-Bayraktar, Seydikemer’de, Ziraat Odası işletmesi açtı…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği olarak çiftçimizin hak ve menfaatlerini aramak tabii ki asli görevimiz ama bunun yanında bu projelerle de çiftçimizle buluşmamız lazım”

-“Ne yaparsanız yapın. Hangi desteği verirseniz verin. Hangi katkıyı sunarsanız sunun. Çiftçiyi bu gibi projelerle bilgiyle buluşturamazsanız, tarım sektöründe hedeflerinize ulaşamazsınız”

-“İhracatta muhakkak surette yeni pazarlar bulmak zorundayız. Aksi takdirde domates üretimini geliştirme şansımızın olmadığı açık. Pazar bulacağız, ihracat destekleri lazımsa ihracat destekleri olacak”

-“Elektrik çok pahalandı bunda muhakkak surette indirime gidilmesi lazım. KDV’nin kaldırılması gerekiyor. Fon ve pay kesintileri var bunların kaldırılması, üreticimizin bu manada maliyetlerinin aşağı çekilmesi lazım”

-“Çiftçi borçlarının yapılandırılması için büyük gayret gösteriyoruz”

 

Ankara – 06.12.2019 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Seydikemer Ziraat Odası’nın Zirotar A.Ş. tarımsal ürün şirketinin açılışını yaptı.

Bayraktar, açılışlarda yaptığı konuşmada, çiftçilerin önemli günlerinde, Ziraat Odalarının proje açılışlarında Ziraat Odası Başkanlarının heyecanını paylaşmak üzere onları motive etmek için Türkiye’nin her tarafında olmaya gayret gösterdiğini belirtti.

Bu çerçevede Şanlıurfa’da pamuk hasadı, Edirne’de çeltik hasadı yaptıklarını, çiftçi ile bir araya geldiklerini, Ordu ve Giresun’da proje açılışları gerçekleştirdiklerini bildiren Bayraktar, şunları söyledi:

“Değerli başkanlarımız örnek bahçeler kurmuşlar, adaptasyonu sağlanmış olan ürünleri orada yetiştiriyorlar. Çiftçimizle bu ürünleri tanıştırıyorlar. Fidelerini dağıtıyorlar. Ne kadar önemli değil mi? Karadeniz bölgesi fındık bölgesi ama alternatif ürün bulma mecburiyeti var. Bu konuda Fatsa Odamızın çok ciddi bir projesi vardı. Ürün işleme tesislerinin açılışı o bölgede yaptık. Oradan Antalya’ya geldik. Antalya’da Manavgat’ta toplantılar yaptık. Yine Odalarımızın projelerinin açılışlarını yaptık. Manavgat Ziraat Odamızın yapmış olduğu zeytinyağı fabrikamızı gezme imkanımız oldu. Dün de Muğla’daydık. Fethiye’de Odamızı ziyaret ettik. Değerli çiftçilerimizle bir araya geldik. Bu sabah da yine Fethiye’de üretici pazarını gezme imkanı bulduk. Üreticilerimizle sohbet etme imkanımız oldu. Onları dinledik ve oradan Seydikemer’e geldik.”

 

-“Muğla önemli bir tarım ili”-

 

Önemli bir ilde olduklarını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:

“Dışarıdan baktığımızda Muğla’yı bir turizm kenti olarak düşünebiliriz, algılayabiliriz. Tarım ve hayvancılık rakamlarına baktığımız da buranın potansiyelini önümüze koyduğumuzda, önemli bir tarım ili olduğunu görüyoruz. Burası tabiri caizse meyve sebze cenneti. Muğla’nın 2 milyon 300 bin dekar civarında tarım alanı var. 500 bin dekarı Seydikemer’e ait. Bu da ciddi bir rakam. Burası da bir tarım ilçesi.

Bugün hem Odamızın tarımsal ürün şirketini, Zirai İşletmesi açılışını yapacağız. Bu çok önemli.  

Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği olarak çiftçimizin hak ve menfaatlerini aramak tabii ki asli görevimiz ama bunun yanında bu projelerle de çiftçimizle buluşmamız lazım. Çiftçimizi bilgiyle buluşturmamız lazım. Siz ne yaparsanız yapın. Hangi desteği verirseniz verin. Hangi katkıyı sunarsanız sunun. Çiftçiyi bu gibi projelerle bilgiyle buluşturamazsanız, tarım sektöründe hedeflerinize ulaşamazsınız. Hedeflere ulaşmanın yolu budur. Onun için ben değerli başkanlarımı kutluyorum. Değerli başkanlarım çok ciddi hizmetler veriyorlar. Bu gibi projeler yapıyorlar, girdi mağazaları, eğitim merkezleri, selektörler açıyorlar, fabrikalar kuruyorlar. Laboratuvarlar oluşturuyorlar. Çiftçi eğitimi veriyorlar. Tarım ve Orman Bakanlığımız başta olmak üzere bakanlıklarla yapmış olduğumuz protokol çerçevesinde, 560 bin çiftçimize eğitim verme imkanımız oldu. Bunun 190 bini kadın çiftçimiz. Bunu artıracağız. 1 milyon, 2 milyon, ne kadar üyemiz varsa hepsine eğitim vermek zorundayız. Görevimiz bu. Çiftçimizi muhakkak surette bilgiyle buluşturacağız. Değerli başkanlarımız bu hizmetleri vermeye devam edecekler. Bunlar yetmez. Daha fazla daha farklı hizmetleri de inşallah çiftçimize sunacağız.”

 

-“Seydikemer örtü altı yetiştiriciliği gelişmiş önemli bir ilçe”-

 

“Çiftçi aidat veriyor. Ziraat Odası’nın başkanı olabilirsiniz. Ben de Genel Başkan olabilirim. Çiftçinin verdiği oylarla buradayız. Çiftçi patron. Para vermezse Ziraat Odası olmaz. Bu projeler hayata geçmez. Oturulan koltuk bile değerli çiftçilerin. Gelen aidatları son kuruşuna kadar çiftçi için doğru bir şekilde kullanamazsak ve onlarla helalleşemezsek bizim iki yakamız bir araya gelmez. Bunun bilincinde olmamız lazım” diye Bayraktar, şunları kaydetti:

“Seydikemer önemli bir ilçe. Örtü altı yetiştiriciliği fevkalade gelişmiş. Yayla seracılığı ile birlikte senenin 12 ayı domates üretiliyor. Bunun yüzde 90’ını da ihraç ediliyor. Ukrayna’ya, Rusya’ya, Suudi Arabistan’a, Türk Cumhuriyetlerine, Irak’a gönderiliyor. Büyük başarı ancak bu konuda üreticinin önünüzü açmamız lazım. Hükümetimiz değişik teşvikler veriyor. Belli ki üretim artacak ama bununla alakalı tedbirleri de almamız lazım. Dünyada domates üretiminde Çin ve Hindistan’dan sonra üçüncüyüz. Son 10 yılın rakamlarına baktığımızda ihracatımız 400-450 milyon dolardan 300 milyon dolarlara düştü. İhracatta muhakkak surette yeni pazarlar bulmak zorundayız. Aksi takdirde domates üretimini geliştirme şansımızın olmadığı açık. Pazar bulacağız, ihracat destekleri lazımsa ihracat destekleri olacak. İhracatçılarımızla bir araya geleceğiz. İlgili bakanlıklarımızla yeni pazarları hep beraber bulmamız lazım. O zaman siz burada üretiminizi daha fazla artıracaksınız.

Keçi sütü üretiminde Fethiye önde ama koyun üretiminde Seydikemer önde. Alabalık üretiminde rakipsizsiniz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde çok başarılısınız. 200 milyondan fazla yavru alabalık üretimini sağlıyor burası. Bu rakamları görünce ben de şaşırdım doğrusu.”

 

-Elektrik, borçlar-

 

Türkiye’nin her tarafını gezdiklerinde üreticilerin en önemli sorununun yüksek elektrik fiyatları olduğunu gördüklerini belirten Bayraktar, şunları söyledi:

“Geçtiğimiz hafta Tarım ve Orman Bakanımızla Yönetim Kurulu üyelerimizle beraberdik. Sohbet etme imkanımız oldu. Bu konuyu kendilerine açtım. ‘Elektrik çok pahalandı bunda muhakkak surette indirime gidilmesi lazım. KDV’nin kaldırılması gerekiyor. Fon ve pay kesintileri var bunların kaldırılması, üreticimizin bu manada maliyetlerinin aşağı çekilmesi lazım’ dedim. Hak verdiler. Elektrikte rakamlar ortada. İki yıl önce 35 kuruştu, bir yıl önce 60 kuruş oldu, bugün 80,6 kuruş. Konutta kullanılan elektrik daha ucuz.

Çiftçi borçlarının yapılandırılması için büyük gayret gösteriyoruz. Bunu da Tarım ve Orman Bakanımızla paylaştık. Çünkü bir taraftan doğal afetler hızlı bir şekilde vuruyor. Maliyetlerimiz tabii kura bağlı olarak yükseliyor. 3 sene, 4 sene, 5 sene üst üste doğal afetlerden zarar gören üreticilerimiz defaten borcunu ödeyemiyor. Bu borçların yapılandırılması lazım. Çiftçilerimizin bunu bizden beklediklerini ve bu konuda ısrarcı olduklarını ifade ettik. Tarım ve Orman Bakanımız bu konuyu takip edeceğini ve Sayın Cumhurbaşkanımızla bu konuyu görüşeceğini ifade etti. Onu da ben bu konuda arzulu ve istekli gördüm. İnşallah muvaffak oluruz da borçlarımız yapılandırılır.

ÇKS’ye kayıtlı üye sayısının, bizim Odalarımızdaki kayıtlı rakamları baz aldığımızda az olduğunu görüyoruz. ÇKS’ye girme konusunda bir problem var. Burada bir çalışma yapmak lazım. Yani Odanın 5 bin 6 bin üyesi var. Bunun 2-3 bini ÇKS’ye kayıtlı. Daha fazla çiftçimizi ÇKS’ye kayıtlı hale getirmemiz lazım.

Ecrimisil ödeyerek üretim yapan değerli çiftçilerimiz destek alamıyorlardı. Bununla alakalı bir yasa çıktı. Hazineyle sözleşme yapıyorsunuz. Bütün destekleri alabiliyorsunuz. Aşağı yukarı 300 bin civarında üreticimiz şuan destek alır hale geldi. Buna da büyük bir destek verdik, büyük bir katkı sağladık. Daha fazla çiftçimizin ÇKS’ye kaydının sağlanması gerekiyor.”

 

-“Artık tarım sektörü ihmal edilecek bir sektör değil”-

 

Bütün sorunlarınızı bildiklerini, sektörün öneminin farkında olduklarını belirten Bayraktar, “artık tarım sektörü ihmal edilecek bir sektör değil. Türkiye de bunun önemini kavradı. Dünya da bunun önemi kavrandı. Tarım, enerjiyle yarışıyor. Ama çok yakın gelecekte enerjiden çok daha önemli, çok daha stratejik bir sektör olduğu ortaya çıkacak. Türkiye ya bunu bir fırsata çevirecek ya da ıskalayacak. Tercih bizim. Biz fırsata çevirmek istiyoruz. Niye? Çünkü bu coğrafya Kafkasya, Orta Asya, Kuzey Afrika, Ortadoğu hatta Doğu Avrupa kendi gıda güvencesini sağlayamıyor. Türkiye bakıyor. Türkiye üretse de benim karnım doysa diye bakıyor. Böyle bir konjektörü Türkiye fırsata çevirmek zorunda. Biz bölgeyi doyurmak zorundayız. Onun için ne yapacağız? Tarım sektörünün önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Çiftçimizin önünü açacağız. Daha fazla üreteceğiz. Ama daha verimli üreteceğiz. Anahtar kelime bu. Kalite ve standardı yakalayacağız. Dünya ile rekabet şansımızı artıracağız. Büyük bir çaba ve gayretin içindeyiz. Bu yolda Allah yar ve yardımcımız olsun. Çok önemli bir iş yaptığımız kanaatindeyim” dedi.

Bayraktar, şunları söyledi:

“Şu coğrafyada komşularımızın başına gelen hadiseler bizim başımıza gelse bizi kabul edecek bir ülke var mı? Bizi doyuracak bir toprak var mı? Yok. O zaman şehit kanlarıyla sulanmış bu toprakların ve bu topraklarda üretim yaparak 82 milyonluk ülke nüfusunu, 5 milyonu aşkın mülteciyi, 45 milyon turisti doyuran, 18 milyar dolarlık ihracat yapılmasını sağlayan, hammadde temin eden değerli çiftçilerimizin elini öpmek, saygı duymak, teşekkür etmek lazım. Çok önemli bir iş yapıyoruz. Kıymetini bilmek zorundayız. Bu hedeflere de değerli çiftçilerimizin daha fazla üretmesini sağlayarak ulaşacağız. Burada büyük gayret gösteren değerli çiftçimizin alın teri olan paraları hizmete çevirmeye çalışan Ziraat Odamızın Yönetim Kurulu üyelerine, Meclis üyelerine çok teşekkür ediyorum. Asıl olarak da bu katkıyı sağlayan, bu aidatı veren değerli çiftçilerimize çok teşekkür ediyorum.

Bu açacağımız proje hem bu bölge çiftçisine hem de ülke çiftçisine model olacak. Bu çok önemli.”

Açılışa, TZOB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Bahadır Sezgin, Muğla Ziraat Odalarının Başkanları, çiftçiler katıldı.

 

 

 

 

 

-Bayraktar, Seydikemer’de muz serasında ve hayvancılık tesisinde incelemelerde bulundu

           

Seydikemer/Muğla – 06.12.2019 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Muğla’nın Seydikemer İlçesi’nde muz serasında ve hayvancılık tesisinde incelemelerde bulundu.

Bayraktar, Demirler Mahallesi’nde, domatesten muz serasına dönüştürülen 22 dekarlık tesiste, üreticiler ve Ziraat Odası Başkanlarıyla bir araya geldi.

Şemsi Bayraktar, daha sonra et ve süt hayvancılığı yapılan tesisinde, Ziraat Odası Başkanlarıyla incelemelerde bulundu.

Bayraktar, her iki tesiste de bilgi aldı, sorunları dinledi. 

-Bayraktar Fethiye Ziraat Odası’nı ziyaret etti, çiftçilerle buluştu

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-“Burada hızlı bir şekilde gelişen ciddi bir tarım potansiyeli var. Bölgedeki turizm yatırımı kadar tarım sektörüne de yatırım yapılmalı”

-“İşletmelerin büyütülmesi ve toplulaştırılması verimlilik açısından önemlidir”

-“Üreticimizin en önemli sorununun yüksek maliyetler olduğunu görüyoruz. Hükümetimizden destekleme bütçesinin artmasını talep ediyoruz”

-“Üretim yapan kesime pozitif ayrımcılık istiyoruz. Elektrikte acil bir şekilde indirime gidilmesini talep ediyoruz”

-“Hızlı bir şekilde, kısa süre içinde, muhakkak suretle borçların yapılandırılması gerekiyor. Çiftçi borçlarının yapılandırılması talebimizi hükümetimizle görüşmeye ve bu talebimizi gündemde tutmaya devam edeceğiz”

 

Fethiye/Muğla – 05.12.2019 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Fethiye Ziraat Odası’nda, Muğla Ziraat Odalarının başkanları ve çiftçilerle bir araya geldi, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Bayraktar, Ziraat Odaları tarafından hizmete sunulan tesislerin açılışını gerçekleştirmek için geldiği Muğla’da Fethiye Ziraat Odası’nı ziyaret etti. Ziyarette basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bayraktar, Muğla’nın bir tarım kenti olduğunu vurgulayarak, “Fethiye ve Muğla denildiğinde akla turizm geliyor. Ancak Muğla’da nüfusun yüzde 70’inin geçim kaynağı tarım. Burada hızlı bir şekilde gelişen ciddi bir tarım potansiyeli var. Bölgedeki turizm yatırımı kadar tarım sektörüne de yatırım yapılmalı” diye konuştu.

 

-“Tarımda anahtar kelime verimliliktir”-

 

Fethiye’de yaklaşık 125 bin dekar tarım arazisi bulunduğunu belirten Bayraktar, 17 bin dekar alanda sebze, 22 bin dekar alanda tarla bitkileri, 73 bin dekar alanda ise meyve üretimi gerçekleştirildiğini belirtti. Fethiye’deki işletme büyüklüğünün ise 20 dekar olduğunu ifade eden Bayraktar, “İşletme büyüklüklerimiz yeterli değil. Bu yalnızca bu bölgenin değil, Türkiye’nin sorunu. Tarımsal üretim yapmak ekonomik faaliyette bulunmaktır. Küçük işletmelerde ekonomik faaliyette bulunamıyorsunuz. Ne üretirseniz üretin, tarımdan elde ettiğiniz gelir size yetmiyor. Bu problemi çözmeye çalışıyoruz. İşletmelerin büyütülmesi ve toplulaştırılması verimlilik açısından önemlidir” diye konuştu.

Bayraktar, şöyle devam etti:

“Tarımda anahtar kelime verimliliktir. Bizim hedefimiz yalnızca bu ülkedeki insanlarımızın gıda güvencesini sağlamak değil, aynı zamanda bulunduğumuz coğrafyada da gıda güvencesini sağlamak durumundayız. Ortadoğu, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Asya kendi gıda güvencesini sağlayamıyor, hepsi bize bakıyor. Hedeflerimiz büyük, bu hedeflere ulaşma noktasında anahtar kelime verimliliktir. Yapısal sorunlarımızı çözmek, verimlik ve kaliteyi yakalamak zorundayız. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak bu anlamda bir gayretin içindeyiz. İşletmelerimizi büyüterek verimlilik rakamlarını yukarı çekmeliyiz.”

 

-“Üreticilerin en önemli sorunu yüksek maliyetler”-

 

Türkiye’yi gezerek çiftçilerle buluştuğunu ve toplantılar düzenleyerek sorunlarını dinlediğini anlatan Bayraktar, şunları söyledi:

“Üreticimizin en önemli sorununun yüksek maliyetler olduğunu görüyoruz. Nereye gitsek üreticimiz bize maliyetlerden söz ediyor. Hükümetimizden maliyetlerin düşürülmesini talep etmemizi istiyorlar. Girdi maliyetlerimiz artan döviz kuruna bağlı olarak yükseldi. Biz de hükümetimizden destekleme bütçesinin artmasını talep ediyoruz.

 

-Elektrik fiyatları-

 

Özellikle bugünlerde çok önemli bir sorunumuzun üzerinde duruyoruz. Elektrik maliyetimiz birkaç yılda yaklaşık yüzde 125 oranında arttı. Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli bürokratlarıyla birlikte ziyaretimize geldiğinde kendisiyle de paylaştık. Elektrik fiyatları konusunda üreticimize acil bir şekilde destek olunması gerektiğini söyledik. Kesilen fon ve payın, KDV’nin kaldırılmasını talep ediyoruz. Konutlarda kullanılan elektrik fiyatı, tarımda kullanılan elektrikten daha ucuz. Üretim yapan kesime pozitif ayrımcılık istiyoruz. Elektrikte acil bir şekilde indirime gidilmesini talep ediyoruz.

 

-Kredi borçları-

 

Sayın Pakdemirli ile de paylaştım. Doğal afetlerden zarar gören çiftçilerimiz başta olmak üzere üreticilerimiz, acilen borç yapılandırması bekliyor. Biz, bu işin peşini bırakmıyoruz. Hızlı bir şekilde, kısa süre içinde, muhakkak suretle borçların yapılandırılması gerekiyor. Bu talebimizi Sayın Bakan’a ilettik, konuyu takip edeceğini söyledi. Çiftçi borçlarının yapılandırılması talebimizi hükümetimizle görüşmeye ve bu talebimizi gündemde tutmaya devam edeceğiz. Özellikle doğal afetten zarar gören çiftçimizin borçlarını bir defada ödemesi mümkün değil. Onlar da haklı olarak hızlı bir şekilde kanun çıkarılmasını ve borçların yapılandırılmasını talep ediyorlar.”

Ziraat Odalarının sahibinin ve patronunun çiftçiler olduğunu söyleyen Bayraktar, çiftçilerle bir araya gelmeye, sorunlarını dinlemeye ve bu sorunların takipçisi olamaya devam edeceklerini vurguladı.

 

-Basın mensuplarının soruları-

 

Bayraktar, basın mensuplarının III. Tarım Şura’sı hakkındaki sorusuna şu yanıtı verdi:

“Odalarımız, paydaşlarımız ciddi katkı verdi. Daha önce de tarım şuraları yapıldı. Önemli olan tarım şurasında alınan kararların hayata geçirilmesi konusunda ortaya konulacak iradedir. Biz hükümetimizden bu iradeyi görmek istiyoruz. Odalarımız, paydaşlarımız, üniversite bu sektörle ilgili olan herkes konuştu, görüşlerini ifade etti. İnternet üzerinden de görüşler alındı ve bunlar takip edildi.”

Bayraktar, tarım arazilerinin azalması konusunda iletilen soruyu ise şöyle yanıtladı:

“Tarım arazilerinin azalması konusunu sürekli olarak hem oda başkanlarımız hem biz gündeme taşıyoruz. Bununla ilgili olarak Toprak Kurulları oluşturuldu. Bunu biz arzu ettik. En azından imara açılacak olan araziler toprak kurullarından geçirilmelidir. Ama Toprak Kurulları’nda gördük ki kamu yararı maddesi istismar ediliyor. Kamu yararı denilerek maalesef verimli araziler imara açıldı, yapılaşmaya açıldı. Bazı yerlerde Ziraat Odası başkanlarımız var, bazı yerlerde Ticaret, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları başkanlarımız var. Bu toprağın sahibi kimdir? Sahibi çiftçidir. Çiftçinin Anayasal, yasal temsilcisi kimdir? Ziraat Odaları. Bitti. Toprağın sahibinin olmadığı yerde Toprak Kurulu olur mu? Toprağın sahibinin olmadığı bir kurul toprağı koruyabilir mi? Teknik elemanlar, Ziraat Mühendislerimiz yer alıyordu. Ona müdahale ettik. Ziraat Odası Başkanlarımız yer alabilir. Ama valinin inisiyatifinde. Biz her halükarda bu kurullarda Ziraat Odalarının olmasını istiyoruz.

 İkincisi bizim çabalarımızla 258 ovamız SİT alanı ilan edildi. Hatta Bakan Bey bunu 300’ün üzerine çıkaracağım diyor. Çıkarırsa bundan büyük memnuniyet duyarız. Bununla ilgili yasalar çıktı geçmiş dönemlerde.  Verimli tarım arazilerinin bulunduğu ovalarımız SİT alanı ilan edildi. Bu ovalarda yapılaşmaya gitmek zorlaştı. Biz bunun takipçisiyiz. Türkiye, hem bir taraftan topraklarını yapılaşmaya açarak, bir taraftan da çok fazla erozyon yaşayarak bunu kimse dikkate almıyor ama Türkiye bir Kıbrıs kadar toprağı her yıl erozyonla kaybediyor. Hem erozyonla mücadele etmemiz lazım hem de verimli arazilerimizi muhakkak surette yapılaşmaya kapatmamız lazım. Bunu şunun için söylüyorum. Dünyada bugün enerji ile tarım sektörü at başı gidiyor. En stratejik sektörler haline geldiler. Ama çok kısa bir zaman sonra göreceğiz ki gıda fiyatlarındaki değişimler bunu gösteriyor. Çünkü arz talep dengesi çok kolay bozulmaya başladı. Doğal afetlerin de olmasıyla. Belli ki gıda enerjiden daha stratejik hale gelecek. Dolayısıyla böyle bir sektörü sizin göz ardı etmeniz mümkün değildir. Böyle bir sektörde üretim yapan çiftçiyi göz ardı etmeniz mümkün değildir. Üretimin yapıldığı alanları, arazileri, verimli arazileri göz ardı etmeniz mümkün değildir. Ne olur? Iskalarsınız. Büyük bir fırsatı kaçırırsınız. Hedefimiz büyük. Ülkenin gıda güvencesini değil coğrafyanın gıda güvencesini sağlayacak olan bir Türkiye’dir diyorum. O neyle olacaktır? Bu arazilerimizi doğru kullanmakla olacaktır. Çiftçimizin önünü açacaksınız. Bu arazileri koruyacaksınız. Doğru kullanacaksınız. Verimliliği yakalayacaksınız. Onun için Ziraat Odaları olarak bu toprakların korunması açısından da büyük bir mücadele verdiğimizi ifade edelim. Biraz geç oldu ama bir mesafe aldığımızı da ifade edelim. Bir tarihte Muğla’ya gelmiştim. Bana bir resim hediye edildi. İlk yerleşenler şu tepelere yerleşmiş. Bir tane taban arazide görmedim. Verimli arazide bir tane ev yok. Kusura bakmayın, Muğla’nın ataları sizden akıllıymış dedim. Verimli arazileri kaybettik. Zararın neresinden dönülürse kardır. Mevcut olanları korumaya çalışıyoruz.”