin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir. Narenciye üreticilerimize kullandırılacak faizsiz kredilerde limitler artırılmalı, kredi masrafları alınmamalıdır.

Bilindiği üzere narenciye bahçelerinin çoğunluğu sahile yakın değerli arazilerde bulunuyor. Arka arkaya ürettiği ürününden zarar eden bazı üreticilerimiz, arazilerini satmak istiyor. Bu durum ülkemizin en değerli arazilerinin imara açılma tehlikesini beraberinde getiriyor.

Üreticilerimize sahip çıkmazsak narenciye bahçeleri yazlık evlere dönüşebilir. Üretmekten vazgeçen üreticilerimizi tekrar tarıma döndürmek çok zordur. Ülkemizin uzun vadede gıdada bağımsızlığının korunması için bir karış toprağın dahi kaybedilmemesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu nedenle üreticilerimiz ürettiğine pişman olmamalıdır.

Üreticilerimiz geçimini sağlayacak geliri ürününden kazanabilmelidir. Üreticilerimizin kazanmadığı narenciyede üretici market arası fiyat farkı yüzde 634,4’ü buluyor. Üreticiye pazar garantisi verilmeli, arz fazlası sorunu yaşanan yıllarda devlet adına alımlar yapılarak, marketlere tavan fiyat sözü alınarak satılmalıdır. Bu şekilde üreticilerimizin ürünü elinde kalmayacak ve tüketici markette ürünü daha uygun fiyata satın alabilecektir.”

 

Şubat ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler

“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Şubat ayında, Ocak ayına göre, üre gübresi yüzde 7,6, amonyum sülfat gübresi yüzde 3,1, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2, amonyum nitrat gübresi yüzde 0,7, DAP gübresi yüzde 0,3 oranında arttı.

Geçen yılın Şubat ayına göre son bir yılda üre gübresi yüzde 40,6, DAP gübresi yüzde 28 buçuk, amonyum sülfat gübresi yüzde 28,4, amonyum nitrat gübresi yüzde 27,8, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 23,6 oranında arttı.

Şubat ayında Ocak ayına göre süt yemi yüzde 2,4, besi yemi yüzde 2, son bir yılda süt yemi yüzde 42,8, besi yemi ise yüzde 42,6 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 2,11 oranında arttı. İlaç fiyatları aylık yüzde 3,9, yıllık yüzde 38 oranında arttı.”

 

“Girdi fiyatları düşmedikçe tüketici uygun fiyatla gıda tüketemez”

“Girdi fiyatları, gıdada tüketici fiyatlarının oluşmasında en önemli etkendir. Tarımda kullanılan girdilerin ise olmazsa olmazı mazottur. Toprağın hazırlanmasından ekimine, ekiminden hasadına kadar tüm tarımsal işlemlerde mazot kullanılıyor.

Şubat ayında girdilerde yıllık değişimde en fazla fiyat artışı mazotta görüldü. Mazot fiyatı son bir yılda yüzde 103,7 oranında arttı.

Çiftçilerimiz bu aylarda yazlık ekilişleri için toprak hazırlığına başlıyor, kışlık ekilişlerde gübreleme ve diğer kültürel işlemlere devam ediyor. Son 15 günde mazotta fiyat 2 kez değişti. 13 Şubat 2024 tarihinde mazotun litre fiyatına gelen 2 lira 56 kuruşluk zamla birlikte mazotun litresi 45 lira 6 kuruşa kadar yükseldi.

Şubat ayının sonuna doğru yapılan indirim neticesinde mazotun litresi 42 lira 77 kuruş oldu. Çiftçi önünü göremiyor, değişen fiyatlara uyum sağlayamıyor.”

 

“Tarımda kullanılan mazottan vergi alınmamalıdır”

“3 Ocak 2024 tarihinde mazottan alınan Özel Tüketim Vergisi’ne zam geldi ve 7 lira 5 kuruştan 8 lira 86 kuruşa yükseldi. Öte yandan mazotta yüzde 20 oranında Katma Değer Vergisi alınıyor. Sonuç itibarıyla 42 lira 77 kuruş olan mazotun yaklaşık yüzde 38’i vergilerden oluşuyor.

Mazot fiyatının bu denli arttığı bir ortamda tarımsal üretimin sekteye uğramaması için mazottan alınan vergiler kaldırılmalıdır. Bu sayede girdi maliyeti düşen üreticilerimiz düşük maliyetle üretime daha rahat devam edebilecektir.”

 

“Gübrede 5 satış noktasında, 5 farklı fiyat”

“Tarımda kullanılan bir diğer önemli girdi ise gübredir. 2021 yılının ekim ayından itibaren yükselmeye başlayan gübre fiyatları, 2023 yılının ağustos ayında zirveyi gördü ve fiyatlar bu seviyelerde devam ediyor.

Son yıllarda artan gübre fiyatları üreticileri ucuz gübre arayışına sevk ediyor. Gübre fiyatları bayiden bayiye değişkenlik gösteriyor.

Birliğimizce Ankara’da tarımsal faaliyetin yoğun olarak yapıldığı bir ilçede, aynı gübrenin farklı satış noktalarındaki fiyat değişimine dair çalışma yapıldı. Çalışmada, ülkemizde en çok kullanılan gübrelerden;

1 tonluk amonyum sülfat (yüzde 21) gübresinin fiyatı Bayi 1’de 10 bin 480 lira iken Bayi 2 ve Bayi 3’te 8 bin 750 lira, Bayi 4’te 8 bin 500 lira ve Bayi 5’te 8 bin 250 liradır. Amonyum sülfat gübresinin fiyatı farklı satış noktalarına göre yüzde 27 oranında değişiyor.

1 tonluk ÜRE gübresinin fiyatı Bayi 1’de 15 bin 480 lira, Bayi 2’de 14 bin 600 lira, Bayi 3’te 14 bin 900 lira, Bayi 4’te 14 bin lira ve Bayi 5’te 13 bin 900 liradır. ÜRE gübresinin fiyatı farklı satış noktalarına göre yüzde 11,4 oranında değişiyor.

1 tonluk DAP gübresinin fiyatı Bayi 1’de 19 bin 980 lira, Bayi 2’de 19 bin 600 lira, Bayi 3’te 18 bin 850 lira, Bayi 4’te 18 bin 500 lira, Bayi 5’te 19 bin liradır. DAP gübresinin fiyatı farklı satış noktalarına göre yüzde 8 oranında değişiyor.

1 tonluk amonyum nitrat (yüzde 26) gübresinin fiyatı Bayi 2’de 10 bin 250 lira, Bayi 3’te 9 bin 900 lira, Bayi 4 ve 5’te ise 9 bin 500 liradır. Amonyum nitrat gübresinin fiyatı farklı satış noktalarına göre yüzde 7,9 oranında değişiyor.

Üreticilerimiz son yıllarda artan üretim maliyetleriyle gerçekleştirilen üretimde beklediği geliri elde edemediğinde üretmekten kaçınıyor, zaman zaman kullandığı gübreyi de azaltıyor. Durum böyle iken birbirinden farklı yüksek fiyatlardan çiftçilerimizi korumak gerekiyor.

Gübre fiyatlarının üreticilerimizi zorladığı bu günlerde, aynı gübrenin farklı satış noktalarındaki fiyat farkının yüzde 27’lere kadar çıkması kabul edilebilir değildir. Yaşanan yüksek fiyat farkının önüne geçmek amacıyla gübrelerde tavan fiyat uygulanmalıdır.

Nakit ödemelerde üreticilerimiz gübresini daha uygun fiyata alabiliyor. Bu nedenle üst gübrelerin atıldığı ve yazlık ekilişlerin yaklaştığı şu günlerde üreticilerimizin mazot gübre desteği bir an önce ödenmelidir.

Diğer taraftan yüksek gübre fiyatları piyasada sahte gübrelerin çoğalmasına neden oldu. Çiftçilerimiz çuvalların üzerinde bilindik firmaların amblemleri basılmış halde satılan sahte gübrelerden uzak durmalıdır. Yine yüksek gübre fiyatlarıyla bağlantılı olarak klasik gübrelere alternatif olarak birtakım ucuz gübreler de piyasada çoğaldı. Çiftçilerimiz, etkilerini bilmedikleri gübreleri almadan önce Ziraat Odalarımız veya İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinden teknik bilgi almalıdır.”  

 

 

Seçilmiş Ürünlerde Şubat Ayı Üretici, Hal, Pazar ve Market Fiyatları (TL/kg)

ÜRÜNLER

Fiyat (TL/kg)

Fiyat Farkı (Yüzde)

 

Üretici

Hal

Pazar

Market

Hal/

Üretici

Pazar/

Üretici

Market/

Üretici

Limon

2,50

10,80

14,67

18,36

332,0

486,8

634,4

Portakal

3,50

16,70

20,42

23,53

377,1

483,4

572,2

Kuru İncir

115,00

 

400,00

506,20

 

247,8

340,1

Kabak

13,33

25,80

38,33

47,90

93,5

187,5

259,3

Havuç

9,00

14,00

22,75

27,96

55,5

152,7

210,6

Kırmızı Mercimek

17,50

30,00

47,50

52,33

71,4

171,4

199,0

Pırasa

11,75

15,30

23,10

31,58

30,2

96,6

168,7

Kuru Fasulye

29,10

57,00

70,00

77,37

95,8

140,5

165,8

Yeşil Mercimek

26,40

60,00

65,00

69,54

127,2

146,2

163,4

Elma

14,30

27,69

30,58

36,86

93,6

113,8

157,7

Kuru Üzüm

60,00

 

125,00

151,23

 

108,3

152,0

Kuru Kayısı

170,00

 

300,00

425,78

 

76,4

150,4

Nohut

29,44

56,00

65,00

71,66

90,2

120,7

143,4

Maydanoz (adet)

5,21

6,20

9,75

12,45

19,0

87,1

138,9

Ispanak

16,71

17,90

26,50

38,23

7,1

58,5

128,7

Antep Fıstığı

250,00

 

450,00

564,89

 

80,0

125,9

Marul (adet)

16,57

22,90

30,92

37,11

38,2

86,6

123,9

Karnabahar

15,67

17,40

27,08

28,97

11,0

72,8

84,8

Salatalık

23,00

29,40

37,75

42,18

27,8

64,1

83,3

Pirinç

35,00

42,00

52,50

63,34

20,0

50,0

80,9

Patates

12,00

18,00

20,00

21,69

50,0

66,6

80,7

Yumurta

2,35

 

3,83

4,20

62,9

78,7

Kuru Soğan

8,50

10,90

13,00

15,09

28,2

52,9

77,5

Yeşil Soğan (Demet)

19,00

22,71

28,67

32,03

19,5

50,8

68,5

Domates

26,75

33,60

39,83

44,00

25,6

48,9

64,4

Patlıcan

34,50

41,20

50,83

56,30

19,4

47,3

63,1

Dana Eti

310,72

 

 

479,66

 

 

54,3

Kuzu Eti

383,68

 

 

591,48

 

 

54,1

Fındık (iç)

260,00

 

300,00

399,07

 

15,3

53,4

Sivri Biber

37,25

46,20

50,00

55,43

24,0

34,2

48,8

Beyaz Lahana

6,64

7,20

7,80

8,88

8,4

17,4

33,7

Zeytinyağı

303,12

 

 

330,41

 

 

9,0

Not: Hal, pazar ve market verileri Ankara, İzmir, İstanbul, Mersin, Antalya ve Bursa illerinden derlenen ortalama fiyatlardır. Üretici fiyatları ise ürünlere göre önemli üretim merkezlerinden derlenmektedir. Pirinç (Osmancık), kuru fasulye, nohut, kırmızı ve yeşil mercimek için belirtilen hal fiyatları toptan satış fiyatlarıdır. Dana eti, kuzu eti, Antep fıstığı ve fındık fiyatı serbest piyasa fiyatıdır. Yumurta üretici fiyatları Başmakçı ve Kaytaş verilerinin ortalaması alınarak derlenmektedir. 

 

AY SONU MARKET FİYATLARI

MARKET

Ay Sonu Market Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

ÜRÜNLER

29 Ocak 2024

28 Şubat 2024

29 Ocak 2024/

28 Şubat 2024

Kuru İncir

314,13

506,20

61,1

Kuru Kayısı

299,41

425,78

42,2

Fındık (iç)

302,65

399,07

31,8

Kuzu Eti

458,36

591,48

29,0

Kuru Üzüm

125,29

151,23

20,7

Elma

31,39

36,86

17,4

Portakal

20,17

23,53

16,6

Dana Eti

414,82

479,66

15,6

Patlıcan

48,69

56,30

15,6

Sivri Biber

48,88

55,43

13,3

Pirinç

56,57

63,34

11,9

Kırmızı Mercimek

47,14

52,33

11,0

Tereyağı

296,49

327,95

10,6

Domates

39,91

44,00

10,2

Beyaz peynir

202,30

221,69

9,5

Yoğurt

44,42

48,18

8,4

Yeşil Mercimek

64,21

69,54

8,3

Kaşar peyniri

266,62

288,54

8,2

Ayçiçek yağı

58,06

62,44

7,5

Marul (adet)

34,63

37,11

7,1

Zeytinyağı

309,47

330,41

6,7

Kabak

44,89

47,90

6,7

Antep Fıstığı

530,42

564,89

6,5

Mısırözü yağı

62,20

65,69

5,6

Pırasa

29,97

31,58

5,3

Toz şeker

35,71

37,43

4,8

Karnabahar

28,00

28,97

3,4

Yeşil Soğan (Demet)

31,14

32,03

2,8

Maydanoz (adet)

12,28

12,45

1,4

Havuç

28,10

27,96

-0,5

Limon

18,58

18,36

-1,2

Ispanak

39,58

38,23

-3,4

Yumurta

4,37

4,20

-3,8

Tavuk Eti

79,23

75,61

-4,5

Nohut

76,00

71,66

-5,7

Kuru Fasulye

84,81

77,37

-8,7

Patates

24,02

21,69

-9,7

Salatalık

47,58

42,18

-11,3

Kuru Soğan

18,11

15,09

-16,6

Beyaz Lahana

13,16

8,88

-32,5

 

AY SONU ÜRETİCİ FİYATLARI

ÜRETİCİ

Ay Sonu Üretici Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

ÜRÜNLER

29 Ocak 2024

28 Şubat 2024

29 Ocak 2024/

28 Şubat 2024

Kuru Soğan

5,08

8,50

67,3

Sivri Biber

26,70

37,25

39,5

Kuzu Eti

295,64

383,68

29,7

Yeşil Soğan (Demet)

15,58

19,00

21,9

Patlıcan

28,60

34,50

20,6

Ispanak

14,14

16,71

18,1

Marul (adet)

14,21

16,57

16,5

Dana Eti

266,73

310,72

16,4

Fındık (iç)

226,00

260,00

15,0

Karnabahar

13,75

15,67

13,9

Kuru Kayısı

155,00

170,00

9,6

Maydanoz (adet)

4,79

5,21

8,8

Domates

24,80

26,75

7,8

Pırasa

11,21

11,75

4,7

Patates

11,50

12,00

4,3

Zeytinyağı

291,87

303,12

3,8

Beyaz Lahana

6,57

6,64

1,0

Kuru Fasulye

29,10

29,10

0,0

Nohut

29,44

29,44

0,0

Kırmızı Mercimek

17,50

17,50

0,0

Yeşil Mercimek

26,40

26,40

0,0

Pirinç

35,00

35,00

0,0

Kuru Üzüm

60,00

60,00

0,0

Kuru İncir

115,00

115,00

0,0

Elma

15,10

14,30

-5,3

Antep Fıstığı

265,00

250,00

-5,6

Portakal

4,00

3,50

-12,5

Salatalık

27,80

23,00

-17,2

Havuç

11,00

9,00

-18,1

Yumurta

2,88

2,35

-18,4

Limon

3,83

2,50

-34,7

Kabak

22,75

13,33

-41,4

Tarımsal Girdilerde Fiyat Değişimleri 


GİRDİ FİYATLARI

Gübreler (TL/Ton)

Şubat 2023

27 Ocak 2024

27 Şubat 2024

Ocak 2024-Şubat 2024 Değişim (%)

Şubat 2023-Şubat 2024 Değişim (%)

Amonyum Sülfat %21

           6.415

              7.991

                 8.240

3,1

28,4

Amonyum

Nitrat %26

                  7.734

                  9.818

                     9.886

0,7

27,8

ÜRE

                10.682

                13.956

                   15.023

7,6

40,6

DAP

                15.319

                19.617

                   19.680

0,3

28,5

20.20.0

                10.753

                13.029

                   13.292

2,0

23,6

Mazot (TL/Litre)

21,0

42,36

42,77

1,0

103,7

Yemler

 

 

 

 

 

Besi yemi (TL/ton)

6.903

9.652

9.844

2,0

42,6

Süt yemi (TL/ton)

7.493

10.449

10.701

2,4

42,8

Zirai ilaçlar

 

 

 

 

 

Deltametrin EC 25g/L)

490

650

675

3,9

38,0

Elektrik (krş/kwh)

251,16

256,46

256,46

0

2,11

 

 

Gübrelerde Bayi Fiyatları (TL/Ton) 

 

 

Bayi 1

Bayi 2

Bayi 3

Bayi 4

Bayi 5

En pahalı – En ucuz

% değişim

Amonyum Sülfat (%21)

                                   10.480

                           8.750

           8.750

           8.500

           8.250

27,0

Amonyum Nitrat (%26)

 –

                         10.250

           9.900

           9.500

           9.500

7,9

ÜRE

                                   15.480

                         14.600

         14.900

         14.000

         13.900

11,4

DAP

                                   19.980

                         19.600

         18.850

         18.500

         19.000

8,0