Bayraktar, İnegöl’de analiz laboratuvarı açtı

-Bayraktar, İnegöl’de analiz laboratuvarı açtı

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Çiftçimizin üretimini sürdürebilir kılması açısından

muhakkak surette yaralarını sarmamız lazım. Çiftçimizi ayakta tutmamız lazım”

-“200’e yakın Avrupa Birliği kırsal kalkınma projesini hayata geçirdik. Kaynaklarını bulduk ve çiftçimize bu kaynakları hizmet olarak kullandık”

-“Türkiye genelinde 85 laboratuvar açılışı gerçekleştirdik”

-“Her şeyi devletten bekleme anlayışından sıyrılmamız lazım”

-“Bize gelen aidat, rant, faiz parası değil, alın teri. Son kuruşuna kadar çiftçimize bunu hizmet olarak geri vermemiz lazım”

-“Laboratuvar önemli. Toprağın hangi besin maddelerine ihtiyacı olduğunu bu laboratuvarlar marifetiyle tespit ediyoruz. Hem mikro analiz hem de makro analiz yapıyoruz”

 

İnegöl/Bursa – 16.01.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ocak ayında da zarar gören çiftçilerin borç erteleme kapsamına alınması gerektiğini, elektrik borçlarının da yapılandırılması için çalışma yaptıklarını bildirerek, “Çiftçimizin üretimini sürdürebilir kılması açısından muhakkak surette yaralarını sarmamız lazım. Çiftçimizi ayakta tutmamız lazım” dedi.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, 200’e yakın Avrupa Birliği kırsal kalkınma projesini hayata geçirdiklerini, kaynak bulduklarını ve çiftçiye bu kaynakları hizmet olarak kullandıklarını belirterek, “Her şeyi devletten bekleme anlayışından sıyrılmamız lazım” dedi.

Bayraktar, Bursa’nın İnegöl İlçesi Ziraat Odası tarafından kurulan Toprak, Bitki ve Su Analiz Laboratuvarı’nın açılışını yaptı.

Şemsi Bayraktar, açılış töreninde yaptığı konuşmada, İnegöl Ziraat Odası’nın laboratuvar için 300 bin lira harcandığını, Ziraat Odaları olarak ülke genelinde 85 laboratuvar kurup hizmete açtıklarını bildirdi.

Ziraat Odaları’nın yüzde 80’inin kendi mülkiyetindeki hizmet binalarında faaliyet gösterdiğini aktaran Bayraktar, şöyle devam etti:

“Bu fevkalade önemli. Odalarımızın yüzde 45’inde tarım alet ve makineleri var. Bunun önemsiyoruz. Çiftçimize hizmet ediyor. Türkiye genelinde 85 laboratuvar açılışı gerçekleştirdik. Bu fevkalade önemli. Daha önemlisi de 200’e yakın Avrupa Birliği kırsal kalkınma projesini hayata geçirdik. Kaynaklarını bulduk ve çiftçimize bu kaynakları hizmet olarak kullandık. Her şeyi kamudan, her şeyi devletten bekleme anlayışından sıyrılmamız lazım.”

Bayraktar, çiftçilerin alın terini kendilerine teslim ettiğini ve odalarının çok güçlü olduğunu dile getirdi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bazı hizmetlerini üstlenmek istediklerini, bunun çalışmalarını sürdürdüklerini bildiren Bayraktar, “Bize gelen aidat, rant, faiz parası değil, alın teri. Son kuruşuna kadar çiftçimize bunu hizmet olarak geri vermemiz lazım.  Biz bize yakışanı yapmamız lazım. Bunu yapamazsak, her zaman söylüyorum, bu para bizi ateş gibi yakar” ifadesini kullandı.

 

-“Yetersiz, yanlış gübre kullanımı 10 milyar liralık verim

kaybına yol açıyor”-

 

Şemsi Bayraktar, yetersiz ve yanlış gübre kullanımının 10 milyar lira civarında israfa, verim kaybına yol açtığını belirtti. Bunun çok önemli bir miktar olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Yeterli gübre kullanmak lazım. Toprağın ihtiyacı olan gübreyi kullanmak gerekiyor. Toprağın hangi besin maddelerine ihtiyacı olduğunu bu laboratuvarlar marifetiyle tespit ediyoruz. Hem mikro analiz hem de makro analiz yapıyoruz. Devlet de bu tahlili yaptıranlara, toprak analizlerini teşvik etmek maksadıyla birtakım destekler veriyor” diye konuştu.

 

-“Büyük hedefler belirledik”-

 

Büyük hedefler belirlediklerini bildiren Bayraktar, şunları söyledi:

“Çiftçimizin neye ihtiyacı varsa onu karşılamak durumundayız. 2013 yılının Eylül ayında büyük kuraklık yaşadık. Doğal sonucu olarak buğday üretimimiz 22 milyon 50 bin tondan 19 milyon tona geriledi. 2014 yılının Mart ayın da don felaketiyle karşı karşıya kaldık. Meyvelerimiz zarar gördü. 2015 yılına geldiğimiz de İnegöl’de aşırı kar yağışı nedeniyle seralarımız zarar gördü. Bir hafta önce de don yaşadık. Çiftçilerimizin borçlarının yapılandırıldığını biliyoruz. Geçen günler de bakanımızla görüştüm. Başbakandan da bir randevu talep ettim. Ocak ayında da zarar gören çiftçilerimiz, borç erteleme kapsamına alınması lazım. Elektrik borçlarının da yapılandırılması için çalışma yapıyoruz. Çiftçimizin üretimini sürdürebilir kılması açısından muhakkak surette yaralarını sarmamız lazım. Çiftçimizi ayakta tutmamız lazım.”

Bayraktar, açılışını yaptığı laboratuvarı gezdi. Analizler de alınan ücretin 35 lira olduğunu öğrenen Genel Başkan Bayraktar, ücretin bu yıl için indirilmesini talep etti. Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik de analiz ücretinin 2015 yılı boyunca yüzde 25 indirimli uygulanacağını bildirdi.

Şemsi Bayraktar, laboratuvarın açılışını gerçekleştirdikten sonra çiftçilerle bir araya gelerek sorunları dinledi.

 

-Diğer konuşmacılar-

 

İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, Ziraat Odası olarak yegane amaçlarının çiftçiye hizmet etmek olduğunu bildirerek, “Çiftçilerimizin refah seviyesini yükseltmek, daha bol ve kaliteli ürün almasını sağlamak. İnegöl’de tarımsal üretimi ve ürün verimini arttıracak İnegöl tarımını daha ileriye taşıyacak bir toprak analiz laboratuvarı kurduk. 300 bin lira bütçeli bu laboratuvar ile İnegöl Ziraat Odası bünyesinde, çiftçimizin çok ihtiyaç duyduğu ‘Toprak Su ve Yaprak Analiz Laboratuvarı’ sayesinde verim ve kalite artışında büyük ilerleme sağlanmış olacak” dedi.

İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İnegöl’de yılda 2 kez mobilya, bir kez de tarım fuarı yaptıklarını söyledi.  Aktaş, “Nasıl ki mobilyada İnegöl adına bir başarı öyküsü yazdıysak inşallah tarımla alakalı da aynı öyküyü yazacağız” diye konuştu.

Tarımın stratejik bir öneme sahip olduğunu dile getiren AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin ise, her zaman tarımı desteklediklerini açıkladı. 

Laboratuvar açılışında TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Tuncer Başoğlu da hazır bulundu.

Açılış törenine, AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, İnegöl Kaymakamı Ali Akça, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, siyasi parti temsilcileri, kamu kurumlarının temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin başkanları, Ziraat Odalarının başkanları ve çiftçiler katıldı.

Bayraktar, Osmangazi Ziraat Odası’nı ziyaret etti

-Bayraktar, Osmangazi Ziraat Odası’nı ziyaret etti
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Gıda fiyatları yüzde 13 artıyor, üretici fiyatları yılda yüzde 6 artıyor. Ben enflasyonun altındayım, o enflasyonun üzerinde. Bu, sektörde aracıların kazandığını gösteriyor”
-“Üretimi artırdığınızda pazarlamayı ne yapacaksınız? Pazarlamayı kim yapacak? Bu işi yapacak olan, üretici birlikleri”

Bursa – 16.01.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, gıda fiyatlarının yüzde 13, üretici fiyatlarının yılda yüzde 6 arttığını bildirerek, “ben enflasyonun altındayım, o enflasyonun üzerinde. Bu, sektörde aracıların kazandığını gösteriyor” dedi.
Bayraktar, Bursa’nın Osmangazi Ziraat Odası’nı ziyaretinde, Oda Başkanı Sabri Akçalar, Oda Yönetim Kurulu ve çiftçilerle sohbet etti. Ziyarette TZOB Yönetim kurulu Üyesi Tuncer Başoğlu’da hazır bulundu.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, burada yaptığı konuşmada, son dönemde “Gıda fiyatları enflasyona sebep oluyor, ithalat yapalım” görüşünü dillendirenlerin ortaya çıktığını ancak sorunun üreticilerden kaynaklanmadığını söyledi.
Şemsi Bayraktar, “Gıda fiyatları yüzde 13 artıyor, üretici fiyatları yılda yüzde 6 artıyor. Ben enflasyonun altındayım, o enflasyonun üzerinde. Bu, sektörde aracıların kazandığını gösteriyor” dedi.
İthalat kapısının açılmaması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Problem bizde değil. Problem şurada; kardeşim sen kaldır şu aracıları… Gıda fiyatları yüzde 13 artıyor, üretici fiyatları yılda yüzde 6 artıyor. Ben enflasyonun altındayım o enflasyonun üzerinde. Bu neyi gösteriyor? Bu şunu gösteriyor; sektörde aracıların kazandığını gösteriyor” diye konuştu.
Ziraat odalarının birer meslek kuruluşu olduğunu dile getiren Bayraktar, bundan dolayı Üretici Birlikleri Yasasının çıkması için çok uğraştıklarını anlattı.

-“Pazarlama sorunu çekiyoruz”-

Bayraktar, şunları kaydetti:
“Şimdi bu bölgede üretim problemi var mı? Şu sorunları aşsak, maliyeti aşağı çeksek, ovaları daha iyi değerlendirsek, sulamaya açabilsek, arazilerimizi biraz daha toplulaştırabilsek, üretim katlar değil mi? Peki üretimi yaptık, kime pazarlayacağız? Şu anda pazarlama sorunu çekiyoruz. Yarın üretimi artırdığınızda pazarlamayı ne yapacaksınız? Pazarlamayı kim yapacak? Bu işi yapacak olan, üretici birlikleri… Avrupa’ya gidiyorsunuz, pazarlama, planlama sorunu yok. Kim yapıyor bunu? Devlet yapmıyor. Almanya’ya gidiyorsunuz kooperatifler yapıyor. Hollanda’ya gidiyorsunuz üretici kuruluşları, kooperatifler yapıyor. Şimdi örgütlenmesi güçlü olan hiçbir yerde pazarlama sorunu yok ama bize geliyoruz, bu ülkede 50 yıldır kurduğumuz bütün kooperatifleri batırdık. Bunda suçun bir kısmı üreticilerde, bir kısmı da siyasi kurumlarda. Türkiye’de birlikleri, hep beraber batırdık. Altyapımız da bu işleri götürmeye yeterli değildi. Örgütlenmede 50 sene geriye düştük. Şu anda tam 50 sene gerideyiz. Şimdi, ‘Şu üretici birlikleri bizim için bir şans’ dedik, bunları kurduk ama bunları da ben orta yerde görmüyorum.”
Bayraktar, geçen yılın ardından çiftçilerin 2015’i de afetlerle karşıladığını belirterek, 31 Aralık 2014’ten sonraki doğal afetlerden zarar görenlerin kredi borçlarının da bir yıl süreyle ve faizsiz ertelenmesini istediklerini sözlerine ekledi.

Traktör sayısı Manisa ve Konya’da aynı miktarda arttı


-Traktör sayısı Manisa ve Konya’da aynı miktarda arttı

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Kasım ayında Manisa ve Konya’da traktör sayısı 306’şar adetle aynı miktarda arttı, traktör sayısında Bursa, İzmir’i, Çanakkale, Edirne’yi geçti”

-“Traktör sayısı Kasım ayında, Manisa’da 77 bin 802, Konya’da 76 bin 610’a ulaştı”

-“Bursa, Kasım ayında traktör sayısı 56 bin 164 adede çıktı ve İzmir’i geride bıraktı. İzmir’de traktör sayısı Kasım ayında 56 bin 120 adet oldu”

-“Manisa ve Konya’yı 56 bin 886 traktörle Balıkesir, 56 bin 164 traktörle Bursa, 56 bin 120 traktörle İzmir izledi”

-“Traktör sayısında Çanakkale, 2014 Kasım ayında, 29 bin 499 traktörle, 29 bin 441 adette kalan Edirne’yi geride bıraktı”

 

Ankara – 16.01.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2014 Kasım ayında Manisa ve Konya’da traktör sayısının 306’şar adetle aynı miktarda arttığını, traktör sayısında Bursa’nın, İzmir’i, Çanakkale’nin, Edirne’yi geçtiğini bildirdi.

Bayraktar, traktör sayısında Manisa’nın 2014 Kasım ayında da liderliğini koruduğunu bildirerek, “Traktör sayısı Kasım ayında, Manisa’da 77 bin 802, Konya’da 76 bin 610’a ulaştı. Bursa’da, Kasım ayında traktör sayısı 56 bin 164 adede çıktı ve İzmir’i geride bıraktı. İzmir’de traktör sayısı Kasım ayında 56 bin 120 adet oldu” dedi.

Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, Kasım ayı itibarıyla Manisa’nın 77 bin 802 traktörle birinciliğini sürdürdüğünü, Manisa’yı 76 bin 610 traktörle Konya’nın, 56 bin 886 traktörle Balıkesir’in, 56 bin 164 traktörle Bursa’nın, 56 bin 120 traktörle İzmir’in izlediğini belirtti.

Kasım ayı itibarıyla 1 milyon 619 bin 124’e ulaşan traktör sayısında ilk 5 il olan Manisa, Konya, Balıkesir, Bursa ve İzmir’in 323 bin 582 traktörle, 5’de 1’lik bir oranı oluşturduğunu belirtti.

 

-“Bursa, İzmir’i, Çanakkale, Edirne’yi geride bıraktı”-

 

Bayraktar, illerin traktör sayısıyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Manisa, Konya, Balıkesir, Bursa ve İzmir’i traktör sayısında 48 bin 11 ile Ankara, 47 bin 300 adetle Samsun, 46 bin 911 adetle Adana, 43 bin 573 adetle Denizli, 42 bin 4 adetle Antalya izliyor. Aydın’da 39 bin 70, Tokat’ta 37 bin 819, Afyonkarahisar’da 37 bin 388, Çorum’da 36 bin 237, Şanlıurfa’da 32 bin 772, Sakarya’da 32 bin 703, Mersin’de 30 bin 611, Kütahya’da 30 bin 502 traktör var.

Traktör sayısında Çanakkale, 2014 Kasım ayında, 29 bin 499 traktörle, 29 bin 441 adette kalan Edirne’yi geride bıraktı. Yozgat’ta 28 bin 945, Sivas’ta 27 bin 823,Tekirdağ’da 27 bin 765, Muğla’da 27 bin 211, Gaziantep’te 26 bin 761, Kastamonu’da 26 bin 89, Kayseri’de 25 bin 132, İstanbul’da 21 bin 745, Diyarbakır’da 21 bin 151, Eskişehir’de 20 bin 406, Malatya’da 20 bin 260’ı buluyor.

Hatay’da 19 bin 554, Burdur’da 19 bin 435, Isparta’da 19 bin 283, Nevşehir’de 19 bin 182, Bolu’da 19 bin 174, Kırklareli’nde 18 bin 937, Amasya’da 17 bin 895, Kahramanmaraş’ta 17 bin 574, Kars’ta 17 bin 15, Uşak’ta 16 bin 603, Aksaray’da 16 bin 466, Erzurum’da 15 bin 978, Niğde’de 14 bin 919, Kocaeli’nde 14 bin 751, Osmaniye’de 14 bin 715, Adıyaman’da 13 bin 709, Çankırı’da 11 bin 896 traktör var.

Traktör sayısı, Karaman’da 9 bin 978, Kırşehir’de 9 bin 929, Muş’ta 9 bin 910, Bilecik’te 9 bin 759, Düzce’de 9 bin 559, Mardin’de 9 bin 388, Zonguldak’ta 8 bin 856, Ardahan’da 8 bin 727, Elazığ’da 8 bin 631, Kırıkkale’de 8 bin 356, Sinop’a 8 bin 11, Van’da 7 bin 921, Ağrı’da 7 bin 490, Erzincan’da 6 bin 123, Batman’da 5 bin 131 Karabük’te 5 bin 108 adette kalıyor.”

Kilis’te 4 bin 900, Bartın’da 4 bin 741, Iğdır’da 3 bin 720, Gümüşhane’de 3 bin 206, Bitlis’te 2 bin 964, Giresun’da 2 bin 827, Bayburt’ta 2 bin 740, Yalova’da 2 bin 333, Siirt’te 2 bin 308, Ordu’da 2 bin 149, Şırnak’ta 2 bin 136 traktör bulunduğunu bildiren Bayraktar, “Tunceli’de 1329, Artvin 1092, Bingöl 995, Hakkari 770, Trabzon 189 traktörle son sıraları paylaşıyor. En az traktör 41 adetle Rize’de bulunuyor” dedi.

Bayraktar, Kasım ayında İstanbul’da traktör sayısının 6 adet azalırken, Rize’de değişmediğini, Trabzon’da 1, Bingöl ve Hakkari’de 2, Ordu’da 3, Giresun’da 4 adet arttığını bildirdi.

İller itibarıyla 2014 Ekim ve Kasım ayları itibarıyla traktör sayıları ve değişim miktarları şöyle:

 

 

 

Traktör

Traktör

 

 

 

Sayısı

Sayısı

 

 

 

Ekim

Kasım

 

Sıra

İl

2014

2014

Değişim

1

Manisa

77.496

77.802

306

2

Konya

76.304

76.610

306

3

Balıkesir

56.620

56.886

266

4

Bursa

55.909

56.164

255

5

İzmir

55.954

56.120

166

6

Ankara

47.883

48.011

128

7

Samsun

47.119

47.300

181

8

Adana

46.786

46.911

125

9

Denizli

43.342

43.573

231

10

Antalya

41.915

42.004

89

11

Aydın

38.874

39.070

196

12

Tokat

37.702

37.819

117

13

Afyonkarahisar

37.204

37.388

184

14

Çorum

36.202

36.237

35

15

Şanlıurfa

32.655

32.772

117

16

Sakarya

32.487

32.703

216

17

Mersin

30.487

30.611

124

18

Kütahya

30.317

30.512

195

19

Çanakkale

29.369

29.499

130

20

Edirne

29.376

29.441

65

21

Yozgat

28.798

28.945

147

22

Sivas

27.745

27.823

78

23

Tekirdağ

27.712

27.765

53

24

Muğla

27.098

27.211

113

25

Gaziantep

26.607

26.761

154

26

Kastamonu

25.987

26.089

102

27

Kayseri

24.990

25.132

142

28

İstanbul

21.751

21.745

-6

29

Diyarbakır

21.122

21.151

29

30

Eskişehir

20.354

20.406

52

31

Malatya

20.198

20.260

62

32

Hatay

19.501

19.554

53

33

Burdur

19.320

19.435

115

34

Isparta

19.164

19.283

119

35

Nevşehir

19.098

19.182

84

36

Bolu

19.081

19.174

93

37

Kırklareli

18.875

18.937

62

38

Amasya

17.816

17.895

79

39

Kahramanmaraş

17.472

17.574

102

40

Kars

16.875

17.015

140

41

Uşak

16.544

16.603

59

42

Aksaray

16.395

16.466

71

43

Erzurum

15.788

15.978

190

44

Niğde

14.800

14.919

119

45

Kocaeli

14.714

14.751

37

46

Osmaniye

14.604

14.715

111

47

Adıyaman

13.632

13.709

77

48

Çankırı

11.833

11.896

63

49

Karaman

9.927

9.978

51

50

Kırşehir

9.876

9.929

53

51

Muş

9.875

9.910

35

52

Bilecik

9.698

9.759

61

53

Düzce

9.466

9.559

93

54

Mardin

9.363

9.388

25

55

Zonguldak

8.841

8.856

15

56

Ardahan

8.607

8.727

120

57

Elazığ

8.594

8.631

37

58

Kırıkkale

8.312

8.356

44

59

Sinop

7.979

8.011

32

60

Van

7.877

7.921

44

61

Ağrı

7.473

7.490

17

62

Erzincan

6.089

6.123

34

63

Batman

5.122

5.131

9

64

Karabük

5.092

5.108

16

65

Kilis

4.864

4.900

36

66

Bartın

4.713

4.741

28

67

Iğdır

3.698

3.720

22

68

Gümüşhane

3.195

3.206

11

69

Bitlis

2.941

2.964

23

70

Giresun

2.823

2.827

4

71

Bayburt

2.725

2.740

15

72

Yalova

2.326

2.333

7

73

Siirt

2.295

2.308

13

74

Ordu

2.146

2.149

3

75

Şırnak

2.124

2.136

12

76

Tunceli

1.318

1.329

11

77

Artvin

1.086

1.092

6

78

Bingöl

993

995

2

79

Hakkari

768

770

2

80

Trabzon

188

189

1

81

Rize

41

41

0

 

Toplam

1.612.310

1.619.124

6.814

Peyzaj ve süs bitkiciliği ödül töreni…

-Peyzaj ve süs bitkiciliği ödül töreni…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:  “Sektör hızlı bir şekilde büyüyor. 2013 yılında

76 milyon dolar civarında olan ihracat, 2014 yılında 85 milyon dolara ulaştı”

-“Sektör, sorumluluk üstlenebilecek, maddi ve manevi katkı sağlayabilecek ve sorunları çözebilecek, Tarım Bakanlığı’na bağlı bir Daire Başkanlığı talep ediyor.  Bunun en kısa zamanda kurulmasını istiyoruz”

-“Özellikle üniversitelerimize ve özel sektöre Ar-Ge konusunda daha fazla destek sağlanmasını talep ediyoruz”

-“Sakarya Arifiye’deki Araştırma İstasyonu’nu, yeterli teknik eleman istihdamı sağlandığında, Süs Bitkileri Araştırma Enstitüsü haline getirebiliriz”

-“Sektörde KDV’lerin yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmesini istiyorlar bunun da takipçisi olacağız”

-“Artık evlerimizin, kamu kurumlarının bahçelerinde, yol kenarlarında, parklarda, göl ve baraj çevrelerinde doğal bitki örtüsü istiyoruz. Egzotik bitkileri artık azaltmamız lazım. Sektör gelişiyorsa yurt dışından gelen bitkilerden biraz uzak durmamız lazım”

-“Değerli Belediye Başkanlarından istirham ediyorum, lütfen doğal bitki örtüsünü yerli ürünlerimizden, kendi ürettiğimiz ürünlerden kullanalım ve çok fazla döviz ödüyoruz. Bundan da üzüntü duyuyoruz”

 

Ankara – 14.01.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, süs bitkiciliği sektörünün hızlı bir şekilde büyüdüğünü, 2013 yılında 76 milyon dolar civarında olan ihracatın 2014 yılında 85 milyon dolara ulaştığını bildirdi.

Bayraktar, süs bitkiciliği sektörünün gerçekten sahibini bulması gerektiğini belirterek, “Sektör, sorumluluk üstlenebilecek, maddi ve manevi katkı sağlayabilecek ve sorunları çözebilecek, Tarım Bakanlığı’na bağlı bir Daire Başkanlığı talep ediyor. Bunun en kısa zamanda kurulmasını istiyoruz” dedi.

Şemsi Bayraktar, Plant Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Dergisi’nin, Ankara’da, JW Marriott Otel’de düzenlediği ödül töreninde konuşmasına başlarken, hem başarılı olan işletmelerin hem de sektöre katkı sağlayan kişilerin, kurumların ödüllendirilmesini önemsediğini bildirdi. Sektörün gelişimi ve sektöre daha fazla katkı sağlanması açısından bu gibi organizasyonların çok önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“Sektör hızlı bir şekilde büyüyor. 2013 yılında 76 milyon dolar civarında olan ihracat, 2014 yılında 85 milyon dolara ulaşmış. Burada Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği olarak bizler de bu sektöre katkı vermeye çalışıyoruz. Yine bu salonda Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın teşrifleriyle Dünya Çiftçiler Günü kutlaması yaptık ve bu toplantıda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız ve Orman ve Su İşleri Bakanımızla bir protokol imzaladık. Bu protokol çerçevesinde, tarım işletmeleri eğitim için çiftçimizin hizmetine sunduk. Çiftçilerimizi araştırma enstitülerinde eğitmeye başladık. Ben bu manada Tarım Bakanlığımıza da çok teşekkür ediyorum.

Aile Bakanlığımız, Tarım Bakanlığımız ve TZOB olarak da çiftçi kadınlarımızı eğitmeye başladık. Şimdi genç çiftçilerimizin eğitimini sürdürüyoruz. Eğitim çalışmaları içinde Süs Bitkiciliği de var.”

Mesleki Yeterlilik Kurumu ile de ustalık standardları belirlediklerini ve eğitimden geçecek çiftçileri usta yapacaklarını vurgulayan Bayraktar, “özellikle de süs bitkiciliği alanında da yeni ustalar yetiştirmeyi planlıyoruz” dedi.

Süs bitkisi yetiştiriciliğinin 5553 sayılı Tohum Yasası’na bağlı olarak faaliyet gösterdiğine, ancak bu yasanın uygulanmasında hem Orman Bakanlığı’nın hem de Tarım Bakanlığı’nın ayrı ayrı yetkili olduğunun görüldüğünü belirten Bayraktar, şunları söyledi:

“Bunun dışında ithalat kısmına baktığımızda orada farklı bakanlıklarımızın olduğunu görüyoruz. Hatta bir orman mühendisi, süs bitkileri yetiştirecekse ziraat mühendisi olmadan bunu yapabilmesi, bunu sağlayabilmesi mümkün değil. Yani faaliyet alanı olarak bakıldığında Orman Bakanlığı’na bağlı görünüyor ama üretim alanında baktığımızda Tarım Bakanlığımıza bağlı görünüyor. Bu şöyle bir soruyu gündeme getiriyor. ‘Bu sektörün sahibi kim?’ Yani bu sektörün gerçekten sahibini bulması lazım, bu çok önemli.

Biz özellikle Tarım Bakanlığımız da Tarla ve Bahçe Bitkileri Daire Başkanlığı’na bağlı faaliyet göstermekle beraber, sektör, sorumluluk üstlenebilecek,  maddi ve manevi katkı sağlayabilecek ve sorunları çözebilecek, Tarım Bakanlığı’na bağlı bir Daire Başkanlığı talep ediyor. Bakan Yardımcımıza arz ediyorum. Bunun en kısa zamanda kurulmasını istiyoruz.

Bu aynı zamanda kayıt dışılığı da önleyecektir. Çünkü sektörde üretim alanında çeşitlilik yetersizliği var. Bu planlama ve pazarlama noktasında sıkıntılar yaratıyor. Bunu biliyoruz. Bunun dışında üretimin ve kalitenin artırılması ihracat açısından çok önemli.”  

 

-“Ar-Ge çok önemli”-

 

 Ar-Ge’nin bu sektörde çok önemli olmasına rağmen, bu alanda yetersizlik bulunduğu sektörün de ifade ettiğini bildiren Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Özellikle üniversitelerimize ve özel sektöre Ar-Ge konusunda daha fazla destek sağlanmasını talep ediyoruz. Bunun dışında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan araştırma enstitülerini, Ar-Ge çalışmalarında daha fonksiyonel, daha aktif hale getirebiliriz diye düşünüyorum.

Mesela araştırma enstitülerini süs bitkilerine yönlendirebiliriz. Ben Sakaryalıyım. Süs bitkilerinde, Sakarya hem alan hem üretim açısından birinci sırada. Sakarya Arifiye’deki Araştırma İstasyonu’nun yeterli teknik eleman istihdamı sağlandığında burayı Süs Bitkileri Araştırma Enstitüsü haline getirebiliriz. Hatta üretimin yoğun olduğu bölgelerde Süs Bitkileri Araştırma Enstitüleri kurulabilir diye düşünüyoruz. Bunu arkadaşlarımızla görüştük. Bu konuda çalışmalarımızı yapacağız.

 

-“Güçlü örgütlere ihtiyacımız var”-

 

Örgütlenme bu sektörde önemli. Yani bir sektörün gelişmesi açısından idari ve mali yönden güçlü, fonksiyonel olan örgütlere ihtiyacımız var. Özellikle depolama, ulaştırma, planlama alanında ve çeşitliliğin artırılması noktasında ben üretici örgütlerinin çok faydalı olacağının kanaatindeyim. Onun için hızlı bir şekilde sektörün örgütlenmesi gerekiyor. Burada bize ulaşan bir şey var. KDV’lerin yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmesini istiyorlar bunun da takipçisi olacağız.

Artık evlerimizin, kamu kurumlarının bahçelerinde, yol kenarlarında, parklarda, göl ve baraj çevrelerinde doğal bitki örtüsü istiyoruz. Egzotik bitkileri artık azaltmamız lazım. Sektör gelişiyorsa yurt dışından gelen bitkilerden biraz uzak durmamız lazım. Değerli Belediye Başkanlarından istirham ediyorum, lütfen doğal bitki örtüsünü yerli ürünlerimizden kendi ürettiğimiz ürünlerden kullanalım ve çok fazla döviz ödüyoruz. Bundan da üzüntü duyuyoruz.”

Bayraktar, konuşmasının sonunda, sektöre katkı sağlayan bütün kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.

Peyzaj ve Süs Bitkiciliği ödül töreninde Bayraktar’a plaket verilirken, Bayraktar da sektör temsilcisine ödül verdi.

Törene, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Çiğdem Erdoğan Atabek, Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa İsen, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, DOKAP Başkanı Ekrem Yüce, Bakanlık Müsteşarları, Daire Başkanları, Belediye Başkanları, Valiler ve sektör temsilcileri katıldı

Tarımda 5,4 milyon istihdam…


-Tarımda 5,4 milyon istihdam…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Tarımsal faaliyetin azaldığı Ekim ayında bile tarım,

5,4 milyon kişiye istihdam sağladı”

-“Tarım, Ekim’de işsizliği kadınlarda 5, erkeklerde 1,2, toplamda 2,1 puan düşürdü”

-“Ekim’de tarım dışı işsizlik yüzde 12,5 iken, tarım dahil edildiğinde yüzde 10,4’e indi”

 

Ankara – 15.01.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımın Türkiye’de önemli bir istihdam kapısı olduğunu, hala istihdamın yüzde 20,7’sini karşıladığını bildirerek, “Tarımsal faaliyetin azaldığı Ekim ayında bile tarım, 5 milyon 404 bin kişiye istihdam sağladı” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2014 Ekim ayında 26 milyon 138 bin olan istihdamın 13 milyon 376 bini hizmetler, 5 milyon 404 bini tarım, 5 milyon 353 bini sanayi, 2 milyon 5 bini inşaat sektörlerinde gerçekleşti. Ekim ayına rağmen, tarımın sanayiden 51 bin kişi daha fazla istihdam sağladığını belirten Bayraktar, “istihdamda hizmetlerin payı yüzde 51,2, tarımın payı yüzde 20,7, sanayinin payı yüzde 20,5, inşaatın payı yüzde 7,7 düzeyinde bulunuyor” dedi.

 

-Tarım Ekim’de işsizliği 2,1 puan düşürdü-

 

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Ekim ayında tarımın kadınlarda işsizliği 5 puan düşürerek yüzde 18,3’den yüzde 13,3’e, erkeklerde 1,2 puan düşürerek yüzde 10,3’den yüzde 9,1’e, toplamda işsizliği 2,1 puan düşürerek yüzde 12,5’den yüzde 10,4’e indirdiğini bildirdi.

Bayraktar, tarımın işsizliği Mart ayında 1,9, Nisan’da 1,8, Mayıs’ta 1,9, Haziran’da 2, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında 2,2, Ekim ayında 2,1 puan azalttığını hatırlattı.

Şemsi Bayraktar, Ekim ayında tarımda çalışan sayısının, Eylül ayına göre 221 bin kişi azalarak 5 milyon 625 bin kişiden 5 milyon 404 bin kişiye indiğini belirtti.

TZOB Genel Başkanı, Mart ayının ikinci yarısından sonra tarımda istihdamın yoğunlaştığını hasadın ardından azalmaya başladığını, Ocak-Şubat aylarında en düşük düzeye indiğini hatırlattı.

Bayraktar, Mart ayında tarımın istihdamda yüzde 20,8 olan payının, Nisan ayında yüzde 21,3’e, Mayıs’ta yüzde 21,9’a, Haziran’da yüzde 22,3, Temmuz’da yüzde 22,4’e çıktığını, Ağustos ayında yüzde 22,1’e, Eylül ayında yüzde 21,5’e, Ekim ayında yüzde 20,7’ye indiğini bildirdi.

Şemsi Bayraktar, şunları kaydetti:

“Mevsim şartlarına rağmen tarım 5 milyon 404 bin kişiye istihdam sağlarken, bu rakam sanayide 5 milyon 404 binde kalıyor. Tarımda, sanayiden 51 bin kişilik daha fazla istihdam var. Ekim ayında tarımın 2 milyon 885 bin erkek, 2 milyon 519 bin kadına iş ve aş sağladığını, çalışan erkeklerin yüzde 15,7’sinin, çalışan kadınların yüzde 32,5’inin tarımda çalıştığını vurguladı.”

Tarımda üreticideki fiyat artışı enflasyonun altında kaldı


-Tarımda üreticideki fiyat artışı enflasyonun altında kaldı

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Tarım ve gıdada üretici ve tüketici fiyatları arasındaki

makas kapanmadı”

-“Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark 6,06 puanı buldu”

-“2014 yılında gıdada tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 12,73’ü bulurken, tarımda üretici fiyatlarındaki artış yüzde 6,67’de kaldı”

-“Gıda ve alkolsüz içeceklerde 2014 Aralık ayında tüketici fiyatları endeksi değişmezken, tarımda üretici fiyatları yüzde 1,30 geriledi”

-“Enflasyonun sorumlusu olarak üreticiyi gösterenlerin bu veriler karşısında ne diyeceklerini merak ediyoruz?”

 

Ankara – 14.01.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda üreticideki fiyat artışının enflasyonun altında kaldığını, tarım ve gıdada üretici ve tüketici fiyatları arasındaki makasın kapanmadığını bildirerek, “üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark 6,06 puanı buldu” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2014 yılında gıda ve alkolsüz içeceklerde tüketici fiyatlarındaki artışın yüzde 12,73’ü bulurken, tarımda üretici fiyatlarındaki artışın yüzde 6,67’de kaldığını belirtti.

Gıda ve alkolsüz içeceklerde 2014 Aralık ayında tüketici fiyatları endeksi değişmezken, tarımda üretici fiyatlarının yüzde 1,30 gerilediğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

“Tüketici fiyatları 2014 Aralık ayında yüzde 0,44, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 0, yılın tamamında tüketici fiyatlarında yüzde 8,17, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 12,73 oldu. Buna karşın tarımda üretici fiyatları 2014 Aralık ayında yüzde 1,30 gerilerken, yılın tamamında sadece yüzde 6,67 arttı. Tarımda üreticideki fiyat artışı, enflasyonun altında kaldı. Tarım ve gıdada üretici ve tüketici fiyatları arasındaki makas kapanmadı. Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark 6,06 puanı buldu. Çiftçimiz yine enflasyon mağduru oldu. Ürününün değeri tüketici fiyatları kadar artmadı. Reel olarak üreticide ürün fiyatları geriledi.”

Enflasyonun sorumlusu olarak üreticiyi gösterenlerin bu veriler karşısında ne diyeceklerini merak ettiklerini belirten Bayraktar, “Enflasyon, tarım ve avcılık ürünlerinde yüzde 5,78, ormancılık ürünlerinde yüzde 21,03, balıkçılık ürünlerinde yüzde 32,44 oldu. Ormancılık ve balıkçılığı dışarda tutarsak, tarım ve avcılıkta enflasyon yüzde 5,8’in bile altına düşüyor” dedi.

 

-Fiyatı artan ve düşenler-

 

Aralık ayında fiyatların, balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde yüzde 13,96, yağlı meyvelerde yüzde 2,64, canlı kümes hayvanları ve yumurtalarda yüzde 2,12, pirinç dışındaki tahıllar baklagiller ve yağlı tohumlarda yüzde 1,15, canlı sığırlar, mandalar ile bunlardan elde edilen işlenmemiş sütte yüzde 0,76, sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrularda yüzde 0,69 arttığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

“Aralık ayında fiyatlarda, canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 0,63, tek yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 0,48 ve diğer çiftlik hayvanları ve hayvansal ürünlerde yüzde 0,15 artış oldu.

Fiyatlar, çok yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 9,7, turunçgillerde yüzde 6,92,  ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 5,52, lifli bitkilerde yüzde 4,38, tropikal ve subtropikal meyvelerde yüzde 3,97, çeltikte yüzde 2,5, koyun ve keçiler ile bunların işlenmemiş süt ve yapağılarında yüzde 0,44, diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyvelerde yüzde 0,16 geriledi.

İşlenmemiş tütünde ve içecek üretiminde kullanılan bitkisel ürünlerde fiyatlar değişmedi.”

Süt ve kanatlıda büyüme Kasım’da da sürdü


-Süt ve kanatlıda büyüme Kasım’da da sürdü

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Kasım ayında tavuk eti üretiminde yüzde 16,4, hindi

etinde yüzde 2,2’lik büyüme sağlandı”

-“Tavuk yumurtası üretimindeki artış yüzde 1,7 oldu”

-“Kasım ayında sanayiye aktarılan inek sütü miktarı yüzde 3,6 arttı”

-“Yıllık bazda tavuk eti üretimi 1,9 milyon tona yaklaştı, yumurta üretimi 17 milyar 76 milyon adedi, sanayiye aktarılan inek sütü miktarı 8,6 milyon tonu buldu”

-“11 ayda yumurta, kanatlı eti ve sütte 1 milyar 285 milyon dolarlık ihracat yapıldı”

-“İhracat, çok büyük bir olasılıkla, 2013 yılının 1,3 milyar dolarlık seviyesinin üzerine çıkacak”

-“Türk tarımının yüz akı kanatlı sektörü, diğer sektörlere de örnek oluyor”

-“Daha fazla desteklenirse, kanatlı sektörü çok daha büyük üretim ve ihracat rakamlarına ulaşabilir”

 

Ankara – 12.01.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sanayiye aktarılan inek sütü ve kanatlı sektöründe büyümenin sürdüğünü bildirerek, “Kasım ayında tavuk eti üretiminde yüzde 16,4, hindi etinde yüzde 2,2’lik büyüme sağlandı. Tavuk yumurtası üretimindeki artış yüzde 1,7 oldu. Kasım ayında sanayiye aktarılan inek sütü miktarı yüzde 3,6 arttı” dedi.

Bayraktar, yıllık bazda tavuk eti üretiminin 1,9 milyon tona yaklaştığını, yumurta üretiminin 17 milyar 76 milyon adedi, sanayiye aktarılan inek sütü miktarı 8,6 milyon tonu bulduğunu belirtti.

Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2014 yılı Kasım ayında tavuk yumurtası üretiminin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,7 artışla 1 milyar 418 milyon 61 bin adetten 1 milyar 442 milyon 425 bin adede yükseldiğini belirtti.

Şemsi Bayraktar, tavuk yumurtası üretiminde Ocak-Kasım döneminde yüzde 3,8 yükseliş olduğunu bildirdi. Bayraktar, “Ocak-Kasım döneminde, 2013 yılında 15 milyar 52 milyon 609 bin olan tavuk yumurtası üretimi, 2014 yılında 15 milyar 631 milyon 820 bine yükseldi” dedi.

2013 yılı Kasım ayında 133 bin 956 ton olan tavuk eti üretiminin, 2014 Kasım ayında yüzde 16,4 artışla 155 bin 891 tona yükseldiğini bildiren Bayraktar, Ocak-Kasım döneminde, 2013 yılında 1 milyon 611 bin 162 ton olan tavuk eti üretimi, 2014 yılında yüzde 7,1 artışla 1 milyon 725 bin 637 tona yükseldiği bilgisini verdi.

Bayraktar, 2013 yılında 16 milyar 496 milyon 751 bin adet olan yumurta üretiminin Kasım ayı itibarıyla yıllık bazda 17 milyar 75 milyon 962 bin adedi bulduğunu, 1 milyon 758 bin 363 ton olan tavuk eti üretiminin ise Kasım ayı itibarıyla yıllık bazda 1 milyon 872 bin 837 ton olduğunu bildirdi.

 

-Hindi eti üretimi 11 ayda yüzde 23,5 arttı-

 

2013 yılında Kasım ayında 3 bin 570 ton olan hindi eti üretiminin 2014 yılı Kasım ayında yüzde 2,2 artışla 3 bin 649 tona çıktığını belirten Bayraktar, “Ocak-Kasım dönemleri itibarıyla 2013 yılında 34 bin 594 ton olan hindi eti üretimi bu yıl yüzde 23,5’lik artışla 42 bin 726 tona ulaştı. Geçen yılın tamamında hindi eti üretimi 39 bin 627 tondu. Bu yıl Kasım itibarıyla yıllık hindi eti üretimi 47 bin 760 tonu buldu” dedi.

 

-Sanayiye aktarılan inek sütünde artış sürüyor-

 

Bayraktar, şunları kaydetti:

“Kasım ayında sanayiye aktarılan inek sütü miktarı 2013 yılında 611 bin 918 ton iken, 2014 yılında yüzde 3,6 artışla 633 bin 903 tona çıktı. 2013 yılında sanayiye 7 milyon 938 bin 510 ton inek sütü aktarılmıştı. Sanayiye aktarılan inek sütü miktarı Kasım ayı itibarıyla yıllık bazda 8 milyon 598 bin 253 ton ile 8,6 milyon tonu buldu. Ocak-Kasım dönemlerine bakıldığında 2013 yılında 7 milyon 285 bin 19 ton olan sanayiye aktarılan inek sütü miktarı, 2014 yılında yüzde 9,1 artışla 7 milyon 944 bin 763 tona ulaştı.”


-Dış ticaret-

           

Bayraktar, 2013 yılının tamamında 406 milyon 352 bin 441 dolar yumurta, 607 milyon 930 bin 13 dolar kümes hayvanı eti, sakatatı ve benzeri ürün, 285 milyon 776 bin 482 dolar süt ve süt ürünleri, 2014 Ocak-Kasım döneminde ise 362 milyon 447 bin 442 dolar yumurta, 599 milyon 803 bin 848 dolar kümes hayvanı eti, sakatatları ve benzeri ürün, 322 milyon 294 bin 463 dolar süt ve süt ürünleri ihracatı yapıldığını, 11 ayda yumurta, kanatlı eti ve sütte ihracatın 1 milyar 284 milyon 545 bin 753 dolara ulaştığını kaydetti.

İhracatın çok büyük bir olasılıkla, 2013 yılının 1,3 milyar dolarlık seviyesinin üzerine çıkacağını bildiren Bayraktar, “Türk tarımının yüz akı kanatlı sektörü, diğer sektörlere de örnek oluyor. Daha fazla desteklenirse, kanatlı sektörü çok daha büyük üretim ve ihracat rakamlarına ulaşabilir” dedi.

Çiftçimizi 2015 de afetlerle karşıladı…


-Çiftçimizi 2015 de afetlerle karşıladı…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “2013-2014 üretim döneminde kuraklık ve don başta olmak üzere hemen bütün afetleri yaşayan çiftçimiz, bu üretim sezonuna da afetlerle başladı”
-“Doğal afetler devam ediyor. 31 Aralık’tan sonraki doğal afetlerden zarar gören çiftçilerimizin kredi borçları da ertelenmelidir” 
-“Ülke genelinde görülen kar yağışı hububat üretim bölgelerinde çiftçilerin yüzünü güldürürken, aşırı yağış, su baskını ve kar, tarlada ürünü olan çiftçilerimizin afet 
yaşamasına neden oldu”
-“Son bir ayda meydana gelen aşırı yağmur ve su baskınları, Muğla Ortaca’da narenciye, Edirne’de çeltik ve mısır, Aydın İncirliova, Germencik ve Söke’de 
buğday, mısır, yem bitkilerinde, Manisa ve Sakarya’da sebzelere zarar verdi. Manisa’da zeytinlikler zarara uğradı”
-“Aşırı kar yağışı, Bilecik ile Eskişehir Mihalgazi, Sarıcakaya Tepebaşı ve İnönü’nde, Kütahya Simav ve Bursa İnegöl’de seralara ve kışlık sebzelerde zarara yol açtı”
-“Manisa ve Aydın’da besi çiftlikleri zarar gördü. Manisa ve Sakarya’da, nehir taşması, kar yağışı yüzünden çatı çökmesi gibi nedenlerle yüzbinlerce kanatlı telef oldu”
-“Hortum, Hatay’da seralara zarar verdi, domates ve biberler zarar gördü. Bursa Mudanya’da aşırı kar yağışı zeytin ve meyve ağaçlarına zarar verdi”
-“İzmir’de aşırı soğuk ve don afeti ağaçta kalan narenciyelere ve zeytinlere zarar verdi. Satsuma mandalina üretiminin yoğun olarak yapıldığı Gümüldür, Ürkmez ve Seferihisar’da mandalinalar hasat edilemez duruma geldi”
-“Üreticilerimiz, tarım sigortalarını mutlaka yaptırmalı. Sigorta son kabul tarihlerini kaçırmadan sigorta şirketlerine başvurmalılar”  
-“Çiftçimizin en fazla zarar gördüğü kuraklık ve tarla ürünlerinde don riski de sigorta kapsamına alınmalıdır”

Ankara – 11.01.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2013-2014 üretim döneminde kuraklık ve don başta olmak üzere hemen bütün afetleri yaşayan çiftçilerin, bu üretim sezonuna da afetlerle başladığını bildirerek, “çiftçimizi 2015 de afetlerle karşıladı. Ülke genelinde kar yağışı hububat üretim bölgelerinde çiftçilerin yüzünü güldürürken, aşırı yağış, su baskını ve kar tarlada ürünü olan çiftçilerimizin afet yaşamasına neden oldu” dedi.

Doğal afetlerin devam ettiğine dikkati çeken Bayraktar, 31 Aralık 2014 tarihinden sonraki doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin kredi borçlarının da ertelenmesi gerektiğini belirtti.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, ülkemizde son yıllarda kuraklık, aşırı yağış, sel, dolu, don, fırtına, hortum, su baskını gibi ardı arkası kesilmeyen afetlerin çiftçinin peşini bırakmadığını bildirdi. Şemsi Bayraktar, 2013-2014 üretim döneminde kuraklık ve don başta olmak üzere, fırtına, dolu, sel, aşırı yağış, su baskını, hortum gibi hemen bütün doğal afetleri yaşayan çiftçinin, 2014-2015 üretim sezonunda afetten uzak bir yıl beklediğini ama 2015’in de afetle çiftçiyi karşıladığını vurguladı.

Bayraktar, “Ülkemizde son yıllarda iklimde görülen değişimlerden dolayı aşırı yağışlar, sel, dolu, don gibi afetler daha fazla yaşanmakta, tarım ürünleri daha fazla etkilenmektedir. Üreticiler her yıl ekim döneminin başlangıcından itibaren gerçekleşen aşırı yağışlarla, ürünlerin gelişme döneminde oluşan don, dolu, kuraklık gibi hadiselerle karşı karşıya gelmektedir. Geçen yıl kurak geçen kış, bu yıl yerini kara kışa bırakmıştır” dedi.

 

-“Afetler devam ediyor”-

 

Kış yağışlarının yetersiz olduğu geçen yılın ardından bu yıl üretim sezonu yağışlarla başladığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“2014-2015 üretim dönemine girdiğimiz Ekim ayından itibaren gerçekleşen aşırı yağışlar, ülke genelinde görülen kar yağışı hububat üretim bölgelerinde çiftçilerin yüzünü güldürürken, aşırı yağış, su baskını ve kar, tarlada ürünü olan çiftçilerimizin afet yaşamasına neden oldu.

Yeni yıla girdiğimiz bugünlerde mevsim normallerinin altında gerçekleşen hava sıcaklıkları ve ülke genelinde gerçekleşen kar yağışı, kış aylarının sıkıntılarını da beraberinde getirdi.

Son bir ay içinde meydana gelen aşırı yağmur ve su baskınları, Muğla Ortaca’da narenciye, Edirne’de çeltik ve mısır, Aydın İncirliova, Germencik ve Söke’de buğday, mısır, yem bitkilerinde, Manisa Akhisar ve Turgutlu’da, Sakarya’da sebzelere zarar verdi. Aşırı kar yağışı, Bilecik ile Eskişehir Mihalıççık, Tepebaşı ve Sarıcakaya’da seralara ve kışlık sebzelerde zarara yol açtı. Manisa ve Aydın’da besi çiftlikleri zarar gördü. Manisa ve Sakarya’da, nehir taşması, kar yağışı yüzünden çatı çökmesi gibi nedenlerle yüzbinlerce kanatlı telef oldu.

13 Mayıs 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla 23 Ağustos 2013-31 Aralık 2014 tarihleri arasında meydana gelen afetlerden zarar gören çiftçilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden kullandıkları düşük faizli kredi borçları, yüzde 3 faizle bir yıl süreyle ertelenmişti. Doğal afetler devam ediyor. 31 Aralık’tan sonraki doğal afetlerden zarar gören çiftçilerimizin kredi borçları da ertelenmelidir.”

 

-Son bir ay içinde görülen doğal afetler-

 

Bayraktar, Aralık ve Ocak ayının ilk haftasında yaşanan afetlerle ilgili olarak şu bilgileri verdi:

“9 Aralık 2014 tarihinde aşırı yağışlar ve Bulgaristan’ın baraj kapaklarını açması ile yaşanan su baskınından etkilenen yerler:

 

Edirne: Bulgaristan ve Trakya’da gerçekleşen aşırı yağışlar, tarım arazilerini sular altında bıraktı. Gerçekleşen aşırı yağışlar nedeniyle Bulgaristan’ın Meriç nehri üzerindeki baraj kapaklarını açması, Edirne’de tarım arazilerinin su altında kalmasına neden oldu. Aşırı yağışlar ilde hasadı yapılmamış az miktardaki çeltik ve mısır ürünlerine zarar verdi.

 

19 Aralık 2014 tarihinde yaşanan aşırı yağışlardan etkilenen yerler:

 

Muğla Ortaca: İlçede gerçekleşen aşırı yağışlar, hasadı henüz yapılmamış narenciye bahçelerine zarar verdi. Aşırı yağışlardan dolayı bahçelerde gerçekleşen su birikimleri, yere düşen meyveleri çürütürken, hasadın yapılamamasına ve ürün kaybına neden olmaktadır.

 

30-31 Aralık 2014 tarihinde aşırı yağışlardan ve Büyük Menderes’in taşmasından etkilenen yerler:

 

Aydın İncirliova, Germencik, Söke: Bu ilçelerde geçen ve son günlerde hiç kesilmeyen yağmur nedeniyle, Büyük Menderes nehri iki ayrı noktada taştı. Tarım arazileri ve bazı besi çiftlikleri sular altında kaldı. Buğday, mısır ve yem bitkisi gibi pek çok ürünün ekili olduğu binlerce dönüm tarım arazisi su altında kaldı.

 

31 Aralık 2014 tarihinde yaşanan yoğun kar yağışından etkilenen yerler:

 

Bilecik: İlde yaşanan yoğun kar yağışı, 5 bin dekar alanda yer alan seraların zarar görmesine ve yıkılmasına neden oldu. Seralarda yetiştirilen marul ve soğan gibi ürünler zarar gördü. Tarım İl Müdürlüğü hasar tespit çalışmalarına başladı. Zarar gören seraların genelinin eski olması nedeniyle tarım sigortası yaptırılamamış. İlde üreticiler büyük zarar gördü.

 

Eskişehir Mihalgazi, Sarıcakaya, Tepebaşı ve İnönü: Bu ilçelerde gerçekleşen yoğun kar seralara ve ürünlere zarar verdi. İlde yapılan hasar tespit çalışmaları sonucu ön tespitler yapıldı. Yapılan tespitlere göre; Sarıcakaya, Mihalgazi, İnönü ve Tepebaşı’nda 445 çiftçiye ait 872 dekar örtü altı tarım alanında zarar tespit edildi. Mihalgazi ‘de 6 mahallede 316 çiftçiye ait serada 510 dekar alan, Sarıcakaya’da 7 mahallede 103 çiftçiye ait serada 281 dekar alan, Tepebaşı’da 10 mahallede 25 çiftçiye ait serada 80 dekar alan ve İnönü’de 1 çiftçiye ait 1,5 dekarlık serada zarar gerçekleşti. Seralarda mevsim itibariyle yetiştirilen roka, soğan, kıvırcık marul, maydanoz ürünleri zarar gördü.

Afet yaşayan Bilecik ve Eskişehir illerinde zarar gören seralar için başvuru yapılmasına rağmen, çoğu serada ön tespit çalışmaları sonucunda tarım sigortası poliçesi düzenlenmediği saptanmıştır. Seraların sigortaya kabul şartları yeniden gözden geçirilmelidir. Üretim şartlarının zorlaştığı kış aylarında üretime devam etmekte olan üreticilerin seralarında ve tarlalarında oluşan zararların karşılanması için ek destek verilmelidir.

 

1-2 Ocak 2015 tarihinde aşırı yağışlardan, Gediz ve Sakarya nehirlerinin taşmasından etkilenen yerler:

 

Manisa, Akhisar, Turgutlu, Kırkağaç: Manisa’nın Akhisar ve Turgutlu ilçeleri başta olmak üzere il genelinde gerçekleşen kar yağışı, 120 bin dekarda dikili zeytinliklere ve 860 dekar alanda kurulu seralara ve ürünlere zarar verdi. Ayrıca Gediz nehrinin taşması sonucu tarım arazileri sular altında kalırken, toplam 22 bine yakın kanatlı telef oldu. Manisa’nın Kırkağaç’ın da içinde bulunduğu çeşitli ilçelerinde on binlerce kanatlının, kar yağışı sonucu çatı çökmeleri yüzünden telef olduğu görüldü. Bölgedeki 70’in üzerinde besi çiftliği su baskınlarına maruz kaldı. İlde tarım arazilerinde ekili olan karnabahar, brokoli ve lahana ürünleri zarar gördü. Üzüm bağları da su altında kaldı ancak, suların çabuk çekilmesi nedeniyle zararın boyutu artmadı.

 

Sakarya: İlde kar sularının erimesi sonucu ekili tarım arazilerini su bastı. Sakarya Nehri boyunca uzanan vadide marul dikili olan seralar zarar gördü. Zarar gören seralarda büyük maddi kayıp oluşurken, marul ve taze soğan gibi kış sebzeleri zayi oldu. Sakarya Gevye’de kar yağışı yüzünden çöken çatı nedeniyle 50 bin kümes hayvanı telef oldu.”

 

2 Ocak 2015 tarihinde aşırı kar yağışından etkilenen yerler:

 

Kütahya Simav: İlçede gerçekleşen aşırı kar yağışı, seraların yıkılmasına, ürünlerin donmasına neden oldu. İlçede seracılığın yoğun yapıldığı merkez, Eynal, Çitgöl ve Naşa beldelerinde 200 dekar alanda yer alan seralarda marul, fasulye, domates gibi ürünleri zarar gördü.

 

2 Ocak 2015 tarihinde hortumdan etkilenen yerler:

 

Hatay: İlde gerçekleşen hortum seralara zarar verdi. Hortum afeti bazı seraların yıkılmasına neden olurken, çoğu seranın direkleri yerinden söküldü. Seralarda ekili bulunan domates ve biberlerde zarar meydana geldi.

 

4 Ocak 2015 tarihinde aşırı kar yağışından etkilenen yerler:

 

Bursa İnegöl: İlçede aşırı kar yağışı seralara ve ürünlere zarar verdi. İlçede oluşan kar yükü naylon seraların yıkılmasına neden olurken, ürünler zarar gördü.

 

7 Ocak 2015 tarihinde aşırı kar yağışı ve dondan etkilenen yerler:

 

Bursa Mudanya: İlçede aşırı kar yağışı zeytin ve meyve ağaçları zarar gördü. Aşırı kar yüküne dayanamayan ağaç dallarında kırılmalar oluştu.

 

İzmir Gümüldür, Ürkmez ve Seferihisar: İlde aşırı soğuk ve don afeti ağaçta kalan narenciyelere ve zeytinlere zarar verdi. Satsuma mandalina üretiminin yoğun olarak yapıldığı Gümüldür, Ürkmez ve Seferihisar’da çiftçilerin önemli geçim kaynağı olan mandalinalar hasat edilemez duruma geldi. İlde zeytin hasadının henüz yapılmadığı dağlık kesimlerde ürünler aşırı soğuktan zarar gördü. Bazı zeytin ağaçlarında dallarda kırılmalar meydana geldi.”

 

-“Riskten korunmanın yolu sigortadan geçiyor”-

 

Tarımın her zaman risklere açık bir üretim şekli olduğunu, her an afet yaşamasının ihtimal dahilinde bulunduğunu bildiren Bayraktar, “tarlasını eken çiftçimiz, ürününü hasat edene kadar diken üstündedir. Hasadı yapmadan doğal afetleri atlattım diyemez. Risk sürekli ve büyük olunca, riskten korunmanın yolu sigortadan geçiyor. Çiftçilerimizin yaşayabilecekleri afetlerin yarattığı risklere karşı korunabilmesi için tarım sigortalarını yaptırmaları gerekiyor” dedi.

 

-“Sigorta kapsamına alınan riskler”-

 

Yaşanan afetlere karşı üreticileri koruyan en önemli enstrümanın tarım sigortaları olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“Üreticilerin karşılaştıkları riskler karşısında mağduriyetlerinin giderilmesi ve risklere karşı çözüm üretilebilmesi için devlet destekli Tarım Sigortası uygulanıyor.

Geçen yıl tarım sigortaları kapsamında yer alan risklere, bu yıl ilave olarak, meyve bahçeleri ile bağlarda dolu ağı ve örtü sistemleri için dolu paketindeki riskler ve dolu ağırlığı riski eklendi.

Denizlerde ve iç sularda yetiştirilen su ürünlerinin ölüm riski ile kafes ve ağlar için kazalar, predatör saldırısı, fırtına, hortum ve deprem riskleri, arıcılıkta vahşi hayvan saldırı riski de kapsama alındı.

2015 Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yer alan risklere karşı ürününü tarım sigortası yaptırmak isteyen üreticilerin Tarım Sigortası yapmaya yetkili sigorta şirketlerinden herhangi birinin acentesine ürünlerin sigorta son kabul tarihlerini kaçırmadan (ürünlerin son kabul tarihlerine ‘www.tzob.org.tr’ adresinden ulaşılabilirler) başvuruda bulunmaları gerekmektedir.” 

Çiftçinin en fazla zarar gördüğü kuraklık ve tarla ürünlerinde don riskinin de sigorta kapsamına alınması gerektiğini bildiren Bayraktar, “teknik ayrıntılar nedeniyle ürününü sigorta yaptıran üreticiler, çoğu zaman tazminat alamıyor. Bu gibi sigorta kapsamı dışında kalan durumlarda, üretici zararları destekle karşılanmalıdır” dedi.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, zirai eğitimin yıldönümü…


-10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, zirai eğitimin yıldönümü…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Sokaklarda, çatışmalarda, savaş bölgelerinde, her türlü baskı ve şiddet altında özgürlüklerini ve canlarını tehlikeye atarak haber üreten, kamuoyunu bilgilendiren bütün medya çalışanlarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, basın çalışanlarına yapılan her türlü saldırıyı kınıyorum”
-“Zirai eğitimin başlamasının 169. yılını da kutluyorum”
-“Ziraat mühendislerimizin, doğa koşullarını kavramış, çevre bilinci ve sorumluluğuna sahip, tarımsal teknolojiye hakim ve en önemlisi çiftçimiz ile yan yana sevecen, 
liderlik yetenekleri ile donanımlı olarak Türk tarımına katkı sağlayacağına inanıyoruz”

Ankara – 10.01.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, medya çalışanlarının çok zor şartlarda habercilik yaptığını bildirerek, “Sokaklarda, çatışmalarda, savaş bölgelerinde, her türlü baskı ve şiddet altında özgürlüklerini ve canlarını tehlikeye atarak haber üreten, kamuoyunu bilgilendiren bütün medyaçalışanlarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, basın çalışanlarına yapılan her türlü saldırıyı kınıyorum” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü ve zirai eğitim başlamasının 169. Yıldönümünü  kutladı.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, medya mensuplarının tüm dünyada çok zor şartlarda çalıştığını, sokaklarda terör olaylarını izlediğini, çatışmalarda, savaşlarda en ön saflarda yer aldığını, hayatlarını tehlikeye attığını, demokratik olmayan ortamlarda özgürlüklerini kaybetme riski altında haber yapmaya çalıştığını bildirdi.
Çoğu ülkede kamuoyunun medya mensuplarının gayret ve cesaretleriyle bilgi alabildiğini, bundan dolayı basın özgürlüğünün demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu belirten Bayraktar, “sokaklarda, çatışmalarda, savaş bölgelerinde, her türlü baskı ve şiddet altında özgürlüklerini ve canlarını tehlikeye atarak haber üreten, kamuoyunu bilgilendiren bütün medya çalışanlarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, basın çalışanlarına yapılan her türlü saldırıyı kınıyorum” dedi.

-Zirai eğitimin 169. yılı-

Bayraktar, Türkiye’de, 1846 yılında İstanbul Yeşilköy’de bulunan Ayamama Çiftçliği’nde kurulan Ziraat Mektebi ile zirai eğitimin başladığını, bu yıl 169. yıl dönümünün kutlandığını belirtti.Şemsi Bayraktar, dünyada gelişen tarımsal teknoloji ve bilimsel bilgiden yararlanmanın örgün eğitimle sağlanmasının yanı sıra bu bilgilerin sahaya yansıtılmasının da büyük önemi bulunduğunu belirtti.
Tarım sektörünün tüm ekonomilerde stratejik önemin gittikçe arttığını belirten Bayraktar,“Sektörün önemi gelecekte daha da önem kazanacaktır. Bu durumda ayakta kalmanın en önemli yolu sürekli gelişen bilgiye sahip olmaktır. Bilgiye ulaşmanın tek yolu ise eğitimdir.Dünyada artık rekabet,üretmek kadar, ‘kalite ve verimliliği’ esas almakla gerçekleşmektedir. Daha çok üretmek, verimi ve kaliteyi yükseltmek için bilgi şarttır” dedi.

-“Tarım potansiyelimiz tarımda iyi eğitimi zorunlu kılıyor”-

Ülke tarımsal potansiyeli tarımda iyi eğitimi zorunlu kıldığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Tarımsal üretimde ülkemizin dünya ile rekabet edebilir koşullara gelmesi, eğitimin kırsal alanda yaşayanlara ulaştırılabilmesi ve yaygınlaştırılabilmesi için, tarım sektörüne hizmet verecek elemanların kaliteli eğitim ve öğretim alması çok önemlidir. 
Yapılacak eğitim çalışmalarında çağın koşullarına ve ülkemiz gerçeklerine uygun olarak yetişen ve yetişecek olan Ziraat Mühendislerimizin, doğa koşullarını kavramış, çevre bilinci ve sorumluluğuna sahip, tarımsal teknolojiye hakim ve en önemlisi çiftçimiz ile yan yana sevecen, liderlik yetenekleri ile donanımlı olarak Türk tarımına katkı sağlayacağına inanıyoruz. 
Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, tarımsal konularda kurumlararası dayanışma ile tüm imkânlarımızı kullanarak çiftçilerimize ve bünyemizde çalışan teknik ve tarım danışmanlarına eğitim hizmeti vermek için gayret gösteriyoruz. Bu vesileyle ziraieğitimin başlamasının 169. yılını kutluyorum.”

Kaba yem üretimi artırılmalı…


-Kaba yem üretimi artırılmalı…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Gelişen hayvancılığımızın sürekli artan kaba yem ihtiyacını ülke kaynaklarından karşılamalıyız”

-“Unutulmamalıdır ki hayvancılık için en önemli ve en ucuz yem kaynağı kaba yemlerdir”

-“2011 yılında 52 milyon tonluk kaba yem ihtiyacımızın 46 milyon tonunu üretebildik. Bunun 10 milyon tonu da sap, saman, anız gibi kalitesiz kaynaklardan oluştu”

-“Hayvancılığımızın sıkıntıya girmemesi için kaba yem üretimini en az yıllık ortalama yüzde 4,3 artırmamız lazım”

-“Açığımızı karşılamak için çayır mera alanlarının ıslah edilerek otlatma kapasitelerinin artırılması, yem bitkileri ekilişlerinin ekili tarla alanı içindeki oranının yüzde 25’lere çıkarılması, silaj yapımının yaygınlaştırılması ve yem bitkileri desteklerinin artırılarak devam edilmesi gereklidir”  

 

Ankara – 09.01.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kaba yem ihtiyacına üretimin yetişemediğini bildirerek, “gelişen hayvancılığımızın sürekli artan kaba yem ihtiyacını ülke kaynaklarından karşılamalıyız. Unutulmamalıdır ki hayvancılık için en önemli ve en ucuz yem kaynağı kaba yemlerdir” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Kalkınma Bakanlığı, 10. Kalkınma Planı Hayvancılık Özel İhtisas Komisyon Raporuna göre, 2011 yılında 52 milyon tonluk kaba yem ihtiyacının 46 milyon tonunun üretilebildiğini, 46 milyon tonun 10 milyon tonunun da sap, saman, anız gibi kalitesiz kaynaklarından oluştuğunu belirtti.

Çayır meralardan 12 milyon ton, yem bitkileri ekilişlerinden 8,5 milyon ton, bahçe içi otlaklardan 5 milyon ton, sap, saman ve anız atıklarından 10 milyon ton kaba yem üretildiğini, 10,5 milyon ton silaj üretimi olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“Hayvancılığımızın sıkıntıya girmemesi için kaba yem üretimini en az yıllık ortalama yüzde 4,3 artırmamız lazım.

Ülkemizde kaliteli kaba yem açığını artırmak için önemli destekler verildi. En önemli kaliteli kaba yem kaynağımız yem bitkileridir. 2004 yılında 74 milyon lira olarak gerçekleşen destek, 2006 yılında 564 milyon liraya, 2007 yılında 687 milyon liraya yükseldi. 2014 yılı itibariyle ise 334 milyon lira oldu.

Verilen destekler yem bitkilerin ekiliş alanlarını artırdı. 2004 yılında 1 milyon 350 bin 100 hektar olan yem bitkileri toplam ekiliş alanı iki katına çıkarak, 2012 yılında 2 milyon 689 bin 253 hektara yükseldi.”

 

-Yapılması gerekenler-

Türkiye’nin hayvansal üretimini planlarken kaba yem üretim ve talebini de mutlaka göz önünde bulundurması gerektiğini bildiren Bayraktar, “ithalata dayalı kaba yemle hayvansal üretimin artırılmasının ülke hayvancılığının gelişimine olumsuz etki yapması kaçınılmaz olacaktır” dedi.

Bayraktar, şunları kaydetti:

“Açığımızı karşılamak için çayır mera alanlarının ıslah edilerek otlatma kapasitelerinin artırılması, yem bitkileri ekilişlerinin ekili tarla alanı içindeki oranının yüzde 25’lere çıkarılması, yıl boyunca ihtiyaç duyulan yeşil ve sulu kaba yem ihtiyacının giderilmesi için yeşil yem zincirinin kurulması yani, silaj yapımının yaygınlaştırılması ve yem bitkileri desteklerinin artırılarak devam edilmesi gereklidir.”