Tokat ve Bilecik Ziraat Odalarından Bayraktar’a ziyaret

Tokat ve Bilecik Ziraat Odalarından Bayraktar’a ziyaret

Ankara – 30.03.2023– Yeni seçilen Tokat ve Bilecik Ziraat Odaları Başkanları, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ı makamında ziyaret etti.

Ziraat Odası Başkanları, bölgelerindeki tarımsal üretimle ilgili sorunları Genel Başkan Bayraktar’a ilettiler.

Kabulde, TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Oda Başkanlarına başarılar dileyerek yeni dönemin hayırlı olması temennisinde bulundu.

TZOB Yönetim Kurulu Toplantısı


ANKARA- 24.03.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıda Yönetim Kurulu Üyeleri, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’a, bölgelerindeki çiftçilerin sorunlarını iletti, yapılması gerekenler görüşüldü.

Bayraktar, Sakarya Ziraat Odaları İl Kongresi’ne katıldı

Bayraktar, Sakarya Ziraat Odaları İl Kongresi’ne katıldı

 

SAKARYA- 23.03.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, mayıs ayında Ankara’da gerçekleşecek olan TZOB 28. Olağan Genel Kurulu’nda yer alacak delegelerin seçiminin yapıldığı Sakarya Ziraat Odaları İl Kongresi’ne katıldı.

Bayraktar, Sakarya İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada Ziraat Odalarının idari ve mali yönden gelişmesiyle birlikte verdiği hizmetleri, hayata geçirdiği projeleri, Türkiye’de ve dünyada tarım sektörünün mevcut durumunu, pandemi sürecinin tarım sektörüne etkilerini, bitkisel üretim ve hayvancılık yapan üreticilerimizin sorunlarını değerlendirdi. Bu konuda TZOB ve Ziraat Odaları çalışmalarını ve elde edilen sonuçları paylaştı.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, konuşmasında çiftçilerimizin hükümetten beklentilerini de içeren geniş bir açıklama yaptı.

 

Sakarya Ziraat Odaları İl Kongresi’ne geniş bir katılım oldu. Kongreye AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever, CHP Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, MHP Sakarya İl Başkanı Ahmet Ziya Akar, Sakarya Tarım İl Müdürü Ali Ulvi Özerdem, SGK İl Müdürü Erhan Çavuş, Sakarya Ticaret İl Müdürü Emre Atmaca, Sakarya Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Genç, SESOB Başkanı Hasan Alişan, Sakarya Muhtarlar Federasyonu Başkanı Erdal Erdem, SUBÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taki Demir, Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Birliği Başkanı Müjdat Çetin, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve davetliler katıldı.

 

Yapılan seçimler sonucu ise TZOB 28. Olağan Genel Kurulu’nda asil delegeler; Sakarya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Akyazı Ziraat Odası Başkanı Ali Şener Bayraktar, Adapazarı Ziraat Odası Başkanı Ercan Ateş, Hendek Ziraat Odası Başkanı Hayri Duran ve Karasu Ziraat Odası Başkanı Selami Arık oldu. Yedek delegeler ise Taraklı Ziraat Odası Başkanı Ruhi Avdan, Erenler Ziraat Odası Başkanı Lütfü Akbıyık, Kocaali Ziraat Odası Başkanı Tamer Tunca ve Kaynarca Ziraat Odası Başkanı İbrahim Çakar oldu.

23 Mart Dünya Meteoroloji Günü


23 Mart Dünya Meteoroloji Günü

           

ANKARA- 23.03.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 23 Mart Dünya Meteoroloji Günü dolayısıyla yaptığı yazılı basın açıklamasında hava olaylarının tarım sektörü için oldukça önem taşıdığına dikkat çekerek Dünya Meteoroloji Günü’nün farkındalık oluşturması açısından önemli bir gün olduğunu ifade etti.

Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) kuruluş sözleşmesinin imzalandığı tarih olan 23 Mart gününün Dünya Meteoroloji Günü olarak kutlandığını belirten Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:

“Her yıl güncel bir konu belirleyen Dünya Meteoroloji Örgütü 2023 yılının konusunu ‘Nesiller boyunca hava, iklim ve suyun geleceği’ olarak belirledi. Bu temayla, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine birebir tanık olduğumuz şu günlerde sürdürülebilirlik ilkesiyle geleceğin teminat altına alınmasına odaklanılıyor.

Sıcaklık, yağış, dolu, hortum gibi meteorolojik olaylardan, hava koşullarından birinci derecede etkilenen sektör tarımdır. Bu nedenle meteoroloji konusu tarım sektörü için fevkalade önemlidir.”

 

İklim değişikliği, doğal afetler ve tarım

“Normalde gelişen hava olayları doğayla çoğu zaman bir dost iken bu durum iklim değişikliğiyle daha çok doğal afetlere dönüşmeye başladı. Artan sera gazlarının bir sonucu olarak ortalama küresel sıcaklık 150 yıl öncesine göre 1 dereceden fazla yükseldi. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) bu sıcaklığı 1,5 derecenin altında tutmamız gerektiğini aksi takdirde iklim değişikliğinin etkilerinin tüm bölgelerde artacağını bildirmiştir.

Bu durumda en başta sera gazı emisyonlarının azaltılması için her türlü tedbirin alınması, gelecek nesillere bırakılacak en büyük mirastır.

Tarım hem iklim değişikliğini etkileyen hem de iklim değişikliğinden etkilenen bir sektördür. Açık alanda doğaya bağımlı olarak yapılan tarımsal üretim, sıcaklık ve yağış gibi unsurlar nedeniyle iklim değişikliğinden doğrudan etkileniyor.

Aşırı sıcaklık, şiddetli yağışlar, dolu, fırtına, don gibi doğal afetler iklim değişikliği ile birlikte çok daha yıkıcı boyutlara ulaştı.

Yapılan çalışmalara göre iklim değişikliği; bitkisel üretimde verim değişikliği, üretim miktarında ve kalitesinde azalma, üretim deseninde değişiklik, üretim dönemlerinde değişiklik, toprak verimliliğinde azalma, bitki hastalık ve zararlılarında artış, sulama sayısı ve miktarında artış, maliyetlerin yükselmesi gibi etkilere neden olabiliyor.

Bu olumsuz etkilerin gelir kayıpları, tarıma dayalı sanayide üretim kayıpları, işsizliğin artması, tarımsal kredi temininde zorluklar, çiftçi sayısında azalma, üretimde azalma, gıda güvencesinde sorunlar ve kalkınmanın yavaşlamasına neden olabileceği tahmin ediliyor.”

 

Meteorolojik veriler tarım sektörünün hava olaylarından aşırı etkilendiğini gösteriyor

“Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 2022 yılı ortalama sıcaklığı 1991-2020 yılları arası ortalamasının 0,6 derece üzerinde gerçekleşti. Türkiye ortalama sıcaklıklarında 2007 yılından bu yana (2011 yılı hariç) pozitif sıcaklık farklılıkları bulunuyor.

2022 yılı 14,5 derece ile en sıcak yedinci yıl oldu. 2022 yılı ortalama sıcaklıklarına aylar itibarıyla bakıldığında mart ve mayıs ayları haricinde ortalamaların üzerinde gerçekleşti. 2022 yılı alansal ortalama yağış 503,8 mm ile uzun yıllar ortalamasının yüzde 12,1 altında gerçekleşti.

2022 yılı tam 1030 olağanüstü olay ile doğal afetlerin en fazla yaşandığı yıl oldu. 2022 yılında meydana gelen olağanüstü doğa olaylarının yüzde 33,6’sını şiddetli yağışlar, yüzde 21,4’ünü fırtına, yüzde 18,5’ini dolu, yüzde 11,7’sini kar, yüzde 4,1’ini yıldırım düşmesi, yüzde 2,7’sini heyelan, yüzde 2,5’ini don, yüzde 2,1’ini çığ, yüzde 1,9’unu hortum ve yüzde 1’in altında olan orman yangını, sis ve kum fırtınası gibi doğa olayları oluşturdu.”

 

İklim değişikliğinin azaltılmasına katkı: Yenilenebilir enerji

“Sera gazı salınımlarını azaltmanın bir yolu da yenilenebilir enerji kaynaklarına başvurmaktır. Yenilenebilir enerji, çevre dostu olmasının yanı sıra enerji kaynakları açısından zafiyet yaşayan ülkeler için de bir fırsattır.

Son yıllarda meydana gelen enerji fiyatlarındaki artış ve Rusya Federasyonu ve Ukrayna arasında cereyan eden savaş enerjiye ulaşımı kısıtladı. Türkiye’nin de yenilenebilir enerji konusuna ağırlık vermesi, bu sektörde çalışabilecek kalifiye eleman yetiştirmesi gerekiyor.

Yenilenebilir enerji konusunda teşvikler dünya genelinde artıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre 2010 yılından bu yana rüzgâr ve güneş enerjisi maliyetlerinde yüzde 85’lere varan oranda düşüşler oldu.

Gelinen noktada hemen herkes iklim değişikliğinin etkilerine maruz kalmış ve tecrübe kazanmıştır. 2022-2023 sezonunda yağışların geç gelmesi sebebiyle normalde ekim ayında olan ekimlerin daha çok kasım ayında yapılması buna örnektir.

Artık iklim değişikliğinin etkilerinin tartışılması yerine, iklim değişikliğine nasıl uyum sağlarım konusuna yoğunlaşılmalıdır. Çiftçilerimiz afet gerçeğini bilmeli, afetlerin zararını en aza indirebilmek için alınabilecek her türlü önlemi önemsemeli, teknoloji kullanımını artırıp yeniliklere açık olmalı, bilimin ışığında yapılan tavsiyelere kulak vermelidir.”

Mardin, Çorum, Muğla ve Tekirdağ Ziraat Odalarından Bayraktar’a ziyaret

Mardin, Çorum, Muğla ve Tekirdağ Ziraat Odalarından Bayraktar’a ziyaret

Ankara – 22.03.2023– Yeni seçilen Mardin, Çorum, Muğla ve Tekirdağ Ziraat Odaları Başkanları, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ı makamında ziyaret etti.

Ziraat Odası Başkanları, bölgelerindeki tarımsal üretimle ilgili sorunları Genel Başkan Bayraktar’a ilettiler.

Kabulde, TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Oda Başkanlarına başarılar dileyerek yeni dönemin hayırlı olması temennisinde bulundu.

22 Mart Dünya Su Günü


22 Mart Dünya Su Günü

“Su zengini ülke değiliz, suyu tasarruflu kullanmak zorundayız”

 

ANKARA- 22.03.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, su azlığı sınıfına giren ülkeler arasında yer alan Türkiye’nin kişi başına yıllık su tüketiminin 1.313 metreküp olduğunu hatırlatarak “2030 yılına kadar ülke nüfusumuzun 100 milyona varacağı tahmin edildiğinde kişi başına kullanılabilir su miktarımız 1.120 metreküpe düşebilir ve ülkemiz suyu kıt ülkeler sınıfında yer alabilir. Su kaynakları ülkelerin en önemli doğal zenginlikleri arasında bulunuyor. Suyu tasarruflu kullanmak durumundayız” dedi.

Bayraktar, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı görüntülü basın açıklamasında su varlığı, kullanımı ve deprem bölgesindeki tarımsal sulama hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Birleşmiş Milletler-Su (UN-Water) tarafından organize edilen 22 Mart Dünya Su Günü kutlamalarının bu yıl “Ortaklıklar ve İşbirliği Yoluyla Değişimi Hızlandırmak” temasıyla gerçekleştirildiğini ifade eden Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:

“Belirlenen tema ile su ve temiz suya ulaşım için artık hızlı hareket edilmesi gerektiği, bu konuda kişi, aile, toplum ve devlet olarak herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği belirtiliyor.

Dünya Su Konseyi suyun dünya genelinde giderek azalan bir kaynak olduğunu, 2,2 milyar kişinin suya ulaşamadığını, 4,2 milyardan fazla insanın ise temiz su bulamadığını bildiriyor.”

 

“Su zengini ülke değiliz”

“Dünyada toplam su miktarı yaklaşık 1 milyar 4 milyon kilometreküptür. Bu miktarın yüzde 2,5’i nehir ve göllerde tatlı su olarak bulunuyor. Tatlı suyun ise yüzde 69,5’i buzullarda, geri kalanı ise göller ve nehirlerdedir. Ülkemizin ise 18 milyar metreküp olarak belirtilen yer altı su potansiyeli ve 94 milyar metreküp yüzey suları ile birlikte yılda 112 milyar metreküp tüketilebilir su potansiyeli vardır.

Dünyada nüfus artışına paralel olarak artan gıda ihtiyacı ile birlikte tarımsal su ihtiyacı da artıyor. Tarımsal ve evsel su talebinin artması yanında gelişen sanayi sektöründe de su talebinin artması su kullanımında sektörler arasında rekabete yol açıyor.”

 

Tarımsal üretim ve su

“Günümüzde dünya genelinde tarımsal arazi alanını artırmak yerine, birim alanda daha fazla ürün alma düşüncesi hâkimdir. Bunu sağlamanın yollarından en önemlisi üretimde yeterli su kullanımıdır. Ülkemizde ise üzerinde tarım yapılabilecek arazilerin hemen hemen tamamı kullanıma açılmıştır.

2022 yılı verilerine göre ülkemizde ekonomik olarak sulanabilir 8,5 milyon hektar (brüt) tarım arazisinin 6,96 milyon hektarında sulama altyapısı tamamlanmış durumdadır. 1,54 milyon hektar alanda ise sulama altyapısı tamamlanmamıştır. 

Net sulanan alan ise yaklaşık 5,9 milyon hektardır. Yine 2022 yılı verilerine göre DSİ sulamalarında kapalı sistem sulama yapılan net alan 1,5 milyon hektardır.

Bu veriler ışığında ülkemizde sulamaya açılan alanların büyük bir kısmında hala geleneksel yüzey sulama yöntemleri uygulandığı görülüyor. Salma, tava ve karık sulama yöntemleri ile sulanan alanlarda yaşanan çok düşük su uygulama randımanları nedeniyle su kaynakları etkin kullanılamamakta ve çevre problemleri ortaya çıkmaktadır. Günümüzde sınırlı su kaynaklarının tüm sektörlerde çevre ile uyumlu bir şekilde etkin kullanılması gerekiyor.

Yüzey sulama yöntemlerinin seçimi; sulama şebekesinin altyapı yetersizliği, eksik yayım faaliyetleri, ekonomik nedenler veya su kullanıcılarının tarımsal uygulamalarda tercihini geleneksel yöntemlerden yana kullanmasından kaynaklanıyor.

Ülkemizde halen daha olması gerektiği seviyeye gelemeyen ve önemli bir miktarda su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması için teşvik ve hibeler artırılmalı, üreticilerimiz açısından daha cazip hale getirilmeli ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması için gerekli çalışmalara ağırlık verilmelidir.”

 

 “Üreticilerimiz daha az su isteyen ürünlere yöneliyor, yetersiz sulamaya bağlı verim düşüklüğü ise tüketici fiyatlarına olumsuz yansıyor”

“Ülkemizde ve dünyada iklim değişikliğinden dolayı meydana gelen yağışların normallerin altında gerçekleşmesi su arzını önemli ölçüde etkiliyor. Neticede ev, sanayi ve tarımda suya erişim sekteye uğruyor. Hidrolojik kuraklık sonucu göller ve akarsular kuruyor, barajlarda su seviyeleri azalıyor, yeraltı su seviyeleri geriliyor, içme suyu konusunda dahi endişeler yaşanıyor. Yeterli sulama yapılamaması durumunda ise birçok üründe verim kaybı yaşanabiliyor.

Su yetersizliği ürün tercihlerini de etkiliyor, üreticilerimiz daha az su isteyen ürünlere yöneliyor. Bilinçsiz ve yetersiz sulamaya bağlı üretim düşüklüğü gıda arzının gerilemesine neden oluyor ve neticede ise yaşanan bu olumsuz durum tüketici fiyatlarına olumsuz yansıyor.”

 

“Depremler tarımsal sulama suyumuzu etkiledi”

“6 Şubat ve akabinde gerçekleşen depremler nedeniyle felaketin tarıma etkisi gün yüzüne çıkmaya başladı. Bu etkilerden birisi de deprem bölgelerinde tarımsal sulamada yaşanan sorunlardır.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının 2023 Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu’na göre deprem bölgesindeki iller ülkemizin su kaynakları bakımından en zengin havzalarından olan Seyhan, Ceyhan, Asi ve Fırat havzalarında yer alıyor. Türkiye’nin havza yağış alanının yüzde 30’u, yıllık akış miktarının ise yüzde 39’u bu havzalarda gerçekleşiyor.

Bölgede 2021 verilerine göre DSİ tarafından inşa edilen depolamalı baraj ve HES sayısı 110’dur. Söz konusu barajların brüt sulama alanı ise 2,1 milyon hektardır. 2022 yılında ise deprem bölgesi içerisinde 140 adet baraj ve 234 sulama tesisi bulunuyor.

DSİ tarafından hesaplanan deprem bölgesinde depolama, taşkın kontrol, sulama ve bölge müdürlüğü tesislerinde meydana gelen tahmini hasar 19,5 milyar liradır. Ülkemizin en büyük baraj ve göletleri arasında bulunan bölgedeki 14 baraj ve gölete ilişkin hasar 2,7 milyar lira olarak tahmin ediliyor. Buna karşın deprem nedeniyle ilk etapta söz konusu 140 barajda yapılan incelemeler sonucunda acil müdahaleyi gerektirecek bir duruma rastlanmaması sevindiricidir. Ancak deprem bölgesinde bazı il ve ilçelerde tarımsal sulamanın, iletim hatlarının ve pompa istasyonlarının hasar alması nedeniyle tarımsal sulama yapılamaması bölgede tarımsal üretimi sekteye uğratacaktır.

Diğer taraftan kendi imkânları dâhilinde yer altı suyu kullanan çiftçilerimizin de su kuyuları ciddi hasar almış vaziyettedir. Barajların su seviyesinin de yeterli düzeylerde olmaması bu olumsuz tabloyu daha da ağırlaştırıyor.

Sulama sezonunda sulamada kısıtlama yapılması yerine yeni sezona yetiştirmek üzere, deprem nedeniyle hasar alan sulama kuyularının tamir bakım ve onarımı ivedilikle yapılmalı, deprem bölgesinde de planlı bir şekilde yeni kuyuların açılmasına devam edilmeli ve hasar almamış baraj ve göletlerden pompalarla sulama ihtiyacı olan bölgelere su getirilmelidir.

Ayrıca bir diğer önemli husus ise bölgedeki tüm ürünlerin ayrı ayrı değerlendirilerek alım garantisinin sağlanmasıdır. Sulama sıkıntısından dolayı kuruya ekilecek ürünlerde oluşacak gelir kaybını telafi edecek destekleme ödemesi yapılmalıdır.”

 

Yapılması gerekenler

“Ülkemizde tarımda verimliliğin artması ve gelecek kuşakların gıda ihtiyacının garanti altına alınması için tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması şarttır.

Nüfus artışıyla beraber yükselen gıda talebi, küresel ısınma gibi tehditlerle birleşince ülke nüfusunun gıda güvencesinin sağlanmasını daha önemli hale getiriyor.

Gıda güvencesinin tesis edilmesi ise tarımsal faaliyetlerde verimliliğin artmasına, ekonomik kalkınmanın devam etmesine, toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine bağlıdır.

Sulama altyapısı tamamlanmamış alanların sulamaya açılması için GAP, KOP gibi büyük sulama yatırımlarını da içeren projelerin tamamlanması önem taşıyor.

Gölet, baraj gibi sulama yatırımlarına ağırlık verilmeli, maliyetleri her geçen gün artan ve kâr oranı düşük kalan küçük işletme sahibi çiftçilerimizin tarımsal üretimden kopmaması sağlanmalıdır.

Kuraklığa dayanıklı kültür bitkilerine verilen ürün bazlı destekler artırılmalı ve su ihtiyacı az olan kültür bitkileri teşvik edilmelidir.

Yer altı sularının azalmasının önüne geçmek amacı ile üreticilere ek bir masraf getirmeden ruhsatsız kuyular ruhsatlandırılmalı ve yeraltı suları kuyularında üretimi azaltmayacak şekilde kullanım kontrol altına alınmalıdır.

Modern sulama sistemleriyle, sulama oranları ve sulama randımanları yükseltilmelidir. Ayrıca sulanmayan alanlar sulamaya açıldığında, istihdamda artış sağlanacak ve bu sebeple kırsal alandan büyük şehirlere göç önemli ölçüde önlenecektir.

Su hepimizi etkiliyor ve ilgilendiriyor. Bu nedenle herkes su konusunda dikkatli davranmalı ve müsrif olmamalıdır.

Gerek sulama suyu olarak kullanımda, gerekse evde ve sanayi tüketiminde hepimiz su kaynaklarımızın sürdürülebilirliği için üzerimize düşeni yapmalıyız. Yaşam kaynağımız olan suyumuzun gelecek nesillerimize miras olarak bırakılması temennisiyle 22 Mart Dünya Su Günü’nü kutluyorum.”

21 Mart Dünya Ormancılık Günü


21 Mart Dünya Ormancılık Günü

 

ANKARA- 21.03.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü dolayısıyla yaptığı yazılı basın açıklamasında orman alanlarının sorunlarına değinerek ormanları korumanın ülke geleceğini korumak olduğunu vurguladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun 2012 yılında ormanların önemine dikkat çekmek için 21 Mart gününü Dünya Ormancılık Günü olarak ilan ettiğini ifade eden Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

 “Birleşmiş Milletler 2023 yılı için Dünya Ormancılık Günü’nün temasını ‘Orman ve Sağlık’ olarak belirledi. Bu temayla, ormanların; temiz su, temiz hava sağlaması, iklim değişikliğinin etkisini azaltmak için karbon salınımının azaltılması, gıda ve tıbbi ilaç temini gibi önemli işlevleriyle sağlığımıza çok şey kattığı vurgulanıyor. Dünyada tıbbi bitkilerin sayısının 50 bin adet olduğu bildirilmektedir.”

 

Ormanın önemi ve geliştirilmesi

“Dünyadaki hızlı nüfus artışı ve sanayileşme, doğal kaynakları ciddi şekilde etkiliyor. Dünya nüfusunun giderek artması ve orman ham maddesine olan talebin karşılanmasına devam edilmesi orman tahribatının daha da artacağını gösteriyor.  Yapılan araştırmalar dünyada her yıl 10 milyon hektar orman alanının kaybedildiğini ortaya koyuyor. Bu nedenle, sadece odun üretimi bakımından ele alınsa bile, bu ihtiyacın karşılanması için yapılacak ağaçlandırmalarla orman alanlarının artırılması gerekiyor.

Ülkemizdeki ormanların tamamına yakını devletin hüküm ve tasarrufu altında olup büyük çoğunluğu Orman Genel Müdürlüğü tarafından idare ediliyor.

Türkiye’de ülke yüz ölçümünün yaklaşık yüzde 29,6’sına denk gelen 23 milyon 110 bin hektar alan orman arazisidir. Mevcut durumdaki ormanlarımızın 21 milyon 833 bin hektarı koru, 1 milyon 276 bin hektarı ise baltalık orman niteliğindedir. Orman alanlarımızın yüzde 6’sını baltalık ağaçlar, yüzde 94’ünü ise koru ormanları oluşturuyor. Yine orman alanlarımızın yüzde 58’i normal, yüzde 42’si de bozuk ormanlar tarafından oluşuyor.”

 

Orman köylerimiz kalkındırılmalıdır

“Dünyada en önemli karbon yutaklarından biri olan ormanlar büyük bir hızla azalırken, ülkemiz bugüne kadar yapmış olduğu ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve bozuk ormanların iyileştirilmesi çalışmaları ile orman varlığını artıran ülkelerdendir.

Diğer taraftan ormanlarımızın korunması ve sürdürülebilirliği açısından orman köylüleri oldukça önemli ve vazgeçilmezdir. 2021 verilerine göre 23 bin 111 orman köyünde 7 milyon 451 bin 124 kişi yaşıyor ve orman köylüleri ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 8,6’sını oluşturuyor.

Orman köylerinde gelir düzeyi diğer köylere göre önemli derecede düşüktür. Ağaçlandırma çalışmaları kapsamında odun ham maddesi üretimine yönelik ağaçlandırmaların yanı sıra gelir getirici türlerden, ceviz, badem ve fıstıkçamı gibi türlerle yapılan ağaçlandırmalarla, orman köylülerinin gelir seviyesi artırılmaya çalışılıyor. Ayrıca orman köylüleri güncel projelerle desteklenerek, sosyo-ekonomik yönden gelişmelerine katkı sağlanmakta, uygulamaya konulan entegre havza projelerinde orman köylüsünün desteklenmesine yönelik kaynak ayrılmaktadır.”

 

Orman yangınları büyük sorun

“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de orman ekosistemlerini tehdit eden ve taşıdığı fonksiyonlar itibarıyla her geçen gün kıymeti artan, bugün ve gelecek nesillerin yaşam sigortası olan orman alanlarındaki kayıpları artıran en temel etmenlerden biri orman yangınlarıdır. Şüphesiz ki iklim değişikliği ve arazi kullanım değişikliği orman yangını riskini artırmaktadır.

Diğer taraftan Birleşmiş Milletler raporuna göre, artan iklim krizi ve arazi kullanım değişikliği sonucu aşırı orman yangınlarında küresel bir artış görülüyor. 2030’a kadar yüzde 14’lük, 2050’ye kadar ise yüzde 30’luk bir artış tahmin ediliyor.

Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS) verilerine göre ülkemizde 2019 yılında 321 adet yangında 81 bin 209 hektar, 2020 yılında 472 adet yangında 99 bin 857 hektar, 2021 yılında 288 adet yangında 202 bin 130 hektar ve 2022 yılında 62 adet yangında 15 bin 685 hektar orman alanı yandı.

Orman yangınları ülkemiz ormancılığının öncelikli konuları arasında yer almalıdır. Orman yangınlarının çıkmasına, yayılmasına mani olmak için her türlü fiziki ve beşeri tedbiri almak zorundayız. Orman yangınlarıyla mücadele tekniklerini geliştirmek ve güçlendirmek, yangına müdahale süresini kısaltarak yangın zararlarını en aza indirmek öncelikli görevimiz olmalıdır.”

 

Ormanların korunması ülkemizin geleceği için önemli

“Orman varlığımız birçok tehditle karşı karşıyadır ancak bu tehditlerin başında insan bazlı etkiler gelmektedir. Ormanlara yönelik yasa dışı müdahalelerin temelinde insan etkeni yatmaktadır. Aşırı ve usulsüz yararlanma, kaçak yapılaşma, tarım ve yerleşim alanları kazanmaya yönelik fiiller, kontrolsüz ve aşırı otlatma vb. hususlar ormanlarımızda kalıcı ve geri dönüşü zor tahribatlar bırakıyor. Bu konuda önemli çalışmalar yapılmakta olup ormanlarımızı korumakta önemli rol alan orman köylülerine verilen destek ve kaynaklar artırılarak halkın ormanlara daha etkili sahip çıkması sağlanmalıdır. Orman köylüsünün sosyo-ekonomik yönden kalkınmasına katkı sağlayarak; yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, gelir kaynakları çeşitliliğinin artırılması ve istihdam sağlanması öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. İklim değişikliğinin etkisiyle kuraklık, sel, fırtına başta olmak üzere çeşitli afetleri yaşıyoruz ve bu afetlerden tarımın etkilenmemesi mümkün değildir. Bu etkileri azaltmak için özellikle orman ve su yönetiminde kalıcı ve akılcı çözümler bularak doğal kaynaklarımızı korumak zorundayız.

Milli gelirden en az payı alan grupta yer alan orman köylülerinin sosyo-ekonomik sorunları bugün de önemini korumakta, insanlarımız mevcut geçim kaynaklarının yetersiz oluşu nedeniyle büyük şehirlere göç etmek zorunda kalmaktadır. Orman köylülerinin gelir düzeyinin geliştirilmesi bakımından kooperatifleşme ne yazık ki istenen seviyeye ulaşamamıştır. Kurulan kooperatifler de yaşadıkları sorunlar nedeniyle etkin hizmet verme konusunda güçlük çekmektedir.

Bir yandan ormanlarımızın korunmasını amaçlayan birtakım tedbirler almak için çaba harcanmakta iken bir yandan da ormanlarımızın talan olmasına fırsat verilmemeli, ülkemizde ormanlar başka amaçlara hizmet etmek için feda edilmemelidir. Dünyanın akciğerleri ve ülkemiz için büyük öneme sahip olan ormanlarımızın daha fazla korunması temennisiyle 21 Mart Dünya Ormancılık Günü kutlu olsun.”  

Ramazan ayı öncesi üretici market fiyatları, Geçen yıl ve bu yıl Ramazan ayı fiyatlarındaki değişim ve yıllık fiyat artışları


Ramazan ayı öncesi üretici market fiyatları

Geçen yıl ve bu yıl Ramazan ayı fiyatlarındaki değişim ve yıllık fiyat artışları

 

ANKARA- 20.03.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan ayında gıda ihtiyacının eksiksiz temin edilebilmesinin ve sağlıklı gıdaya erişimin daha bir önem kazandığına dikkat çekerek “Ramazan ayının yaklaşması nedeniyle gözler gıda fiyatlarına çevrildi. Beklentimiz, bütün kesimlerin sorumlu davranması, artan talebin suistimal edilmemesi, tüketicilerin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesidir” dedi.

2007 yılından bu yana Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin Ramazan öncesi fırsatçılığa izin verilmemesi konusunda çalışmalar yaptığını vurgulayan Bayraktar, bu Ramazan ayı boyunca da üretici ve market fiyatlarını takip ederek kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceklerini ifade etti.

Geçen ay sonuna kıyasla üretici ile market arasındaki fiyat farkının 4,4 kata kadar ulaştığını belirten Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:

“Üreticilerimiz artan maliyetler nedeniyle yükselen fiyatlardan yeterli geliri elde edemiyor, tüketicilerimiz ise pahalıya tüketmek durumunda kalıyor. Başta depremler olmak üzere özellikle sel, kuraklık gibi doğal afet etkileriyle mücadele ettiğimiz bugünlerde, bütün kesimler sağduyulu davranmalı, fırsatçılığa müsaade edilmemelidir.

Yaşadığımız deprem ve doğal afetlere rağmen fedakâr çiftçilerimiz; sofralarda eksik olmasın diye üretimde kalmaya ve Ramazan ayında vatandaşlarımızın huzurlu bir şekilde iftar yapabilmesi için gayretle çalışmaya devam ediyor.

Gıda arzında sıkıntı yaşanmaması için çiftçilerimizi desteklemek, üretime devam etmelerini sağlamak zorundayız. Özellikle deprem bölgesinde büyük bir yıkıma uğrayan çiftçilerimizi motive etmeli, onları tarlada, üretimde tutmalıyız. Üretimin yoğunlaştığı bugünlerde deprem bölgesinde tüm üretim faktörlerini üreticilerimizin hizmetine sunmalıyız. Gıdanın oldukça fazla önem kazandığı bugünlerde üretmeye eskisinden daha çok ihtiyacımız var.

Üreticilerimizin ve halkımızın mağdur olmaması için spekülasyonlara fırsat verilmemeli, tedbirler zamanında alınmalı, pazarlama sorunları çözülmeli, gıda denetimleri artırılmalıdır.”

Ramazan ayı öncesi değişimler

“Ramazan öncesi 28 Şubat-17 Mart tarihleri arasında geçen 17 günlük süreçte üretici ile market arasındaki en fazla fiyat farkı yüzde 344,7 ile limonda görüldü.

Limondaki fiyat artışını yüzde 258,3 ile elma, yüzde 237,3 ile kuru üzüm, yüzde 217,2 ile marul, yüzde 210,3 ile kırmızı mercimek, yüzde 190,5 ile ıspanak takip etti. 

Markette limon 4,4 kat, elma 3,6 kat, kuru üzüm 3,4 kat, marul 3,2 kat, kırmızı mercimek 3,1 kat fazlaya satıldı. Üreticide 3 lira 50 kuruş olan limon 15 lira 56 kuruşa, 5 lira olan elma 17 lira 92 kuruşa, 25 lira olan kuru üzüm 84 lira 32 kuruşa, 4 lira 82 kuruş olan marul 15 lira 29 kuruşa, 13 lira 84 kuruş olan kırmızı mercimek 42 lira 94 kuruşa, 5 lira 64 kuruş olan ıspanak 16 lira 39 kuruşa satıldı.”

 

 

Ramazan ayı öncesi market fiyat değişimi

“Ramazan ayı öncesi market fiyatlarına bakıldığında28 Şubat-17 Mart tarihleri arasında geçen 17 günlük süreçte 39 ürünün 28’inde fiyat artışı görülürken, 11’inde ise azalma oldu.

Markette en fazla fiyat artışı yüzde 25,9 ile lahanada görüldü. Lahanadaki fiyat artışını yüzde 15,1 ile yeşil soğan, yüzde 9 ile kuru soğan, yüzde 8,4 ile yeşil mercimek takip etti.

Marketlerde fiyatı en çok düşen ürün yüzde 21,9 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 20,4 ile domates, yüzde 19 ile karnabahar, yüzde 14,5 ile salatalık izledi.”

 

Ramazan ayı öncesi üretici fiyat değişimi

“Üretici fiyatlarında ise 17 günlük süreçte 31 ürünün 12’sinde fiyat düşüşü, 8’inde ise fiyat artışı oldu. 11 üründe ise fiyat değişimi görülmedi.

Üreticide, havuç, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir ve Antep fıstığı fiyatlarında değişim olmazken, fiyatı en çok düşen ürün yüzde 34,5 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 33,3 ile limon, yüzde 32,1 ile domates, yüzde 28 ile karnabahar, yüzde 22,5 ile patates, yüzde 20,9 ile kabak, yüzde 19,2 ile marul, yüzde 9,1 ile kuru soğan izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 36,8 ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 8,6 ile yumurta, yüzde 7,3 ile pırasa, yüzde 6,2 ile dana karkas, yüzde 5,9 ile yeşil soğan takip etti.”

 

Üretici fiyat değişiminin nedenleri

“Limon ve patateste görülen fiyat düşüşleri daha çok talepte yaşanan daralmadan meydan geldi. Patlıcan, karnabahar, marul ve kabaktaki fiyat azalışları ise daha çok arzın artmasından kaynaklandı. Sivribiberde yaşanan fiyat artışı arzdaki daralmadan meydana geldi. Yumurta ve dana karkasta görülen fiyat artışı arz ve talepteki değişimden kaynaklandı.”

 

Bu yıl ve geçen yıl Ramazan ayı öncesi fiyat değişimleri

“Bu yıl ve geçen yıl Ramazan ayı öncesindeki fiyatlara göre; markette 36 üründe fiyat artışı, 3 üründe fiyat düşüşü oldu.

Geçen yıl Ramazan ayı öncesine göre markette en fazla fiyat artışı yüzde 185,4 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 160,8 ile havuç, yüzde 153,4 ile pırasa, yüzde 141,4 ile beyaz peynir, yüzde 129,2 ile Antep fıstığı, yüzde 127,9 ile kaşar peyniri izledi. Markette en fazla fiyat düşüşü yüzde 22,8 ile karnabaharda oldu. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 13,4 ile sivri biber, yüzde 5,9 ile patlıcan takip etti.

Bu yıl ve geçen yıl Ramazan ayı öncesine göre üreticide 29 üründe fiyat artışı, 1 üründe fiyat düşüşü görüldü, 1 ürünün fiyatı ise değişmedi. Üreticide karnabaharın fiyatı değişmezken, en fazla fiyat artışı yüzde 249 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 210,5 ile salatalık, yüzde 202,3 ile kuru fasulye, yüzde 191 ile Antep fıstığı, yüzde 150 ile elma, yüzde 137 ile pirinç, yüzde 135,1 ile nohut izledi. Geçen yıl Ramazan ayı öncesine göre üreticide fiyatı düşen ürün ise yüzde 17,9 ile patates oldu.

Mübarek Ramazan ayının İslam âlemi ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını, sağlık, huzur, bolluk ve bereket getirmesini diliyor, yaşadığımız doğal afet etkilerinin bir an önce son bulmasını temenni ediyorum.”

Seçilmiş Ürünlerde 17 Mart 2023 Tarihi İtibariyle Üretici, Hal, Pazar ve Market Fiyatları (TL/kg)

ÜRÜNLER

Üretici

Hal

Pazar

Market

Hal/Üretici

Pazar/Üretici

Market/Üretici

 

Fiyatı

(TL/Kg)

Fiyatı

 (TL/Kg)

Fiyatı

 (TL/Kg)

Fiyatı

(TL/Kg)

Fiyat Farkı

(Yüzde)

Fiyat Farkı

(Yüzde)

Fiyat Farkı (Yüzde)

Limon

3,50

9,55

12,83

15,56

172,86

266,67

344,7

Elma

5,00

12,85

14,83

17,92

157,00

196,67

258,3

Kuru Üzüm

25,00

 

80,00

84,32

 

220,00

237,3

Marul (adet)

4,82

8,50

11,83

15,29

76,30

145,43

217,2

Kırmızı Mercimek

13,84

20,00

25,00

42,94

 

80,64

210,3

Ispanak

5,64

7,04

14,42

16,39

24,76

155,49

190,5

Kuru İncir

55,00

 

155,00

156,74

 

 

185,0

Pırasa

5,90

8,06

13,50

16,12

36,65

128,81

173,2

Maydanoz (adet)

2,33

3,00

4,68

6,08

28,83

101,05

161,1

Patates

4,50

7,70

11,17

11,30

71,11

148,15

151,1

Karnabahar

6,00

7,35

12,25

14,47

22,50

104,17

141,2

Kabak

10,88

17,24

21,67

26,11

58,53

99,23

140,1

Beyaz Lahana

3,65

3,66

7,80

8,72

0,27

113,70

138,8

Nohut

19,75

28,00

32,50

45,59

 

64,56

130,8

Yeşil Mercimek

18,20

26,00

35,00

41,16

 

92,31

126,2

Havuç

8,00

9,90

13,75

17,71

23,75

71,88

121,4

Patlıcan

14,25

18,70

24,25

27,67

31,23

70,18

94,2

Yeşil Soğan (Demet)

9,00

10,30

15,08

17,41

14,44

67,59

93,4

Domates

13,50

20,80

22,00

24,61

54,07

62,96

82,3

Kuru Fasulye

24,00

29,00

32,50

43,33

 

35,42

80,5

Kuru Kayısı

100,00

 

160,00

175,13

 

 

75,1

Salatalık

14,75

17,45

21,00

24,41

18,31

42,37

65,5

Sivri Biber

16,25

21,50

25,67

26,68

32,31

57,95

64,2

Kuzu Eti

164,08

 

 

266,23

 

 

62,3

Antep Fıstığı

195,00

 

300,00

314,47

 

 

61,3

Kuru Soğan

10,75

13,30

15,08

17,10

23,72

40,31

59,0

Pirinç

23,70

25,00

27,50

37,12

 

16,03

56,6

Fındık (iç)

118,00

 

175,00

178,05

 

 

50,9

Dana Eti

175,67

 

 

255,68

 

 

45,5

Zeytinyağı

88,75

 

 

125,93

 

 

41,9

Yumurta

2,15

 

2,66

3,05

 

 

41,9

Beyaz peynir

 

 

143,27

 

 

 

Kaşar peyniri

 

 

 

185,81

 

 

 

Yoğurt

 

 

 

34,65

 

 

 

Tereyağ

 

 

 

197,83

 

 

 

Mısırözü yağı

 

 

 

53,37

 

 

 

Ayçiçek  yağı

 

 

 

48,10

 

 

 

Tavuk Eti

 

 

 

65,22

 

 

 

Toz şeker

 

 

 

29,61

 

 

 

 

 

Seçilmiş Ürünlerde 17 Günlük Süreçte Market Fiyatlarındaki Aylık Fiyatlar Ve Değişim Oranları

MARKET

28 Şubat 2023

17 Mart 2023

28 Şubat 2023/17 Mart 2023

ÜRÜNLER

Ay Sonu Market Fiyatı (TL/kg)

Ay Sonu Market Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

Lahana

6,92

8,72

25,9

Yeşil Soğan (demet)

15,13

17,41

15,1

Kuru Soğan

15,68

17,10

9,0

Yeşil Mercimek

37,96

41,16

8,4

Tavuk Eti

60,48

65,22

7,8

Nohut

42,32

45,59

7,7

Sivri Biber

24,79

26,68

7,6

Dana Eti

237,78

255,68

7,5

Kuzu Eti

249,69

266,23

6,6

Havuç

16,69

17,71

6,1

Pırasa

15,20

16,12

6,0

Yumurta

2,90

3,05

5,2

Zeytinyağı

121,89

125,93

3,3

Kuru Kayısı

169,74

175,13

3,2

Toz şeker

28,72

29,61

3,1

Antep Fıstığı

305,47

314,47

2,9

Ispanak

15,94

16,39

2,8

Kuru Üzüm

82,24

84,32

2,5

Ayçiçek  yağı

47,03

48,10

2,3

Elma

17,58

17,92

1,9

Kuru İncir

154,42

156,74

1,5

Kaşar peyniri

183,31

185,81

1,4

Tereyağ

195,21

197,83

1,3

Maydanoz (demet)

6,02

6,08

1,1

Fındık (iç)

176,39

178,05

0,9

Pirinç

36,88

37,12

0,7

Beyaz peynir

142,36

143,27

0,6

Yoğurt

34,63

34,65

0,1

Marul (adet)

15,49

15,29

-1,3

Mısırözü yağı

54,45

53,37

-2,0

Kırmızı Mercimek

43,86

42,94

-2,1

Patates

11,61

11,30

-2,6

Kabak

27,17

26,11

-3,9

Kuru Fasulye

46,27

43,33

-6,4

Limon

16,73

15,56

-7,0

Salatalık

28,56

24,41

-14,5

Karnabahar

17,88

14,47

-19,0

Domates

30,93

24,61

-20,4

Patlıcan

35,44

27,67

-21,9

 

Seçilmiş Ürünlerde 17 Günlük Süreçte Üretici Fiyatlarındaki Aylık Fiyatlar Ve Değişim Oranları

ÜRETİCİ

28 Şubat 2023

17 Mart 2023

28 Şubat 2023/17 Mart 2023

ÜRÜNLER

Ay Sonu Üretici Fiyatı (TL/kg)

Ay Sonu Üretici Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

Sivri Biber

11,88

16,25

36,8

Yumurta

1,98

2,15

8,6

Pırasa

5,50

5,90

7,3

Dana Karkas

165,36

175,67

6,2

Yeşil Soğan (demet)

8,50

9,00

5,9

Kuzu Karkas

156,89

164,08

4,6

Zeytinyağı

85,60

88,75

3,7

B. Lahana

3,54

3,65

3,1

Havuç

8,00

8,00

0,0

Elma

5,00

5,00

0,0

Kuru Fasulye

24,00

24,00

0,0

Nohut

19,75

19,75

0,0

Kırmızı Mercimek

13,84

13,84

0,0

Yeşil Mercimek

18,20

18,20

0,0

Pirinç

23,70

23,70

0,0

Kuru Kayısı

100,00

100,00

0,0

Kuru Üzüm

25,00

25,00

0,0

Kuru İncir

55,00

55,00

0,0

Antep Fıstığı

195,00

195,00

0,0

Salatalık

15,13

14,75

-2,5

Maydanoz (demet)

2,40

2,33

-3,0

Fındık (iç)

125,00

118,00

-5,6

Ispanak

6,14

5,64

-8,1

Kuru Soğan

11,83

10,75

-9,1

Marul (adet)

5,96

4,82

-19,2

Kabak

13,75

10,88

-20,9

Patates

5,81

4,50

-22,5

Karnabahar

8,33

6,00

-28,0

Domates

19,88

13,50

-32,1

Limon

5,25

3,50

-33,3

Patlıcan

21,75

14,25

-34,5

 

 

 

 

 

Seçilmiş Ürünlerde Geçen Yıl Ramazan Öncesine Göre Market Fiyatları Ve Değişim Oranları

MARKET

30 Mart 2022

17 Mart 2023

30 Mart 2021/17 Mart 2023

ÜRÜNLER

Ramazan Öncesi Market Fiyatı (TL/kg)

Ramazan Öncesi Market Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

Kuru soğan

5,99

17,10

185,4

Havuç

6,79

17,71

160,8

Pırasa

6,36

16,12

153,4

Beyaz peynir

59,35

143,27

141,4

Antep Fıstığı

137,20

314,47

129,2

Kaşar peyniri

81,54

185,81

127,9

Toz şeker

13,10

29,61

126,1

Yoğurt

15,66

34,65

121,3

Tereyağ

96,29

197,83

105,5

Dana Eti

125,38

255,68

103,9

Limon

7,92

15,56

96,5

Kuru Üzüm

44,61

84,32

89,0

Nohut

24,41

45,59

86,8

Pirinç

20,16

37,12

84,1

Kuzu Eti

149,21

266,23

78,4

Yumurta

1,78

3,05

71,3

Kuru Fasulye

26,23

43,33

65,2

Zeytinyağı

78,00

125,93

61,5

Elma

11,14

17,92

60,9

Kuru İncir

103,36

156,74

51,6

Tavuk Eti

43,50

65,22

49,9

Salatalık

16,57

24,41

47,3

Kırmızı Mercimek

29,67

42,94

44,7

Yeşil Mercimek

28,76

41,16

43,1

B.Lahana

6,10

8,72

43,0

Ispanak

11,53

16,39

42,2

Kabak

18,61

26,11

40,3

Patates

8,15

11,30

38,7

Maydonoz (demet)

4,59

6,08

32,6

Kuru Kayısı

132,29

175,13

32,4

Yeşil soğan (demet)

13,43

17,41

29,7

Fındık (İç)

138,87

178,05

28,2

Marul (adet)

12,22

15,29

25,2

Mısırözü yağı

45,18

53,37

18,1

Domates

22,11

24,61

11,3

Ayçiçek  yağı

47,14

48,10

2,0

Patlıcan

29,41

27,67

-5,9

Sivri Biber

30,82

26,68

-13,4

Karnabahar

18,73

14,47

-22,8

 

 

 

 

 

Seçilmiş Ürünlerde Geçen Yıl Ramazan Öncesine Göre Üretici Fiyatları Ve Değişim Oranları

ÜRETİCİ

30 Mart 2022

17 Mart 2023

30 Mart 2021/17 Mart 2023

ÜRÜNLER

Ramazan Öncesi Üretici Fiyatı (TL/kg)

Ramazan Öncesi Üretici Fiyatı (TL/kg)

Değişim (Yüzde)

Kuru soğan

3,08

10,75

249,0

Salatalık

4,75

14,75

210,5

Kuru Fasulye

7,94

24,00

202,3

Antep Fıstığı

67,00

195,00

191,0

Elma

2,00

5,00

150,0

Pirinç

10,00

23,70

137,0

Nohut

8,40

19,75

135,1

Havuç

3,50

8,00

128,6

Pırasa

2,63

5,90

124,8

Yeşil mercimek

8,18

18,20

122,5

Dana Eti

84,24

175,67

108,5

Limon

1,70

3,50

105,9

Maydonoz (demet)

1,14

2,33

104,8

Zeytinyağı

47,00

88,75

88,8

Yumurta

1,22

2,15

76,2

Kuzu Eti

94,13

164,08

74,3

Kuru Üzüm

14,50

25,00

72,4

Kuru İncir

32,00

55,00

71,9

Marul (adet)

2,90

4,82

66,2

Domates

8,31

13,50

62,4

Kabak

7,13

10,88

52,7

Kırmızı Mercimek

9,17

13,84

50,9

Fındık (İç)

80,00

118,00

47,5

Patlıcan

10,25

14,25

39,0

Kuru Kayısı

75,00

100,00

33,3

B.Lahana

2,75

3,65

32,7

Ispanak

4,25

5,64

32,7

Sivri Biber

12,25

16,25

32,7

Yeşil soğan (demet)

7,00

9,00

28,6

Karnabahar

6,00

6,00

0,0

Patates

5,48

4,50

-17,9

 

Kırıkkale ve Eskişehir Ziraat Odalarından Bayraktar’a ziyaret

Kırıkkale ve Eskişehir Ziraat Odalarından Bayraktar’a ziyaret

Ankara – 17.03.2023– Yeni seçilen Kırıkkale ve Eskişehir Ziraat Odaları Başkanları, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ı makamında ziyaret etti.

Ziraat Odası Başkanları, bölgelerindeki tarımsal üretimle ilgili sorunları Genel Başkan Bayraktar’a ilettiler.

Kabulde, TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Oda Başkanlarına başarılar dileyerek yeni dönemin hayırlı olması temennisinde bulundu.