








-2021 Afet Eğitim
İşbirliği Protokolü…
- İçişleri Bakanlığı ile Türkiye Ziraat
Odaları Birliği (TZOB) arasında 2021 Afet Eğitim Yılı" kapsamında "Afet Eğitim İşbirliği Protokolü" imzalandı
-İçişleri Bakanı Soylu:
-“Ben öncelikle TZOB’a teşekkür etmek
istiyorum. Gerek Genel Başkanımız
gerekse Türkiye’de bütün ziraat odalarımız, tüm ziraat odası başkanlarımız
vatandaşımızla birlikte oldu, çiftçilerimizin yaralarının sarılmasına da önemli
bir gayret ortaya koydu”
-“2021 yılını ‘Afet Eğitim Yılı’ ilan ettik. 51 milyon
vatandaşımıza inşallah ulaşacağız. Şu ana kadar 3 milyon 691 bin 457
vatandaşımıza yılbaşından bu yana yüz yüze afet eğitimi verdik. Bu önemli bir
rakam”
-“81 ilimizde il risk
azaltma planları yapıyoruz. Önceliklerimizi ortaya koyuyoruz. Deprem anında
neler yapabiliriz. Bunu deprem öncesi çözmemiz lazım. Afet eğitim yılının da en
temel dayanağı burasıdır”
-TZOB Genel Başkanı
Bayraktar:
-“Pandemi sürecinde üreticilerimizin Cumartesi, Pazar, 65 yaş
üstü ve 25 yaş altı yasaklarını kaldırma yönünde üretimde kalabilmeleri için verdiği
destekten dolayı başta size ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum”
-“İmzalayacağımız eğitim protokolünü 4,5 milyonun üzerindeki
çiftçi üyemiz, Türkiye’nin her tarafında faaliyette bulunan çiftçilerimize
hizmet veren 763 Ziraat Odamız ve 3 binin üzerinde personelimiz ve eğitmenimiz
adına imzalamaktan da büyük bir gurur duyuyoruz.”
-“Teknoloji ilerlemiş olabilir, her türlü teknolojiyi
kullanmış, alet ve ekipmanlar olabilir,
yetişmiş insan gücüne sahip olabilirsiniz, kurum ve kuruluşlar çok sayıda
afetlere hazır olabilir. Ama siz topluma bilgi ulaştıramamışsanız, afet
konusunda bilgi eksikliği varsa, toplumu bilgilendirmemişseniz, ne yaparsanız
yapın, hedefe ulaşamamışsınız demektir”
- “Doğal afetlerde, özellikle depremlerde
koordinasyon önemlidir”
-“Tarım ve
Orman Bakanlığı ile yaptığımız protokolle, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün tüm
bilgilerini 4,5 milyonun üzerindeki üyemizle paylaşıyoruz. Yani meteorolojinin
tahminlerini, öngörülerini biz çiftçilerimize SMS olarak gönderiyoruz. Bunun
dışında Meteoroloji ile birlikte yüz yüze eğitimler veriyoruz. Buna benzer bir
çalışmayı AFAD ile yapabiliriz”
Ankara – 25.03.2021 – İçişleri Bakanlığı ile Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)
arasında 2021 Afet Eğitim Yılı kapsamında, "Afet Eğitim İşbirliği Protokolü" imzalandı.
Afet ve Acil Durum
Yönetimi Başkanlığı (AFAD)’da düzenlenen protokol imza törenine İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu, Bakan yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD Başkanı Hamza Taşdelen, TZOB
Genel Sekreteri ve bakanlık bürokratları katıldı.
Soylu, törende yaptığı konuşmada Türkiye’nin bir afet
bölgesi olduğunu, bir taraftan deprem, sel, çığ düşmesi, kaya düşmesi, hortum
ve en nihayetinde bir yılı aşkın koronavirüs dahil olmak üzere bir çok
meseleyle uğraştıklarını belirterek, şunları söyledi:
“2019-2020
arasında depremin sayısal artışı yüzde 43’tür. Hakikaten riskimizin de çok
yükseldiği bir zaman dilimini yaşıyoruz. Ben öncelikle TZOB’a teşekkür etmek
istiyorum. Gerek şahsınız gerek Türkiye’de bütün ziraat odalarınız, tüm ziraat
odası başkanlarınız hem vatandaşımızla birlikte oldunuz, çiftçilerimizin
yaralarının sarılmasına da önemli bir gayret ortaya koydunuz.
Ama
sadece çiftçimiz değil, tüm Türkiye’deki vatandaşlarımızın, depremzedelerimizin
afetzedelerimizin sıkıntılarına dertlerine deva olabilmek için çare olabilmek
elimizi taşın altına koyduk.
99 depremi bu ülke için bir milat olmuştur.
Devletimiz, sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hükümetimiz gerek AFAD kurumu
olsun gerek kentsel dönüşüm olsun, gerek afet sonrası iyileştirme çalışmaları,
yapılan evler, deprem konutları, AFAD konutları olsun bu konuda vatandaşımızı
yalnız bırakmadık.
Başkanım benden çok daha iyi biliyorsunuz. Hem
tecrübeniz ve bilginiz hem yaşanmışlıklarınız çerçevesinde karşı karşıya
kaldığımız tek cümle şuydu: “Nerede bu devlet?” Bu bir çaresizliğin aslında
işaretiydi. Şimdi yaşadığımız Van depreminden itibaren yaşadığımız tüm depremlerde
biz bu cümleyi bir daha duymadık. Mesleki kuruluşlar, milletimiz,
vatandaşlarımız, STK’larımız topyekün bu yaraların sarılması için hem
sistematik bir yapıyı ortaya koyuyorlar, hem de büyük bir dayanışmanın örneğini
veriyorlar.
Birlikte bu protokolü imzalayacağımız 2021
yılını ‘Afet Eğitim Yılı’ ilan ettik. 51 milyon vatandaşımıza inşallah
ulaşacağız. Şu ana kadar 3 milyon 691 bin 457 vatandaşımıza yılbaşından bu yana
yüz yüze afet eğitimi verdik. Bu önemli bir rakam.
81
ilimizde il risk azaltma planları yapıyoruz. Önceliklerimizi oraya koyuyoruz.
Deprem anında neler yapabiliriz. Bunu deprem öncesi çözmemiz lazım. Afet eğitim
yılının da en temel dayanağı burasıdır. Telefonlarımıza pratik uygulama
geliştirdik. AFAD uygulaması geliştirdik. Deprem öncesi bize aynı zamanda bir
eğitim verecek. Deprem olduğu an toplanma alanına navigasyonla götürecek. Daha
birçok imkân var.”
-“Tarım sektörü pandemi döneminde çok önemli görevler üstlendi”-
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar,
konuşmasında, Pandemi sürecinde üreticilerimizin Cumartesi, Pazar, 65 yaş
üstü ve 25 yaş altı yasaklarını kaldırma yönünde üretimde kalabilmeleri için verdiği
destekten dolayı Bakan Soylu’ya teşekkür etti. Bayraktar şunları söyledi:
“Tarım
sektörü çok önemli bir sektör. Sektör pandemi döneminde çok önemli görevler
üstlendi. İnsanlarımız karantinadayken, onların gıda güvencesini
sağlayamasaydık bu ülke daha büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalabilirdi. Yani
onların tarlada kalması, üretmesi gerekirdi.
Çiftçilerimiz
üretti. Bu ülkede yaşayan insanların gıda güvencesini sağladı. Bir de önemli
bir şey daha yaptı. 2020 çeyrek büyüme rakamlarına baktığımızda tek büyüyen
sektörün tarım sektörü olduğunu görüyoruz. Böylece makroekonomiye de katkı sağlamış
olduk. Bu manada İçişleri Bakanı’mıza bir kez daha teşekkür ediyorum.”
-“Afet eğitimi bizim
için çok önemli”-
İmzalayacağımız eğitim
protokolünü 4,5 milyonun üzerindeki çiftçi üyemiz, Türkiye’nin her tarafında
faaliyette bulunan, çiftçilerimize hizmet veren 763 ziraat odamız ve 3 binin
üzerinde personelimiz ve eğitmenimiz adına imzalamaktan da büyük bir gurur
duyuyoruz. Bu protokol çok önemli. Bunu afetlerden de görüyoruz. Teknoloji
ilerlemiş olabilir, her türlü teknolojiyi kullanmış, alet ve ekipmanlar olabilir,
yetişmiş insan gücüne sahip olabilirsiniz, kurum ve kuruluşlar çok sayıda
afetlere hazır olabilir. Ama siz topluma bilgi ulaştıramamışsanız, afet
konusunda bilgi eksikliği varsa, toplumu bilgilendirmemişseniz, ne yaparsanız
yapın, hedefe ulaşamamışsınız demektir. Yani bilgi ile toplumu bir şekilde
buluşturmanız gerekmektedir.
Bunu
1999 depreminde hatta İzmir depremin de de gördük. İnsanlar bir anda araçlarına
biniyor, trafiği tıkadılar. Müdahale ekipleri müdahale edemedi. Telefonlara
herkes bir anda yüklendi, telefonlar kilitlendi. Dolayısıyla bu noktada
insanımızın gerçekten eğitime ihtiyacı var. Bunu kabul etmemiz lazım yani
depremi deprem bilincini bir şekilde yerleştirmemiz lazım. Bu protokoller, bu
sorunun çözümünde büyük bir katkı sağlayacaktır.
-“Türkiye doğal afet bölgesi”-
Türkiye
Akdeniz havzasında olduğunu belirten Bayraktar, Türkiye’nin kuraklık yaşadığını
ve yaşamaya da devam edeceğini vurguladı. Bayraktar, bu kuraklığın zaman zaman
aşırı yağışlar, sel felaketleri, hortum, don ve dolu zararı gibi felaketlere
neden olduğunun, ülkemiz insanını da tarım sektörüne ciddi manada zarar
verdiğinin ve vermeye de devam edeceğinin altını çizerek, bunun için gerekli
tedbirleri almak gerektiğini ifade etti. Bayraktar şöyle devam etti:
“Türkiye
deprem kuşağı içindedir ve 2020 deprem açısından pek olumlu geçmedi. Hatta
meteorolojik olaylara baktığımızda 2020 yılında 984 meteorolojik olay yaşadık.
2019 yılında bu sayı 924 idi. Bu durum artarak devam ediyor. Olay sayısı 10 yıl
önce 400 civarındaydı. Geçen yıl yaşanan deprem sayısı çok fazla. Demek ki
bunlara karşı tedbir almamız gerekiyor.”
-“Doğal afetlerde,
özellikle depremlerde koordinasyon önemli”-
1999
depreminde günlerde en büyük eksikliğinin koordinasyon olduğunu bildiren
Bayraktar, “O zaman teknoloji gelişmiş değildi, alet ekipman ve gelişmiş insan
gücü vardı ama büyük bir koordinasyon eksikliği vardı” dedi. Bayraktar şöyle
devam etti:
Elazığ
ve Malatya depremleri olunca, Bölge oda
başkanlarıyla birlikte Elazığ ve Malatya’yı ziyaret ettik, Elazığ’da halkın
arasına girdik, çadırları dolaştık. Şunu gördüm. Kimse ‘Devlet nerede?’ diye
sormuyordu. Bu önemliydi. İçişleri bakanımızın orada büyük bir gayreti vardı.
Kamu kurumları, ilgili bakanlıklar,
meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütleri bir bütünlük içerisinde
büyük bir koordinasyon içinde çalışıyorlardı. Bu vatandaşa yansımış, vatandaşa
dokunmuştu. Koordinasyon herkesin acil ihtiyaçlarını sağlamış. Sonra Malatya’ya
geçtik. Malatya’da aynı durumu gördük. Bu manada, İçişleri bakanımıza, diğer kurumlara
çok teşekkür ediyoruz.”
-“1999 depremini bizzat
yaşadım”-
Bayraktar,1999
depremini bizzat yaşadığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“O akşam babamlarda misafirdik. Evimiz
sağlamdı. Dışarıda şöyle bir dolaştığımızda, acı tabloyu gördük. Elektrikler
kesik, telefonlar kilitli, jeneratör yok, herkes aracıyla bir yerlere gitmeye
çalışıyor. Yani Allah’a sığınmaktan başka ne yapılacak
bu durumda.”
-TZOB’un afetlerle
ilgili faaliyetleri-
“Ziraat
Odaları ve Birliği olarak depremlerde elimizden geleni yapmaya çalıştık. Allah
o günleri göstermesin. Büyük mesafeler aldık ama daha alacağımız mesafeler var.
Daha büyük yönetilmesi güç depremlerle karşılaştığımızda, özellikle toplumun
bilinçlenmesi konusunda mesafe almamız lazım. Bu manada bu protokoller
çerçevesinde bize düşen büyük görevler vardır.
Tarım
ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli Bey’le yaptığımız protokolle, Meteoroloji
Genel Müdürlüğü’nün tüm bilgilerini 4,5 milyonun üzerindeki üyemizle
paylaşıyoruz. Yani meteorolojinin tahminlerini, öngörülerini biz çiftçilerimize
SMS olarak gönderiyoruz. Bunun dışında Meteoroloji ile birlikte yüz yüze
eğitimler veriyoruz. Buna benzer bir çalışmayı AFAD ile yapabiliriz.
Sayın
bakanım böyle bir eğitim programına bizleri dahil etmeniz bizi fevkalade memnun
etti. Size ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Bu protokolün tüm
insanlarımıza ve çiftçilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”