TZOB Yönetim Kurulu Toplantısı


TZOB Yönetim Kurulu Toplantısı

Ankara- 21.07.2022- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıda Yönetim Kurulu Üyeleri, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’a, bölgelerindeki çiftçilerin sorunlarını iletti, yapılması gerekenler görüşüldü.

Anız Yakma


Anız Yakma

TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-“Anız yakma, tarım arazilerinde sürdürülebilir verimliliğin kaybolmasına neden oluyor”

-“Anız yakma hasat sonrası sadece kökleri yakmıyor, toprağın tüm özelliklerini kaybetmesine sebep oluyor”

-“Ülkemizde 2021 yılında 2 bin 793 adet orman yangını gerçekleşti ve bu yangınların çıkış sebebinin yüzde 5,9’u yani 165 adeti anız yakılması sonucudur”

 

ANKARA- 21.07.2022- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Hiçbir zaman tarımsal bir uygulama hüviyeti olmayan, toprak verimliliğine uzun vadede ciddi zararlar veren anız yakma, tarım arazilerinde sürdürülebilir verimliliğin kaybolmasına neden oluyor” dedi.

Kontrolden çıkan anız yangınlarının çiftçilerimizin 1 yıllık emeğinin yok olmasına neden olduğunu belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bütün bir yıl boyunca gözü gibi bakıp büyüttüğü ürününü hasat etmek isteyen üreticilerimizin bütün emekleri ve parası bir anız yangınıyla kül oluyor.

Anız yakılması havayı kirlettiği gibi orman yangınlarına da sebep olabiliyor. Orman Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre, Ülkemizde 2021 yılında 2 bin 793 adet orman yangını gerçekleşti. Bu yangınların yüzde 5,9’u yani 165 adeti anız yakılması sonucu çıktı. 2021 yılında yanan 139 bin 503 hektar orman alanının 377 hektarlık kısmı maalesef anız yangını nedeniyle gerçekleşti.

Tarımsal üretimde bulunmak, insanımızı doyurmak için her fedakârlığı yapan eli öpülesi çiftçilerimize seslenmek istiyorum. Orman yangınlarının yoğunlaştığı bu sıcak yaz günlerinde anızları yakmayalım. Tarımsal üretimin ana unsuru olan toprağımızı koruyalım. Anız yakmanın çevreye vereceği zararları göz ardı etmeyelim. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmayalım.

Tarımsal üretimde maliyetlerin oldukça arttığı ve gıdaya olan ihtiyacımızın her zamankinden daha fazla olduğu günümüzde tarımsal üretimi ve bunun yanında doğal kaynaklarımızı tehlikeye atma lüksümüz yoktur. Bu bilinçle hem vatandaşlarımız hem çiftçilerimiz daha duyarlı olmak zorundadır.”

 

Anız Yakmanın Sebepleri ve Zararları

“Üreticilerimiz hasat sonrası aynı araziye diğer bir ürünün ekimini yapacak olduğunda mibzerin istenilen bir şekilde ekim yapmasını sağlamak, yakıt tasarrufu sağlamak ve daha iyi tohum yatağı hazırlamak adına anız yakıyor. Bu yanlış uygulama yabancı ot ve haşereleri yok etmenin yanında anız sapları ile mibzer gözlerinin tıkanmasını engellemek amacıyla da üreticilerimiz tarafından tercih ediliyor.

Üreticilerimizin anız yakmayı tercih etmelerinin sağlayacağı fayda, toprağa ve çevreye vereceği zararın yanında çok küçük kalıyor. Özellikle organik maddesi çok düşük ve erozyona çok açık olan topraklarda anız yakılmamalı, sürülerek veya parçalanarak toprağa yeniden kazandırılmalıdır.

Hasat sonrası tarla yüzeyinde kalan bitkisel artıklar toprağı tavında tutmakta ve meyilli arazilerde verimli toprağın su ve rüzgâr erozyonuyla kaybolmasına engel olmaktadır. Çünkü anız, yağışların şiddetle toprağa düşmesini engeller, yüzey akış hızını azaltır, toprağa sızmasını sağlar.

Anızın yakılmasına bağlı olarak, toprağın organik maddesi yok oluyor ve toprağın önemli biyolojik, fiziksel ve kimyasal özellikleri zarar görüyor.

Anız yangınları sırasında 0-5 cm derinlikte 250 ⁰C‘ye ulaşan sıcaklıklar meydana gelir ve verimlilik için en önemli unsurlardan biri olan organik madde yok olur.

Organik maddece zengin olan toprağın su tutma kapasitesi artar. Tarımsal sulamada yaşanılan sorunları göz önünde bulundurduğumuzda bu konu bir hayli önemlidir. Bir diğer husus ise; anız yangınları nedeniyle komşu tarlaların ürünleri ve ormanlar tahrip olabilmekte, doğrudan ve dolaylı etkileri sayesinde toprakla birlikte birçok canlı önemli derecede zarar görmektedir.

Verimliliği düşen topraktan daha iyi ürün almak isteyen üreticilerimiz, daha fazla toprak işleme ve kimyasal kullanma yollarına başvuruyor.

Gübre fiyatlarında ciddi artışların olduğu üretim sezonunda dönüme 1 kilogram fazladan gübre kullanılması, hem ülke ekonomisini hem de çiftçilerimizi daha çok zarara sokacaktır. Dolayısıyla anız yakılmasına bağlı olarak hem ekonomik hem de çevreyle ilgili sorunlar ortaya çıkıyor.

Anız yakmanın doğrudan ve dolaylı etkileri bulunmakla beraber, toprakla birlikte birçok canlının önemli derecede zarar görmesi bu bilinçsiz olayın en önemli sonuçlarının başında geliyor. Oysa toprakta bulunup gözle görülmeyen bu canlıların faaliyetleri sonucunda organik madde parçalanır, ayrışır ve humus dediğimiz şekle dönüşür. Bu da tarımsal üretimde verimliliğin artmasını sağlayan toprak yapılarındandır. Özellikle nadasa bırakılacak tarlalarda anızı yakmanın hiçbir gereği yoktur. Çünkü bir sonraki ekime kadar geçen sürede anız sapları zaten kendiliğinden çürüyerek toprağa karışacaktır.

Anızın çürüme süresinin uzun olması üreticilerimiz tarafından sorun olarak görülüyor. Anız saplarının çürüme süresi üzerine etki eden en önemli faktörler toprağın nem içeriği, sıcaklığı ile anızın C/N (Karbon/Azot) katsayısıdır. Toprağın nem oranı ve sıcaklığı ne kadar yüksek, C/N katsayısı ne kadar düşük ise anızın parçalanma veya çürümesi de o kadar hızlı olur. Bu katsayı anız üstüne azotlu gübreleme yapılarak düşürülebilir.”

 

Alternatif Uygulama: Toprak İşlemesiz Tarım

“Toprak işleme uygulamalarının, tarımsal üründe bir azalmaya neden olmadan toprağı koruyan ve aynı zamanda sürdürülebilir bir faaliyet olması gerekir. Bu bağlamda üreticilerimiz anız yakmak yerine alternatif uygulamaları tercih etmelidir. Üreticilerimiz ‘Toprak İşlemesiz Tarım’a yönelmelidir.

Toprak işlemesiz tarım, maliyet unsurları içerisinde önemli bir yere sahip olan yakıtta büyük ölçüde tasarruf sağlamasının yanı sıra, toprakta organik madde miktarı artığı için toprağın su tutma kapasitesini artırmaktadır.

Diğer taraftan tarım arazilerinde erozyon büyük ölçüde azalmakta ve kuraklığa dayanıklı toprak oluşumuyla tarımsal kuraklıktan etkilenme azalmaktadır. Yapılan araştırmalara göre toprak işlemesiz tarımla özellikle buğday üretiminde yüzde 30’lara varan verim artışları söz konusudur.

Unutmayalım anız toprağın geleceği, toprak ise bizim geleceğimizdir.”

Gıda kaybı ve israfı


Gıda kaybı ve israfı

 TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-“Her lokma, kayıp ve israf edilmeyecek kadar değerlidir”

-“Tarladan sofraya kadar olan kayıp miktarı 18 milyon tona denk geliyor”

-“Türkiye’de her yıl 7,7 milyon tondan fazla gıda israf ediliyor”

-“Her gün 6 milyon ekmek çöpe gidiyor”

-“İsrafın yüzde 61’i evlerde, yüzde 26’sı gıda hizmeti veren işletmelerde, yüzde 13’ü ise gıda satıcılarında meydana geliyor”

-“Dünya Gıda ve Tarım Örgütü verileri hali hazırda 828 milyondan fazla insanın gıda güvenliğinin olmadığını yani açlıkla mücadele ettiğini gösteriyor”

-“Dünyadaki gıdaların yüzde 14’ü hasat, taşıma, depolama ve nakliye aşamasında kaybedilirken, yüzde 17’si de tüketici tarafından israf ediliyor”

-“İsrafla mücadele tarladan başlamalıdır. Üreticilerin öncelikle yetiştirme ve hasat teknikleri konusunda bilgilendirilmesi gerekiyor”

-“2020 sezonunda istatistiği tutulan 63 üründe, toplamda 118 milyon ton olan üretimin 10,3 milyon tonu yani yüzde 8,7’si hasatla birlikte sofraya ulaşana kadar kaybedildi”

-“2050 yılına kadar artan nüfusu besleyebilmek için mevcut üretimin yüzde 60 oranında artırılmasına ihtiyaç vardır”

-“Tarladan sofraya kadar yüzde 25 ile 30’larda olan gıda kaybı ve israfının insani boyutu bir yana, ekonomik boyutu da çok büyük rakamlara ulaşıyor”

-“2020 yılı hane halkı gıda ve alkolsüz içecekler için yapılan harcama dikkate alındığında 176 milyar lira gıda kaybı ve israfı bulunuyor”

-“2020/2021 sezonunda tahıllarda, nihai tüketiciye varmadan 2,8 milyon tonluk kayıp meydana geldi. Arz açığımız bulunan ve bu nedenle net ithalatçı konumunda olduğumuz bu ürünlerde böyle bir kayıp lüksümüz olmamalıdır”

 Her lokma (gıda), kayıp ve israf edilmeyecek kadar değerli

 ANKARA- 17.07.2022 Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ülkemizde ve dünyada yaşanan gıda kayıpları ve israfına ilişkin görüntülü basın açıklaması yaptı.

Dünya nüfusunun hızla arttığına dikkat çeken Bayraktar, “Buna karşılık şehirleşme, sanayileşme, turizm ve ulaşım sektörlerindeki gelişmeler tarım alanlarının daralmasına yol açıyor” dedi. Bayraktar’ın açıklaması şöyle;

“7 milyar 957 milyona ulaşan nüfusun, 2050 yılında 9,8 milyara yükselmesi bekleniyor. Nüfusun artmasıyla birlikte gıda ihtiyacı ve talebi daha da artacak, sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşmak daha da zorlaşacaktır.

Gıda güvenliği, tarım politikalarının odak noktası olmaya devam edecektir. Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verileri hali hazırda 828 milyondan fazla insanın gıda güvenliğinin olmadığını yani açlıkla mücadele ettiğini gösteriyor.

Pandemi dönemindeki üretim ve tedarik zincirindeki bozulma, sorunları daha da büyüttü.  Bu sorunun çözümü en başta verimliliği artırarak daha fazla üretim yapmakla mümkündür. Ayrıca üretimin de sağlıklı bir şekilde tüketiciye ulaştırılması gerekiyor.

2050 yılına kadar artan nüfusu besleyebilmek için mevcut üretimin yüzde 60 oranında artırılmasına ihtiyaç vardır. Gıda güvenliğini sağlamada kayıp ve israfın azaltılması da en az verimlilik kadar önemlidir. Büyük emek ve kaynak harcanarak üretilen her ürünün bir gramı dahi ziyan edilmeyecek kadar değerlidir. Kültürümüzde israfın hoş karşılanmaması, dinimizde israfın haram sayılması bu anlayışın sonucudur.”

 Dünya’da gıda israfı

“Birleşmiş Miletler Çevre Programı (UNEP) tarafından hazırlanan Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na göre, 2019 yılında 931 milyon ton gıda israfı olduğu belirtiliyor.

İsrafın yüzde 61’i evlerde, yüzde 26’sı gıda hizmeti veren işletmelerde, yüzde 13’ü ise gıda satıcılarında meydana geldi. Bu rakamlar dünya toplam gıda üretiminin yüzde 17’sinin israf edildiğini ortaya koyuyor.

Evdeki yüzde 61’lik gıda israfının yalnızca ABD, İngiltere gibi ülkelerle sınırlı olmadığı, yoksul ülkelerin de etki oranının büyük olduğu yine raporda yer alıyor. Diğer yandan dünyadaki gıdaların yüzde 14’ü hasat, taşıma, depolama ve nakliye aşamasında kaybedilirken, yüzde 17’si de tüketici tarafından israf ediliyor.”

 Türkiye’de tarladan nihai tüketiciye kadar kayıp oranları

“Türkiye’de bitkisel üretimde kayıpların önemli bir kısmı, zamanında ve uygun tekniklerle yapılamayan hasat işleri ve gerekli koşulları taşımayan depolama ve işleme sistemleri sonucu oluşuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hazırlanan bitkisel ürün denge tablolarına göre, 2020 sezonunda istatistiği tutulan 63 üründe, toplamda 118 milyon ton olan üretimin 10,3 milyon tonu yani yüzde 8,7’si hasatla birlikte sofraya ulaşana kadar kaybedildi. 2020 yılı için bitkisel üretim değerini göz önüne aldığımızda bu miktar 21,3 milyar liraya denk geliyor. Buna nihai tüketimdeki israf dâhil değildir.

Türkiye’de özellikle yaş sebze ve meyve, tarladan sofraya ulaşıncaya kadar önemli ölçüde kayıplara uğruyor. Yetiştiriciliğin yanı sıra, hasat sırasında ve hasat sonrasında kayıplar meydana geliyor. Özellikle hasat sonrasında taşıma, muhafaza ve pazarlama aşamalarında da önemli kayıplar yaşanıyor. Yapılan araştırmalara göre tür ve çeşitlere göre değişmekle birlikte, yaş sebze ve meyvedeki kayıp oranı yüzde 10 ile yüzde 30 arasında değişiyor.”

 Üretilen buğdayın yüzde 8,3’ü sofraya gelmeden kayboluyor

“2020/2021 sezonunda tahıllarda, nihai tüketiciye varmadan 2,8 milyon tonluk kayıp meydana geldi. Arz açığımız bulunan ve bu nedenle net ithalatçı konumunda olduğumuz bu ürünlerde böyle bir kayıp lüksümüz olmamalıdır. Ayrıca sebze grubunda meydana gelen 3,9 milyon ton, meyvede 1,8 milyon ton kayıp da fevkalade önemlidir. Son tüketiciye varmadan meydana gelen kayıpların üretime oranı ise, buğdayda yüzde 8,3, arpada yüzde 8,4, mısırda yüzde 6,4, pirinçte yüzde 4,2’dir.

Tüketimde yüzde 94,6 oranında dışa bağımlı olduğumuz soyada yüzde 23,5, yine net ithalatçı olduğumuz muzda yüzde 12 kayıp vardır. Kayıp, kuru sarımsakta yüzde 23,4, erikte yüzde 16,8’dir. Ürettiğimiz yaş çayın yüzde 17,7’sini, kuru soğanın yüzde 8,4’ünü, biberin yüzde 9,4’ünü, domatesin yüzde 15,9’unu, salatalığın yüzde 11,1’ini, karpuzun yüzde 5,3’ ünü, portakalın yüzde 8,3’ünü, elmanın yüzde 1,7’sini, üzümün yüzde 8,5’ini, Antep fıstığının yüzde 6’sını, bademin yüzde 3,9’unu cevizin yüzde 5,3’ünü, fındığın yüzde 1,4’ünü, kestanenin yüzde 8,7’sini kaybediyoruz.”

 Türkiye’de nihai tüketimde israf

“Nihai tüketimde gıda israfı önemli bir seviyededir. UNEP 2021 raporuna göre, Türkiye’de evde, gıda hizmeti veren yerlerde ve gıda satıcılarında her yıl kişi başı 93 kilogram, toplamda 7,7 milyon ton yiyecek çöpe gidiyor. Tarladan sofraya kadar olan kayıplarla birlikte bu miktar 18 milyon tona denk geliyor. Buna en belirgin örnek, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nin yaptığı bir çalışmadır. Çalışmaya göre, her gün 6 milyon ekmek çöpe gidiyor. Üstelik gıda ürünlerinde fiyat artışının ön plana çıktığı bugünlerde bu israfın önlenmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.”

 Türkiye’de gıda kaybı ve israfı

“Türkiye’de yapılan araştırmalara göre, tarladan sofraya kadar yüzde 25 ile 30’larda olan gıda kaybı ve israfının insani boyutu bir yana, ekonomik boyutu da çok büyük rakamlara ulaşıyor.

Bu oranlarla hesap edildiğinde 2020 yılı hane halkı gıda ve alkolsüz içecekler için yapılan harcama dikkate alındığında 176 milyar lira gıda kaybı ve israfı bulunuyor.”

 Yapılması gerekenler

“Tüm dünya Covid-19 salgınıyla birlikte yaşanan küresel gıda kriziyle gıda üretiminin ve gıdaya erişimin önemini bir kez daha anladı. Gıda üretiminin temeli olan tarım sektörünün önemini ve vazgeçilmezliğini bir kez daha gördü. Bu nedenle, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için sektörün pozitif ayrımcılık yapılarak desteklenmesi gerekiyor.

Türkiye, tarımda kayıp ve israfı önlemede göstereceği başarıyla gıda krizini fırsata dönüştürme imkanına kavuşacaktır. Tüketicilerimiz gıdaya erişmekte zorluk çekmeyecek, gıdaya daha ucuz ulaşabilecektir. Böyle bir durumda, hem ülkemizin gıda güvencesini sağlamlaştırmamız hem de 25 milyar dolar civarındaki mevcut tarım ürünleri ihracatımızı artırmamız mümkün olacaktır.

FAO, gıdada kıtlık yaşanmayacağını ancak, üretim kapasitesinin düşük olduğu ülkelerde uzun süreli gıda darlığının ortaya çıkacağını belirtiyor.

İsrafla mücadele tarladan başlamalıdır. Üreticilerin öncelikle yetiştirme ve hasat teknikleri konusunda bilgilendirilmesi gerekiyor. Üreticiden tüketiciye kadar uzanan zincirin halkalarının ıslah edilmesi şarttır.

Tarımda kültürel işlemlerden, yetiştirme tekniklerine, hastalık ve zararlılarla mücadeleye, hasada, depolama, paketleme ve pazara ulaştırmaya, tüketicinin bilinçli tüketimine kadar her aşamada israfı en aza indirecek uygulamalara öncelik verilmeli, yatırımlar buna göre yapılmalı, toplumlar buna göre örgütlenmelidir. Bu amaçla soğuk hava depolarının sayısı ve kapasitesi yükseltilmeli ve bu tesislere verilen destekler artırılarak devam etmelidir. Aslında, gıda kaybı ve israfının önlenmesine yönelik çalışmalar; gıda zincirindeki tüm paydaşlar için fayda sağlayacaktır.

Bu kapsamda, tarımsal ürünleri işleyen fabrikaların kaliteli ürüne ulaşımının sağlanması ve perakende noktalarına erişmede kullanılan nakliye koşullarının iyileştirilmesi gibi çözümler gıda kayıplarının azaltılmasını sağlayabilir. Tabii ki tüketicilerin gıda israfına mahal vermemek için yapması gerekenlerde vardır.”

 İsrafı önleme konusunda tüketicinin yapması gerekenler

“Tüketici ürünü, kayba ve israfa uğratmayacak miktarda ihtiyacı kadar satın almalıdır. Başta sebze, meyve olmak üzere ürünleri uygun saklama ve kullanma şartlarına göre zamanını geçirmeden değerlendirmelidir. Alışverişe gitmeden önce evdeki yiyecekleri gözden geçirerek bir alışveriş listesi yapmalı, ihtiyacından fazlasını almamalıdır. İhtiyacın üzerinde ekmek alınmamalı, bayatlayan ekmekler uygun şekilde değerlendirilmelidir.

Evde veya lokantalarda yemek küçük porsiyonlar halinde servis edilmeli, yenebilecek kadar alınmalı, tabakta yemek bırakılmamalıdır. Sipariş edilen yemeğin fazla gelmesi durumunda kalanların paketlenmesi talep edilmelidir.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak kayıp ve israfın önlenmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Ev sahipliğimizde düzenlenen panel ve toplantılarda israf konusunu tüm boyutuyla ele aldık ve raporlar hazırladık. Üretim kayıpları ve israfla ilgili eğitimler verdik, bu eğitim çalışmalarına devam edeceğiz.”

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü


15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü

 

TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-“Ziraat Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği, daima demokrasinin, milli iradenin ve hukuk devletinin yanında olmuş ve darbelere karşı durmuştur”

-“Milletimizin kararlılığıyla defedilen 15 Temmuz 2016’daki ihaneti ve hain saldırıyı unutmayacağız, unutturmayacağız”

-“Gücünü milletten alan Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır”

 Ankara – 15.07.2022 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ziraat Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin, daima demokrasinin, milli iradenin ve hukuk devletinin yanında olduğunu ve darbelere karşı durduğunu bildirdi.

Bayraktar, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, milletin kararlılığıyla defedilen 15 Temmuz 2016’daki ihaneti ve hain saldırıyı unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını belirtti.

Altı yıl önce, 251 vatandaşın şehit, 2 bin 193 vatandaşın ise gazi olmasına neden olan darbe girişiminin, alçak bir saldırı olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

“2016 yılında, 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece, FETÖ terör örgütünün devleti ele geçirme, milletin egemenliğini yok etme girişimini açıkça gördük. Milletimizin kararlılığı bu girişimi defetmiştir.

Geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da ülkemizin hem ekonomik hem demokratik gelişimini engellemek isteyenler unutmasınlar ki karşılarında bizi bulacaklardır.

Türkiye Cumhuriyeti, demokrasisiyle, hukuk sistemiyle, ekonomisiyle, güçlü kurum ve kuruluşlarıyla, devletiyle, milletiyle sürekli ilerleyecek, çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkacaktır. Kimse de bunu engelleyemeyecektir. Çiftçimiz de bu hedefin sonuna kadar savunucusu olacaktır. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözünü bir türlü anlamayan ya da anlamak istemeyen içerdeki ve dışardaki herkese bu gerçeği gerektiği gibi anlatmaktan asla bıkıp usanmayacağız. Gücünü milletten alan Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.”

PTT KARGO SÖZLEŞMEMİZ YENİLENMİŞTİR. (Genelge No: 2021-31)

PTT KARGO MÜŞTERİ NUMARASI İÇİN;

1- PTT KARGO ile yapılan sözleşme kapsamında, PTT tarafından odalarımızın daha önce kullandıkları MÜŞTERİ NUMARALARI’nın  aktif hale getirildiği bildirilmiştir.

2- PTT KARGO MÜŞTERİ NUMARALARI LİSTESİ(EK:1) ilişikte sunulmaktadır.

3- Müşteri numarası bulunmayan odalarımız MÜŞTERİ NUMARASI TALEP DİLEKÇESİ(EK:2)ile en yakın PTT MÜDÜRLÜĞÜNE başvurarak MÜŞTERİ NUMARASINI alabileceklerdir.

4- Gerekmesi halinde : 0507 458 03 03 ve (0312) 307 50 80 numaralı telefonlardan “ODA MÜŞTERİ NUMARASININ” öğrenilmesi veya teyit edilmesi de mümkün bulunmaktadır.

5- Herhangi bir problemle karşılaşılması halinde, TZOB 2316300/521’den Meral ORMAN ile irtibata geçilmesini rica ederiz.

Ek:1 –  PTT KARGO MÜŞTERİ NUMARALARI LİSTESİ

Ek:2 –  MÜŞTERİ NUMARASI TALEP DİLEKÇESİ

Kurban Bayramı


Bu güzel vatanımızda birlik ve beraberlik içinde bir kurban bayramını daha kutlayacağımız için ne kadar şükretsek azdır.

Birliğimizin, beraberliğimizin, bütünlüğümüzün simgesi olan bayram günleri, ülkemize ve tüm İslam âlemine huzurun geldiği günler olsun.

Başta fedakâr çiftçilerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımızın mübarek Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Ş. Şemsi Bayraktar

TZOB Genel Başkanı

Haziran ayı üretici market fiyatları, Haziran ayı girdi fiyatları, Süt sektöründe yaşanan son gelişmeler


Haziran ayı üretici market fiyatları

Haziran ayı girdi fiyatları

Süt sektöründe yaşanan son gelişmeler

 

TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-“Haziran ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 598 ile elmada görüldü”

-“Elma 7 kat, yeşil mercimek 3,8 kat, maydanoz 3,6 kat, ıspanak 3,5 kat, kuru fasulye 3,4 kat, marul, kuru incir, havuç ve nohut 3,2 kat ve kuru üzüm 3 kat fazlaya tüketiciye satıldı”

-“Haziran ayında, Mayıs ayına göre gübre fiyatları üre gübresi hariç artış gösterdi”

-“Üreticilerimiz zamlı süt fiyatı daha eline geçmeden, yeme gelen zamlarla hayal kırıklığını yaşadı”

-“Bir kilo yemin fiyatı bazı yerlerde 8 liraya kadar dayandı. Parite ise 1 buçuğun çok altında seyrediyor”

 ANKARA- 01.07.2022- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, haziran ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını, Haziran ayı girdi fiyatlarını ve süt sektöründe yaşanan son gelişmeleri yaptığı görüntülü basın açıklamasında değerlendirdi.

Bayraktar, haziran ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 598 ile elmada görüldüğünü belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Elmadaki fiyat farkını yüzde 281,9 ile yeşil mercimek, yüzde 256,2 ile maydanoz, yüzde 249,8 ile ıspanak,  yüzde 237,2 ile kuru fasulye, yüzde 223,4 ile kuru incir, yüzde 223 ile marul ve yüzde 221 ile havuç takip etti.

Haziran ayında elmada üretici market fiyat farkı yüzde 600’e yaklaşırken, 9 üründe yüzde 200’ün üzerinde gerçekleşti.

Elma 7 kat, yeşil mercimek 3,8 kat, maydanoz 3,6 kat, ıspanak 3,5 kat, kuru fasulye 3,4 kat, marul, kuru incir, havuç ve nohut 3,2 kat ve kuru üzüm 3 kat fazlaya tüketiciye satıldı.

Üreticide 2 lira olan elma 13 lira 96 kuruşa, 8 lira 18 kuruş olan yeşil mercimek 31 lira 24 kuruşa, 1 lira 5 kuruş olan maydanoz 3 lira 74 kuruşa, 4 lira olan ıspanak 13 lira 99 kuruşa, 7 lira 94 kuruş olan kuru fasulye 26 lira 77 kuruşa, 32 lira olan kuru incir 103 lira 48 kuruşa, 2 lira 13 kuruş olan marul 6 lira 88 kuruşa, 3 lira olan havuç 9 lira 63 kuruşa markette satıldı.”

 -Market Fiyatları

“Haziran ayında markette 37 ürünün 16’sında fiyat artışı, 21’inde ise fiyat azalışı görüldü.

Haziran ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 28,3 ile Antep fıstığında oldu. Antep fıstığındaki fiyat artışını yüzde 22,1 ile limon, yüzde 15,7 ile toz şeker, yüzde 12,1 ile elma, yüzde 11,8 ile salatalık, yüzde 10,6 ile yeşil mercimek ve yüzde 9,7 ile sivri biber takip etti.

Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 46,1 ile domates oldu. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 23,9 ile patates, yüzde 23,2 ile kabak, yüzde 18,6 ile marul, yüzde 17,8 ile kuru üzüm, yüzde 15,9 ile havuç, yüzde 14,8 ile tavuk eti, yüzde 13,4 ile kırmızı mercimek, yüzde 12,6 ile maydanoz izledi.”

-Üretici Fiyatları

“Haziran ayında üreticide fiyatı en çok düşen ürün yüzde 38,5 ile domates oldu. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 25 ile havuç, yüzde 13,2 ile çilek, yüzde 11,8 ile patates, yüzde 4,4 ile kuzu eti, yüzde 1,4 ile dana eti izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 84,6 ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 65,4 ile salatalık, yüzde 41 ile kabak, yüzde 40,8 ile yeşil soğan, yüzde 37,8 ile kırmızı mercimek, yüzde 33,3 ile ıspanak, yüzde 25 ile limon, yüzde 22,5 ile patlıcan takip etti.

Haziran ayında üreticide 29 ürünün 15’inde fiyat artışı olurken, 6’sında fiyat düşüşü görüldü, 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı.

Üretici fiyatlarında elma, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm ve kuru incirde fiyat değişimi olmadı.”

 -Fiyat Değişimlerinin Sebepleri

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, üretici ile marketlerdeki fiyat değişimlerinin sebeplerini ise şöyle açıkladı;

“Haziran ayında fiyatı en fazla artan ürün markette Antep fıstığı, üreticide sivri biber, fiyatı en fazla düşen ürün ise markette ve üreticide domates oldu.

Sivri biber, salatalık, kabak ve patlıcan fiyatlarındaki artışa sera ürünlerinden tarla ürünlerine geçiş dönemi olması sebebiyle azalan ürün arzı sebep olmuştur. 

Limonda piyasaya depolardan yatak limon arzının devam etmesi, depo masraflarının artması fiyatların yükselmesine yol açtı.

Ispanak, maydanoz ve yeşil soğanda havaların ısınması nedeniyle hasat edilen ürün miktarındaki azalma fiyata yansıdı.

Kırmızı mercimek fiyatı yeni sezona ait olup, arzdaki düşüş fiyata yansıdı.

Domates, havuç, çilek ve patateste arz fazlalığı fiyatların düşmesinde etkili olmuştur.

Havaların ısınmasıyla birlikte tarla ürünlerinin piyasaya arzının artması, önümüzdeki dönem tüketici fiyatlarına olumlu yönde yansıyacaktır.

 -Haziran Ayı Aylık ve Yıllık Girdi Fiyatlarındaki Değişim

“Haziran ayında, Mayıs ayına göre gübre fiyatları üre gübresi hariç artış gösterdi.

Haziran ayında 20.20.0 kompoze gübresi fiyatı yüzde 20, DAP gübresi yüzde 18,4, amonyum sülfat gübresi yaklaşık yüzde 6,3, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 2 artış gösterirken, üre gübresi fiyatı yüzde 1,5 oranında düştü. 

Geçen yılın Haziran ayına göre ise son bir yılda, üre gübresi yüzde 230, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 226, amonyum sülfat gübresi yüzde 219, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 218 ve DAP gübresi yüzde 201 oranında arttı. 

Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 24,8, son bir yıla göre ise yüzde 276,2 oranında arttı.

Besi yemi Haziran ayında Mayıs ayına göre yüzde 9, süt yemi ise yüzde 10, son bir yılda ise besi yemi yüzde 123, süt yemi ise yüzde 126 oranında arttı.

Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 129,4, zirai ilaç fiyatları ise yüzde 89,2 ile artış gösterdi.

Üreticilerimiz girdi fiyatları artışına yetişemiyorken, bir de kuraklık, don, dolu, aşırı yağış, sel, hortum gibi doğal afetlere yoğun bir şekilde maruz kalarak açık alanda üretim yapmaya çalışıyorlar.

Üreticilerimizin geleceği görmelerini, üretimde kalmalarını sağlamak için girdiler makul fiyatlardan üreticilere ulaştırılmalı, girdi destekleri artırılmalı, ekimden önce destekler açıklanmalı ve en kısa sürede üreticilere verilmelidir.” 

 

 

GİRDİ FİYATLARI

Haziran 2021

Mayıs 2022

27 Haziran 2022

Haziran 2022
Mayıs 2022 
değişim (%)

Haziran 2021
Haziran 2022
 
değişim (%)

Gübreler (TL/Ton)

A.Sülfat %21

2.400

7.200

7.650

6,3

219

A.Nitrat %26

2.300

7.350

7.500

2,0

226

ÜRE

4.000

13.400

13.200

-1,5

230

DAP

5.350

13.600

16.100

18,4

201

20.20.0

3.400

9.000

10.800

20,0

218

Mazot (TL/Litre)

7,34

22,12

27,61

 

 

Yemler

Besi yemi (TL/ton)

2.938

5.977

6.541

9,4

122,6

Süt yemi (TL/ton)

3.108

6.416

7.029

9,6

126,2

Zirai ilaçlar

Decis (1 lt)

185

367

350

-4,6

89,2

Elektrik (krş/kwh)

90,6

 181,01

207,9

14,9

129,4

Döviz kuru (USD/TL)

8,72

16,37

16,64

1,6

87,7

Süt Sektöründe Yaşanan Son Gelişmeler

“Bilindiği üzere, Ulusal Süt Konseyi (USK) 15 Mayıs 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere soğutulmuş çiğ süt tavsiye satış fiyatını brüt 7,50 TL/litre olarak belirledi. Konsey yaptığı açıklamada; ‘çiğ süt üretim maliyetinde önemli bir değişiklik olduğunda önümüzdeki süreçte piyasa şartlarına göre tekrar değerlendirme yapılacaktır’ dedi.

Bugün itibariyle üreticinin eline kesintiler çıktıktan sonra net olarak ortalama 7 lira geçiyor. Bazı yerlerde bu fiyatın da altına çiğ süt satılıyor. Üreticilerimiz zamlı süt fiyatı daha eline geçmeden, yeme gelen zamlarla hayal kırıklığını yaşadı. Bir kilo yemin fiyatı bazı yerlerde 8 liraya kadar dayandı. Parite ise 1 buçuğun çok altında seyrediyor.

Bugünkü fiyatlar ne yazık ki damızlık kesimlerini durduramıyor. Yeni sezonda yonca gibi kaba yem maliyetleri de yükseldi. Üreticinin tek maliyeti yem değildir. Mazota da zam geliyor, elektriğe de, işçiye de, nakliyeye de, ilaca da… Üreticilerimiz artık ne önünü görebiliyor, ne de geleceğini planlayabiliyor. Ayrıca üreticilerimizin ne üretme şevki, ne de geleceğe dair umudu kaldı.

Artık üreticilerimiz, ‘sürdürülemez çiğ süt fiyatları ve artan maliyetler nedeniyle sürekli fiyat talep eden’ konumunda olmaktan yoruldu. Yüksek süt fiyatlarına ulaşmakta zorlanan, sağlıklı ve dengeli beslenememe riskiyle karşı karşıya kalan tüketiciler de durumlarından memnun değildir.

Hayvancılığın geleceği gibi milletimizin geleceği de tehlike altındadır. Yüksek fiyatlı hayvansal ürünlere ulaşamayan bir halk nasıl sağlıklı nesiller yetiştirecek ve geleceğin Türkiye’sini inşa edecektir?

Eskiden kırsalda üretimden kopan insanlar şehirlere göç eder, kendisine orada hayat kurmaya çalışırdı. Artık oralarda da hayat çok pahalı. İnsanların bu hayat pahalılığında yerinde kalmaktan, üretmekten başka çareleri de yok. Yetkililerden bu sorunu nasıl çözeceklerine yönelik stratejik, somut adımlar bekliyoruz. Bu ülkeye yapılacak en öncelikli ve büyük yatırım, daha çok kaynağın bu alana aktarılmasıdır.

Üreticilerimize destek olalım, onları ayağa kaldıralım, üretim şevklerini tekrar canlandıralım. Türkiye’yi hak ettiği yere yani hayvancılıkta dünyanın sayılı ülkelerinden biri konumuna ulaştıralım.

Onun için diyoruz ki;

Yem fiyat artışlarını kontrol altına alalım. Ya çiğ süt fiyatında artış sağlayalım, ya da yem fiyatlarını indirecek tedbirler alalım. Pariteyi 1 buçuk bandına oturtalım. Diğer maliyet artışlarını durduracak tedbirleri hayata geçirelim. Süt teşvik primini 1 lira seviyelerine çıkaralım. Üreticiye sürdürülebilir, istikrarlı bir gelir elde etmesini sağlayacak piyasa oluşturalım. Damızlık hayvanların kesilmesini engelleyelim, geleceğimizi koruma altına alalım. Tüketiciye de uygun fiyattan hayvansal ürün alabilme imkânı sağlayalım. Üreten ve tüketen, herkesin kazandığı mutlu Türkiye’nin inşası için etkin politikaları hızlı bir şekilde hayata geçirelim.”

27 Haziran 2022 İtibariyle Seçilmiş Ürünlerde Üretici, Hal, Pazar ve Market Fiyatları (TL/kg)

ÜRÜNLER

Fiyat (TL/Kg)

Fiyat Farkı (Yüzde)

Üretici

Hal

Pazar

Market

Hal/Üretici

Pazar/Üretici

Market/Üretici

Elma

2,00

9,75

12,10

13,96

387,5

505,0

598,0

Yeşil Mercimek

8,18

26,00

27,00

31,24

217,8

230,1

281,9

Maydanoz (adet)

1,05

1,93

2,50

3,74

83,8

138,1

256,2

Ispanak

4,00

5,63

10,40

13,99

40,8

160,0

249,8

Kuru Fasulye

7,94

25,00

25,50

26,77

214,9

221,2

237,2

Kuru İncir

32,00

 

80,00

103,48

 

150,0

223,4

Marul (adet)

2,13

4,19

5,54

6,88

96,7

160,1

223,0

Havuç

3,00

5,50

6,70

9,63

83,3

123,3

221,0

Nohut

8,40

21,00

22,50

26,79

150,0

167,9

218,9

Kuru Üzüm

14,50

 

40,00

43,95

 

175,9

203,1

Salatalık

2,63

4,48

6,70

7,66

70,3

154,8

191,3

Patlıcan

4,90

8,95

11,00

13,85

82,7

124,5

182,7

Karpuz

1,90

3,64

3,90

5,29

91,6

105,3

178,4

Kabak

3,30

5,90

7,50

8,87

78,8

127,3

168,8

Pirinç

10,00

19,00

21,50

25,14

90,0

115,0

151,4

Kuru Soğan

3,60

4,40

5,80

8,63

22,2

61,1

139,7

Sivri Biber

6,00

8,88

12,70

13,98

48,0

111,7

133,0

Kırmızı Mercimek

12,64

20,00

21,00

26,48

58,2

66,1

109,5

Domates

5,00

7,40

8,70

10,46

48,0

74,0

109,2

Patates

4,50

6,88

8,00

9,15

52,9

77,8

103,3

Limon

7,50

8,86

13,00

14,80

18,1

73,3

97,3

Çilek

10,50

18,90

17,75

20,69

80,0

69,0

97,0

Antep Fıstığı

102,50

 

150,00

181,23

 

46,3

76,8

Taze Fasulye

13,25

19,20

20,00

23,38

44,9

50,9

76,5

Yeşil Soğan (demet)

4,00

4,31

5,30

6,88

7,8

32,5

72,0

Kuzu Eti

96,81

 

 

164,80

 

 

70,2

Fındık (İç)

84,00

 

110,00

139,35

 

31,0

65,9

Zeytinyağı

55,33

 

 

81,99

 

 

48,2

Dana Eti

96,93

 

 

143,54

 

 

48,1

Yumurta

1,00

 

 

1,47

 

 

47,0

Kuru Kayısı

120,00

 

140,00

150,61

 

16,7

25,5

Beyaz Peynir

 

 

 

86,66

 

 

 

Kaşar Peyniri

 

 

 

119,42

 

 

 

Yoğurt

 

 

 

22,57

 

 

 

Tereyağı

 

 

 

128,08

 

 

 

Mısırözü yağı

 

 

 

49,05

 

 

 

Ayçiçek yağı

 

 

 

48,70

 

 

 

Tavuk Eti

 

 

 

43,12

 

 

 

Toz Şeker

 

 

 

24,43

 

 

 

 

Not: Hal, pazar ve market verileri Ankara, İzmir, İstanbul, Mersin, Antalya ve Bursa illerinden derlenen ortalama fiyatlardır. Üretici fiyatları ise ürünlere göre önemli üretim merkezlerinden derlenmektedir. Pirinç (Osmancık), kuru fasulye, nohut, kırmızı ve yeşil mercimek için belirtilen hal fiyatları toptan satış fiyatlarıdır.  Dana eti, kuzu eti, Antep fıstığı ve fındık fiyatı serbest piyasa fiyatıdır. Yumurta fiyatları Başmakçı ve Kaytaş verilerinin ortalaması alınarak derlenmektedir. Yumurta fiyatları aylık ortalama fiyat şeklinde alınmıştır.

 

Ay Sonu Market Fiyatları

MARKET

Ay Sonu Market Fiyatı
(TL/kg)

Ay Sonu Market Fiyatı
(TL/kg)

Değişim
(Yüzde)

ÜRÜNLER

27 Mayıs2022

27 Haziran 2022

27 Mayıs 2022/27 Haziran 2022

Antep Fıstığı

141,20

181,23

28,3

Limon

12,12

14,80

22,1

Toz Şeker

21,12

24,43

15,7

Elma

12,45

13,96

12,1

Salatalık

6,85

7,66

11,8

Yeşil Mercimek

28,25

31,24

10,6

Sivri Biber

12,74

13,98

9,7

Beyaz Peynir

79,32

86,66

9,3

Yoğurt

20,78

22,57

8,6

Kaşar Peyniri

110,46

119,42

8,1

Pirinç

23,70

25,14

6,1

Patlıcan

13,18

13,85

5,1

Tereyağı

123,09

128,08

4,1

Zeytinyağı

81,42

81,99

0,7

Kuru Soğan

8,59

8,63

0,5

Kuru İncir

103,15

103,48

0,3

Dana Eti

145,36

143,54

-1,3

Ispanak

14,21

13,99

-1,6

Nohut

27,21

26,79

-1,6

Mısırözü yağı

49,99

49,05

-1,9

Kuzu Eti

168,11

164,80

-2,0

Kuru Kayısı

154,49

150,61

-2,5

Ayçiçek yağı

47,45

48,70

-2,6

Yumurta

1,54

1,47

-4,5

Kuru Fasulye

28,04

26,77

-4,5

Çilek

22,66

20,69

-8,7

Yeşil Soğan (kg)

7,56

6,88

-9,0

Fındık (İç)

154,48

139,35

-9,8

Maydanoz (adet)

4,28

3,74

-12,6

Kırmızı Mercimek

30,56

26,48

-13,4

Tavuk Eti

50,64

43,12

-14,8

Havuç

11,45

9,63

-15,9

Kuru Üzüm

53,47

43,95

-17,8

Marul (adet)

8,46

6,88

-18,6

Kabak

11,55

8,87

-23,2

Patates

12,03

9,15

-23,9

Domates

19,42

10,46

-46,1

 

 

Ay Sonu Üretici Fiyatları

ÜRETİCİ

Ay Sonu Üretici Fiyatı
(TL/kg)

Ay Sonu Üretici Fiyatı
(TL/kg)

Değişim
(Yüzde)

ÜRÜNLER

27 Mayıs2022

27 Haziran 2022

27 Mayıs 2022/27 Haziran 2022

Sivri Biber

3,25

6,00

84,6

Salatalık

1,59

2,63

65,4

Kabak

2,34

3,30

41,0

Yeşil Soğan (kg)

2,84

4,00

40,8

Kırmızı Mercimek

9,17

12,64

37,8

Ispanak

3,00

4,00

33,3

Limon

6,00

7,50

25,0

Patlıcan

4,00

4,90

22,5

Maydanoz (adet)

0,90

1,05

16,7

Kuru Soğan

3,20

3,60

12,5

Antep Fıstığı

94,84

102,50

8,1

Marul (adet)

1,99

2,13

7,0

Yumurta

0,96

1,00

4,2

Zeytinyağı

53,27

55,33

3,9

Fındık (İç)

82,00

84,00

2,4

Elma

2,00

2,00

0,0

Kuru Fasulye

7,94

7,94

0,0

Nohut

8,40

8,40

0,0

Yeşil Mercimek

8,18

8,18

0,0

Pirinç

10,00

10,00

0,0

Kuru Kayısı

120,00

120,00

0,0

Kuru Üzüm

14,50

14,50

0,0

Kuru İncir

32,00

32,00

0,0

Dana Eti

98,33

96,93

-1,4

Kuzu Eti

101,24

96,81

-4,4

Patates

5,10

4,50

-11,8

Çilek

12,10

10,50

-13,2

Havuç

4,00

3,00

-25,0

Domates

8,13

5,00

-38,5