Çiftçilerimizden ÇKS başvurularının uzatılması ve tarım BAĞ-KUR talebi


Çiftçilerimizden ÇKS başvurularının uzatılması ve tarım BAĞ-KUR talebi

ANKARA- 29.12.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2 Ocak 2024 tarihinde başvurusu sona erecek olan Çiftçi Kayıt Sistemi ve açıklanan yeni asgari ücret sonrası belirlenen tarım BAĞ-KUR primleri hakkında çiftçilerimizin taleplerini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.
“1 Eylül 2023 tarihinde başlayan 2023-2024 tarımsal üretim dönemi Çiftçi Kayıt Sistemi başvuruları 02 Ocak 2024 tarihinde sona erecek” hatırlatması yapan Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Bilindiği üzere, Ziraat Odalarımızda aktif olan çiftçilerimiz arazi beyanında ve ek belgelerinde değişiklik olmayan üreticilerimiz ÇKS başvurularını e-devlet üzerinden yapabiliyor. Ancak üretim yaptığı arazi beyanı ve ek belgelerinde değişiklik olan üreticilerimizin, ÇKS Yönetmeliği gereği Ziraat Odasından alacakları ‘Çiftçi Belgesi’ ve istenen diğer belgelerle Tarım ve Orman İl/İlçe Müdürlüklerine şahsen başvuru yapmaları gerekiyor.
Ülkemizde ÇKS kayıt şartlarını yerine getiremeyen yaklaşık 8,24 milyon hektar tarım arazisini işleyen üreticilerimiz her yıl desteklerden mahrum kalıyordu.
Gıda güvencesinin sorgulandığı, iklim değişikliğiyle birlikte gelecekte tarımsal faaliyetlerin daha da zorlaşacağının beklendiği bir ortamda, ÇKS Yönetmeliğindeki kayıt şartları nedeniyle üretim yapan üreticilerimizin ‘destek alamamasının kabul edilemez’ olduğu Birliğimizce her fırsatta dile getirildi.
Bu yıl Tarım ve Orman Bakanlığı üreten ve üretmek isteyen çiftçilerimizin sesini duydu. 18 Kasım 2023 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ÇKS Yönetmeliği değişikliğiyle kayıt şartları düzenlenerek, miras ve intikal sorunları nedeniyle tarım yapılamayan arazilerin işlenerek kayıt altına alınmasının önünü açtı.
Yine tarımsal faaliyetin devam ettiği ancak, miras ve intikal sorunları nedeniyle ÇKS kaydının yapılamadığı ve desteğin ödenmediği arazilerin de kayıt altına alınması gerçekleştirildi. Bu değişiklikle yaklaşık 3 milyon hektar tarım alanının ÇKS’ye kayıt yapılacağı ve desteklerden faydalanacağı öngörülüyor.
18 Kasım 2023 tarihinden bu yana yeni arazilerin ve çiftçilerimizin kayıt işlemleri yoğun bir şekilde devam ediyor. 2024 yılı ÇKS başvurularının bitmesine kısa bir süre kaldığı için bugünlerde yoğunluk daha da arttı. Ziraat Odalarımız kalan sürede ÇKS kayıtlarının tamamlanamayacağını söylüyor. Öngörülen 3 milyon hektar yeni tarım alanının kayıt altına alınabilmesi ve üreticilerimizin destek alabilmeleri için başvuru süresinin 1 ay uzatılması gerekiyor.”

“Artan asgari ücretle üreticilerimizin prim yükü arttı”
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, dün açıklanan brüt asgari ücretle beraber üreticilerimizin tarım BAĞ-KUR primleri yüzde 49 oranında arttığını belirterek açıklamasını şöyle devam ettirdi;
“4 bin 628 liradan, 6 bin 900 lira 86 kuruşa, prim borcu olmayan çiftçilerimize verilen hazine teşviki ile tarım BAĞ-KUR primi 3 bin 957 lira 28 kuruştan, 5 bin 900 lira 74 kuruşa ulaştı. Tarım BAĞ-KUR prim artışı üretici fiyat artışlarının üzerinde gerçekleşti.
Artan prim tutarları nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıtlı tarım BAĞ-KUR sayısı her geçen yıl azalıyor. SGK verilerine göre 2021 yılında 1 milyon çiftçimiz kayıtlı iken, bu yıl 500 binin altına geriledi. Bu sayı daha da aşağıya düşecek ve tarımda kayıt dışılık artacaktır.
SGK primleri daha makul ve ödenebilir seviyeye çekilmeli, prim ödeme gün sayısı 15 güne indirilmelidir.
Diğer sigortalılar 7200 gün yani 20 yıl prim ödemesi yaparak emekli olabiliyorken, üreticilerimiz 9 bin gün yani 25 yıl prim ödeyerek emekli olabiliyor. Bu hakkaniyetsizlik bir an önce giderilmelidir.
Muafiyet belgesi ile gelirinin düşük olduğunu belgeleyerek prim ödemesini durduran çiftçilerimizin muafiyette geçen sürelerin borçlandırılması sağlanmalıdır.” 

EBYS Yönergesi

EBYS Yönergesi

‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları’ haftası


‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları’ haftası

“Üretmeliyiz, sofralarımızda yerli malı tüketmeliyiz”

“Üretim açığımız olan ürünlerde destek ve teşvikler artırılmalı”

 

ANKARA- 17.12.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Tutum, Yatırım ve Türk Malları haftası ile ilgili yaptığı görüntülü basın açıklamasında “Yerli ürün tüketiminde bilincin artırılması, tutumlu olmanın ve ülkemizde yetiştirilen ürünlerin tüm halka tanıtılması amacıyla 1946 yılından bu yana kutlanan ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları’ haftası son yıllarda değeri ölçüsünde kutlanmıyor” dedi. 

 “Yerli malı haftası bize ithal ürünler yerine eşsiz coğrafyamızda yetişen kendi ürettiğimiz ürünlerimizi tanımamızı ve tasarrufun önemini hatırlatıyor” diyen Bayraktar açıklamasına şöyle devam etti:

“Yerli malının önemi tüm dünyada giderek artan gıda milliyetçiliğiyle kendisini gösteriyor. Geçmiş yıllarda üretmenin, ülkemizde üretileni tüketmenin, ürettiğini tüm dünyaya tanıtmanın önemi yerli malı haftasında daha fazla vurgulanıyordu.

Bugün ise dünyada ülkeler gıda milliyetçiliğine vurgu yapar hale geldi.

Gıda ve tarım ürünlerinin stratejik önemi tüm dünyada artarken, gıdaya erişim gün geçtikçe zorlaşıyor. Birleşmiş Milletler, 2022 yılında dünya üzerinde yaklaşık 783 milyon insanın açlıkla mücadele ettiği açıkladı.

Küresel ısınma kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle 2050 yılında tahıl fiyatlarında yüzde 29’a varan oranda artış yaşanmasının muhtemel olduğu ve bu durumda dünya üzerindeki milyonlarca kişinin daha açlık riskiyle karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Dünyada açlıkla mücadele devam ettiği halde ne yazık ki açlık çeken ve yetersiz beslenen insan sayısı azalmıyor.

Açlığı yok edemediğimiz gerçeğinin yanı sıra bir tarafta da gıda kayıpları ve gıda israfıyla karşı karşıyayız.

Dünya çapında tüketicilere sunulan gıdanın yaklaşık yüzde 17’sine tekabül eden 1 milyar ton gıda çöpe atılıyor.  Dünyada son dönemde yaşanan salgın, iklim değişikliği, savaşlar ve yarattığı ekonomik krizler gıda üretimiyle fiyatlar üzerinde olumsuz etki yarattı.

Bu süreçte kendini gösteren gıda milliyetçiliği, ülkelerin ihracat yasakları getirerek gıda stoklamalarına neden oldu. İklim değişikliğinin getirdiği belirsizlikler, ülkeler arası bitmek bilmeyen savaşlar önümüzdeki süreçte gıda üretimi ve tarım sektörünün önemini daha fazla koruyacağını gösteriyor.”

 

“Dünyada 19 tarım ürününün üretiminde ilk dörtteyiz”

“Ülkemiz dünyada, sebze, meyve başta olmak üzere hem çok sayıda tarım ürününde ilk sıralarda yer alıyor, hem de ürün çeşitliliğiyle öne çıkıyor.

Türkiye, fındık, kiraz, incir, kayısı ve ayva üretiminde dünyada birinci, elma, Antep fıstığı, karpuz, kavun, salatalık, keçiboynuzu üretiminde dünyada ikinci, mandalina, çilek, armut, vişne üretiminde dünyada üçüncü sıradadır. Daha birçok üründe dünya üretiminde ilk 10’dadır. Fındık, kuru kayısı, kuru incir ve nohut ihracatında dünyada lider konumdayız.

Taze kayısı, mandalina ve ayva ihracatında dünya ikincisi, limon, mercimek ve kiraz ihracatında üçüncüsüyüz.

Ülkemizin 2023 yılı itibarıyla bal, et ürünleri, süt ürünleri, meyve, sebze, mantar, peynir, tütün, tereyağı dahil katı ve sıvı yağlar kategorilerinde toplam 452 coğrafi işaretli tarım ürünü vardır. Bu ürünlerden 15 tarım ürünü AB coğrafi işaret tescili aldı.

AB’den coğrafi tescil almış son iki ürün ise Ayaş domatesi ve Ezine peyniridir. Üreticinin ürettiği ürüne değer katmak, dünyaya tanıtımını yapmak, ülke markası yaratmak adına coğrafi tescilli ürün sayısının artması önemlidir.”

 

“2023 ilk 10 ayda 20,4 milyar dolar tarım ve gıda ithalatı gerçekleşti”

“Tarımsal ürün üretimi ve çeşitliliği bakımından avantajlı bir ülke olan Türkiye’nin tarım ve gıda ürünleri ithalatı, ihracatından fazla artıyor. 2020 yılının ilk 10 ayında 12,1 milyar dolar tarım ve gıda ürünü ithalatı yapılırken 2023 yılının aynı döneminde ithalat 20,4 milyar dolara yükseldi. Son üç yıllık dönemde tarım ürünleri ihracatı yüzde 50 oranında artarken ithalat yüzde 68,2 oranında arttı.

Üretim açığımız olan ürünlerde destek ve teşvikler artırılarak yerli üretim artırılmalı, yerli malı kullanılmalıdır.

Okullarda çocuklara yerli ürünlerin tüketiminin önemi öğretilmeli, tutumlu ve tasarruflu olma bilinci aşılanmalıdır.

İthal ürünlere olan ilgilinin yerli ürünlerimize duyulması için bilgilendirme ve tanıtım çalışmaları yapılmalı ve yerli malların görünürlüğü artırılmalıdır.

Ülke olarak milli bir bilinçle hareket etmeliyiz. Bu bilinçle vatandaşlarımız ne kadar çok yerli ürün kullanırsa, taleple birlikte üretimimiz artar ve ithal ürünlere olan ihtiyaç azalır.

Çiftçilerimiz gece gündüz demeden çalışıyor ve üretiyorlar. Bu ürünler kendi milli servetimiz, yerli ürünlerimizdir. Halkımız bu ürünleri gönül rahatlığıyla alıp tüketmeli ve yerli ürünlerimize sahip çıkmalıdır.”

Adilcevaz, Hizan ve Karapınar Ziraat Odası Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret

Adilcevaz, Hizan ve Karapınar Ziraat Odası Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret

Ankara- 14.12.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Adilcevaz, Hizan ve Karapınar Ziraat Odası Başkanlarını kabul etti.

Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde gerçekleşen kabullerde Oda Başkanlarına ziyaretleri için teşekkür etti.

Germencik, Akyaka ve Ceyhan Ziraat Odası Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret

Germencik, Akyaka ve Ceyhan Ziraat Odası Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret

Ankara- 13.12.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Germencik, Akyaka ve Ceyhan Ziraat Odası Başkanlarını kabul etti.

Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde gerçekleşen kabullerde Oda Başkanlarına ziyaretleri için teşekkür etti.

TARPOL Başkanı Eker ve Yönetiminden Bayraktar’a ziyaret


TARPOL Başkanı Eker ve Yönetiminden Bayraktar’a ziyaret

Ankara- 12.12.2023– Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı, Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi (TARPOL) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın M. Mehdi Eker ve Yönetim Kurulu Üyeleri Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ı ziyaret etti.

Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde gerçekleşen görüşmede Sayın Eker’e ve Yönetim Kurulu Üyelerine nazik ziyaretleri için teşekkür etti.

Ülkemizde peynir üretimi ve taklit tağşiş sorunu


Ülkemizde peynir üretimi ve taklit tağşiş sorunu

 

ANKARA- 11.12.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla Ülkemizdeki peynir üretimi ve taklit tağşiş sorununa dikkat çekti.

 

“Peynirde taklit ve tağşişe müsaade edilmemesi gerekiyor”

“Peynir de çok fazla çeşidin bulunması, taklit ve tağşiş yapmanın boyutlarını artırıyor” vurgusu yapan Bayraktar, “Bu kadar fazla ürünün takibi ve denetlenmesi zor olurken, son 2 yılda peynir fiyatlarında 4 kata varan artışların görülmesi tüketicimizin alım gücünü azaltıyor” dedi. Bayraktar’ın basın açıklaması şöyle;

“Alım gücünün azalması merdiven altı diye tabir edilen tağşişli peynir üretimini de tetikliyor.

Haksız kazanç sağlamak ve birim maliyetleri düşürmek için peynir yapımında; süt yağı haricinde yağ kullanımı, koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karıştırılması, ürün yapısını sertleştirmek için nişasta kullanımı, küf ve maya oluşumunu engellemek amacıyla izin verilen miktardan fazla natamisin kullanımı gibi değişik yöntemlere başvuruluyor.

Özellikle piyasada tost peyniri, üçgen peynir ve kahvaltılık peynir gibi eritme peynirler sorunu çok daha önemli hale getiriyor. Bu peynirler birçok peynir çeşidinin süt tozu ve tereyağı bazlı süt ürünlerinin ve homojenliği sağlayıcı kimyasal maddelerin karıştırılması ile yüksek sıcaklıklarda işlenerek elde edildiği için tağşişe en açık ürünlerdir.

Ne yazık ki tüketicilerimizin bütün tağşiş ve taklitleri fark etmesi de mümkün değildir. Halk sağlığını tehdit eden bu konuda kontrol ve denetimlerin sıkılaştırılarak, taklit ve tağşişe yeltenenlere müsaade edilmemesi gerekiyor. Tüketicilerimizin de ürünleri ambalajlı ve etiketli, güvendikleri markalardan almaları yararlarına olacaktır.

Etiket bilgisi çok önemlidir ve tüketicilerin etiket bilgisini dikkatli incelemesi gerekiyor.”

 

“Peynirde dünya üretiminde 9’uncu sırada olan ülkemizde 200’e yakın peynir çeşidi bulunuyor”

“Dünyada yaklaşık 22 milyon ton peynir üretiliyor ve 39,3 milyar dolarlık ihracat yapılıyor. Ülkemiz 723 bin ton üretim ile dünyanın 9’uncu, Avrupa Birliği ülkeleri arasında 6’ncı sırada yer alıyor.

Dünya peynir üretiminde ABD 6,4 milyon ton ile ilk sırayı alırken, ABD’yi 2,5 milyon tonla Almanya, 1,7 milyon tonla Fransa, 1,2 milyon tonla İtalya, 1,1 milyon tonla Rusya, takip ediyor.

Türkiye gerçekleştirilen üretim ile dünyanın en büyük peynir üreticilerindendir. Ülkemizin yöresel zenginliği peynirde çeşit sayısını artırıyor. Üretimi yapılan peynir çeşidinin 200’e ulaştığı biliniyor.

Türkiye’de tüketimi en yaygın olan peynirler; beyaz peynir, deri peyniri ve kaşar peyniri olmakla birlikte, yöresel peynirler yönünden de ciddi bir çeşitlilik bulunuyor.”

 

“Ülkemizde üretilen peynirin sadece yüzde 6,2’si ihraç ediliyor”

“Ürettiğimiz 200 peynir türüne karşılık ihracatımız 203 milyon dolar”

“Peynir ihracatımız, 2022 yılında 203 milyon dolar olarak gerçekleşti. Fakat ülkemiz dünya peynir ihracatında hak ettiği konumda değildir.

Ülkemiz, Dünya peynir üretiminde 9. sırada yer almasına rağmen ihracatta 25. sırada yer alıyor. 2022 yılında ürettiğimiz toplam peynirin sadece yüzde 6,2’si ihraç edildi. 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde ise peynir ihracatımız 156 milyon dolar oldu. Bu rakamlar oldukça düşüktür.

Almanya 6,2, Hollanda 5,4, İtalya 4,6 milyar dolar ile dünyanın en büyük peynir ihracatçılarıdır. Peynir ihracatının hak ettiğimiz değeri almamız ve ihracatta daha iyi seviyelere ulaşmamız gerekiyor. Türkiye yaklaşık 133 ülkeye peynir ihraç ediyor. Ancak ihracatın yüzde 76,5’i sadece 10 ülkeye, yüzde 23,5’i ise 123 ülkeye yapılıyor.

Peynir ihracatında birim fiyatları diğer ülkelere göre düşük kalıyor. Türkiye bir kilo peyniri 4,18 dolara ihraç ederken, İtalya 2 kat, Fransa 1,4 kat, Hollanda ise 1,3 kat daha pahalıya satıyor. Bu durum hedef pazarlara girmek kadar mevcut pazarlardaki payımızın da artırılmasına yönelik çalışmaların artırılması gerektiğini gösteriyor”

 

“Peynirde markalaşma ve tanıtıma önem verilmesi gerekiyor”

“Ülkemizin çeşitli yörelerinde üretilen zengin bir peynir kültürü bulunuyor. Her çeşit peynirimizin kendine özgü üretim yöntemi, benzersiz bir lezzet profili var. Bu peynirlerden 40’ı coğrafi işaret alarak tescillenmiş, 18’i için de tescil başvurusu yapılmıştır.

Ezine Peynirimiz ise Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alan ilk Türk Peyniri olmuştur. Ancak ülkemiz tüm bu zenginliğe rağmen dünya peynir ihracatından binde 5 oranında pay alıyor. Bu durum markalaşmanın ve tanıtımın ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor.

Ülkemizdeki peynir çeşitlerinin her biri AB tescili alabilecek kalitededir. Amacımız bu lezzetleri dünya tüketicisiyle buluşturmak, Türk mutfağının vazgeçilmez bir parçası olan bu peynirleri bir marka haline getirerek sınırlarımızın dışına çıkarmak olmalıdır.”

 

“Üretimdeki sorunlar çözülmeden, dış pazarlarda rekabet etmek mümkün değildir”

“Üretimde yaşanan sorunlar çözüme kavuşturulmadan dış pazarlarda rekabet etmek mümkün değildir. Hedefimiz 200’e yakın çeşit peynirimizi dünya tüketicisiyle buluşturmak olmalıdır. Önceliğimiz; yem başta olmak üzere girdilerdeki fiyat artışlarına yönelik etkili tedbirler almak, üreticilerimize sürdürülebilir gelir, tüketiciye ulaşılabilir fiyattan gıda sağlayacak politikaları hayata geçirmek olmalıdır.

Çiğ süt fiyatları değişen piyasa koşullarına göre güncellenmeli, süt üreticilerimiz mağdur edilmemelidir. Ülkemizde üretilen sütün büyük bir kısmı, çiftçilerimizi kırsalda tutan, küçük aile işletmeleri tarafından üretiliyor. Bu sektörü ayakta tutan aile işletmeleridir. Bu işletmeler üretime küstürülmemeli, ayakta kalması sağlanmalıdır.

Ülkemizde süt ürünlerinde tüketim alışkanlığı kazandırmak için okul sütü programının tekrar hayata geçirilmesi, peynir gibi süt ürünleriyle çeşitlendirilerek, sosyal yardımlarda peynire de yer verilmesi gerekiyor. Peynir tüketiminin artırılması için üretim maliyetleri düşürülmeli, uygun fiyatlı sağlıklı ürünlerin tüketici sofrasına ulaşması sağlanmalıdır.”

 

TZOB’dan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a Ziyaret

TZOB’dan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a Ziyaret

Ankara- 07.12.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ı makamında ziyaret etti.

Bayraktar, görüşmeye ilişkin “Sosyal Güvenlik konularıyla ilgili Odalarımızın ve çiftçilerimizin taleplerini Sayın Bakanımıza ilettik. Nazik misafirperverlikleri için Sayın Bakanımıza teşekkür ediyoruz” dedi.

Ağrı Ziraat Odaları ile Kütahya Ziraat Odası Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret

Ağrı Ziraat Odaları ile Kütahya Ziraat Odası Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret

Ankara- 07.12.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ağrı Ziraat Odaları ile Kütahya Ziraat Odası Başkanlarını kabul etti.

Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde gerçekleşen kabulde Oda Başkanlarına ziyaretleri için teşekkür etti.