Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, TZOB’u ziyaret etti

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, TZOB’u ziyaret etti

-Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, TZOB’u ziyaret etti

-Karamollaoğlu:

-“Çiftçiye verilen her destek 81 milyon vatandaşa destek vermek anlamına gelir. Çiftçinin üretim için kullandığı bütün maddelerde kesinlikle ne bir gram vergi ne de bir gram faiz olmamalı”

-“Türkiye’de ekilmeyen arazi, hayvan otlamayan mera kalmamalı”

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-“Tarım sektörünün sorunu bütün ülkenin, herkesin sorunudur. Ülkenin beka, güvenlik sorunudur”

-“Maliyetlerimiz yüksek. Bu da çiftçimizin girdileri yeterince kullanmasını önlüyor. Özellikle bugün buğday üreten bölgelerimizde gübre kullanımının azaldığını fark ediyoruz”

-“Hükümetimizden yelkenleri biraz da tarım sektörüne çevirerek tarım sektörünü daha fazla desteklemesini bekliyoruz”

-“En büyük maliyetlerin yapısal sorunlardan geldiğini kabul etmemiz lazım”

 

Ankara – 22.11.2018 – Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Genel Sekreter Tacettin Çetinkaya, Genel Başkan Yardımcıları Birol Aydın, İsmail Hakkı Akkiraz, İlyas Tongüç, Prof. Dr. Latif Öztek, Denetçi Yaşar Canbey, Gençlik Kolları Başkanı ve Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman ve Adana eski milletvekili Yakup Budak ile birlikte Türkiye Ziraaat Odaları Birliği’ni (TZOB) ziyaret etti.

Karamollaoğlu ve Bayraktar, görüşme öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Temel Karamollaoğlu, ziyarette yaptığı konuşmada, çiftçiye verilen her desteğin 81 milyon vatandaşa destek vermek anlamına geldiğini belirterek, “Çiftçinin üretim için kullandığı bütün maddelerde kesinlikle ne bir gram vergi ne de bir gram faiz olmamalı” dedi.

Tarımın en önemli sektör olduğunu, insanların karnı doymadan yaşamını devam ettirmesinin mümkün olmadığını belirten Karamollaoğlu, “Türkiye’de en stratejik sektör tarım ve hayvancılıktır. Bu sektörün ihtiyaç duyduğu kaynak en kısa zamanda geri dönecek kaynak olduğu için borç bile alınsa diğer sektörler kadar uzun vadeli problemleri olmadığı kanaatindeyim” diye konuştu. Çiftçiye verilen desteğin 6 ay, en çok 1 sene sonra ürün olarak geri döneceğini söyleyen Karamollaoğlu, “Bu kadar kısa vadede geri dönüşü olan stratejik bir sektör için ‘finans sıkıntısı’ çekiliyor denilmesi kimse kusura bakmasın ya vurdumduymazlık ya da beceriksizliktir” ifadelerini kullandı. 

Çiftçilere verilen kredinin faizsiz olması gerektiğini belirten Karamollaoğlu, “Bu iş ehemmiyetini kabul etmeden çözülmez. İktidarlar önce tarım ve hayvancılığı sadece Türkiye’nin değil dünyanın bir numaralı meselesi olduğunu kabul etmelidir. Türkiye’de ekilmeyen arazi, hayvan otlamayan mera kalmamalı” diye konuştu.

Üretimde istikrar sağlanması için ürün bazında planlama yapılması gerektiğini ifade eden Karamollaoğlu, şöyle devam etti:

“Ziraat Odalarımız belki de ürün bazında planlamayı en rahat yapabilecek olan müessesedir. Ürün bazında politika üretmeden ülkenin meselesini çözemezsiniz. Her ürün için istisnasız mutlaka bir üretim politikası oluşturulması gerekiyor. Örneğin şeker pancarı kendi içinde muazzam bir faaliyet sahasıydı. Bir taraftan şekeri karşılıyor, bir taraftan çiftçiye en büyük destek sağlanıyor, bir taraftan da hayvancılığı destekliyor. Böyle başka bir ürün yok gibi bunu bütünüyle ortadan kaldırdınız. Bundan diyelim 7 sene önce yaklaşık olarak 500 bin çiftçi çalışıyordu pancar üretiminde son verilen rakam geçen sene 125 bindi. Bu gidiş ile bu rakam 15-20 bine düşer. Burada bir politika yok ki…”

 

-Bayraktar; “yapısal sorunlar ciddi maliyetler getiriyor”-

 

TZOB Genel Başkanı Bayraktar da Karamollaoğlu’nun Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ni ziyaret ederek hem teşkilata hem de Ziraat Odalarına kayıtlı 5 milyon üyeye kıymet verdiklerini gösterdiğini söyledi.

Tarım sektörünün enerji ile birlikte en önemli sektörlerden biri olduğunu, hatta tarım sektörünün çok daha stratejik olduğunu belirten Bayraktar, şunları söyledi:

“Tarım sektörü çok önemli bir sektör. Bugün 81 milyon nüfusumuzu besliyoruz. 40 milyon turisti besliyoruz. Yetmiyor 5 milyon mülteciyi besliyoruz. 17 milyar dolarlık ihracat yapılmasını sağlıyoruz. Ancak çiftçimiz tüm bunları zor koşullarda yapıyor.

Yapısal sorunların getirdiği ciddi maliyetlere rağmen üretim yapıyor. Arazilerimiz parçalanmış araziler. Ortalama işletme büyüklüğü şuan Türkiye’de 61 dekar civarında. Bunlar da tek parsel değil maalesef 10 parsel. Bunun dışında sulamaya açılamayan ciddi manada 2,29 milyon hektar arazimiz var. Çiftçimiz, tarlasını, işletmesini suyla buluşturamıyor. Bunun dışında örgütlenme problemi var. Tarım özellikle ekonomik örgütler manasında maalesef çok güçlü bir sektör değil. Ekonomik örgütler piyasaya girip regüle edemiyorlar. Piyasada planlama yapamıyorlar. Çiftçinin pazarlama sorununa çözüm bulamıyoruz. Yapısal sorunlar ciddi maliyetler getiriyor. En büyük maliyetlerin yapısal sorunlardan geldiğini kabul etmemiz lazım.

 

-“Maliyetler arttı”-

 

Bugün çiftçimizin maliyetleri artmış durumda. Gübrede, ilaçta, mazotta, yemde ve diğer girdilerimizde ciddi artışlar gözlemliyoruz. Maliyetlerimiz yüksek. Bu da  çiftçimizin girdileri yeterince kullanmasını önlüyor. Özellikle bugün buğday üreten bölgelerimizde gübre kullanımının azaldığını fark ediyoruz. Bu buğday üretimini, ekmek fiyatlarını olumsuz etkileyebilir. Biz hükümetimizden yelkenleri biraz da tarım sektörüne çevirerek tarım sektörünü daha fazla desteklemesini bekliyoruz. Bunun çok önemli olduğuna inanıyoruz. Allah ülkemizi açlıkla imtihan etmesin, terbiye etmesin. Bu ülkede insanlarımız sabah sofralarında üreticilerimizin ürettikleriyle besleniyor. Öğle akşam yemeklerinde üreticilerimizin ürettiklerini yiyorlar ama sofralarında bu ürünlerin eksik olması halinde de her halde tarım sektörünün kıymeti daha da anlaşılacak. Bir an evvel bu sektörle ilgili tedbirlerin alınması ve bu sektörün desteklenmesi çok önemlidir. Tarım sektörünün sorunu bütün ülkenin, herkesin sorunudur. Ülkenin beka, güvenlik sorunudur. Bu anlayışla hareket edildiği takdirde belki kısa vadede olmaz ama orta ve uzun vadede bu sektörün sorunlarını çözmemiz mümkün olabilir.”

Bayraktar, bu manada siyasi partilerin de bu sorunların çözümü ve sektörün sorunlarına kamuoyu oluşturulması manasında kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, verdikleri destek için teşekkür etti.