Bayraktar’dan Hollanda’ya tepki


TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Hollanda, uygulamalarıyla açık bir şekilde suç işlemiş, demokrasi, hukuk devleti ve insan haklarını ihlal etmiştir”

-Bayraktar’dan Hollanda’ya tepki…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Hollanda,  uygulamalarıyla açık bir şekilde  suç işlemiş, demokrasi, hukuk devleti ve  insan haklarını ihlal etmiştir”

-“Terör örgütlerinin toplantılarına izin verip de Türkiye Cumhuriyeti’nin Bakanlarına çağdışı bir şekilde engel çıkaran Hollanda’yı şiddetle kınıyoruz”

 

Ankara – 13.03.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Hollanda’nın demokratik hakların kullanımını engellediğini bildirerek, “Hollanda uygulamalarıyla açık bir şekilde suç işlemiş, demokrasi, hukuk devleti ve insan haklarını ihlal etmiştir” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, bir NATO üyesi olarak Türkiye’nin müttefiki olan Hollanda’nın, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na uçuş izni vermemesi, kendi toprağımız olan konsolosluk toprağına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya’nın girişinin engellenmesi açık bir suçtur.

Türkiye ve insanlığın ortak değerleri olan demokrasi, hukuk devleti ve insan haklarını çağdışı bir şekilde ihlal eden Hollanda’nın, bu politikalardan acilen vazgeçmesi gerektiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“Hollanda, Türkiye ile uzun yıllara dayanan ticari ilişkileri olan bir ülkedir. 400- 450 bin Türk vatandaşı bu ülkede yaşamaktadır. Üyesi olduğu Avrupa Birliği’ne Türkiye aday bir ülkedir. Bütün bu ilişkilere rağmen Hollanda’nın fevri davranışını anlamakta güçlük çekiyoruz.

Terör örgütlerinin toplantılarına izin verip de Türkiye Cumhuriyeti’nin Bakanlarına çağdışı bir şekilde engel çıkaran Hollanda’yı şiddetle kınıyoruz. Türkiye konumuyla, nüfusuyla, tarihiyle, siyasi ve askeri gücüyle büyük bir ülkedir. Hollanda’nın bunu bilerek hareket etmesinde fayda vardır.”

Kanatlı etindeki ihracat artışı üretimi de çift haneli büyüttü


“Geçen yıl genelinde yaşanan sıkıntının ardından, Aralık ayında görülen ihracat artışının Ocak ayında da devam etmesi sektöre olumlu yansıdı”
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: 

-“Geçen yıl genelinde yaşanan sıkıntının ardından, Aralık ayında görülen ihracat artışının Ocak ayında da devam etmesi sektöre olumlu yansıdı”

-“Tavuk eti üretiminde yüzde 12,9, yumurta üretiminde yüzde 7,4 artış görüldü” -“Ocak ayında tavuk eti ihracatı yüzde 70 artışla 31,5 milyon dolara, tavuk yumurtası ihracatı yüzde 41 artışla 31,9 milyon dolara yükseldi”

-“Tarımda teknolojide en üst noktaya ulaşmış, yıldız sektörü halini alan kanatlı sektöründe üretim artışının sürmesi ihracata bağlıdır. Suudi Arabistan başta olmak üzere, Ortadoğu, Afrika, Rusya, Kafkasya, Orta Asya, Uzakdoğu gibi büyük pazarlara çıkarma yapmamız lazım”

 

Ankara – 13.03.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kanatlı sektöründe özellikle tavuk etinde geçen yıl genelinde yaşanan sıkıntının ardından, Aralık ayında görülen ihracat artışının Ocak ayında da devam etmesinin sektöre olumlu yansıdığını, kanatlı etinde çift haneli büyümeye yol açtığını bildirerek, “Ocak ayında tavuk eti üretiminde yüzde 12,9, yumurta üretiminde yüzde 7,4 artış görüldü” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada,  2017 yılının Ocak ayında yumurta üretiminin 1 milyar 511 milyon 736 bin adetten 1 milyar 624 milyon 215 bin adede, tavuk eti üretiminin ise aynı ayda 143 bin 232 tondan 161 bin 699 tona yükseldiğini vurguladı.  

 

-İhracat rakamları-

Ocak ayında, 2016 yılının aynı ayına göre, yumurta ve ürünleri ihracatının 22,6 milyon dolardan yüzde 41 artışla 31,9 milyon dolara, çıktığını bildiren Bayraktar, kanatlı eti ve ürünleri ihracatının ise 18,5 milyon dolardan yüzde 70 artışla 31,5 milyon dolara yükseldiğini belirtti.

Sektörün ihracat sıkıntısını aşması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:

“Kanatlı eti ve ürünleri ihracatı 2014 yılında 651 milyon dolar, yumurta ve yumurta ürünleri ihracatı 401,9 milyon dolar düzeyine çıkmıştı. Başta Irak olmak üzere yakın pazarlardaki sıkıntılar, Ortadoğu ülkelerinde yaşanan ekonomik sorunlar, Suriye ve Irak’ın neden olduğu ulaşım sorunları ihracatı olumsuz etkiledi. 2015 yılında, kanatlı eti ve ürünleri ihracatı 436,8 milyon dolara, 2016 yılında ise 361 milyon dolara geriledi. Yine aynı sorunlar nedeniyle yumurta ve yumurta ürünleri ihracatı 401,9 milyon dolardan, 2015 yılında 273,5 milyon dolara düştü. 2016 yılında ihracat 289,6 milyon dolara yükselse de 2014 yılı ihracat rakamları yakalanamadı.

Ocak ayında görülen ihracat artışı daha çok Irak’a yapılan ihracattan kaynaklandı. Irak’a yapılan kanatlı eti ve ürünleri ihracatı Ocak ayında yüzde 110, yumurta ve ürünleri ihracatı ise yüzde 72 arttı. Diğer yandan tavuk eti ihracatında Hong Kong, Kuveyt, İran, Kongo demokratik Cumhuriyeti ve Suudi Arabistan’a ihracatımız artarken, Vietnam’a yapılan ihracat yüzde 50 düştü.

 

-Teknolojiyi en iyi kullanan sektör-

 Kanatlı sektörünün, ekonomiye önemli ölçüde katma değer kazandırdığını, yüzbinlerce kişiye istihdam sağladığını, büyük miktarlarda ihracata olanak tanıdığını dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi:

Tarımda teknolojide en üst noktaya ulaşmış, yıldız sektörü halini alan kanatlı sektöründe üretim artışının sürmesi ihracata bağlıdır. Ülke içi tüketim belli seviyelere ulaşmıştır. Ülke ihtiyacının çok üzerinde üretim kapasitesine sahip sektör, ihracattaki tıkanmalar olunca zor durumda kalmaktadır. Dünyada çok büyük miktarlarda kanatlı eti ve kanatlı ürünleri, yumurta ve yumurta ürünleri talebi var. Bu talep değerlendirilmeliyiz. Sektör milyarlarca dolarlık ihracatı yapabilecek altyapıya ve potansiyele sahiptir. Suudi Arabistan başta olmak üzere, Ortadoğu, Afrika, Rusya, Kafkasya, Orta Asya, Uzakdoğu gibi büyük pazarlara çıkarma yapmamız lazım.

Ortadoğu ülkelerinde ağırlıklı konuma yükselmeliyiz. Bu alanı binlerce kilometre uzaktaki Brezilya ve Tayland’a bırakmamalıyız. Yeni pazarlara girmenin yollarını aramalı, mevcut pazarlarda pazar payımızı artırıcı tedbirleri almalıyız. Özellikle bu kapsamda; yüksek maliyetten kaynaklı rekabetteki dezavantajlarımızı ortadan kaldıracak, ihracatı destekleyecek tedbirlerin hayata geçirilmesi önemli bir adım olacaktır.”

İyi tarım uygulamaları desteğinde son gün 17 Mart


TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “3 Şubat 2017 tarihinde başlayan iyi tarım uygulamaları desteği başvuruları 17 Mart 2017 tarihinde sona erecek”

İyi tarım uygulamaları desteğinde son gün 17 Mart…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “3 Şubat 2017 tarihinde başlayan iyi tarım uygulamaları desteği başvuruları 17 Mart 2017 tarihinde sona erecek”

-“İyi tarım uygulamaları desteğinin, meyve, sebzede dekarda 50 lira, örtü altı üretimde 150 lira, süs bitkileri ve tıbbi aromatik bitkilerde 100 lira olarak ödenecek”

 

Ankara – 11.03.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 3 Şubat 2017 tarihinde başlayan iyi tarım uygulamaları desteği başvurularının, 17 Mart 2017 Cuma günü mesai saati bitiminde sona ereceğini bildirdi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2016 yılı tarımsal destekleri kapsamında verilecek olan iyi tarım uygulamaları desteğinin, meyve, sebzede dekarda 50 lira, örtü altı üretimde 150 lira, süs bitkileri ve tıbbi aromatik bitkilerde 100 lira olarak ödeneceğini belirtti.

Şemsi Bayraktar, şunları kaydetti:

“Desteğin ödemesi, İyi Tarım Hakkında Yönetmeliğe göre bireysel veya grup halinde meyve, sebze, süs bitkileri, tıbbi aromatik bitki ürünlerinde veya örtüaltında iyi tarım uygulamaları faaliyetleri sonucunda yetkilendirilmiş kuruluşlarca, 2016 üretim yılında düzenlenmiş iyi tarım uygulamaları sertifikasına sahip olanlara ve örtüaltında iyi tarım uygulamaları yapan çiftçilerden Örtüaltı Kayıt Sistemine (ÖKS) kayıtlı bulunanlara ödenecek.

Meyve, sebze, süs bitkileri, tıbbi aromatik bitki ürünlerinde iyi tarım uygulamaları yapan çiftçilere destek ödemesi, yetkilendirilmiş kuruluşlarca sertifikalandırılan tarım arazilerinin Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) işlenmesi sonucu desteğe tabi alan hesaplanarak, örtüaltında iyi tarım uygulamaları yapan çiftçilere ise yetkilendirilmiş kuruluşlarca sertifikalandırılan ayrıca ÖKS’de kayıtlı olan alanların ÇKS’ye işlenmesi sonucu desteğe tabi alan hesaplanarak yapılacak.”

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl/İlçe Müdürlüklerine, 17 Mart 2017 mesai saati bitimine kadar başvuru yapan çiftçilerin destekten yararlanacaklarını bildiren Bayraktar, “çiftçilerimizin, son günlerde yaşanabilecek yoğunluğu göz önünde bulundurarak bir an önce başvurmaları kendi yararlarına olacaktır” dedi.

Traktörde Manisa birinciliğini korudu


TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Traktör sayısında Manisa 83 bin 870 traktörle birinci, Konya 83 bin 754 ile ikinci sırada”

-Traktörde Manisa birinciliğini korudu…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Traktör sayısında Manisa 83 bin 870 traktörle birinci, Konya 83 bin 754 ile ikinci sırada”

-“Bu iki ili 61 bin 459 ile İzmir, 61 bin 28 ile Bursa, 60 bin 850 ile Balıkesir, 52 bin 336 ile Ankara, 50 bin 330 ile Adana, 49 bin 615 ile Samsun, 48 bin 127 ile Denizli, 45 bin 188 ile Antalya izledi”

-“Traktör sayısı 2017 Ocak ayı itibarıyla son bir ayda 3 bin 969, son bir yılda 70 bin 828 adet artarak 1 milyon 769 bin 733 adede ulaştı”

-“2017 Ocak ayındaki traktör sayısı artışında 228 ile Manisa, 163 ile Aydın, 158 ile İzmir, 150 ile Konya, 140 ile Bursa, 123 ile Sakarya, 111 ile Antalya, 109 ile Denizli, 96 ile Ankara, 95’er ile Şanlıurfa ve Samsun ilk sıralarda yer aldılar”

-“Traktör sayısı artışında 2017 Ocak ayı itibarıyla son bir yıllık dönemde 3 bin 5 ile Konya, 2 bin 809 ile Manisa, 2 bin 497 ile Bursa, 2 bin 367 ile İzmir, 2 bin 216 ile Gaziantep, 2 bin 173 ile Ankara, 2 bin 103 ile Aydın, 2 bin 17 ile Denizli, 1878 ile Sakarya, 1705 ile Balıkesir ilk 10’u oluşturdu”

 

Ankara – 10.03.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, traktör sayısında 2016 Ekim ayında ikinciliğe düştükten sonra Aralık ayında yeniden Konya’yı geride bırakan Manisa’nın 2017 Ocak ayında 83 bin 870 traktörle birinciliğini koruduğunu, Konya’nın 83 bin 754 traktörle ikinci sırada yer aldığını bildirdi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Ocak ayında traktör sayısında bu iki ili 61 bin 459 ile İzmir, 61 bin 28 ile Bursa, 60 bin 850 ile Balıkesir, 52 bin 336 ile Ankara, 50 bin 330 ile Adana, 49 bin 615 ile Samsun, 48 bin 127 ile Denizli, 45 bin 188 ile Antalya izlediğini belirtti.

Aydın’da 43 bin 594, Afyonkarahisar’da 40 bin 631, Tokat’ta 39 bin 956, Çorum’da 38 bin 632, Sakarya’da 36 bin 936, Şanlıurfa’da 35 bin 854, Mersin’de 33 bin 162, Kütahya’da 32 bin 458, Çanakkale’de 32 bin 199, Yozgat’ta 31 bin 512, Gaziantep’te 31 bin 376, Edirne’de 30 bin 819, Sivas’ta 30 bin 766, Muğla’da 30 bin 262, Tekirdağ’da 29 bin 391, Kastamonu’da 28 bin 464, Kayseri’de 27 bin 882, Diyarbakır’da 22 bin 810, İstanbul’da 22 bin 706, Malatya 22 bin 581, Eskişehir 22 bin 113, Hatay’da 21 bin 483, Isparta’da 21 bin 282, Burdur’da 21 bin 104, Nevşehir’de 20 bin 655, Bolu’da 20 bin 522 traktör var.

Traktör sayısı Kırklareli’nde 19 bin 995, Kahramanmaraş’ta 19 bin 981, Amasya’da 19 bin 770, Kars’ta 19 bin 83, Erzurum’da 18 bin 524, Aksaray’da 18 bin 258, Uşak’ta 18 bin 125, Niğde’de 16 bin 630, Kocaeli’nde 16 bin 187, Osmaniye’de 16 bin 98, Adıyaman’da 15 bin 882, Çankırı’da 13 bin 211, Muş’ta 11 bin 638, Kırşehir’de 11 bin 336, Düzce’de 11 bin 65, Karaman’da 11 bin 52, Mardin’de 10 bin 462, Bilecik’te 10 bin 427, Ardahan’da 10 bin 139’de kalıyor.

Elazığ’da traktör sayısı 9 bin 708, Zonguldak’ta 9 bin 370, Kırıkkale’de 8 bin 925, Van’da 8 bin 852, Sinop’ta 8 bin 599, Ağrı’da 8 bin 262, Erzincan’da 6 bin 898, Kilis’te 5 bin 744, Batman’da 5 bin 572, Karabük’te 5 bin 479, Bartın’da 5 bin 273, Iğdır’da 4 bin 364, Bitlis’te 3 bin 651, Gümüşhane’de 3 bin 546, Giresun’da 3 bin 91, Bayburt’ta 2 bin 974, Siirt’te 2 bin 791, Yalova’da 2 bin 765, Şırnak’ta 2 bin 667, Ordu’da 2 bin 362, Tunceli’de 1548, Artvin’de 1312, Bingöl’de 1134 düzeyinde bulunuyor.

Traktör sayısı Hakkari’de 962, Trabzon’da 249, Rize’de 65 adede kadar düşüyor.

 

-Ocak’ta traktör sayısı 3 bin 969 arttı-

 

Bayraktar, traktör sayısının Ocak ayı itibarıyla son bir ayda 3 bin 969, son bir yılda 70 bin 828 adet artarak 1 milyon 769 bin 733 adede ulaştığını bildirdi.

Traktör sayısı Ocak ayı artışında traktör sayısı artışında 228 ile Manisa, 163 ile Aydın, 158 ile İzmir, 150 ile Konya, 140 ile Bursa, 123 ile Sakarya, 111 ile Antalya, 109 ile Denizli, 96 ile Ankara, 95’er ile Şanlıurfa ve Samsun’un ilk sıralarda yer aldığını belirten Bayraktar, Ocak ayı itibarıyla son bir yıllık dönemde ise traktör sayı artışında 3 bin 5 ile Konya, 2 bin 809 ile Manisa, 2 bin 497 ile Bursa, 2 bin 367 ile İzmir, 2 bin 216 ile Gaziantep, 2 bin 173 ile Ankara, 2 bin 103 ile Aydın, 2 bin 17 ile Denizli, 1878 ile Sakarya ve 1705 ile Balıkesir’in ilk 10’u oluşturduğunu kaydetti.

  İllere göre 2016 Ocak, 2016 Aralık, 2017 Ocak ayları traktör sayıları, yıllık ve aylık değişim miktarları şöyle:

 

 

 

2016

2016

2017

 

 

 

 

Ocak

Aralık

Ocak

Yıllık

Aylık

 

 

Traktör

Traktör

Traktör

Değişim

Değişim

 

İller

Sayısı

Sayısı

Sayısı

Adet

Adet

1

Manisa

81.061

83.642

83.870

2.809

228

2

Konya

80.749

83.604

83.754

3.005

150

3

İzmir

59.092

61.301

61.459

2.367

158

4

Bursa

58.531

60.888

61.028

2.497

140

5

Balıkesir

59.145

60.761

60.850

1.705

89

6

Ankara

50.163

52.240

52.336

2.173

96

7

Adana

48.919

50.250

50.330

1.411

80

8

Samsun

48.345

49.520

49.615

1.270

95

9

Denizli

46.110

48.018

48.127

2.017

109

10

Antalya

43.706

45.077

45.188

1.482

111

11

Aydın

41.491

43.431

43.594

2.103

163

12

Afyonkarahisar

39.327

40.555

40.631

1.304

76

13

Tokat

38.823

39.885

39.956

1.133

71

14

Çorum

37.421

38.551

38.632

1.211

81

15

Sakarya

35.058

36.813

36.936

1.878

123

6

Şanlıurfa

34.338

35.759

35.854

1.516

95

17

Mersin

32.156

33.104

33.162

1.006

58

18

Kütahya

31.587

32.415

32.458

871

43

19

Çanakkale

31.002

32.119

32.199

1.197

80

20

Yozgat

30.201

31.438

31.512

1.311

74

21

Gaziantep

29.160

31.282

31.376

2.216

94

22

Edirne

30.179

30.803

30.819

640

16

23

Sivas

29.304

30.693

30.766

1.462

73

24

Muğla

28.812

30.185

30.262

1.450

77

25

Tekirdağ

28.593

29.374

29.391

798

17

26

Kastamonu

27.313

28.391

28.464

1.151

73

27

Kayseri

26.714

27.812

27.882

1.168

70

28

Diyarbakır

21.785

22.759

22.810

1.025

51

29

İstanbul

22.071

22.682

22.706

635

24

30

Malatya

21.304

22.521

22.581

1.277

60

31

Eskişehir

21.329

22.053

22.113

784

60

32

Hatay

20.518

21.410

21.483

965

73

33

Isparta

20.353

21.234

21.282

929

48

34

Burdur

20.335

21.060

21.104

769

44

35

Nevşehir

20.071

20.610

20.655

584

45

36

Bolu

19.945

20.467

20.522

577

55

37

Kırklareli

19.557

19.988

19.995

438

7

38

Kahramanmaraş

18.905

19.909

19.981

1.076

72

39

Amasya

18.750

19.711

19.770

1.020

59

40

Kars

18.064

19.057

19.083

1.019

26

41

Erzurum

17.205

18.487

18.524

1.319

37

42

Aksaray

17.449

18.214

18.258

809

44

43

Uşak

17.431

18.080

18.125

694

45

44

Niğde

16.165

16.621

16.630

465

9

45

Kocaeli

15.447

16.142

16.187

740

45

46

Osmaniye

15.589

16.075

16.098

509

23

47

Adıyaman

14.743

15.803

15.882

1.139

79

48

Çankırı

12.585

13.188

13.211

626

23

49

Muş

10.693

11.619

11.638

945

19

50

Kırşehir

10.630

11.313

11.336

706

23

51

Düzce

10.428

11.022

11.065

637

43

52

Karaman

10.627

11.026

11.052

425

26

53

Mardin

9.896

10.425

10.462

566

37

54

Bilecik

10.111

10.411

10.427

316

16

55

Ardahan

9.588

10.114

10.139

551

25

56

Elazığ

9.192

9.666

9.708

516

42

57

Zonguldak

9.139

9.355

9.370

231

15

58

Kırıkkale

8.593

8.911

8.925

332

14

59

Van

8.434

8.840

8.852

418

12

60

Sinop

8.346

8.571

8.599

253

28

61

Ağrı

7.788

8.259

8.262

474

3

62

Erzincan

6.496

6.876

6.898

402

22

63

Kilis

5.351

5.722

5.744

393

22

64

Batman

5.312

5.564

5.572

260

8

65

Karabük

5.314

5.465

5.479

165

14

66

Bartın

5.064

5.264

5.273

209

9

67

Iğdır

4.030

4.347

4.364

334

17

68

Bitlis

3.330

3.640

3.651

321

11

69

Gümüşhane

3.352

3.541

3.546

194

5

70

Giresun

2.928

3.087

3.091

163

4

71

Bayburt

2.836

2.965

2.974

138

9

72

Siirt

2.496

2.781

2.791

295

10

73

Yalova

2.508

2.751

2.765

257

14

74

Şırnak

2.394

2.650

2.667

273

17

75

Ordu

2.223

2.352

2.362

139

10

76

Tunceli

1.445

1.543

1.548

103

5

77

Artvin

1.222

1.301

1.312

90

11

78

Bingöl

1.066

1.131

1.134

68

3

79

Hakkari

925

959

962

37

3

80

Trabzon

201

246

249

48

3

81

Rize

46

65

65

19

0

 

Türkiye

1.698.905

1.765.764

1.769.733

70.828

3.969

 

Bayraktar, Bakan Tüfenkci ile üretici market fiyat farkını görüştü


“Üreten Türkiye Konuşuyor” toplantısına katılan Bayraktar ve Tüfenkci, toplantının ardından üretici market fiyat farkını ele aldılar.

-Bayraktar, Bakan Tüfenkci ile üretici market fiyat farkını görüştü

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Üretici ile market fiyatları arasındaki makasın kapatılması gerekiyor. Bakanlıklarla bu konuda yapılan çalışmalara verdiğimiz desteğe devam edeceğiz”

 

Ankara – 07.03.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile üretici market fiyat farkını ve bu konudaki sorunları görüştü.

“Üreten Türkiye Konuşuyor” toplantısına katılan Bayraktar ve Tüfenkci, toplantının ardından üretici market fiyat farkını ele aldılar.

Üreticiden tüketiciye fiyatların katlandığını, makasın çok açıldığını bildiren Bayraktar, bu durumdan hem üreticinin hem de tüketicinin mağdur olduğunu belirtti. Üretici ile market fiyatları arasındaki makasın kapatılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, bakanlıklarla bu konuda yapılan çalışmalara verdikleri desteğe devam edeceklerini bildirdi.

Üreten Türkiye Konuşuyor


Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, ülke olarak “daha fazla nasıl üretebiliriz?” sorusuna cevap aradıklarını söyledi.

-“Üreten Türkiye Konuşuyor”…

Türkiye-AB KİK üyeleri TZOB, TOBB, Hak-iş, Memur-Sen, TESK, TİSK, Türk-İş, Türkiye Kamu-Sen ile iş dünyasının sivil toplum kuruluşları, Türkiye genelinde 12 ilde “Üreten Türkiye Konuşuyor” toplantıları düzenleyecekler

 

Ankara – 07.03.2017 – Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK)  Türkiye kanadını oluşturan TZOB, TOBB, Hak-iş, Memur-Sen, TESK, TİSK, Türk-İş, Türkiye Kamu-Sen ile iş dünyasının sivil toplum kuruluşları, ekonomik değer üreten kesimlerin geleceğe olan güvenini artırmak, üretimle ilgili sorunları ortaya koymak ve çözüm önerilerini geliştirmek, üretimin önemi konusunda farkındalığı artırmak amacıyla, Türkiye genelinde 12 ilde “Üreten Türkiye Konuşuyor” toplantıları düzenleyecekler.

Tanıtımı, TOBB’da Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin de katılımıyla TOBB’da yapılan toplantıya, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, TOBB, Hak-iş, TESK, Memur-Sen, TİSK, Türk-İş, Türkiye Kamu-Sen ile iş dünyası sivil toplum kuruluşları ASKON, MÜSİAD, TİM, TÜGİAD, TÜGİK ve TÜMSİAD Başkan ve temsilcileri iştirak etti.

“Üreten Türkiye Konuşuyor” toplantıları, Van, Eskişehir, Diyarbakır, Adana, İzmir, Samsun, Edirne, Antalya, Malatya, Bursa, Konya ve Gaziantep olmak üzere toplam 12 ilde gerçekleştirilecek.

 Toplantıların özet sonuç raporu hazırlanacak ve 12 toplantının sonunda yazılacak kapsamlı sonuç raporu, hükümet ile paylaşılacak.

 

-Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci-

 

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, ülke olarak “daha fazla nasıl üretebiliriz?” sorusuna cevap aradıklarını söyledi. Attıkları her adımda istişare yaparak vatandaşların görüşlerini esas aldıklarını söyleyen Tüfenkci, ekonomi ve iş dünyası için birçok yeni uygulamayı ve teşviki yürürlüğe soktuklarını bildirdi. Ancak sahaya çıktıklarında, yapılan bu iyileştirme, tedbir ve teşviklerin yeterince bilinmediğini gördüklerini anlatan Bakan Tüfenkci, “Onun için Üreten Türkiye Konuşuyor Projesi ile üretenlerin ayağına gidip bunları anlatacağız” dedi.

Bayraktar, Bakanlar Müezzinoğlu ve Tüfenkci ile KİK üyeleri Hak-İş’te bir araya geldi


TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Hak-İş’teki yemekte, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile de bir araya geldi.

Ankara – 07.03.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK)  Türkiye kanadını oluşturan üyeler, iş dünyasının sivil toplum kuruluşlarının başkanları, Hak-İş’i ziyaret ettiler.

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın ev sahipliğinde bir araya gelen KİK üyeleri, iş dünyasının sivil toplum kuruluşlarının başkanları, Bakanlarla sohbet ettiler.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Hak-İş’teki yemekte, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile de bir araya geldi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü…


“Sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğum nedeniyle, hizmet borçlanması yapılabilmeli, üç doğum sınırlaması kaldırılmalıdır”

-8 Mart Dünya Kadınlar Günü…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “En ağır iş yükü tarımda çalışan kadınların sırtında”

-“Tarımda çalışan 2,2 milyonu aşkın kadın, ev işlerinin yanı sıra tarımsal üretimin de merkezinde yer alıyor”

-“Günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimiz, tarımımızın da belkemiğidir. Tarımsal üretiminin yarıdan fazlasını onlar karşılıyorlar”

-“Çiftçimizi, özellikle de kadın çiftçilerimizi eğitmeden verimlilik sağlanamaz. Bu gerçekten hareketle ülke çapında ‘Kadın Çiftçi Eğitimi’ programını sürdürüyoruz”

-“Bu kadar ağır bir yükü taşıyan kadın çiftçiler, pozitif ayrımcılığı hak ediyor. Kadın çiftçiler, çalıştıkları her yıl için ilave 120 gün, 3 yılda 1 yıl yıpranma almalıdır”

-“Devlet, kadın çiftçilerimize yüzde 50 oranında prim desteği vermelidir”

-“Sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğum nedeniyle, hizmet borçlanması yapılabilmeli, üç doğum sınırlaması kaldırılmalıdır”

 

Ankara – 07.03.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, en ağır iş yükünün tarımda çalışan kadınların sırtında olduğunu bildirerek, “tarımda çalışan 2,2 milyonu aşkın kadın, ev işlerinin yanı sıra tarımsal üretimin de merkezinde yer alıyor. Bütün işleri yetiştirebilmek için günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimiz, tarımımızın da belkemiğidir. Tarımsal üretiminin yarıdan fazlasını onlar karşılıyorlar” dedi.

Şemsi Bayraktar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada,

çalışma hayatının her alanında yer alan kadınların tarımda da yaptıkları katkılarla çok önemli roller üstlendiğine işaret etti. Bayraktar, son rakamlara göre, tarımda çalışan 5 milyon 53 bin kişinin yüzde 44,4’ünü kadınların oluşturduğunu, tarımda 2 milyon 242 bin kadının üretimde bilfiil yer aldığını belirtti.

İstihdam edilenlerin sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlılık durumu göre bakıldığında, tarımda çalışan 2 milyon 242 bin kadının 1 milyon 829 bininin (yüzde 81,6) ücretsiz aile işçisi,  182 bininin (yüzde 8,1) ücretli yevmiyeli, 229 bininin (yüzde 10,2) kendi hesabına, sadece 2 bininin ise işveren konumunda bulunduğunu bildiren Bayraktar, tarımda sosyal güvenlik açısından kayıt dışılığın da yüzde 94,2 gibi çok yüksek bir oranda olduğunu, kadınların, sigortalı olmak yerine, primleri ödemekte güçlük çektikleri için eşleri üzerinden sağlık hizmeti aldıklarını vurguladı.

  

-Tarlada, bahçede, ahırda, ağılda işleri yüklenen kadınlar-

 

Erkeklerden çok daha fazla, hemen her gün 16-17 saat çalışan, evdeki işlerinin yanı sıra tarlada, bahçede, ahırda, ağıldaki işleri yüklenen kadınların, çoğu zaman geçmişten öğrendikleri geleneksel yöntemlerle üretime katkı sağladıklarına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

“Kırsal kesimde kadının işgücüne katılım oranı, tarımda ücretsiz aile işçisi olarak çalışması nedeniyle yüksek olsa da Türkiye’de tarım istihdamındaki azalma, kadın istihdamının da giderek düşmesine yol açmaktadır. Tarımda çalışan kadınlar, tarım dışına çıktıklarında veya göç ettiklerinde işgücüne katılamamakta ya da zorluk çekmektedirler. İşgücüne katılan kadınlar ise daha çok statüsü düşük, kalifiye olmayan işlerde sosyal güvenceden yoksun bir biçimde çalışmaktadır. Bu ise kadının çalışma ve toplum hayatının dışında kalmasına neden olabilmektedir. Tarım sektörü Türkiye’de kadınların çalışmak zorunda kaldığı bir sektördür. Geçmişten günümüze kadınlar, tarımda her zaman üretimin içinde yerini almıştır.

Ancak bu genellikle aile içi üretime katkı biçiminde değerlendirildiğinden bir çalışma olarak görülmemiştir. Kadınların işgücüne katılım oranın artması ekonomik verimliliği artıracak, kalkınma potansiyelini iyileştirecektir. Kadınların ekonomik kalkınmaya, kırsal kalkınmaya etki edebilmeleri için ekonomik ve sosyal statülerinin iyileştirilmesi ve buna yönelik politikalar geliştirilmesi önemlidir. Günümüzde tüm dünya ve Türkiye’de üzerinde çokça tartışılan kadın sorunları, yalnız kadınların değil tüm toplumun sorunlarıdır ve kapsamlı çözümler gerektirmektedir.”

 

-“Eğitim verilmeden verimlilik sağlanamaz”-

 

Tarımda çiftçinin, özellikle de üstlendikleri fonksiyonlar dolayısıyla kadın çiftçilerin eğitilmeden verimliliğin sağlanamayacağını işaret eden Bayraktar, “”Bu gerçekten hareketle ülke çapında ‘Kadın Çiftçi Eğitimi’ programını sürdürüyoruz” dedi.

Bayraktar, 2012 yılında Türkiye Ziraat Odaları Birliği ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında imzalanan “Kadın Çiftçi Eğitim İşbirliği” protokolü çerçevesinde eğitimlerin gerçekleştirildiğini belirtti. Şemsi Bayraktar, bu çerçevede kadın çiftçilere, sosyal güvenlik, kooperatifçilik, girişimcilik ve liderlik, kadın hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, iklim değişikliği ana eğitim konuları yanında, her türlü tarımsal faaliyetlerle ilgili eğitim verildiğini vurguladı.

Eğitimlere katılan kadın çiftçilerin, önümüzdeki yıllarda, değişikliğin güçlü temsilcileri olacağına ve yaşadıkları toplumun kırsal kalkınmasına katkı sağlayacaklarına olan inancını vurgulayan Bayraktar, “Şu gerçek çok iyi bilinmelidir ki, sağlıklı nesiller yetiştirebilmenin yolu kadınlardan geçer” dedi.

 

-“Kadın çiftçiler için pozitif ayrımcılığı hak ediyor”-

 

Kadın çiftçilerin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi yönünde teşvik edici önlemlere acil ihtiyaç bulunduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

“Bu kadar ağır bir yükü taşıyan kadın çiftçiler, pozitif ayrımcılığı hak ediyor. Kadın çiftçiler, çalıştıkları her yıl için ilave 120 gün, 3 yılda 1 yıl yıpranma almalıdır. Devlet, kadın çiftçilerimize yüzde 50 oranında prim desteği vermelidir. Söz konusu desteğin verilmesi durumunda, kadın çiftçilerin sağlık harcamaları eşleri yerine, kendi sigortalarınca karşılanacağından, desteğin büyük kısmı devlete geri dönecek, böylece sosyal güvenlikte kayıt dışılık da önlenmiş olacaktır.

Sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğum nedeniyle, hizmet borçlanması yapılabilmeli, üç doğum sınırlaması kaldırılmalıdır.”

Bayraktar, kadın çiftçilerin sorunlarını her platformda dile getirmeye devam edeceklerini bildirerek, başta eli nasırlı kadın çiftçilerimiz olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladı.

Domatesten ekonomiye 12,7 milyar liralık katkı


“Türkiye’deki çok geniş sera alanlarıyla yaz kış üretilebilen ve ekonomiye yaklaşık 12,7 milyar liralık katkı sağlayan bu kadar önemli bir sebzede, sorunlar en kısa zamanda çözülmeli, üretimin devamı sağlanmalıdır”

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-“Türkiye’deki çok geniş sera alanlarıyla yaz kış üretilebilen ve ekonomiye yaklaşık 12,7 milyar liralık katkı sağlayan bu kadar önemli bir sebzede, sorunlar en kısa zamanda çözülmeli, üretimin devamı sağlanmalıdır”

-“Domates, sebzeler içinde bir tekel gibi. Değerde toplam bitkisel üretimdeki payı yüzde 10,7’sini, toplam sebze üretimindeki payı yüzde 40’ı buluyor”

-“Dünya domates üretiminin yüzde 6,9’unu karşılayan Türkiye, ihracatta dördüncü sırada kalıyor”

-“Toplam sebze ihracatının yüzde 62’si domatesten oluşurken, örtü altı sebze üretimindeki payı da yüzde 52,8’i buluyor”

-“Üreticimizin en önemli sorunlarından birisi, Rusya ambargosudur”

-“2015-2016 döneminde Rusya hariç domates ihracatı 106,5 milyon dolardan 239,9 milyon dolara çıksa da Rusya da dahil edildiğinde toplamda 365,3 milyon dolardan 239,9 milyon dolara geriledi”

-“Özelikle salçalık domateste yapılan sözleşmeli üretimde, sözleşmelerin sanayiciler tarafından tek taraflı hazırlanması üreticilerimiz mağdur etmektedir”

-“Sözleşmelerin tek taraflı hazırlanmasının önlenmesi, üreticilerimizin hak ve menfaatlerinin korunması, sözleşmelerin Ziraat Odaları marifetiyle yapılmasının sağlanması gerekmektedir”

-“Diğer sebzelerde olduğu gibi domateste de hastalık bitkiye bulaşmadan önce, kültürel tedbirlerle önlemler alınması gerekir. Domates ve ürünleri üretim ve ihracatına verilen desteklerine devam edilmelidir”

           Ankara – 06.03.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, domatesin tek başına ekonomiye 12 milyar 671 milyon liralık katkı yaptığını bildirerek, “Türkiye’deki çok geniş sera alanlarıyla yaz kış üretilebilen ve ekonomiye yaklaşık 12,7 milyar liralık katkı sağlayan bu kadar önemli bir sebzede, sorunlar en kısa zamanda çözülmeli, üretimin devamı sağlanmalıdır” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, domatesin sebzeler içinde bir tekel gibi olduğunu, değerde toplam bitkisel üretimdeki payının yüzde 10,7’sini, toplam sebze üretimindeki payının ise yüzde 40’ı bulduğunu belirtti. Şemsi Bayraktar, 11,85 milyon tonluk üretimiyle Çin, Hindistan ve ABD’nin ardından dördüncü sırada gelen ve dünya domates üretiminin yüzde 6,9’unu karşılayan Türkiye’nin ihracatta ise dördüncü sırada kaldığını vurguladı. Toplam sebze ihracatının yüzde 62’sinin domatesten oluştuğuna dikkati çeken Bayraktar, 6,2 milyon tonu bulan örtü altı sebze üretimindeki payının da yüzde 52,8’i bulduğunu bildirdi.
Domates ihracatında, Meksika, Hollanda ve İspanya’nın ardından dördüncü olan Türkiye’nin, dünya domates ihracatında aldığı payın yüzde 4,5’e ulaştığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“İlginç olan ihracatta Türkiye’yi geride bırakan Meksika, Hollanda ve İspanya, üretimde Türkiye’nin ardında kalıyorlar. Hatta, domates üretimi Türkiye’ye göre çok çok gerilerde olan Hollanda, ithal ettiği domatese katma değer katarak yeniden ihraç ediyor ve dünya ihracatında ikinci sırayı alıyor. 
Rusya’nın Türk tarımsal ürünlerine 2016 yılı başından itibaren uyguladığı ambargo kararı en çok domates üreticisini etkiledi. Üreticimizin en önemli sorunlarından birisi, Rusya ambargosudur. 2015-2016 döneminde Rusya hariç domates ihracatı 106,5 milyon dolardan 239,9 milyon dolara çıksa da Rusya da dahil edildiğinde toplamda 365,3 milyon dolardan 239,9 milyon dolara geriledi.
İhracat, Irak, Belarus, Gürcistan ve Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer ülkelere yöneldi.
 

-“Salçalık domates üretimi artıyor”-


2006-2016 döneminde, domates ekiliş alanının yüzde 6,8 gerilediğini, buna karşın verimdeki yüzde 37,2’lik artışın üretime olumlu yansıdığını ve üretim rakamını yüzde 27,9 yükselttiğini bildiren Bayraktar, “verim artıkça, Türkiye, üretim ve ihracatta dünyada daha üst sıralara tırmanacaktır. 2006-2016 döneminde salçalık domatesteki yüzde 36,6, sofralık domatesteki yüzde 24,1’lik artışın sebebi verimdeki yükselmedir” dedi.

Bayraktar, iller bazında bakıldığında sofralık domateste Antalya’nın yüzde 19,1 payıyla, salçalık domateste Bursa’nın yüzde 29,8 pala ilk sırayı aldığını belirtti.

 

-“Domates ürünleri çok önemli”-

Başta salça olmak üzere domatesin, salçası, konservesi, suyu, ketçabı ve sosunun da gündelik hayatın ve ihracatın önemli unsurları olduğunu, özellikle salça üretiminde ve ihracatında ülke potansiyelinin iyi kullanılması gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, “Türkiye salça ihracatında 157,3 milyon dolara değeriyle ve yüzde 4,4 payıyla Çin, İtalya, ABD, İspanya ve Portekiz’in ardından 6’ıncı sırada yer almaktadır. Ayrıca, Türkiye 128,8 milyon dolarlık dondurulmuş, kurutulmuş,  tüm ve parça halinde konserve edilmiş domates ve domates suyu,  sosu ve ketçabı ihraç etmektedir” dedi.

-“Domatesin besin değeri saymakla bitmez”-

Besin değeri yüksek domatesi, çok geniş sera alanlarıyla yaz kış dört mevsim üretebilen ve tüketen ülkelerden birinin Türkiye olduğunu vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:

“Domates mutfakların gözbebeğidir. Yemeklerin, salataların vazgeçilmezdir. Rengi, tadı ve kokusu insanı çekmektedir.

İnsan sağlığına büyük katkıları olan C, A vitamini, potasyum ve folik asit içerir. Domatesin içindeki likopen ise sadece domatesin kendisinde değil, domates suyu, domates salçası, ketçap ve her türlü domatesli yemek ve soslarda da bol miktarda bulunmaktadır.

Daha sağlıklı, kaliteli ve uzun bir yaşam sürmenin anahtarının domates olduğu bilinir. Hastalık risklerinden koruyan antioksidan özelliği oldukça önemlidir.”

-“Sorunlar ve çözüm önerileri”-

Üretimi sürekli artan salçalık domateste yapılan sözleşmeli üretimde, sözleşmelerin sanayiciler tarafından tek taraflı hazırlanmasının üreticileri mağdur ettiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“Sanayici yapılan sözleşmeye sadık kalmamakta, düşük fiyat vermekte, üreticinin ürününü almamaktadır. 

Sebze üretiminde karşımıza çıkan en önemli sorunlardan birisi de hastalıklardır. Ülkemiz ekonomisinde büyük kayıplar oluşturan hastalıklar çok çeşitlidir. Diğer sebzelerde olduğu gibi domateste de hastalık bitkiye bulaşmadan önce, kültürel tedbirlerle önlemler alınması gerekir. Bu tedbirlerle hastalığın yayılması önlenemediğinde, hastalık yaygınlaşmadan koruyucu olarak kimyasal mücadele yapılmalıdır. Hastalık yaygınlaştıktan sonra yapılacak işler hem az hem de zordur. Sebzecilikte başarı çeşit seçimi ve uygun yetiştirme tekniği yanında büyük ölçüde bilinçli yapılan hastalık mücadelesine bağlıdır.

Üretimde teknolojiyi en üst düzeyde kullanarak verimi artırmanın yolları aranmalı, birim maliyet düşürülerek, ihracatta da avantajlı bir konuma geçilmelidir.

 Domates ve ürünleri üretim ve ihracatına verilen desteklere devam edilmeli ve sözleşmeli üretimde üreticinin mağduriyetini giderici tedbirler alınmalıdır. Bu bağlamda, sözleşmelerin tek taraflı hazırlanmasının önlenmesi, üreticilerimizin hak ve menfaatlerinin korunması, sözleşmelerin Ziraat Odaları marifetiyle yapılmasının sağlanması gerekmektedir. 

Üretici birlikleri ve kooperatifleri ürün pazarlamasında daha güçlü hale getirilmeli üreticilerin bu kanallar yoluyla ürününü pazarlama yoluna gitmesi teşvik edilmelidir.”