Bayraktar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Başkanlık yaptığı İstişare Toplantısı’nda konuştu

Bayraktar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Başkanlık yaptığı İstişare Toplantısı’nda konuştu

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar, üreticilerimizin girdi maliyetlerinin yüksekliği, sektörün yapısal sorunları ve üreticilerimizin açıklanan mısır fiyatına göstermiş olduğu tepkiyi gündeme taşıdı.

 Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ankara’da DSİ Toplantı Salonu’nda yapılan 2023 Yılı Tarımsal Üretici Temsilcileri İstişare Toplantısı’na katıldı.

2023 Yılı Tarımsal Üretici Temsilcileri İstişare Toplantısı’na Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Bakan Yardımcıları Ahmet Bağcı ve Ahmet Gümen ile tarımsal üretici temsilcileri katıldı.

Sektörün tüm paydaşlarının görüş bildirdiği toplantı da Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sektörün önemli konularını gündeme taşıdı.

 “Ciddi bir gıda milliyetçiliği yaşanıyor”

 Bayraktar, “Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın da ifade ettiği gibi tarım sektörü stratejik bir sektördür, pandemi ve iklim krizinde bunu gördük. Ciddi bir gıda milliyetçiliği yaşanıyor. Bazı ülkeler önemli ürünlerini stoklamaya devam ediyor. Özellikle yeterlilik oranları düşük olan ürünlerde stratejik ürünlerde kendimize yeterli hale gelmemiz lazım. Üretim projeksiyonlarını buna göre yapmamız gerekiyor. Dünyada böyle bir gıda krizi bekleniyor. Biz de Akdeniz havzasındayız ve kuraklıktan biz de etkilenmeye devam edeceğiz. Paranız olsa dahi gıda alamayacağımız günler gelecek” dedi. Bayraktar’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar ise şöyle;

 “Çiftçilerimiz çok yüksek maliyetlerle üretim yapıyor”

“Ülkemizde 2001 yılından beri tarım envanteri sayımı yapılmadı”

 “Sağlıklı tarım politikalarının geliştirilebilmesi, planlama yapmak için üretim projeksiyonlarının ortaya konması için bir tarım envanterine ihtiyacımız var. Biz 755 Ziraat Odamızla böyle bir çalışmaya katkı sağlamak için hazırız.

Tarım sayımı en son 2001 yılında yapıldı. FAO bizden bunu 10 yılda bir istiyor. Fakat 2001 yılından beri de bunu yapamadık.

Çiftçilerimizin çok yüksek maliyetlerle üretim yaptığını kabul etmemiz lazım. Bizler dışa bağlı üretim yapıyoruz. Tabii girdi maliyetleri de fevkalade artıyor. Dışa bağımlı üretim üreticilerimize ciddi manada bir maliyet yüklüyor. Çiftçilerimiz borçlanarak üretim yapıyor. Mayıs ayında 407 milyar olan çiftçilerimizin borcu Haziran rakamlarına baktığımızda 474 milyara kadar çıkıyor. Bu tabii kamu ve diğer bankalara olan borçlardır. Çiftçimiz yüksek faizlerle borçlanıyor. Bu da ciddi manada bir maliyet getiriyor. Çiftçilerimiz para kazanırsa borçlanması çok büyük bir sorun arz etmez. Para kazanamadığı noktada aşırı borçlanması sorundur, buna dikkat çekmek isterim.

İklim değişikliğinin getirdiği çok büyük bir maliyet var. Yapısal sorunların getirdiği çok büyük bir maliyet var. İşletmelerimiz küçük, 61 dekar. 1 parsel olsa biz buna razıyız. 10 parselin üzerinde.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin gündeme getirdiği bir konuydu çok şükür. Bizim de talebimizle değişti. Ama çok geç kaldık. 1929 yılından beri arazileri parçalaya parçalaya maalesef devam ediyoruz. Arazi toplulaştırması için Bakanlığımızın yaptığı çalışmaları çok önemsiyoruz.”

 “Muhakkak suretle sulama randımanını attırmamız lazım”

Sulamayı önemli bir yapısal sorun olarak görüyoruz. Sulama alanlarının yüzde 48 randımanlı olması kabul edilebilir değil. Muhakkak suretle sulama randımanını attırmamız lazım. Suyu kaynağından üreticiye ulaştırıncaya kadar kayıplar veriyoruz. Barajların bitirilmesi, sulamanın kapalı olması ve rehabilite edilmesi önemlidir.

Bir de çok önemli gördüğüm bir şeyi söyleyeyim. Basınçlı sulama halen yüzde 32’de. Üreticimiz muhakkak basınçlı sulamayla buluşturmamız lazım. Yüzeysel sulama yani vahşi sulamadan kaçmamız lazım.

Son olarak sürdürülebilir üretim en düşük maliyetli üretimdir. Sürdürülebilir üretim noktasında olmamız lazım. Onun için zaman zaman üzülerek ifade ediyorum. Enflasyonu önleme adına veya tedbir alma adına üretici fiyatlarının baskılanması orta ve uzun vadede enflasyona olumlu katkı yapmadığı gibi hem üreticiyi hem tüketiciyi hem ekonomiyi fevkalade olumsuz etkiliyor.

Örnek vermem gerekirse zaman zaman süt sektöründe bunu yaşıyoruz. 3-5 yılda bir milyonlarca hayvanımızı kesiyoruz. Milyonlarca hayvanı dışarıdan yüksek maliyetlerle getiriyoruz. İçeride arz talep dengesini bozduğumuz için fiyatlar yükseliyor. Bundan üretici de tüketici de ekonomide zarar görüyor.

Yine besi hayvancılığında da ahırları boşaltıyoruz, dışarıdan getiriyoruz.
Üreticimiz de tüketicimizde çok olumsuz etkileniyor. Bir de son olarak şunu söyleyeyim. Özellikle hasat dönemindeki yapılan ithalatlar üretime fevkalade zarar veriyor, sürdürülebilir üretimi maalesef engelliyor. Bu manada sürdürülebilir üretim en düşük maliyetli üretimdir.”

 “Mısıra destek verilmesi gerekiyor”

“Yapısal sorunlar belli, bunları belirttik ama önemli bir konu var mısır, mısır, mısır… Üreticilerimizden ciddi bir şekilde hem bizlere hem de siyasilere baskı var. Mısır fiyatının revize edilmesini istiyorlar. Mısıra muhakkak destek verilmesi gerekiyor. Bu konuda bir destek bekliyorum. Bu toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz TZOB’u ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz TZOB’u ziyaret etti

 ANKARA- 24.08.2023- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ni (TZOB) ziyaret etti. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ve bölgelerden gelen Ziraat Odası Başkanları, Sayın Yılmaz’a tarım sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini iletti.

 “Tarım stratejik bir sektördür”

Toplantı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ile tarım alanında genel meseleleri konuştuklarını belirterek, “Her bölgeden gelen temsilcimiz de kendi bölgesiyle ilgili meseleleri aktardı. Bunları bir rapor olarak da aldık. Tabii ikiye ayırmak lazım konuları; bir güncel konular var, bir de orta vadeli daha yapısal hususlar var. Özellikle bu aralar biliyorsunuz Orta Vadeli Program’la ilgili istişare sürecini devam ettiriyoruz. Hemen hemen bütün kesimlerle istişarelerimiz oluyor. Tarım sektörüyle ilgili olarak da bugün burada önemli bir toplantı yaptık. Ayrıca daha geniş farklı meslek kuruluşlarından, birliklerden arkadaşlarımızın da katılacağı, Tarım Bakanımızla birlikte organize edeceğimiz bir istişare toplantımız daha olacak. O da ay sonuna doğru gerçekleşecek. Böylece gelen öncelikleri, fikirleri Orta Vadeli Programımıza yansıtma imkanımız olacak” diye konuştu.

Yılmaz, tarım ve gıdanın Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında daha da önemli olduğunu tüm dünyanın gördüğünü ifade ederek, şunları söyledi:

“Ben geçmişte Kalkınma Bakanıyken de hep söylerdim, tarım stratejik bir sektördür. Tarım sektörü hiçbir zaman modası geçmeyecek bir sektördür. Tarım ve gıda konularında ülkelerin mutlaka çok iyi planlama yapması gerekiyor. Bu konuları yukarıda etraflıca tartıştık. Özellikle üretim planlaması hem kendi ihtiyaçlarımızı karşılamaya dönük hem de dış dünyayla ticaretimizde üretim planlamasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha yukarıda görmüş olduk. Ölçek meseleleri yine gündeme geldi. Maalesef bizim tarım sektöründe yeterli büyüklüğe, arazi büyüklüğüne sahip olmadığımızı biliyoruz. Miras yoluyla başka şekillerde parçalanan araziler verimliliği de düşürüyor. Bu noktada miras hukukunda yapılan değişikliklerin önemini bir kez daha hatırlattı başkanımız.”

 “Kamu yatırımları içinde sulamaya giderek daha fazla ağırlık vermeye çalışıyoruz”

Toplulaştırma çalışmasının son derece önemli olduğunu ifade eden Yılmaz, “Bunları tartıştık. Sulama yine gündeme gelen önemli diğer bir başlık oldu. Tarımdaki verimliliğin artırılmasında, sulama konusunun ne kadar kıymetli olduğunu, bu çerçevede Devlet Su İşlerinin yatırımlarının öneminin altı çizildi. Farklı bölgelerden arkadaşlarımız özellikle öncelikli olan sulama konularını da gündeme getirmiş oldular. O konularla ilgili olarak da şunu ifade edebiliriz. Sulama gerçekten çok kıymetli. Toplam kamu yatırımları içinde sulamaya giderek daha fazla ağırlık vermeye çalışıyoruz. Ancak sulama projelerinin içinde de daha kısa sürede bitip üretim sağlayacak olan projeler yine önceliklendirilecek. Onlardan elde ettiğimiz gelirlerle de yeni sulama projelerini destekleme imkânımız olacak. Bu kapsamda GAP, DAP, GOP gibi projelerin de yine önem ve öncelik taşıdığı ifade edildi” dedi.

 “Tarımda örgütlenme konuları da yine çok kıymetli”

Tarımla ilgili çiftçilere çok destek verildiğini belirten Yılmaz, “Farklı başlıklar altında destekler var. Tarım Bakanlığımız bu konuları daha sistematik bir hale nasıl getiririz diye çalışmalar sürdürüyor. Önümüzdeki toplantıda da bunlarla ilgili yine başkanlarımızla birlikte değerlendirmeler yapacağız. Prensibimiz şu; hükümet ve üretici birlikte bu işleri ele alacak, tasarlayacak, etkilerini de birlikte görüp tedbir alacak. Burada etki değerlendirme çalışmaları çok kıymetli. İyi niyetle yapılan bazı destekler bazen yan etkiler oluşturabiliyor. Hiç başlangıçta tahmin edemediğiniz yan etkiler oluşturabiliyor. İşte bu yan etkileri de gideren, amaca hizmet eden destekler. Bir taraftan da bunları biraz daha toplulaştırarak, sadeleştirerek, idari yükleri de azaltarak verilecek desteklerin anlamlı, önemli olduğunu ifade etmek isterim. Tarımda örgütlenme konuları da yine çok kıymetli. Bu çerçevede de yine odalarımızın işlevleri daha etkili bir şekilde görevlerini yerine getirmeleri konularını da ele aldık” ifadelerini kullandı.

 “Eylül ayında inşallah Orta Vadeli Programımızı toplumla paylaşmış olacağız”

Bir taraftan e-Devlet üzerinden çiftçilerin bürokrasisini azaltıcı çalışmalar yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Çiftçilerimizle bu alandaki örgütlenmeler arasındaki bağı da tabii ki koruyarak bunları gerçekleştirmemizin önemi belirtildi. Çok faydalı bir toplantı olduğunu ifade edebilirim. Bütün bu çalışmaların sonuçlarını orta vadeli programımıza genel çerçevede yansıtacağız. Eylül ayında inşallah Orta Vadeli Programımızı toplumla paylaşmış olacağız. Ardından ekim ayında da yine çok önemli bir politika dokümanımız. 12’nci beş yıllık kalkınma planımızı Meclisimize arz edeceğiz ve bütün bunlar çerçevesinde de bütçe sürecini, 2024 yılı bütçesini Meclisimize takdim edeceğiz, arz edeceğiz” diye konuştu.

 “Tarım kesimimizle diyalog içinde politikalarımızı şekillendirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz”

Yapılacak çalışmaların faydalı olacağını belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Biz de buradaki tartışmalardan ve bize verilen belgelerden azami derecede istifade etme gayreti içinde olacağız. Tabii ki her şeyi bir anda yapmak mümkün değil. Belli bir süreç içinde, aşama aşama buradaki önerileri hayata geçireceğiz. Burada en kritik olan husus şu; kamu ve üretici, kamu ve ilgili taraflar sürekli bir diyalog içinde olmalı. Hangi adımı atıyorsak atalım ilgili taraflarla istişare içinde olduğumuzda hem hata marjını düşürüyoruz hem de sahiplenmeyi arttırmış oluyoruz. Biz de bu anlayış içinde tarım kesimimizle diyalog içinde politikalarımızı şekillendirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz diyorum. Hepinize teşekkür ediyorum” dedi.

 -TZOB GENEL BAŞKANI BAYRAKTAR:

“Maliyetlerin yüzde 45 civarında arttığı bir ortamda mısır fiyatlarının yüzde 5,3 arttırılması kabul edilebilir değildir”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Maliyetlerin yüzde 45 civarında arttığı bir ortamda mısır fiyatlarının yüzde 5,3 arttırılması kabul edilebilir değildir” dedi. Yılmaz ile geniş kapsamlı bir toplantı yapma imkânı bulduklarını kaydeden Bayraktar, görüşmede tarım sektörünün sorunlarını masaya yatırdıklarını ve üretimde yaşanan sorunları anlatma imkânı bulduklarını ifade etti.

Bayraktar, görüşmede özellikle üreticilerin yaşadığı maliyet sorunlarını dile getirdiklerini belirterek, “Dışa bağlı bir üretim yaptığımızı ifade ettik. Mazotu dışarıdan alıyoruz, gübreyi dışarıdan alıyoruz, ilacı dışarıdan alıyoruz. Dışa bağımlı olduğumuz için de bu manada bu ürünlerin fiyatları arttıkça üreticilerin maliyetleri artıyor. Üreticimiz bazı ürünlerde para kazanamadığı zamanda aşırı borçlanmak zorunda kalıyor. Yani destekleme bütçesinin arttırılmasını talep ettik.” diye konuştu.

Sulama yatırımlarının da bu manada önemli olduğuna işaret eden Bayraktar, verimliliği yakalayabilme ve maliyetleri düşürebilme adına sulama yatırımlarının tamamlanması gerektiğini dile getirdi.

 “Barajlarımızın da bir an evvel bitirilmesi lazım”

Bayraktar, sulama maliyetlerinin düşürülmesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Yine sulama yatırımlarının rehabilitasyonunu istedik. Orada ciddi bir verim kaybımız var. Suyu kaynağından tarlaya getirinceye kadar verimlilikte kayıplar yaşıyoruz. Bu suların kapalı bir sistemle getirilmesi lazım. Barajlarımızın da bir an evvel bitirilmesi lazım. Bu önemli bir yapısal sorun ve çiftçimize özellikle kuraklıkla boğuşan çiftçimize çok ciddi bir maliyet getiriyor. Bu yatırımların bitirilmesi konusunda da yardımcı olacaklarını ifade ettiler.” şeklinde konuştu.

Parçalı arazilerde üretim yapan çiftçilerin ekonomik faaliyette bulunamadığına dikkati çeken Bayraktar, arazi parçalanmasının önüne geçilmesi ve toplulaştırma çalışmalarının hızlı bir şekilde tamamlanması konusunda Yılmaz’a taleplerini ilettiklerini söyledi.

 “Mısır ihtiyacımızın tamamını biz üretimle karşılayamıyoruz”

Bayraktar, bu yapısal sorunların yanında özellikle gençleri tarım sektöründe tutamadıklarını kaydederek, “Gençlerimiz bitkisel veya hayvansal üretimdeki kazançların yetersizliğine bağlı olarak göç ediyorlar. Dolayısıyla hem kırsal kalkınmayı sağlayarak hem üretici gelirlerini artırarak hem de gençlerimize pozitif ayrımcılık yaparak bu kesimi tarımda tutmanın önemli olduğunu aktardık.” ifadelerini kullandı.

Üreticilerin para kazanma yönünden sıkıntı yaşadığı ürünler konusunun da görüşmede dile getirildiğini belirten Bayraktar, şöyle konuştu:

“Mısır fiyatlarıyla da alakalı görüşlerinizi ifade ettik, bizi dinlediler ve yardımcı olacaklarını ifade ettiler. Geçen sene 5 bin 700 lira olarak açıklanan fiyat bu sene 6 bin lira olarak açıklandı. Yüzde 5,3 civarında bir artış var. Çiftçilerimiz sürekli bizi arayıp ‘Başkanım bu fiyat şaka mı?’ diyorlar. Geçen sene üç milyon tona yakın mısır ithal ettik ve 1 milyar dolar ödedik. Bu senenin 6 ayında aşağı yukarı 1,5 milyon ton mısır ithal ettik. Mısır ihtiyacımızın tamamını biz üretimle karşılayamıyoruz. Şu anda üretime ihtiyacımız var. Eğer biz üreticimizi bu sene destekleyemezsek seneye mısır üretiminden kaçacaktır. Mısır konusunda üreticileri rahatlatma adına bu kararın revize edilmesi gerektiğini dile getirdik. Bu konuda yardımcı olacaklarına inanıyorum. Aksi takdirde seneye çok yoğun bir şekilde mısır ithalatıyla karşı karşıya kalabiliriz. Maliyetlerin yüzde 45 civarında arttığı bir ortamda mısır fiyatlarının yüzde 5,3 arttırılması kabul edilebilir değildir.”

  “Yangında mağdur olan çiftçilere yardım için talepte bulunacağız”

Bayraktar, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Çanakkale’deki yangının tarım arazilerine etkisine yönelik bir soru üzerine Bayraktar, orman yangınlarının tarım arazilerine de ciddi zararlar verdiğini ifade etti.

Zarar tespit çalışmalarını ziraat odaları ile tarım ve orman il müdürlükleri tarafından yapılacağını kaydeden Bayraktar, mağdur olan çiftçilere de gerekli yardımların yapılması konusunda talepte bulunacaklarını aktardı.

PLAKA VE TESCİL BELGELERİNİN TALEBİ VE KARGO TAKİBİ

PLAKA VE TESCİL BELGELERİNİN TALEBİ VE KARGO TAKİBİ

 

(LÜTFEN, TALEP YAZILARINA DEKONT EKLEMEYİNİZ. – KAĞIT-TONER-DOĞA MİLLİ SERVETTİR, KORUYALIM.)

Personel ve İdari İşler Müdürlüğü

1- İRTİBAT;  Gerekmesi halinde Tescil Belgesi-Plaka irtibat numaralarımız aşağıdaki gibidir, (gerektiğinde 0 312 2316300 santralden yardım almak için “0” tuşlayınız).

     a-  MEVZUAT                           ;   610

     b- TALEP                                  ;   511

     c- YAZI VE KARGO TAKİBİ     ;   521

2- TALEP ; 2010/51  – 2016/56 Genelgelerle duyurulan il/ilçe kodlarına uygun olarak hazırlanan ve “2022/61 sayılı Genelge gereğince yetkili imzaları taşıyan ıslak imzalı ve mühürlü Plaka ve tescil belgesi talep yazısı aslının Birliğimize ulaşmasını” takiben işleme konulmaktadır. KEP-EBYS ortamında gelen belgelerin ayrıca postadan gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.

2.1. Tescil Plaka Talep Formunun TZOB BELGENET EBYS hesabı açılan ziraat odalarınca EBYS ortamında (Evrak İşlemleri > Evrak oluştur  > Evrak Türü > Form seçilecek > Alt satıra Plaka veya Tescil yazılarak > Açılan pencerede “Plaka Tescil Talep Formu seçilecek”) eksiksiz doldurularak imzalanması ve Birliğimize gönderilmesi gerekmektedir.(Talep yazısına Bankaca verilenler dışında kağıt çıktı eklenmeyecektir.)

3- ÖDEME ;  2022/61 nolu Genelge ile belirlenen plaka ve tescil belgesi bağış bedellerinin, 2018.22 nolu Genelge  gereğince mutlaka Ziraat Odası Hesabından, Birliğimizin ZİRAAT BANKASI ANKARA KAMU KURUMSAL ŞUBESİ IBAN: TR61 0001 0017 4539 77 541 3550 98  nolu hesabına ödenmesi gerekmektedir. Talep sahibi gerçek ve tüzel kişilerce ödenen bağış bedellerinin iadesi için, ekte örneği bulunan İade Talep Dilekçesinin eksiksiz doldurularak imzalanması ve posta veya (EBYS ortamında) Birliğimize gönderilmesi gerekmektedir. Talebin Birliğimize ulaşmasını takiben iade işlemleri dilekçede belirtilen bilgilere göre işleme alınmaktadır.

4- KAYIP; plaka ve tescil belgesi taleplerinde, 2020/28 Genelge gereğince işlem yapılması gerekmektedir.

5- KARGO; plaka ve Tescil Belgelerinin kargoya teslimini takiben, PTT kargo barkod numaraları oda mailine gönderilmektedir. Kargonuzu barkod numarasıyla  http://gonderitakip.ptt.gov.tr/  adresinden takip edebilirsiniz. Gerek duyulması halinde PTT Başmüdürlüğü KARGO İZLEME BİRİMİ‘nin  0507.458 03 03  veya 0507.458 10 08 telefonlarından barkod numarasıyla kargo takibi yapılabilmektedir.

6-KARGONUN TESLİM ALINMASI ve KONTROLÜ; Tescil Belgeleri ve Plakaların güvenli bir şekilde odalarımıza ulaştırılması için 2017/03 nolu Genelgemizle duyurulduğu üzere “Alıcı Ücretli + Sigortalı + Kontrollü Teslim” şeklinde gönderilmekte olup, kargo paketlerinin oda yetkilisince teslim alınması aşamasında, paket içeriğinin talebe uygun olarak hazırlanan tescil belgesi ve plakaların seri sıra numaraları ile sayılarının üst yazı ile uyumlu olup olmadığının kargo yetkilisi ile birlikte açılarak kontrol edilmesi ve eksiklik halinde, durumu tespit eden bir tutanağın (2 örnek) kargo ve oda yetkililerince, birlikte düzenlenerek imzalanması ve kargo kabul edilmeden tutanağın bir örneği ile birlikte, kargoyu getiren PTT görevlisine iadesi ile durumun beklenilmeksizin Birliğimize bildirilmesi gerekmektedir. Kabul edilen kargo içerikleri kabul edildikleri tarih itibariyle oda zimmetinde sayılacağı unutulmamalıdır.

Plaka, Tescil Talep Formu için tıklayınız

İade talep dilekçesi için tıklayınız

Mısırda hasat başladı


Mısırda hasat başladı

“Piyasada fiyatlar geçen yılın da gerisinde seyrediyor”

“Toprak Mahsulleri Ofisi üretici gelirini koruyacak şekilde mısır fiyatını bir an önce açıklamalıdır”

 

ANKARA- 21.08.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hasadı başlayan mısıra ilişkin yaptığı görüntülü basın açıklamasında üreticilerin fiyat beklentisi içerisinde olduklarını vurguladı.

“Mısır hasadının önümüzdeki günlerde yoğunlaşacak olmasına rağmen, fiyatlar bugünlerde geçen yılın fiyatlarının da gerisinde seyrediyor” diyen TZOB Genel Başkanı Bayraktar, basın açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Mısır fiyatı geçtiğimiz yıl Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından 23 Ağustos 2022 tarihinde ton başına 5 bin 700 lira olarak açıklanmıştı. Bugünlerde ise mısır fiyatları ton başına 5 bin lira ile 5 bin 500 lira arasında seyrediyor. Bu yıl ki üretim maliyetlerinin ve geçen yıl alım fiyatlarının gerisinde olan mısır fiyatları üreticilerimizi endişelendiriyor. Üreticilerimiz önümüzdeki günlerde yoğunlaşacak hasatla birlikte fiyatların daha da gerilemesinden korkuyor.

Mısır üretimiyle ilgili bir diğer konu ise ürünün satılmasında sorun yaşanmasıdır. Bu yıl buğdayda yaşanan sorunların benzer şekilde mısırda da yaşanılacağı düşünülüyor. Özellikle küçük çiftçilerin ürününü bekletme imkânı yoktur. Borçla girdisini alan, borçla üretim yapan çiftçilerimiz hasatla birlikte ürününü satmak zorunda. Üretimin her geçen gün zorlaştığı bu dönemde çiftçilerimiz mısır üretimini rekor seviyeye çıkardı. Üretimin artması sevindirici olmakla birlikte, artan üretimin bin bir emekle üretim yapan çiftçilerimizin refahına da yansıması önemlidir. Bu anlamda yıl içerisinde ihtiyaç duyulan mısırın ithalatla tamamlanırken, yeni sezonda üreticinin de gelirinin korunması en başta planlanmalıdır.

Artan girdi fiyatları ile sıkıntılı bir sezon geçiren üreticilerimizin zarar etmemesi için; Toprak Mahsulleri Ofisi piyasada gerileyen fiyatları dikkate almalı, mısır üretim maliyetlerini ve üreticilerimizin geçimini dikkate alan fiyatını açıklamalıdır. Üreticilerimize ürününü pazarlamada sorun yaşamayacağına yönelik açıklamalar yapmalı ve endişeleri giderilmelidir.”

 

“Dünyada ve Türkiye’de mısır üretimi artıyor”

“Dünya toplam mısır üretiminin 2023/2024 sezonunda yüzde 6,4 oranında artması bekleniyor. Dünyada mısır fiyatları son bir yılda yüzde 30 oranında geriledi. Nisan ayı sonuna kadar mısır ithalatında gümrük vergisinin sıfır olarak uygulanmasıyla 4 ayda fazlaca ithalat yapıldı.

Bu yıl bahar yağışları ülkemiz genelinde mısır üretimi için faydalı oldu. Ancak ilerleyen yaz aylarında normallerin üzerinde artan hava sıcaklıkları verimi olumsuz etkiledi. Türkiye İstatistik Kurumu 1. tahmin sonuçlarına göre mısırda bu yıl geçtiğimiz yıl gerçekleşen 8 milyon 500 bin ton üretim bekleniyor.

Son yıllarda ekim alanlarındaki artışın yanında verim miktarlarındaki artış mısır üretiminin önemli düzeyde artmasına neden oldu. Son 5 yılda mısır üretimi yüzde 49 oranında arttı.

Ülkemizde 75 ilimizde mısır üretimi yapılıyor. Üretimde önde gelen illerimiz sırasıyla Konya, Adana, Şanlıurfa, Mardin, Karaman’dır. Ülkemiz mısır üretiminin yüzde 56,7’si bu illerimiz tarafından gerçekleşiyor. Ülkemizde mısırın kullanım alanı da oldukça geniştir. Buna rağmen mısır en fazla hayvan yemi olarak kullanılıyor. 2021/2022 sezonunda mısır üretiminin yüzde 83’ü yem sanayiinde kullanıldı. Hayvancılıkta en temel girdilerden olan mısırda üretimin daha da artırılması önemlidir.”

 

“Artan tüketim ithalatla karşılanıyor”

“Artan üretim rakamlarına karşın tüketim rakamlarının da artmasıyla mısırda ithalat halen devam ediyor. Ancak yapılan ithalatın ihtiyaç kadar yapılması önemlidir.

İthalat 2022 yılında 2 milyon 983 bin ton olarak gerçekleşti ve mısır ithalatına ödenen döviz ilk kez 1 milyar doları aştı. 

2023 yılının ilk 6 ayında ise 1 milyon 505 bin ton ithalat yapıldı. 2023 yılı 6 aylık dönemde toplam ithal edilen mısırın yüzde 85’i Rusya Federasyonundan, yüzde 11’i ise Ukrayna’dan gerçekleşti.”

 

Yapılması gerekenler

“Mısır üretiminin artması üreticinin elde ettiği gelire bağlıdır. Bilindiği üzere bu üretim sezonunda girdi fiyatlarının artmasıyla üretim maliyetleri de oldukça arttı.

Girdi fiyatlarındaki artışlarla mısır maliyeti son bir yılda yüzde 43 oranında artarak ton başına 6 bin 140 lira olarak gerçekleşti. Bu maliyetlerde dikkate alınarak Toprak Mahsulleri Ofisi üreticinin gelirini koruyacak şekilde mısır fiyatını bir an önce açıklamalıdır.

Üreticinin mısır üretiminden elde ettiği gelirle geçimini sağlaması mısır üretiminde sürdürülebilirliği sağlayacaktır. Mısır destekleme priminin artırılması ise üretim artışını getirecektir.” 

“Birçok ülke gıda milliyetçiliği yapıyor”

 “Birçok ülke gıda milliyetçiliği yapıyor”

 TEKİRDAĞ-14.08.2023-Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Bayraktar, sıcaklık ve yabancı tohum kaynaklı zarara uğrayan ayçiçeği üreticilerinin mağduriyetlerinin giderilmesi ve çiftçilerimize kuraklık yardımı yapılması konusunda Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde basın açıklaması yaptı.

 Kurak geçen mevsim ve ayçiçeği üretimindeki verim düşüşü sebebiyle yaşanan sıkıntıları yerinde görmek için Tekirdağ’a gelen Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, pandemi sürecinde birçok ülkenin ’gıda milliyetçiliği’ yaptığını ve bunun devam edeceğini belirtti. Bayraktar, yabancı menşeli uluslararası firmanın dağıttığı tohumların ise üreticiyi perişan ettiğini ifade etti.

 “Yabancı tohum üreticiyi perişan etti”

Bayraktar, ayçiçeği tarlasında yaptığı açıklamada, “Ayçiçeği çok önemli bir ürün. Ayçiçeği üretimi son yıllarda artış gösterdi. Bu üretimin yüzde 40’ını Trakya Bölgesi sağlıyor. Bu sene ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Bu bahçede de gördüğünüz gibi verimlilikte çok ciddi bir düşüş var. Üretimimizi perişan eden bir durumla karşı karşıyayız. Tabii bunun sebepleri var. Bir tanesi, üreticilerimiz ekim zamanında aşırı yağışların olması neticesinde bu yaz ekimi geç yaptılar. Arkasından kuraklık geldi. Üretim fevkalade olumsuz etkilendi. Tabii bunun dışında bir firmanın reklam yaparak bu bölgede tohum dağıtması, dağıttığı tohumların da maalesef çok kalitesiz olması, bu tarlada da bu tohum vardı, tabii ki üretimde büyük düşüşe sebebiyet verdi. Bizim üzüntümüz şu, bu firma yetkililerinin, aldığım bilgilere göre buraya gelip ‘Arkadaşlar böyle bir tohum dağıttık. Sizi mağdur ettik. Üretiminizi engelledik. Tohumlarımız maalesef kalitesiz çıktı. Zararlarınızı karşılayacağız’ demesi gerekirdi. Arkadaşlarımızın ifadesine göre böyle bir şey duymadık. Üreticiyi sahiplenmediğini duyduk. Bu firma yetkilisini uyarmak zorundayız. Üreticiyle bir araya gelin, bu zararları en kısa sürede tanzim noktasına gidin ve üreticimizin bu sıkıntısını hep birlikte gidermeye çalışalım. Gördüğümüz kadarıyla bu yabancı menşeli uluslararası firmanın büyük reklamlar yaparak dağıttığı tohumlar kalitesiz çıktı ve üreticiyi perişan etti. Ayçiçeği ekimi yapılan alanların 200 bin hektar civarında, ayçiçeği ekimi yapılan alanların yüzde 7’si bu bozuk tohumdan zarar görmüş. Bu da ciddi bir rakam. Bunun dışındaki zararlar sıcaklık ve kuraklıkla ilgili” dedi.

 “Bu borçların muhakkak surette faizsiz olarak ertelenmesi lazım”

Bayraktar açıklamasının devamında, üreticilerin borçlarının ertelenmesi gerektiğini ifade ederek, “Bu bölgede üretim yapan üreticilerimizin Ziraat Bankası’na, değişik bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine ayni ve nakdi kredi borçları var. Bu borçların muhakkak surette faizsiz olarak ertelenmesi lazım. Bunun dışında yine bizim üreticilerimizin bu bölge üreticilerinin bizden talebi var. Diyorlar ki, ’Sadece ayçiçeğinde değil, buğdayda da verim düşüklüğü var. Kuraklıktan buğday ürünümüz de etkilendi, dolayısıyla bu bölge bir afet bölgesi ilan edilmeli’ diyorlar. Bu taleplerini de buradan dile getirmiş olalım. Yani bir afet bölgesi ilan edilmesi isteniyor” şeklinde konuştu.

Ayçiçeği kuraklığı zararının TARSİM çerçevesinde olmadığını da belirten Bayraktar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak girişimde bulunduklarını, TARSİM yönetimiyle görüştüklerini ve 2024 yılında ayçiçeği zararının TARSİM kapsamına alınmasını beklediklerini söyledi.

 “Gıda milliyetçiliği yapılıyor”

Bayraktar, dünyada tarımın stratejik bir sektör olduğunu vurgulayarak, “Bakın bir miktar ayçiçeğini Karadeniz Tahıl Koridoru açıkken temin ettik. Bir miktar buğday da temin ettik ama bu koridor kapandı. Bugün ne zaman açılacağı da belli değil. Birçok ülke, pandemi sürecinde bunu çok iyi gördük, gıda milliyetçiliği yapıyor. Artık ihracatına kısıtlama getiriyor. İşte bunu Rusya yapıyor, bunu Hindistan yapıyor ve başka ülkeler yapıyor. Bu gıda milliyetçiliği devam edecek. O zamanda bizim ayçiçeğini de, ayçiçeği küspesini de yağını da bulma imkanımız olmayacak. Belki buğday bulma imkanımız olmayacak. Yani başka ürünleri ithal ettiğimiz ürünleri, pamuğu, soyayı bulma imkanımız olmayacak. Dolayısıyla biz bu ülkede bu ülkenin verimli topraklarını, bereketli topraklarını rasyonel politikalarla, akılcı politikalarla ve çiftçimizi destekleyerek, tarlada kalmasını sağlayarak bu toprakları bu manada doğru kullanabilirsek, üretimde kullanabilirsek birçok ürünü çok rahatlıkla çünkü üreticimiz şunu çok iyi bilelim. Üreticimiz para kazandığı ürünü ekiyor” ifadelerini kullandı.

Çiftçilerin girdi maliyetlerinin hayli yükseldiğini de vurgulayan Bayraktar, prim, mazot ve gübre desteklerinin de girdi maliyetleriyle paralel olarak yükselmesini beklediklerini ifade etti.

Çorlu Ziraat Odası’nı ziyaret eden Bayraktar, İl, ilçe Ziraat Odası Başkanları ve çiftçilerle bir araya gelerek, bölge tarımının son durumu hakkında bilgi aldı.

Bayraktar, Tekirdağ Çorlu’ya bağlı Sarılar ve Vakıflar mahallesinde çiftçilerle bir araya geldi. Kuraklıktan zarar gören ayçiçeği ve buğday üreticileriyle görüştü. Çiftçilerin yaşadığı sorunları dinleyen Bayraktar, Sarılar mahallesinde ayçiçeği üretimi yapan ve yabancı bir firmanın reklam amaçlı dağıttığı tohumlar sebebiyle hasat yapılamayacak ürünler elde ettiğini söyleyen çiftçinin ürünlerini yerinde inceledi.

Bayraktar, ayrıca Vakıflar Köyü’nde sanayi atıklarıyla kirlenen, çevreye ve insanımıza zarar veren Ergene deresini inceledi. Tekirdağ temasları çerçevesinde Çorlu Ziraat Odası’nı ziyaret etti.

 

 

“Ülkemizin tarım envanteri hazırlanmalıdır”


“Ülkemizin tarım envanteri hazırlanmalıdır”

“755 Ziraat Odamızla tarım envanterinin hazırlanmasına destek vermeye hazırız”

 

ANKARA- 10.08.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ülkemizdeki tarım envanteri eksikliği konusunda görüntülü basın açıklaması yaptı.

“Ülkemizde tarımın en önemli sorunlarından birisi de tarım envanterinin tam olarak ortaya konulamamasıdır” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Sağlıklı bir tarım envanteri, başta üretim planlaması olmak üzere, diğer tarım politikalarını üretmede politika oluşturanlara ve sektördeki tüm paydaşlara karar almada bilgi ve güç sağlayacaktır.

Tarım envanterini ortaya çıkarmak için yapılan sayımlar Türkiye’nin tarımsal yapısını, bu yapıda zaman içerisinde ortaya çıkan değişimleri gözler önüne serecektir. Tarımsal politikaları doğru belirlememiz, tarımsal potansiyelimizin tamamını kullanabilmemizin önünü açacaktır.

Planlı, talebe uygun bir üretim, dolayısıyla fiyat istikrarsızlığını ve pazarlama sıkıntısını giderecek bir üretim planlaması tarımımız açısından hayati öneme sahiptir. Bir sene bir üründe fiyatın yükseldiğini gören çiftçilerimizin, ertesi sene o ürüne yönelmesi nedeniyle ürün bolluğu ve dolayısıyla fiyatlarda aşırı düşüş yaşanabiliyor. Ertesi yıl aynı ürünün fiyatı üretim azlığından yükseliyor. Üretici de tüketici de mağdur oluyor.

Üretim bir türlü planlanamıyor. Ülke kaynakları, üretim faktörleri verimli kullanılamıyor. Sağlıklı bir üretim planlaması tam ve doğru tespit edilebilen güncel verilerle yapılabilir. Her 10 yılda sonu 1’le biten yıllarda tarım sayımı yapılması kanunla belirlenmiştir. Buna rağmen ülkemiz hala en son 2001 yılında yapılan tarım sayımındaki tarımsal işletme sayısını ve ortalama arazi büyüklüğünü kullanıyor.

İşletmelerin büyüklükleri, parsel sayıları, işletme büyüklüklerine göre arazi miktarları, hayvan sayıları, gübre ve ilaç kullanımı, makina-ekipman rakamları güncelliğini yitirdi. Bu bilgilerle üretilecek tarımsal politikalar yetersiz ve isabetsizdir.

Tarım sayımıyla ülke tarımının resmi çekilirken, tüm ilçe ve iller bazında da tarımsal işletme verileri ortaya konulacaktır. Tarım sayımıyla birlikte üretim maliyetleri ve gelirlerle ilgili bilgilerimiz artacaktır. Tarımsal üretimin demografik özellikleri ortaya konulurken, finansal tablo da ortaya çıkacaktır.

Tarım sayımları tarımda dönemler itibarıyla gerçek gelişimi gösterecek, gelişen eğilimleri ortaya koyacak, tarıma ve kırsala yönelik proje, araştırma ve yatırım programlarının nitelik ve niceliğinde, yer seçiminde önemli bir veri sağlayacaktır. Yetiştirilen ürünler için önemli bir veri tabanı oluşturacaktır. Özel sektöre yapacakları tarımsal yatırım konularında ve yöre seçiminde önemli bilgiler sağlayacaktır. Bu sayede modern teknolojilerin kullanım seviyesi görülecektir. Özel sektör, basın ve üniversiteler elde edilecek tarım sayımının sonuçlarını analiz edecek, ülke tarımının gelişimi için önerilerde bulunacaktır.”

 

“755 Ziraat Odamızla birlikte destek vermeye hazırız”

“Geçmiş tarım sayımlarında olduğu gibi 755 Ziraat Odamızla birlikte tarım sayımına her türlü desteği vermeye hazırız.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, otomasyon sistemimizle, tarımla ilgili verilere anında ulaşıp, tarımı kesintisiz izleyip, tarımsal politikaların belirlenmesine katkıda bulunuyoruz. Sistemimiz, Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın Çiftçi Kayıt Sistemiyle entegre çalışıyor ve Türkiye İstatistik Kurumu’na düzenli veri akışı sağlıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu ve Tarım ve Orman Bakanlığı tüm illere, ilçelere yayılmış teşkilatıyla tarım sayımını rahatlıkla yapabilir. Odalarımız ve üreticilerimiz de tarım sayımı yapan görevlilerle işbirliği yapma noktasında üzerlerine düşeni yapacaklardır.

Nihai olarak ise tarım envanterinin tam ve sağlıklı bir şekilde belirlenmesi şüphesiz tüm paydaşlarıyla Türk tarımını ileri taşıyacak ve rekabet gücünü artıracaktır.

 

Bayraktar’dan TBMM Başkanvekili Adan’a ziyaret


Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Sayın Celal Adan’ı ziyaret etti. Bayraktar, “Sektörle ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Misafirperverliği için teşekkür ediyorum” dedi.

Çanakkale Ziraat Odaları Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret


Çanakkale Ziraat Odaları Başkanlarından Bayraktar’a ziyaret

Ankara- 03.08.2023– Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Çanakkale Ziraat Odaları Başkanlarını kabul etti. Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde gerçekleşen kabulde Oda Başkanlarına ziyaretleri için teşekkür etti.

Temmuz ayı üretici market fiyatları ve mazot başta olmak üzere aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim


Temmuz ayı üretici market fiyatları

Fiyat değişimlerinin nedenleri

Mazot başta olmak üzere temmuz ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim

“Merkez Bankası raporuna göre gıda fiyatları artışları devam edecek”

 ANKARA- 01.08.2023 Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Temmuz ayında üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini, bu değişimlerin nedenlerini, mazot başta olmak üzere aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimleri ve gıda fiyatlarında yaşanan fiyat artışlarını yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

Temmuz ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 390,7 ile elmada olduğunu belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Elmadaki fiyat artışını yüzde 268,6 ile kuru üzüm, yüzde 219,7 ile havuç, yüzde 198,5 ile maydanoz, yüzde 192,1 ile marul, yüzde 185,4 ile kuru incir takip etti.

Elma 4,9 kat, kuru üzüm 3,7 kat, havuç 3,2 kat, maydanoz 3 kat, marul ve kuru incir 2,9 kat fazlaya markette satıldı.

Üreticide 5 lira olan elma markette 24 lira 53 kuruşa, 25 lira olan kuru üzüm 92 lira 15 kuruşa, 10 lira olan havuç 31 lira 97 kuruşa, 2 lira 66 kuruş olan maydanoz 7 lira 95 kuruşa, 7 lira 17 kuruş olan marul 20 lira 93 kuruşa, 55 lira olan kuru incir 156 lira 97 kuruşa tüketiciye satıldı.”

 “Markette satılan ürünlerin yarısından fazlasında fiyat artış görüldü”

“Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak fiyat topladığımız market ürünlerinin yarısından fazlasında fiyat artışı bulunuyor.

Temmuz ayında markette 37 ürünün 19’unda fiyat artışı, 18’inde fiyat düşüşü görüldü.

Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 56,9 ile sivri biber oldu. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 28,1 ile maydanoz, yüzde 23,9 ile marul, yüzde 21,3 ile karpuz, yüzde 18,6 ile yeşil fasulye, yüzde 16,7 ile yumurta takip etti.

Markette fiyatı en çok düşen ürün ise yüzde 16,8 ile yeşil mercimek oldu. Yeşil mercimekteki düşüşü yüzde 12,4 ile havuç, yüzde 12,1 ile pirinç, yüzde 11,4 ile kuru incir, yüzde 11,1 ile kuru kayısı izledi.”

 Üretici fiyatları

“Temmuz ayında üreticide 29 ürününün 15’inde fiyat artışı olurken, 5’inde fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı.

Temmuz ayında üreticide fiyatı en çok düşen ürün yüzde 39,5 ile yeşil soğan oldu. Yeşil soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 24,8 ile domates, yüzde 10 ile marul, yüzde 9,1 ile havuç, yüzde 4,2 ile patates izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 120,4 ile karpuzda görüldü. Karpuzdaki fiyat artışını yüzde 93,3 ile yeşil fasulye, yüzde 57 ile patlıcan, yüzde 46,4 ile kabak, yüzde 44,5 ile sivri biber takip etti.”

Fiyat değişimlerinin nedenleri

“Ani iklim değişiklikleri, aşırı sıcaklar, aşırı yağışlar ve üretimdeki azalma ürün fiyatları üzerinde etkili oldu.

Sıcaklıkların artmasıyla birlikte hasadın erken başlaması birçok sebzede üretimi artırdı. Ürün arzının artması fiyatların düşmesine neden oldu. Bu ürünlerden yeşil soğan, domates, marul, havuç ve patates fiyatları geriledi.

Bazı bölgelerde aşırı sıcaklık kaynaklı ürünlerde hasar oluşurken, hasadının devam ettiği bölgelerde ise yağış kaynaklı ürün arzında yaşanan gecikmeler üreticideki karpuz fiyatlarını yukarı yönde çekti.

Yetiştirilmesindeki güçlükler nedeniyle yeşil fasulyede ekiliş alanlarının azalması üretimi düşürüyor. Arzdaki azalmayla birlikte fiyatlar yükseliyor.

İç talebin yanında dış talepteki artış patlıcan ve kabak fiyatlarının artışında etkili oldu.

Aşırı sıcaklardan dolayı sivribiber zarar gördü. Kalitesi düşen ürünün arzının azalması üretici fiyatlarında da artışı getirdi.”

 “Zeytinyağı fiyatlarında artış devam ediyor”

“Zeytinyağı fiyatlarındaki artışa talepte yaşanan artışın yanı sıra yağışların yetersiz ve düzensizliğine bağlı olarak zeytin ve zeytinyağı rekoltesinde beklenen düşüşün de etkisi oldu.

Dünya piyasalarında görülen zeytin ve zeytinyağı fiyat artışı ülkemizi de etkiliyor. Avrupa’da yaşanan kuraklık nedeniyle zeytin ve zeytinyağı rekoltesinde düşüşler görüldü ve bu durum zeytinyağı ihracatımızı artırdı.

Zeytin ve zeytinyağı üreticilerimizin mağdur olmaması ve üretimlerine devam edebilmesi için verilen devlet desteklerinin artırılması büyük önem taşıyor.”

 Temmuz Ayı Aylık ve Yıllık Girdi Fiyatlarındaki Değişim

“Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre Temmuz ayında, haziran ayına göre, üre gübresi yüzde 33, DAP gübresi yüzde 16,9, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 13,7, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 13,5 ve amonyum sülfat gübresi yüzde 9,6 oranında arttı.

Geçen yılın temmuz ayına göre ise son bir yılda, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 16,8, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 7,5, DAP gübresi yüzde 4,2, üre gübresi yüzde 1,7 oranında artarken, amonyum sülfat gübresi yüzde 12,4 oranında azaldı.

Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 51,9, son bir yıla göre ise yüzde 49,9 oranında arttı. Besi yemi temmuz ayında haziran ayına göre yüzde 1,9, süt yemi yüzde 2,4, son bir yılda besi yemi yüzde 27,5 ve süt yemi yüzde 25,1 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 3,1 oranında arttı.”

 “Mazotta son 1 yıllık fiyat artışı son 1 aylık dönemde gerçekleşti”

“Yeni yapılan zamla birlikte mazot fiyatı aylık olarak yüzde 51,9, son bir yıla göre ise yüzde 49,9 oranında arttı. Üreticilerimiz canla başla üretiyor, ekonomiye döviz kazandırıyor. Ama bu süreçte destek beklerken mazota yapılan zamla karşılaştı ve hasat sevincini bile yaşayamadı. Bu fahiş zamla birlikte mazota verilen destek tümden eriyip gittiği gibi, tarıma verilen tüm desteklerin de yüzde 75’i de mazota uygulanan ÖTV, KDV ve döviz fiyatı artışı yoluyla devlete geri aktarılıyor. Mazot bir özel tüketim ürünü değildir ki vergi alınsın. Bu durum aynı zamanda nakliye fiyatlarını artıracak tüketiciye ulaşıncaya kadar gıda fiyatları katlanacaktır.

Tarımsal faaliyetlerin yoğunlaştığı bu aylarda üreticilerimizin üretimini sürdürebilmesi için mazotta uygulanan vergiler kaldırılmalı, destekler artırılmalı ve desteklerin ödeme tarihi öne çekilmelidir.”

 “Gübre fiyatları artışı üreticiyi endişelendiriyor”

“Gübre fiyatlarında 6 aydır oluşan fiyat düşüşünün ardından haziran ayında yükselmeye başlayan fiyatlar Temmuz’da da artmaya devam etti. Son bir ayda gübre fiyatlarında yüzde 33’e varan artışlar görüldü. Bu artış yıllık bazda da fiyat artışı getirdi.

Yeni ekim dönemine kısa bir süre kala artan gübre fiyatları karşısında üreticilerimiz endişe duyuyor. Üreticilerimiz bu hasattan kazanacağı parayla başta buğday ve arpa üretimi olmak üzere gübre kullanımının önemli bir girdi maliyeti olduğu ürünler için girdi temin edecektir.

Zamlardan etkilenen ve hasadından yeteri kadar gelir elde edemeyeceği endişesi yaşayan üreticilerimiz yeni sezon için nasıl girdi temin edecektir.

Üreticilerimizin mağdur olmaması, üretime darbe vurulmaması için tüm gübre fiyatlarının makul seviyelerde tutulması ve gübre desteklerinin artırılması gerekiyor.”

 “Merkez Bankası raporuna göre gıda fiyatları artışları devam edecek”

“Bitkisel ve hayvansal üretimdeki maliyet sorununu çözmeden ve üretimi artırmadan gıda ürünlerindeki enflasyonu çözmek mümkün değildir. Bu sorun çözülmediği takdirde üreticilerimiz az kazandığı için üretimden vazgeçecek, tüketicilerimiz ise daha pahalıya ürün tüketecektir. Maliyetlerin düşürülmesi için üreticilerimiz tarımsal üretimde kullanılan tüm girdilere makul fiyatlardan ulaşmak zorundadır.

Merkez Bankası yayınladığı raporda başta sebze ve meyve olmak üzere gıda fiyatlarında artışın süreceğini belirtiyor. Gıda fiyatları artışlarında en önemli etken olan üretici maliyetleri ürün arzını olumsuz yönde etkiliyor. Gıda ürünlerine karşı artan iç ve dış talebin karşılanıp piyasanın istikrar bulması, fiyat seviyesinin korunması arz sorununun çözümüne bağlıdır.”

GİRDİ FİYATLARI

28 Temmuz

2022

27 Haziran

 2023

31 Temmuz 2023

Haziran

 2023-

Temmuz 2023

Değişim (%)

Temmuz 2023-

Temmuz 2022

Değişim (%)

Gübreler (TL/Ton)

A.Sülfat %21

 

 

7.250

 

 

5.795

                             6.350

9,6

-12,4

A.Nitrat %26

7.300

7.498

                             8.526

13,7

16,8

ÜRE

13.500

10.318

                          13.723

33,0

1,7

DAP

17.200

15.321

                          17.915

16,9

4,2

20.20.0

11.150

10.553

                          11.982

13,5

7,5

Mazot (TL/Litre)

24,61

24,28

36,89

51,9

49,9

Yemler

Besi yemi (TL/ton)

6.259

7.832

7.982

1,9

27,5

Süt yemi (TL/ton)

6.858

8.378

8.578

2,4

25,1

Zirai ilaçlar

Deltametrin EC 25g/L)

400

470

500

6,4

25,0

Elektrik (krş/kwh)

207,95

 213,99

214,33

0,2

3,1

  

Seçilmiş Ürünlerde Temmuz Ayı Üretici, Hal, Pazar ve Market Fiyatları (TL/kg)

 

Fiyat (TL/kg)

Fiyat Farkı (Yüzde)

ÜRÜNLER

Üretici

Hal

Pazar

Market

Hal/

Üretici

Pazar/

Üretici

Market/

Üretici

Elma

5,00

16,00

19,45

24,53

220,0

289,0

390,7

Kuru Üzüm

25,00

 

80,00

92,15

 

220,0

268,6

Havuç

10,00

14,38

22,45

31,97

43,8

124,5

219,7

Maydanoz (adet)

2,66

3,28

5,60

7,95

23,3

110,3

198,5

Marul (adet)

7,17

13,50

15,40

20,93

88,4

114,9

192,1

Kuru İncir

55,00

 

130,00

156,97

 

136,4

185,4

Limon

7,00

12,06

15,60

19,94

72,3

122,9

184,9

Kuru Soğan

6,50

14,67

15,60

18,38

125,6

140,0

182,8

Domates

8,50

15,38

18,80

22,86

80,9

121,2

168,9

Kırmızı Mercimek

15,43

24,00

27,50

40,24

55,5

78,2

160,8

Yeşil Soğan (Demet)

6,50

12,00

15,00

16,27

84,6

130,8

150,3

Salatalık

7,75

9,44

14,80

18,74

21,8

91,0

141,8

Nohut

19,75

33,00

35,00

45,18

67,1

77,2

128,8

Kuru Fasulye

24,00

35,00

45,00

53,85

45,8

87,5

124,4

Sivri Biber

15,75

26,63

29,10

35,14

69,0

84,8

123,1

Patlıcan

10,83

14,25

18,60

22,50

31,5

71,7

107,7

Patates

9,58

13,92

15,00

18,22

45,3

56,6

90,2

Kabak

10,25

11,38

15,80

19,03

11,0

54,1

85,7

Pirinç

23,70

35,00

36,50

42,81

47,7

54,0

80,6

Şeftali

19,50

24,50

28,75

33,61

25,6

47,4

72,4

Kuzu Eti

208,38

 

 

356,69

 

 

71,2

Karpuz

6,06

7,25

9,10

10,37

19,6

50,2

71,0

Yeşil Mercimek

23,57

26,00

39,50

40,10

10,3

67,6

70,1

Yeşil Fasulye

24,17

27,17

40,10

40,31

12,4

65,9

66,8

Fındık (iç)

130,00

 

180,00

214,15

 

38,5

64,7

Antep Fıstığı

230,00

 

350,00

349,95

 

52,2

52,2

Dana Eti

232,29

 

 

348,35

 

 

50,0

Yumurta

2,21

 

2,81

3,15

 

27,3

42,5

Kuru Kayısı

140,00

 

150,00

181,96

 

7,1

30,0

Zeytinyağı

159,68

 

 

166,10

 

 

4,0

Beyaz peynir

 

 

 

158,44

 

 

 

Kaşar peyniri

 

 

 

198,43

 

 

 

Yoğurt

 

 

 

35,72

 

 

 

Tereyağı

 

 

 

209,77

 

 

 

Mısırözü yağı

 

 

 

53,82

 

 

 

Ayçiçek yağı

 

 

 

46,16

 

 

 

Tavuk Eti

 

 

 

63,03

 

 

 

Toz şeker

 

 

 

29,74

 

 

 

Not: Hal, pazar ve market verileri Ankara, İzmir, İstanbul, Mersin, Antalya ve Bursa illerinden derlenen ortalama fiyatlardır. Üretici fiyatları ise ürünlere göre önemli üretim merkezlerinden derlenmektedir. Pirinç (Osmancık), kuru fasulye, nohut, kırmızı ve yeşil mercimek için belirtilen hal fiyatları toptan satış fiyatlarıdır. Dana eti, kuzu eti, Antep fıstığı ve fındık fiyatı serbest piyasa fiyatıdır. Yumurta üretici fiyatları Başmakçı ve Kaytaş verilerinin ortalaması alınarak derlenmektedir. Yumurta fiyatları aylık ortalama fiyat şeklinde alınmıştır. 

 

MARKET

Ay Sonu Market Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

ÜRÜNLER

4 Temmuz 2023

28 Temmuz 2023

4 Temmuz /

28 Temmuz 2023

Sivri Biber

22,40

35,14

56,9

Maydanoz (adet)

6,20

7,95

28,1

Marul (adet)

16,89

20,93

23,9

Karpuz

8,54

10,37

21,3

Yeşil Fasulye

33,99

40,31

18,6

Yumurta

2,70

3,15

16,7

Elma

21,92

24,53

11,9

Zeytinyağı

151,93

166,10

9,3

Domates

20,98

22,86

8,9

Yeşil Soğan (Demet)

15,17

16,27

7,2

Salatalık

17,71

18,74

5,8

Kuru Üzüm

89,44

92,15

3,0

Toz şeker

29,03

29,74

2,4

Kuzu Eti

348,28

356,69

2,4

Patates

17,85

18,22

2,1

Dana Eti

343,05

348,35

1,5

Beyaz peynir

156,03

158,44

1,5

Ayçiçek yağı

45,66

46,16

1,1

Yoğurt

35,68

35,72

0,1

Tereyağı

209,88

209,77

-0,1

Limon

20,18

19,94

-1,1

Kaşar peyniri

200,76

198,43

-1,2

Kabak

19,51

19,03

-2,4

Antep Fıstığı

359,95

349,95

-2,8

Kuru Fasulye

55,54

53,85

-3,0

Tavuk Eti

65,26

63,03

-3,4

Kuru Soğan

19,26

18,38

-4,6

Fındık (iç)

225,96

214,15

-5,2

Nohut

49,04

45,18

-7,9

Mısırözü yağı

58,70

53,82

-8,3

Patlıcan

24,58

22,50

-8,5

Kırmızı Mercimek

44,84

40,24

-10,3

Kuru Kayısı

204,67

181,96

-11,1

Kuru İncir

177,24

156,97

-11,4

Pirinç

48,68

42,81

-12,1

Havuç

36,51

31,97

-12,4

Yeşil Mercimek

48,20

40,10

-16,8

    

ÜRETİCİ

Ay Sonu Üretici Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

ÜRÜNLER

4 Temmuz 2023

28 Temmuz 2023

4 Temmuz /

28 Temmuz 2023

Karpuz

2,75

6,06

120,4

Yeşil Fasulye

12,50

24,17

93,3

Patlıcan

6,90

10,83

57,0

Kabak

7,00

10,25

46,4

Sivri Biber

10,90

15,75

44,5

Zeytinyağı

117,62

159,68

35,8

Maydanoz (adet)

1,99

2,66

34,1

Yeşil Mercimek

18,20

23,57

29,5

Yumurta

1,74

2,21

27,0

Salatalık

6,35

7,75

22,0

Antep Fıstığı

195,00

230,00

17,9

Kuru Kayısı

120,00

140,00

16,7

Kırmızı Mercimek

14,78

15,43

4,4

Dana Karkas

228,26

232,29

1,8

Kuzu Karkas

207,63

208,38

0,4

Kuru Soğan

6,50

6,50

0,0

Limon

7,00

7,00

0,0

Elma

5,00

5,00

0,0

Kuru Fasulye

24,00

24,00

0,0

Nohut

19,75

19,75

0,0

Pirinç

23,70

23,70

0,0

Kuru Üzüm

25,00

25,00

0,0

Kuru İncir

55,00

55,00

0,0

Fındık (iç)

130,00

130,00

0,0

Patates

10,00

9,58

-4,2

Havuç

11,00

10,00

-9,1

Marul (adet)

7,96

7,17

-10,0

Domates

11,30

8,50

-24,8

Yeşil Soğan (Demet)

10,75

6,50

-39,5